Darbe bildirisini zorla okutan Gençer, devrenin prensiymiş

(AA) - Anadolu Ajansı | 18.04.2019 - 20:35, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:58
 

Darbe bildirisini zorla okutan Gençer, devrenin prensiymiş

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki eylemlere ilişkin 521 kişinin yargılandığı davada tanıkların dinlenilmesine başlandı.
<h6>Ankara</h6> <div style="box-sizing: border-box; color: rgb(33, 37, 41); font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, &quot;Segoe UI&quot;, Roboto, &quot;Helvetica Neue&quot;, Arial, sans-serif, &quot;Apple Color Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Symbol&quot;, &quot;Noto Color Emoji&quot;; font-size: 16px;"> <p>Fetullah&ccedil;ı Ter&ouml;r &Ouml;rg&uuml;t&uuml;&#39;n&uuml;n (FET&Ouml;) 15 Temmuz 2016&#39;daki darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı&#39;ndaki eylemlere ilişkin, aralarında eski alay komutanları Muhsin Kutsi Barış ve Muhammet Tanju Poshor&#39;un da bulunduğu 521 kişinin yargılandığı davada tanıkların dinlenilmesine başlandı.</p> <p>Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kamp&uuml;s&uuml;&#39;ndeki salonda g&ouml;r&uuml;len duruşmaya, sanıklar, yakınları ve taraf avukatları katıldı.</p> <p>Duruşmada, darbe girişiminin yaşandığı d&ouml;nemde alay komutan yardımcısı olan Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutan Vekili Ahmet Hatip tanık olarak beyanda bulundu.</p> <p>15 Temmuz&#39;da birlik komutanlarının katıldığı haftalık eğitim toplantısı yaptıklarını ancak alay komutanı Muhsin Kutsi Barış&#39;ın katılmadığını ifade eden Hatip, Barış&#39;ın 18 Temmuz ile ilgili hususları koordine etmelerini, ardından da t&ouml;ren ve tatbikatla ilgili emirler hususunda diğer alay komutan yardımcısı yarbay Ekrem Işık ve birlik komutanlarıyla odasına gelmesini istediğini aktardı.</p> <p>Hatip, toplantının ardından yaklaşık 10 kişiyle alay komutanı Barış&#39;ın odasına gittiklerini belirterek, yarım saat kadar t&ouml;renle alakalı konuştuklarını kaydetti.</p> <p>Konunun daha sonra tatbikata geldiğini dile getiren Hatip, Barış&#39;ın &quot;Arkadaşlar bug&uuml;n bir tatbikat yapılacak. B&uuml;y&uuml;k bir tatbikat olacak. Tatbikata katılacaklar kendilerini biliyorlar. Ekrem yarbay kendilerine tebliğ etmiştir. Ahmet sen bu işle ilgilenme, t&ouml;renle ilgili hususlara odaklan.&quot; dediğini bildirdi.</p> <p>Hatip, Barış&#39;ın daha sonra odadaki Ekrem Işık, Fedakar Ak&ccedil;a, Osman Koltarla, Ecir Dede ve Arif Aydınoğlu&#39;nun isimlerini s&ouml;yleyip diğerlerinin &ccedil;ıkabileceğini belirttiğini dile getirdi.</p> <h3>Darbe bildirisini zorla okutan Gen&ccedil;er, devrenin prensiymiş</h3> <p>Mesaiden ayrılıp evine gitmeden evvel alay komutanını sorduğunu ancak misafiri bulunduğunu s&ouml;ylediklerini, &quot;Misafiri kimmiş?&quot; dediğinde ise &quot;&Uuml;mit Gen&ccedil;er&quot; cevabını aldığını anlatan Hatip, bilgisayardan kim olduğuna baktığında 1997 mezunu bir subay olduğunu g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; belirtti.</p> <p>Hatip, 1997 mezunu tanıdığı birine Gen&ccedil;er&#39;in kim olduğunu sorduğunu, onun da &quot;O bizim devrenin prenslerinden. Amerika-Ankara, Ankara-Amerika yapar.&quot; dediğini s&ouml;yledi.</p> <p>Daha sonra saat 19.00 gibi evine gittiğini dile getiren Hatip, 20.00 gibi şahsi aracıyla, eşi ve &ccedil;ocuklarıyla Batıkent&#39;teki halasının kızını ziyaret ettiklerini belirtti.</p> <p>Hatip, misafirlikteyken a&ccedil;ılan televizyonda boğaz k&ouml;pr&uuml;s&uuml;n&uuml;n kapatıldığını g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, u&ccedil;ak seslerini de duyması sonrası K&ouml;şk Muhafız Komando Birliği Komutanı binbaşı Osman Koltarla&#39;yı aradığını ve ne yaptıklarını sorduğunu bildirdi. Koltarla&#39;nın, alarm verildiğini ve alayda toplandıklarını, iki bina arasında beklediklerini, başka bir şeyden bilgisi olmadığını aktardığını anlatan Hatip, daha sonra telefonu kapattığını ve ailesiyle alay i&ccedil;indeki lojmanına gittiğini kaydetti.</p> <p>Hatip, saat 23.45-23.50 gibi evine geldiğini, &uuml;st&uuml;n&uuml; değiştirdikten sonra alay karargah binasına ge&ccedil;tiğini belirterek, personelin giriş yaptığı taş kapı b&ouml;lgesinde İlker Yazır ile karşılaştığını ve bir ka&ccedil; kişiyi daha g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; dile getirdi.</p> <p>Daha sonra alay komutanının odasına &ccedil;ıktıklarını, daha merdivenlerdeyken makamın &ouml;n&uuml;nde duran Barış&#39;ın &quot;Siz de mi geldiniz?&quot; dediğini anlatan Hatip, oda &ouml;n&uuml;nde bir halka şeklinde toplandıklarını s&ouml;yledi.</p> <p>Hatip, Barış&#39;ın elinde bazı kağıtlar bulunduğunu ifade ederek, ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;Baktı. Kağıtları direkt bana uzattı ve &#39;T&uuml;rk Silahlı Kuvvetleri y&ouml;netime el koymuş&#39; dedi. Ben kağıtları aldım. İlker Yazır yanımda, bakıp ona veriyorum ve kağıtlar grup i&ccedil;inde dolaşıyor. Karargah g&ouml;revlendirmeleri, sıkıy&ouml;netim komutanlıklarıyla ilişkili yazı g&ouml;rd&uuml;m, hakimlerin olduğu bir evrak vardı. Karargah g&ouml;revlendirmeleri kağıdına takıldım. Orada, karargahlardaki karargah amirlerinin kimler olduğu yazıyordu. Genelkurmay&#39;daki karargah amirinin bulunduğu hizada Mehmet Partig&ouml;&ccedil; vardı. Kağıdın altında da Partig&ouml;&ccedil; imzası vardı. Kutsi Barış&#39;a, &#39;Mehmet Partig&ouml;&ccedil; kendisini Genelkurmay Başkanı mı ilan etmiş&#39; dedim. Hi&ccedil;bir şey s&ouml;ylemedi. Odasına gitti.&quot;</p> <p>Kağıtları incelemeye devam ederken Muhsin Kutsi Barış&#39;ın &quot;İ&ccedil;eri gelin&quot; diye seslendiğini ifade eden Hatip, s&ouml;zlerine ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Oradaki grupla i&ccedil;eri girdik. Kutsi Barış makamında ayakta duruyordu. Televizyon a&ccedil;ıktı. Odada bulunan bir albay kafasını televizyona &ccedil;evirmiş vaziyette oturuyordu. Sonradan &ouml;ğrendim, Ertuğrul Yavuz&#39;muş. Kara Kuvvetleri Komutanlığı Sicil Plan Şube M&uuml;d&uuml;r&uuml; imiş.</p> <p>Televizyonu g&ouml;sterdiler. Birlikte televizyona baktık. TRT&#39;de darbe bildirisi okunuyordu. Barış, daha sonra televizyonun sesini kıstı ve bize d&ouml;nd&uuml;. &#39;Evet, alayda emniyet sistemini artırıyoruz.&quot;</p> <p>Ahmet Hatip, Barış&#39;ın, bu albayın, mesajları getiren kişi olduğunu, daha sonra s&ouml;ylediğini de aktardı.</p> <h3>&quot;TRT&#39;de yaralılar var&quot;</h3> <p>Hatip, emniyet alınacak yerleri Barış&#39;ın s&ouml;ylediğini, kendisine de koordinasyon g&ouml;revi verdiğini ifade ederek, odasına ge&ccedil;tiği sırada kim olduğunu hatırlamadığı birinin Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri&#39;nin ka&ccedil;ırıldığını, Genelkurmay ve TRT&#39;ye alaydan askerlerin gittiğini s&ouml;ylediğini dile getirdi.</p> <p>Duruşmanın sanıklarından Osman Koltarla&#39;nın da 00.54 de arayıp, &quot;Komutanım, TRT&#39;de yaralılar varmış. Alay komutanı beni TRT&#39;ye g&ouml;nderdi.&quot; dediğini bildiren Hatip, &quot;Kim varmış. Kim yaralıymış?&quot; diye sorduğunda Koltarla&#39;nın &quot;Bilmiyorum&quot; diye cevaplandırdığını anlattı. Hatip, Koltarla&#39;ya, &quot;Osman, mantıklı adamsın, mantıklı d&uuml;ş&uuml;n. D&ouml;nebiliyorsan d&ouml;n. D&ouml;nemiyorsan bir yerlere sığın, ortalıkta dolaşma.&quot; diye emir verdiğini, onun da &quot;Anlaşıldı komutanım.&quot; dediğini kaydetti.</p> <p>Hatip, 01.20&#39;de y&uuml;zbaşı Recep Karabayır&#39;ın aradığını ifade ederek, ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;Ağlamaklı bir sesle, &#39;Biz ne yapıyoruz komutanım burada.&#39; dedi. &#39;Neredesin&#39; dedim. &#39;TRT&#39;deyim. Buradaki polisler bize darbe yaptığımızı s&ouml;yledi. Doğru mu? Biz darbe mi yapıyoruz.?&#39; dedi. &#39;Sakin ol. Başında kim var&#39; dedim. &#39;Ekrem Işık var&#39; dedi. &#39;Ekrem orada değil&#39; diyince &#39;Anıl Aktaş&#39; var dedi. &#39;İkisi de yaralandı&#39; diyince durdu. &#39;Tanju Poshor var&#39; dedi. &#39;O ne arıyormuş. Ne yaptırıyor size.&#39; diyince &#39;Komutanım, TRT&#39;nin nizamiyelerinin emniyetini aldırttırıyor. Kimseyi i&ccedil;eri sokturmuyor.&#39; dedi. &#39;Onun sana emir verme yetkisi yok. Dinleme. Emir komuta sende&#39; dedim. Askerleri ve ara&ccedil;ları sordum. Askerlerin dağınık, ara&ccedil;ların da nizamiye tarafında olduğunu s&ouml;yledi. Personeli toplayıp kimseye ateş ettirmemesini s&ouml;yledim. Osman Koltarla&#39;nın da oraya Barış tarafından g&ouml;nderildiğine dair bir şey s&ouml;yledim. Recep&#39;e &#39;Alay komutanıyla bir irtibatın var mı&#39; diye sordum. &#39;Ulaşamıyorum&#39; dedi. &#39;Benim dediklerimi yap&#39; dedim.&quot;</p> <h3>G&uuml;l i&ccedil;in, &quot;Sadece konuşursunuz&quot; tepkisi</h3> <p>Hatip, 01.30 gibi odasında olduğu ve televizyonda Abdullah G&uuml;l konuştuğu sırada i&ccedil;eri Muhsin Kutsi Barış&#39;ın girdiğini belirterek, &quot;Geldi, ben otururken elini masaya koydu. Televizyona baktı, &#39;Sadece konuşursunuz işte&#39; dedi.&quot; diye konuştu.</p> <p>Barış&#39;ın &ouml;nceki eylemleri ve odaya gelip b&ouml;yle bir ifade kullanması sonrası darbeci olduğunu tam olarak anladığını vurgulayan Hatip, daha sonra Recep Karabayır ile 01.36&#39;da tekrar g&ouml;r&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ve durumunu sorduğunu iletti.</p> <p>Hatip, Karabayır&#39;ın askerleri toplamaya &ccedil;alıştığını ancak bazılarına ulaşamadığını, yakındaki MSB Lojmanlarında olan Osman Koltarla ile g&ouml;r&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ve onun yanına gitmeye &ccedil;alıştığını s&ouml;ylediğini bildirdi.</p> <h3>&quot;Alay komutanını tutukluyorum&quot;</h3> <p>İlker Yazır&#39;ın odasına ge&ccedil;tiğinde karargah subaylarını &ccedil;ağırdığını, gelen &uuml;&ccedil; subaya o ana kadar yaşadıklarını kısaca anlattığını ve &quot;Alay komutanını tutukluyorum. Var mı itirazı olan?&quot; diye sorduğunu belirten Hatip, kimsenin bir şey s&ouml;ylemediğini aktardı.</p> <p>Hatip, n&ouml;bet&ccedil;i amiri Haydar Aktaş&#39;ı aradığını ve Kutsi Barış&#39;ın evinde olduğunu &ouml;ğrendiğini kaydetti.</p> <p>Osman Koltarla ile 04.20 gibi g&ouml;r&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ve Recep Karabayır&#39;ın ancak geldiğini s&ouml;ylediğini bildiren Hatip, saat 04.40 gibi alaya giriş yaptıklarını s&ouml;yledi.</p> <p>Hatip, Genelkurmay Başkanlığına giden Fedakar Ak&ccedil;a ile de g&uuml;r&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, ona da askerleri toplamasını, kimseye ateş etmemelerini emrettiğini ifade etti.</p> <p>Koltarla&#39;nın alaya girdikten sonra yanına geldiğini ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri&#39;nin ka&ccedil;ırıldığını, bu sırada Haydar Aktaş&#39;ın da orada olduğunu s&ouml;ylediğini bildiren Hatip, ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;İlker Yazır&#39;a dedim ki &#39;Haydar Aktaş&#39;ı ara, genel sekreter neredeymiş sor&#39;. Aktaş, &#39;Bilmiyorum&#39; demiş. Ben de aradım. &#39;Genel sekreter nerede&#39; dedim. &#39;Bilmiyorum&#39; dedi. &#39;Haydar biliyorsun&#39; dedim. &#39;Bana ne soruyorsunuz? Gidin alay komutanına sorun&#39; dedi ve telefonu kapattı. Osman&#39;a, d&ouml;rt tane iri yarı adam ayarla. Murat Şahin&#39;e de s&ouml;yle, n&ouml;bet&ccedil;i amirliğine gidip Haydar Aktaş&#39;ı tutuklasınlar.&quot;</p> <p>Hatip, bundan yaklaşık beş dakika sonra Arif Aydınoğlu&#39;nun arayıp &quot;Komutanım, alay komutanı aracının hazırlamasını istemiş&quot; dediğini ifade etti. Hatip, oraya doğru y&ouml;neldiği sırada Aydınoğlu&#39;nun ikinci kez arayıp, &quot;Buraya gelseniz iyi olur. Uzman erbaşlar Haydar binbaşıyı tutuklamaya &ccedil;alışıyorlar. Ancak Kutsi Barış geldi. Şu anda uzman erbaşlarla konuşuyor.&quot; diye ilettiğini bildirdi.</p> <p>Oraya gittiğinde Barış&#39;ı uzmanlara bir şeyler anlatır vaziyette g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ifade eden Hatip, &quot;Odaya girince ben kendisine &#39;Bu saatten sonra emir komuta edemezsiniz&#39; dedim. &#39;Durun, anlatacağım&#39; dedi. &#39;Ne anlatacaksınız, her şey ortada&#39; dedim.&quot; diye konuştu.</p> <p>Barış temiz hava almak dışarı &ccedil;ıktığında kamelyaya oturttuklarını ve başında da iki &uuml;&ccedil; kişinin beklediğini belirten Hatip, bu esnada alay komutanının habercilerinden birinin, helikopter pistinde yabancı şahıslar olduğunu, &uuml;steğmen r&uuml;tbeli bir askerin, kendisini yarbay olarak tanıttığını s&ouml;ylediğini ifade etti.</p> <h3>Alaydan iki helikopterle ka&ccedil;mışlar</h3> <p>Hatip, oraya y&ouml;neldiğini, bir ka&ccedil; unimog kamyonun yanında 20-25 kadar kişiyi g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, &quot;Siz kimsiniz&quot; diye uzaktan bağıranca hareketlilik olduğunu kaydetti.</p> <p>Burada &ouml;zel kuvvetler personelinin bulunduğunu g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, adının Harun olduğunu sonradan &ouml;ğrendiği bir albayın &ouml;ne &ccedil;ıktığını ve kendini farklı bir isimle tanıttığını belirten Hatip, kendisinin de alay komutanı olduğunu s&ouml;ylediğini dile getirdi.</p> <p>Hatip, &quot;Ne i&ccedil;in geldiniz?&quot; diye sorduğunda &quot;Tatbikat i&ccedil;in&quot; cevabını aldığını, ayrıca Muhsin Kutsi Barış ile g&ouml;r&uuml;şmek istediklerini belirttiklerini ifade ederek, albay olan bu kişiyi Barış&#39;ın yanına g&ouml;t&uuml;rebileceğini s&ouml;yleyince, hareket eden bu kişinin arkasındaki grubun da aynı anda hareket ettiğini aktardı.</p> <p>Bu şekilde olmayacağını ama Barış ile g&ouml;r&uuml;şt&uuml;rebileceğini tekrarlayınca olumsuz cevap aldığını bildiren Hatip, bunlar olurken birinin &quot;Buradan ka&ccedil;amazsınız. Etrafınız i&ccedil;eride askerler, dışarıda polisler tarafından sarıldı.&quot; dediğini, İlker Yazır&#39;ın da &quot;Hukuksuz bir iş i&ccedil;indesiniz. Bu hukuksuzluğa ortak olan her kimse sorumluluk altındadır.&quot; ifadesini kullandığını s&ouml;yledi.</p> <p>Hatip, bunun &uuml;zerine bir &uuml;steğmenin t&uuml;feğini kaldırıp namluya mermi s&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; belirterek, &quot;Birbirimizi mi vuracağız&#39; dedim ve geri &ccedil;ekildik.&quot; diye konuştu.</p> <p>Zekai Aksakallı&#39;nın da grubu ikna edemediğini &ouml;ğrendiğini anlatan Hatip, bu ekibin daha sonra oraya inen iki helikopterle alaydan &ccedil;ıktığını kaydetti.</p> <p>Hatip, Muhsin Kutsi Barış ve Haydar Aktaş ile alay i&ccedil;inde yakalanan birlik dışından iki askerin polise teslim edildiğini de ifade etti.</p> </div>
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki eylemlere ilişkin 521 kişinin yargılandığı davada tanıkların dinlenilmesine başlandı.
<h6>Ankara</h6> <div style="box-sizing: border-box; color: rgb(33, 37, 41); font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, &quot;Segoe UI&quot;, Roboto, &quot;Helvetica Neue&quot;, Arial, sans-serif, &quot;Apple Color Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Symbol&quot;, &quot;Noto Color Emoji&quot;; font-size: 16px;"> <p>Fetullah&ccedil;ı Ter&ouml;r &Ouml;rg&uuml;t&uuml;&#39;n&uuml;n (FET&Ouml;) 15 Temmuz 2016&#39;daki darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı&#39;ndaki eylemlere ilişkin, aralarında eski alay komutanları Muhsin Kutsi Barış ve Muhammet Tanju Poshor&#39;un da bulunduğu 521 kişinin yargılandığı davada tanıkların dinlenilmesine başlandı.</p> <p>Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kamp&uuml;s&uuml;&#39;ndeki salonda g&ouml;r&uuml;len duruşmaya, sanıklar, yakınları ve taraf avukatları katıldı.</p> <p>Duruşmada, darbe girişiminin yaşandığı d&ouml;nemde alay komutan yardımcısı olan Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutan Vekili Ahmet Hatip tanık olarak beyanda bulundu.</p> <p>15 Temmuz&#39;da birlik komutanlarının katıldığı haftalık eğitim toplantısı yaptıklarını ancak alay komutanı Muhsin Kutsi Barış&#39;ın katılmadığını ifade eden Hatip, Barış&#39;ın 18 Temmuz ile ilgili hususları koordine etmelerini, ardından da t&ouml;ren ve tatbikatla ilgili emirler hususunda diğer alay komutan yardımcısı yarbay Ekrem Işık ve birlik komutanlarıyla odasına gelmesini istediğini aktardı.</p> <p>Hatip, toplantının ardından yaklaşık 10 kişiyle alay komutanı Barış&#39;ın odasına gittiklerini belirterek, yarım saat kadar t&ouml;renle alakalı konuştuklarını kaydetti.</p> <p>Konunun daha sonra tatbikata geldiğini dile getiren Hatip, Barış&#39;ın &quot;Arkadaşlar bug&uuml;n bir tatbikat yapılacak. B&uuml;y&uuml;k bir tatbikat olacak. Tatbikata katılacaklar kendilerini biliyorlar. Ekrem yarbay kendilerine tebliğ etmiştir. Ahmet sen bu işle ilgilenme, t&ouml;renle ilgili hususlara odaklan.&quot; dediğini bildirdi.</p> <p>Hatip, Barış&#39;ın daha sonra odadaki Ekrem Işık, Fedakar Ak&ccedil;a, Osman Koltarla, Ecir Dede ve Arif Aydınoğlu&#39;nun isimlerini s&ouml;yleyip diğerlerinin &ccedil;ıkabileceğini belirttiğini dile getirdi.</p> <h3>Darbe bildirisini zorla okutan Gen&ccedil;er, devrenin prensiymiş</h3> <p>Mesaiden ayrılıp evine gitmeden evvel alay komutanını sorduğunu ancak misafiri bulunduğunu s&ouml;ylediklerini, &quot;Misafiri kimmiş?&quot; dediğinde ise &quot;&Uuml;mit Gen&ccedil;er&quot; cevabını aldığını anlatan Hatip, bilgisayardan kim olduğuna baktığında 1997 mezunu bir subay olduğunu g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; belirtti.</p> <p>Hatip, 1997 mezunu tanıdığı birine Gen&ccedil;er&#39;in kim olduğunu sorduğunu, onun da &quot;O bizim devrenin prenslerinden. Amerika-Ankara, Ankara-Amerika yapar.&quot; dediğini s&ouml;yledi.</p> <p>Daha sonra saat 19.00 gibi evine gittiğini dile getiren Hatip, 20.00 gibi şahsi aracıyla, eşi ve &ccedil;ocuklarıyla Batıkent&#39;teki halasının kızını ziyaret ettiklerini belirtti.</p> <p>Hatip, misafirlikteyken a&ccedil;ılan televizyonda boğaz k&ouml;pr&uuml;s&uuml;n&uuml;n kapatıldığını g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, u&ccedil;ak seslerini de duyması sonrası K&ouml;şk Muhafız Komando Birliği Komutanı binbaşı Osman Koltarla&#39;yı aradığını ve ne yaptıklarını sorduğunu bildirdi. Koltarla&#39;nın, alarm verildiğini ve alayda toplandıklarını, iki bina arasında beklediklerini, başka bir şeyden bilgisi olmadığını aktardığını anlatan Hatip, daha sonra telefonu kapattığını ve ailesiyle alay i&ccedil;indeki lojmanına gittiğini kaydetti.</p> <p>Hatip, saat 23.45-23.50 gibi evine geldiğini, &uuml;st&uuml;n&uuml; değiştirdikten sonra alay karargah binasına ge&ccedil;tiğini belirterek, personelin giriş yaptığı taş kapı b&ouml;lgesinde İlker Yazır ile karşılaştığını ve bir ka&ccedil; kişiyi daha g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; dile getirdi.</p> <p>Daha sonra alay komutanının odasına &ccedil;ıktıklarını, daha merdivenlerdeyken makamın &ouml;n&uuml;nde duran Barış&#39;ın &quot;Siz de mi geldiniz?&quot; dediğini anlatan Hatip, oda &ouml;n&uuml;nde bir halka şeklinde toplandıklarını s&ouml;yledi.</p> <p>Hatip, Barış&#39;ın elinde bazı kağıtlar bulunduğunu ifade ederek, ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;Baktı. Kağıtları direkt bana uzattı ve &#39;T&uuml;rk Silahlı Kuvvetleri y&ouml;netime el koymuş&#39; dedi. Ben kağıtları aldım. İlker Yazır yanımda, bakıp ona veriyorum ve kağıtlar grup i&ccedil;inde dolaşıyor. Karargah g&ouml;revlendirmeleri, sıkıy&ouml;netim komutanlıklarıyla ilişkili yazı g&ouml;rd&uuml;m, hakimlerin olduğu bir evrak vardı. Karargah g&ouml;revlendirmeleri kağıdına takıldım. Orada, karargahlardaki karargah amirlerinin kimler olduğu yazıyordu. Genelkurmay&#39;daki karargah amirinin bulunduğu hizada Mehmet Partig&ouml;&ccedil; vardı. Kağıdın altında da Partig&ouml;&ccedil; imzası vardı. Kutsi Barış&#39;a, &#39;Mehmet Partig&ouml;&ccedil; kendisini Genelkurmay Başkanı mı ilan etmiş&#39; dedim. Hi&ccedil;bir şey s&ouml;ylemedi. Odasına gitti.&quot;</p> <p>Kağıtları incelemeye devam ederken Muhsin Kutsi Barış&#39;ın &quot;İ&ccedil;eri gelin&quot; diye seslendiğini ifade eden Hatip, s&ouml;zlerine ş&ouml;yle devam etti:</p> <p>&quot;Oradaki grupla i&ccedil;eri girdik. Kutsi Barış makamında ayakta duruyordu. Televizyon a&ccedil;ıktı. Odada bulunan bir albay kafasını televizyona &ccedil;evirmiş vaziyette oturuyordu. Sonradan &ouml;ğrendim, Ertuğrul Yavuz&#39;muş. Kara Kuvvetleri Komutanlığı Sicil Plan Şube M&uuml;d&uuml;r&uuml; imiş.</p> <p>Televizyonu g&ouml;sterdiler. Birlikte televizyona baktık. TRT&#39;de darbe bildirisi okunuyordu. Barış, daha sonra televizyonun sesini kıstı ve bize d&ouml;nd&uuml;. &#39;Evet, alayda emniyet sistemini artırıyoruz.&quot;</p> <p>Ahmet Hatip, Barış&#39;ın, bu albayın, mesajları getiren kişi olduğunu, daha sonra s&ouml;ylediğini de aktardı.</p> <h3>&quot;TRT&#39;de yaralılar var&quot;</h3> <p>Hatip, emniyet alınacak yerleri Barış&#39;ın s&ouml;ylediğini, kendisine de koordinasyon g&ouml;revi verdiğini ifade ederek, odasına ge&ccedil;tiği sırada kim olduğunu hatırlamadığı birinin Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri&#39;nin ka&ccedil;ırıldığını, Genelkurmay ve TRT&#39;ye alaydan askerlerin gittiğini s&ouml;ylediğini dile getirdi.</p> <p>Duruşmanın sanıklarından Osman Koltarla&#39;nın da 00.54 de arayıp, &quot;Komutanım, TRT&#39;de yaralılar varmış. Alay komutanı beni TRT&#39;ye g&ouml;nderdi.&quot; dediğini bildiren Hatip, &quot;Kim varmış. Kim yaralıymış?&quot; diye sorduğunda Koltarla&#39;nın &quot;Bilmiyorum&quot; diye cevaplandırdığını anlattı. Hatip, Koltarla&#39;ya, &quot;Osman, mantıklı adamsın, mantıklı d&uuml;ş&uuml;n. D&ouml;nebiliyorsan d&ouml;n. D&ouml;nemiyorsan bir yerlere sığın, ortalıkta dolaşma.&quot; diye emir verdiğini, onun da &quot;Anlaşıldı komutanım.&quot; dediğini kaydetti.</p> <p>Hatip, 01.20&#39;de y&uuml;zbaşı Recep Karabayır&#39;ın aradığını ifade ederek, ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;Ağlamaklı bir sesle, &#39;Biz ne yapıyoruz komutanım burada.&#39; dedi. &#39;Neredesin&#39; dedim. &#39;TRT&#39;deyim. Buradaki polisler bize darbe yaptığımızı s&ouml;yledi. Doğru mu? Biz darbe mi yapıyoruz.?&#39; dedi. &#39;Sakin ol. Başında kim var&#39; dedim. &#39;Ekrem Işık var&#39; dedi. &#39;Ekrem orada değil&#39; diyince &#39;Anıl Aktaş&#39; var dedi. &#39;İkisi de yaralandı&#39; diyince durdu. &#39;Tanju Poshor var&#39; dedi. &#39;O ne arıyormuş. Ne yaptırıyor size.&#39; diyince &#39;Komutanım, TRT&#39;nin nizamiyelerinin emniyetini aldırttırıyor. Kimseyi i&ccedil;eri sokturmuyor.&#39; dedi. &#39;Onun sana emir verme yetkisi yok. Dinleme. Emir komuta sende&#39; dedim. Askerleri ve ara&ccedil;ları sordum. Askerlerin dağınık, ara&ccedil;ların da nizamiye tarafında olduğunu s&ouml;yledi. Personeli toplayıp kimseye ateş ettirmemesini s&ouml;yledim. Osman Koltarla&#39;nın da oraya Barış tarafından g&ouml;nderildiğine dair bir şey s&ouml;yledim. Recep&#39;e &#39;Alay komutanıyla bir irtibatın var mı&#39; diye sordum. &#39;Ulaşamıyorum&#39; dedi. &#39;Benim dediklerimi yap&#39; dedim.&quot;</p> <h3>G&uuml;l i&ccedil;in, &quot;Sadece konuşursunuz&quot; tepkisi</h3> <p>Hatip, 01.30 gibi odasında olduğu ve televizyonda Abdullah G&uuml;l konuştuğu sırada i&ccedil;eri Muhsin Kutsi Barış&#39;ın girdiğini belirterek, &quot;Geldi, ben otururken elini masaya koydu. Televizyona baktı, &#39;Sadece konuşursunuz işte&#39; dedi.&quot; diye konuştu.</p> <p>Barış&#39;ın &ouml;nceki eylemleri ve odaya gelip b&ouml;yle bir ifade kullanması sonrası darbeci olduğunu tam olarak anladığını vurgulayan Hatip, daha sonra Recep Karabayır ile 01.36&#39;da tekrar g&ouml;r&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ve durumunu sorduğunu iletti.</p> <p>Hatip, Karabayır&#39;ın askerleri toplamaya &ccedil;alıştığını ancak bazılarına ulaşamadığını, yakındaki MSB Lojmanlarında olan Osman Koltarla ile g&ouml;r&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ve onun yanına gitmeye &ccedil;alıştığını s&ouml;ylediğini bildirdi.</p> <h3>&quot;Alay komutanını tutukluyorum&quot;</h3> <p>İlker Yazır&#39;ın odasına ge&ccedil;tiğinde karargah subaylarını &ccedil;ağırdığını, gelen &uuml;&ccedil; subaya o ana kadar yaşadıklarını kısaca anlattığını ve &quot;Alay komutanını tutukluyorum. Var mı itirazı olan?&quot; diye sorduğunu belirten Hatip, kimsenin bir şey s&ouml;ylemediğini aktardı.</p> <p>Hatip, n&ouml;bet&ccedil;i amiri Haydar Aktaş&#39;ı aradığını ve Kutsi Barış&#39;ın evinde olduğunu &ouml;ğrendiğini kaydetti.</p> <p>Osman Koltarla ile 04.20 gibi g&ouml;r&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ve Recep Karabayır&#39;ın ancak geldiğini s&ouml;ylediğini bildiren Hatip, saat 04.40 gibi alaya giriş yaptıklarını s&ouml;yledi.</p> <p>Hatip, Genelkurmay Başkanlığına giden Fedakar Ak&ccedil;a ile de g&uuml;r&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, ona da askerleri toplamasını, kimseye ateş etmemelerini emrettiğini ifade etti.</p> <p>Koltarla&#39;nın alaya girdikten sonra yanına geldiğini ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri&#39;nin ka&ccedil;ırıldığını, bu sırada Haydar Aktaş&#39;ın da orada olduğunu s&ouml;ylediğini bildiren Hatip, ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;İlker Yazır&#39;a dedim ki &#39;Haydar Aktaş&#39;ı ara, genel sekreter neredeymiş sor&#39;. Aktaş, &#39;Bilmiyorum&#39; demiş. Ben de aradım. &#39;Genel sekreter nerede&#39; dedim. &#39;Bilmiyorum&#39; dedi. &#39;Haydar biliyorsun&#39; dedim. &#39;Bana ne soruyorsunuz? Gidin alay komutanına sorun&#39; dedi ve telefonu kapattı. Osman&#39;a, d&ouml;rt tane iri yarı adam ayarla. Murat Şahin&#39;e de s&ouml;yle, n&ouml;bet&ccedil;i amirliğine gidip Haydar Aktaş&#39;ı tutuklasınlar.&quot;</p> <p>Hatip, bundan yaklaşık beş dakika sonra Arif Aydınoğlu&#39;nun arayıp &quot;Komutanım, alay komutanı aracının hazırlamasını istemiş&quot; dediğini ifade etti. Hatip, oraya doğru y&ouml;neldiği sırada Aydınoğlu&#39;nun ikinci kez arayıp, &quot;Buraya gelseniz iyi olur. Uzman erbaşlar Haydar binbaşıyı tutuklamaya &ccedil;alışıyorlar. Ancak Kutsi Barış geldi. Şu anda uzman erbaşlarla konuşuyor.&quot; diye ilettiğini bildirdi.</p> <p>Oraya gittiğinde Barış&#39;ı uzmanlara bir şeyler anlatır vaziyette g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ifade eden Hatip, &quot;Odaya girince ben kendisine &#39;Bu saatten sonra emir komuta edemezsiniz&#39; dedim. &#39;Durun, anlatacağım&#39; dedi. &#39;Ne anlatacaksınız, her şey ortada&#39; dedim.&quot; diye konuştu.</p> <p>Barış temiz hava almak dışarı &ccedil;ıktığında kamelyaya oturttuklarını ve başında da iki &uuml;&ccedil; kişinin beklediğini belirten Hatip, bu esnada alay komutanının habercilerinden birinin, helikopter pistinde yabancı şahıslar olduğunu, &uuml;steğmen r&uuml;tbeli bir askerin, kendisini yarbay olarak tanıttığını s&ouml;ylediğini ifade etti.</p> <h3>Alaydan iki helikopterle ka&ccedil;mışlar</h3> <p>Hatip, oraya y&ouml;neldiğini, bir ka&ccedil; unimog kamyonun yanında 20-25 kadar kişiyi g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, &quot;Siz kimsiniz&quot; diye uzaktan bağıranca hareketlilik olduğunu kaydetti.</p> <p>Burada &ouml;zel kuvvetler personelinin bulunduğunu g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, adının Harun olduğunu sonradan &ouml;ğrendiği bir albayın &ouml;ne &ccedil;ıktığını ve kendini farklı bir isimle tanıttığını belirten Hatip, kendisinin de alay komutanı olduğunu s&ouml;ylediğini dile getirdi.</p> <p>Hatip, &quot;Ne i&ccedil;in geldiniz?&quot; diye sorduğunda &quot;Tatbikat i&ccedil;in&quot; cevabını aldığını, ayrıca Muhsin Kutsi Barış ile g&ouml;r&uuml;şmek istediklerini belirttiklerini ifade ederek, albay olan bu kişiyi Barış&#39;ın yanına g&ouml;t&uuml;rebileceğini s&ouml;yleyince, hareket eden bu kişinin arkasındaki grubun da aynı anda hareket ettiğini aktardı.</p> <p>Bu şekilde olmayacağını ama Barış ile g&ouml;r&uuml;şt&uuml;rebileceğini tekrarlayınca olumsuz cevap aldığını bildiren Hatip, bunlar olurken birinin &quot;Buradan ka&ccedil;amazsınız. Etrafınız i&ccedil;eride askerler, dışarıda polisler tarafından sarıldı.&quot; dediğini, İlker Yazır&#39;ın da &quot;Hukuksuz bir iş i&ccedil;indesiniz. Bu hukuksuzluğa ortak olan her kimse sorumluluk altındadır.&quot; ifadesini kullandığını s&ouml;yledi.</p> <p>Hatip, bunun &uuml;zerine bir &uuml;steğmenin t&uuml;feğini kaldırıp namluya mermi s&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; belirterek, &quot;Birbirimizi mi vuracağız&#39; dedim ve geri &ccedil;ekildik.&quot; diye konuştu.</p> <p>Zekai Aksakallı&#39;nın da grubu ikna edemediğini &ouml;ğrendiğini anlatan Hatip, bu ekibin daha sonra oraya inen iki helikopterle alaydan &ccedil;ıktığını kaydetti.</p> <p>Hatip, Muhsin Kutsi Barış ve Haydar Aktaş ile alay i&ccedil;inde yakalanan birlik dışından iki askerin polise teslim edildiğini de ifade etti.</p> </div>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.