İçişleri Bakanı Soylu: Olayın provokasyonla ilgili olduğuna dair bir bulguya rastlanmadı

SİYASET (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 22.04.2019 - 18:31, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:58
 

İçişleri Bakanı Soylu: Olayın provokasyonla ilgili olduğuna dair bir bulguya rastlanmadı

İçişleri Bakanı Soylu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğluʹna şehit cenazesinde yapılan saldırıya ilişkin, ˮOlayın dışarıdan bir provokasyonla ilgili olduğuna dair herhangi bir bulguya rastlamadık.ˮ dedi.
<p>ANKARA(AA) - İ&ccedil;işleri Bakanı S&uuml;leyman Soylu, İ&ccedil;işleri Bakanlığında yaptığı basın toplantısında Kılı&ccedil;daroğluʹnun &Ccedil;ubukʹta katıldığı şehit cenazesinde uğradığı saldırıya ilişkin a&ccedil;ıklamada bulundu.</p><p>&Ccedil;ukurca sınırındaki Seriberi &Uuml;s B&ouml;lgesiʹne, Irakʹın kuzeyinden PKKʹlı ter&ouml;ristlerce a&ccedil;ılan ateş sonucunda şehit olan 4 askere Allahʹtan rahmet dileyen Soylu, ˮOrada yaralanan evlatlarımıza acil şifalar diliyor, aziz milletimize, yakınlarına, ailelerine, sevenlerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Allah bizleri b&ouml;yle acılarla tekrar imtihan eylemesin. Ve bu &uuml;lkeyi b&ouml;lmek, par&ccedil;alamak, zayıflatmak isteyenlere de fırsat vermesin.ˮ dedi.</p>ˮYolun a&ccedil;ılması ve yoğunluğun azalması bekleniyorˮ<p>Cenaze namazı kılınmadan &ouml;nce alana Ankara B&uuml;y&uuml;kşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaşʹın geldiğini ve burada bulunan k&ouml;yl&uuml; kadınların kendisine karşı bir protestosu olduğunu ifade eden Soylu, ş&ouml;yle devam etti:</p><p>ˮDaha sonra alana CHP Genel Başkanı Kılı&ccedil;daroğlu geliyor. Bu sefer kendisine d&ouml;n&uuml;k yoğun s&ouml;zl&uuml; protestolar olmuş, ardından cenaze namazına ge&ccedil;ilmiştir. Namaz kılındıktan sonra şehit yakınlarının bulunduğu alandan Kemal Kılı&ccedil;daroğlu aracına doğru giderken kendisine &ouml;nce s&ouml;zl&uuml;, ardından da kamera g&ouml;r&uuml;nt&uuml;lerinden de a&ccedil;ık&ccedil;a g&ouml;r&uuml;len bir saldırı s&ouml;z konusu oluyor. Kendisinin aracına g&uuml;venli şekilde ulaşması m&uuml;mk&uuml;n olmadığı anlaşılınca İl Jandarma Komutanımız ile birlikte mahalledeki bir eve giriliyor. İlk etapta evin &ccedil;evresinde tedbir alınmak suretiyle kendisinin g&uuml;venliği sağlanıyor. Ardından, merasimin yapıldığı alandaki yol tek y&ouml;n olduğu ve cenazeye gelen ara&ccedil;larla bu yol tamamen kapandığı i&ccedil;in oradaki yolun a&ccedil;ılması ve yoğunluğun azalması bekleniyor.ˮ</p><p>Soylu, t&ouml;rendeki hareketlenme başlar başlamaz, Akkuzulu Mahallesiʹne 1 jandarma komando b&ouml;l&uuml;ğ&uuml;, 15 jandarma asayiş timi, 2 jandarma &ouml;zel harekat timi, 1 TOMA, bir kobra aracı, Jandarma İstihbarat Komutanlığından 20 personel ve ayrıca Ankara İl Emniyet M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; tarafından 300 &ccedil;evik kuvvet, 9 &ouml;zel harekat timi, 3 polis asayiş ve 1 polis trafik ekibi, ejder zırhlı ara&ccedil; da dahil takviye ger&ccedil;ekleştirildiğini s&ouml;yledi.</p>ˮBu 9 kişinin tamamı Akkuzulu k&ouml;y&uuml;ndendirˮ<p>Bakan Soylu şunları kaydetti:</p><p>ˮD&uuml;n yaşanan bu hadisedeki temel &uuml;z&uuml;nt&uuml;m&uuml;z şudur. Biz şehit cenazelerini, millet&ccedil;e huşu i&ccedil;inde ger&ccedil;ekleştirir ve acımızı da hep birlikte yaşayarak, paylaşarak hafifletmeye &ccedil;alışırız. İnancımızın gereği, geleneğimiz ve alışkanlığımız da budur. Bunu teminen de cenaze namazını kıldıran m&uuml;ft&uuml;lerimiz, imamlarımız, &ouml;zellikle slogan atılmaması hususunda, her zaman şehit cenazelerinin katılımcılarına tembihatta bulunurlar. Elbette ki siyaset&ccedil;iler zaman zaman gerek şehit cenazelerinde gerekse başka ortamlarda birtakım sitemlerle, bireysel veya bir grup tarafından tepkilerle karşılaşabilirler. Ancak burada, bu tepkinin fiziki saldırıya d&ouml;n&uuml;şmesi s&ouml;z konusudur ve bizim bunu tasvip etmemiz, elbette ki m&uuml;mk&uuml;n değildir. Neresinden bakarsanız bakın, m&uuml;essif bir hadisedir, alışkanlıklarımızla, k&uuml;lt&uuml;r&uuml;m&uuml;zle, yaşantımızla &ouml;rt&uuml;şmeyen bir hadisedir.ˮ</p><p>Saldırı sonrası adli ve idari soruşturma başlatıldığını hatırlatan Soylu, ˮEldeki verilerle hadiseye karıştığı anlaşılan 4 kişi tespit edilerek ifadeleri alınmak &uuml;zere il&ccedil;e jandarma karakoluna getirilmiş, bu 4 kişi ile birlikte yine fiziki saldırıya karışan il dışına &ccedil;ıkmış şehit yakını da getirilerek savcılığa teslim edilmiştir. Yani toplam beş kişi... Ardından biri kadın olmak &uuml;zere 4 kişi daha yine il&ccedil;e jandarma komutanlığınca savcılığın talebi &uuml;zerine getirilerek teslim edilmiştir. Bu 9 kişinin tamamı Akkuzulu k&ouml;y&uuml;ndendir.ˮ diye konuştu.</p>ˮOlaya ilişkin yanlış bilgi ve değerlendirmeler olduğunu g&ouml;rd&uuml;kˮ<p>Bakan Soylu, ˮİnternetin, iletişim imkanlarının ve sosyal medyanın da etkisiyle, son yıllarda meydana gelen toplumsal olayların ilk saatlerinde ciddi bir bilgi ve a&ccedil;ıklama kirliliğiyle hemen hemen karşılaşıyoruz. Bu itibarla, bu &uuml;z&uuml;c&uuml; hadise meydana geldiği andan itibaren, g&uuml;venlik kuvvetlerimiz, tam ve doğru bilgilere ulaşabilmek, olayı t&uuml;m y&ouml;nleriyle aydınlatabilmek i&ccedil;in yoğun bir &ccedil;alışma ortaya koydular. Maalesef bu olayda da, yaşananlara ilişkin bazı yanlış bilgi ve değerlendirmelerin olduğunu g&ouml;rd&uuml;k.ˮ diye konuştu.</p>ˮGerginlik oluşturacak adımlardan ka&ccedil;ınmak gerekirˮ<p>Soylu, ˮYaptığımız ilk değerlendirmelerde, ortada organize bir provokasyon olmadığı, dışarıdan adam taşıma gibi bir organizasyon ve buna ait bir delil veya bulgu da mevcut olmadığı g&ouml;r&uuml;lm&uuml;şt&uuml;r. Elbette ki tepkinin bu hale d&ouml;n&uuml;şmesi ne kadar yanlışsa, bu karşı karşıya kalınan olay &uuml;zerinden siyasal bir rant &ccedil;ıkarmak da o kadar tehlikeli ve yanlıştır.ˮ dedi.</p><p>Sorumluluk noktasındaki insanların, siyaset&ccedil;ilerin ve devlet adamlarının, hassasiyeti olan olaylarla ilgili beyanlarında, sağlam ve ger&ccedil;ek bilgilerle hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Soylu, ˮBu tip olaylarda insanları, toplumu, devletin birimlerini zor durumda bırakacak, genelleştirecek, toplumu, milletimizi yanlış bilgilendiren, gerginlik oluşturacak adımlardan ka&ccedil;ınmak, herkesin temel prensibi olmalıdır. &Ccedil;ok g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir siyasi rekabetin olduğu, d&ouml;nem d&ouml;nem siyasi rekabetin gerginlikler oluşturduğu bir se&ccedil;im ortamından ge&ccedil;tiğimiz a&ccedil;ıktır. Ve muhakkaktır ki her se&ccedil;im, arkasında birtakım tortular bırakır. Se&ccedil;imin hemen akabinde bu tortuları, bu hassasiyeti hesaba katmak, elbette ki herkesin sorumluluğudur. Bir durum daha paylaşmak isterim. B&ouml;yle hassas bir d&ouml;nemde, bir genel başkan bir cenazeye gelecekse, genel başkanın g&uuml;venlik ekibinin, bunu g&uuml;venlik birimleriyle paylaşması esastır. En azından genel başkanın g&uuml;venlik birimleri bunu paylaşmalıdır.ˮ ifadelerini kullandı. </p>ˮCHPʹnin bu meseleye bakış a&ccedil;ısı yapıcı değildirˮ<p>Kılı&ccedil;daroğluʹnun ne kendisinin ne g&uuml;venlik birimlerinin ne de partililerin cenaze t&ouml;renine katılma konusuna dikkat ettiğini belirten Soylu, ş&ouml;yle devam etti:</p><p>ˮKimsenin haberinin olmadığı bir katılıma y&ouml;nelik olarak &ouml;rg&uuml;tl&uuml; bir organizasyon iddiasında bulunmak da hakkaniyetli ve doğru bir yaklaşım değildir. Ayrıca, bir olayı da g&ouml;zden ka&ccedil;ırmamak gerekir. &Ouml;zellikle de bir g&uuml;n &ouml;nce Sayın İmamoğlu, Pervin Buldan ve Selahattin Demirtaş arasındaki g&uuml;zellemeler, kamuoyu tarafından da takip edilmiştir. Biz b&uuml;t&uuml;n bu tedbirleri alırken, tedbirlerin yoğunluğunu değerlendirirken esasen se&ccedil;im d&ouml;nemindeki CHP-HDP yakınlaşmasını ve bu psikolojik ortamı da g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne alırız. Herhangi bir toplumsal olayda, bir cenaze merasiminde, bu kadar yoğun kalabalıklarda ve duygusal ortamlarda olaylarla ilgili alınacak tedbirler elbette buna g&ouml;re hesaplanır.ˮ</p><p>Yaklaşık 2,5 yıldır İ&ccedil;işleri Bakanlığı yaptığını ve sorumluluklarının bilincinde olduğunu s&ouml;yleyen Soylu, ˮSayın Kılı&ccedil;daroğlu, Ankaraʹdan İstanbulʹa y&uuml;r&uuml;d&uuml;, en k&uuml;&ccedil;&uuml;k bir g&uuml;venlik ihmali meydana gelmedi. İ&ccedil;işleri Bakanlığım d&ouml;neminde bir&ccedil;ok se&ccedil;im kampanyası oldu. Sadece kendisine değil hi&ccedil;bir siyasi parti y&ouml;neticisinin g&uuml;venliğine de bir halel meydana getirmedik. Herkes g&uuml;ven esası i&ccedil;inde se&ccedil;im kampanyalarını ve siyasi &ccedil;alışmalarını y&uuml;r&uuml;tt&uuml;. Buna memleketimizin Doğu ve G&uuml;neydoğu b&ouml;lgeleri başta olmak &uuml;zere her alanı dahildir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; gerekli irtibatlar kuruldu, gerekli tedbirler alındı.ˮ diye konuştu. </p><p>Bakan Soylu, şunları kaydetti:</p><p>ˮKimse kusura bakmasın, Kılı&ccedil;daroğluʹnun ve CHPʹnin bu meseleye bakışı, tam da bug&uuml;n ihtiya&ccedil; duyduğumuz yapıcı ve birleştirici bir bakış değildir. Olay sonrasındaki adımları da meseleye nasıl baktıklarını teyit etmektedir. Genel başkan yardımcılarının davranışları, CHP Genel Merkeziʹnin &ouml;n&uuml;nde bir mitinge davet etmek, genel başkan yardımcılarının s&uuml;rekli şahsımı hedef g&ouml;stermesi, meseleyi kendilerine d&ouml;n&uuml;k bir organize eylem gibi anlatıp buradan bir siyasi rant &ccedil;ıkarmaya &ccedil;alışmaları, sosyal medya &uuml;zerinden şahsıma, aileme, &ccedil;ocuklarıma ve eşime d&ouml;n&uuml;k hakaretler ve k&uuml;f&uuml;rler yağdırmaları, alelacele genel merkeze topladıkları insanlara şahsıma dakikalarca k&uuml;f&uuml;rler, galiz s&ouml;zler ve hakaretler ettirmeleri bu meseleyi değerlendirirken hangi anlayışta olduklarını a&ccedil;ık&ccedil;a g&ouml;stermektedir.ˮ</p>ˮNedeni, birlikte ortaklık yaptığı siyasi ortaklarına sormalıdırˮ<p>Eski bir meclis başkanvekilinin d&uuml;n akşam, CHPʹli bir grup başkanvekiline ˮge&ccedil;miş olsunˮ dileğini iletmek &uuml;zere telefonu ettiğini aktaran Soylu, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: </p><p>ˮBu meclis başkanımıza y&ouml;nelik o edepten yoksun mevcut grup başkanvekili ortaya koyuyor ve bizi yok edeceğini bir şekilde tehditlerle beraber değerlendiriyor. Genel başkan yardımcılarıyla bu meseleyi bize yıkıp buradan siyasi rant elde etmeye &ccedil;alıştıkları a&ccedil;ıktır. Sayın Kılı&ccedil;daroğlu meseleyi İ&ccedil;işleri Bakanına yıkacağına, bu olayın nedenini, birlikte ortaklık yaptığı siyasi ortaklarına sormalıdır. Hatta şu saatlerde ger&ccedil;ekleşen ʹge&ccedil;miş olsunʹ ziyaretlerinde de sorabilir. Bu siyasi ortaklıklar da milletin g&ouml;z&uuml; &ouml;n&uuml;nde ger&ccedil;ekleşmiştir. </p><p>Bir taraftan PKKʹnın siyasi koluyla, HDP ile ortaklık yapıp daha sonra &ccedil;ıkan olayları İ&ccedil;işleri Bakanına yıkmak tam anlamıyla, se&ccedil;im zamanında aldığı tutumda hafıza kaybıdır. Sizin hafızanız unutabilir ama milletin hafızası unutmamaktadır ve bu da bir g&uuml;venlik riski oluşturmaktadır. Her se&ccedil;imde, elbette ki partilerin s&ouml;ylemleri olmuştur ve olacaktır. Ancak se&ccedil;imler yapılmıştır ve se&ccedil;imler bitmiştir. Bizim se&ccedil;imlerde de şimdi de s&ouml;ylediğimiz &ccedil;ok a&ccedil;ıktır ve nettir. Herkes PKK ter&ouml;r&uuml; karşısında tavrını almak, safını belli etmek zorundadır.ˮ</p>ˮT&uuml;rkiyeʹnin ter&ouml;rle m&uuml;cadelesi devam edecektirˮ<p>ˮHayır ve evetli, yani ʹhavetʹli yaklaşımlar, ikircikli tutumlar, millet tarafından kayıt altına alınmaktadır ve milletimizin hafızası bu konuda &ccedil;ok g&uuml;&ccedil;l&uuml;d&uuml;r.ˮ diyen Soylu, se&ccedil;imin bittiğinin, yeni bir d&ouml;nemin başladığının, T&uuml;rkiyeʹnin ter&ouml;rle m&uuml;cadelesinin de devam edeceğinin altını &ccedil;izdi. </p><p>Soylu, ˮBuradan sarfınazar etmemiz m&uuml;mk&uuml;n değildir, geri adım atmamız da m&uuml;mk&uuml;n değildir. Hi&ccedil; kimse PKK ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n siyasi kolu HDP ile yaptığı ortaklığı, mahalle baskısı oluşturarak meşrulaştırdığını ve normalleştirdiğini, bu olay &uuml;zerinden saldırarak PKK ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;ne alan a&ccedil;tığını, toplumun bu ilişkiyi unutmasını sağladığını d&uuml;ş&uuml;nmemelidir.ˮ ifadelerini kullandı.</p>ˮBedelini &ouml;demeye hazırımˮ<p>Oluşturulmaya &ccedil;alışılan ˮiklim ve kurguˮnun &ccedil;ok net ve a&ccedil;ık belli olduğunu belirten Soylu, ş&ouml;yle konuştu:</p><p>ˮBuradaki etkiyle se&ccedil;im d&ouml;nemindeki işbirliğinin tartışılması engellenmek istenmektedir. Bug&uuml;n HDP, PKK ile arasına herhangi bir duvar &ouml;rmemiştir, reddetmemiştir ve reddetmemektedir. Tam tersi se&ccedil;im sonrasında da se&ccedil;im &ouml;ncesindeki keskin s&ouml;ylemleri ve eylemlerine devam etmektedirler. Bilinmelidir ki ter&ouml;rle m&uuml;cadelemiz ve bu iklimle m&uuml;cadelemiz aynı kararlılıkla devam edecektir. Buradan sarfınazar etmemiz m&uuml;mk&uuml;n değildir. Bu psikolojik iklime de, bu iklimi oluşturmak isteyenlere de teslim olmayız. </p><p>Burada bir noktaya daha temas etmek isterim. Herkes sağduyu ve itidal tavsiye ediyor. Bunu biz de tavsiye ediyoruz. Ama bunu tavsiye etmek yetmez, gereğini de yapmak gerekir. Maalesef kendisi dahil olmak &uuml;zere t&uuml;m y&ouml;neticilerinin ve genel başkan yardımcılarının yaptığı a&ccedil;ıklamalar yangına k&ouml;r&uuml;kle gitmek, kendilerinin dışında bir başka g&ouml;r&uuml;şe yer vermemek ve esas ger&ccedil;eği &ouml;rtmeye &ccedil;alışmaktır.</p><p>Ben Sayın Cumhurbaşkanımızın kabinesinde g&ouml;revliyim ve sorumluluk sahibi bir insanım. Benim i&ccedil;in &uuml;lkemin ve milletimin menfaati her şeyden &ouml;nce gelir. &Uuml;lkemin, milletimin menfaatlerine bir halel gelmesinde her zaman sorumluluk hissederim ve bunun gereğini yapmaktan da hi&ccedil;bir zaman &ccedil;ekinmem ve teredd&uuml;t etmem. Memleketime, &uuml;lkeme, milletime yapmış olduğum hizmetin bedelini de &ouml;demeye hazırım. Bunun tayin edicisi ne Kılı&ccedil;daroğluʹdur ne de avanesidir. Bunun tayin edicisi bana bu g&ouml;revi veren Sayın Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanımıza bu yetkiyi veren aziz milletimizdir.ˮ</p><p>Yaşanan olaydan b&uuml;y&uuml;k &uuml;z&uuml;nt&uuml; duyduğunu ve ge&ccedil;miş olsun dileklerini tekrarlayan Soylu, gerekli t&uuml;m adli ve idari soruşturmanın s&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; vurguladı.</p>
İçişleri Bakanı Soylu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğluʹna şehit cenazesinde yapılan saldırıya ilişkin, ˮOlayın dışarıdan bir provokasyonla ilgili olduğuna dair herhangi bir bulguya rastlamadık.ˮ dedi.
<p>ANKARA(AA) - İ&ccedil;işleri Bakanı S&uuml;leyman Soylu, İ&ccedil;işleri Bakanlığında yaptığı basın toplantısında Kılı&ccedil;daroğluʹnun &Ccedil;ubukʹta katıldığı şehit cenazesinde uğradığı saldırıya ilişkin a&ccedil;ıklamada bulundu.</p><p>&Ccedil;ukurca sınırındaki Seriberi &Uuml;s B&ouml;lgesiʹne, Irakʹın kuzeyinden PKKʹlı ter&ouml;ristlerce a&ccedil;ılan ateş sonucunda şehit olan 4 askere Allahʹtan rahmet dileyen Soylu, ˮOrada yaralanan evlatlarımıza acil şifalar diliyor, aziz milletimize, yakınlarına, ailelerine, sevenlerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Allah bizleri b&ouml;yle acılarla tekrar imtihan eylemesin. Ve bu &uuml;lkeyi b&ouml;lmek, par&ccedil;alamak, zayıflatmak isteyenlere de fırsat vermesin.ˮ dedi.</p>ˮYolun a&ccedil;ılması ve yoğunluğun azalması bekleniyorˮ<p>Cenaze namazı kılınmadan &ouml;nce alana Ankara B&uuml;y&uuml;kşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaşʹın geldiğini ve burada bulunan k&ouml;yl&uuml; kadınların kendisine karşı bir protestosu olduğunu ifade eden Soylu, ş&ouml;yle devam etti:</p><p>ˮDaha sonra alana CHP Genel Başkanı Kılı&ccedil;daroğlu geliyor. Bu sefer kendisine d&ouml;n&uuml;k yoğun s&ouml;zl&uuml; protestolar olmuş, ardından cenaze namazına ge&ccedil;ilmiştir. Namaz kılındıktan sonra şehit yakınlarının bulunduğu alandan Kemal Kılı&ccedil;daroğlu aracına doğru giderken kendisine &ouml;nce s&ouml;zl&uuml;, ardından da kamera g&ouml;r&uuml;nt&uuml;lerinden de a&ccedil;ık&ccedil;a g&ouml;r&uuml;len bir saldırı s&ouml;z konusu oluyor. Kendisinin aracına g&uuml;venli şekilde ulaşması m&uuml;mk&uuml;n olmadığı anlaşılınca İl Jandarma Komutanımız ile birlikte mahalledeki bir eve giriliyor. İlk etapta evin &ccedil;evresinde tedbir alınmak suretiyle kendisinin g&uuml;venliği sağlanıyor. Ardından, merasimin yapıldığı alandaki yol tek y&ouml;n olduğu ve cenazeye gelen ara&ccedil;larla bu yol tamamen kapandığı i&ccedil;in oradaki yolun a&ccedil;ılması ve yoğunluğun azalması bekleniyor.ˮ</p><p>Soylu, t&ouml;rendeki hareketlenme başlar başlamaz, Akkuzulu Mahallesiʹne 1 jandarma komando b&ouml;l&uuml;ğ&uuml;, 15 jandarma asayiş timi, 2 jandarma &ouml;zel harekat timi, 1 TOMA, bir kobra aracı, Jandarma İstihbarat Komutanlığından 20 personel ve ayrıca Ankara İl Emniyet M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; tarafından 300 &ccedil;evik kuvvet, 9 &ouml;zel harekat timi, 3 polis asayiş ve 1 polis trafik ekibi, ejder zırhlı ara&ccedil; da dahil takviye ger&ccedil;ekleştirildiğini s&ouml;yledi.</p>ˮBu 9 kişinin tamamı Akkuzulu k&ouml;y&uuml;ndendirˮ<p>Bakan Soylu şunları kaydetti:</p><p>ˮD&uuml;n yaşanan bu hadisedeki temel &uuml;z&uuml;nt&uuml;m&uuml;z şudur. Biz şehit cenazelerini, millet&ccedil;e huşu i&ccedil;inde ger&ccedil;ekleştirir ve acımızı da hep birlikte yaşayarak, paylaşarak hafifletmeye &ccedil;alışırız. İnancımızın gereği, geleneğimiz ve alışkanlığımız da budur. Bunu teminen de cenaze namazını kıldıran m&uuml;ft&uuml;lerimiz, imamlarımız, &ouml;zellikle slogan atılmaması hususunda, her zaman şehit cenazelerinin katılımcılarına tembihatta bulunurlar. Elbette ki siyaset&ccedil;iler zaman zaman gerek şehit cenazelerinde gerekse başka ortamlarda birtakım sitemlerle, bireysel veya bir grup tarafından tepkilerle karşılaşabilirler. Ancak burada, bu tepkinin fiziki saldırıya d&ouml;n&uuml;şmesi s&ouml;z konusudur ve bizim bunu tasvip etmemiz, elbette ki m&uuml;mk&uuml;n değildir. Neresinden bakarsanız bakın, m&uuml;essif bir hadisedir, alışkanlıklarımızla, k&uuml;lt&uuml;r&uuml;m&uuml;zle, yaşantımızla &ouml;rt&uuml;şmeyen bir hadisedir.ˮ</p><p>Saldırı sonrası adli ve idari soruşturma başlatıldığını hatırlatan Soylu, ˮEldeki verilerle hadiseye karıştığı anlaşılan 4 kişi tespit edilerek ifadeleri alınmak &uuml;zere il&ccedil;e jandarma karakoluna getirilmiş, bu 4 kişi ile birlikte yine fiziki saldırıya karışan il dışına &ccedil;ıkmış şehit yakını da getirilerek savcılığa teslim edilmiştir. Yani toplam beş kişi... Ardından biri kadın olmak &uuml;zere 4 kişi daha yine il&ccedil;e jandarma komutanlığınca savcılığın talebi &uuml;zerine getirilerek teslim edilmiştir. Bu 9 kişinin tamamı Akkuzulu k&ouml;y&uuml;ndendir.ˮ diye konuştu.</p>ˮOlaya ilişkin yanlış bilgi ve değerlendirmeler olduğunu g&ouml;rd&uuml;kˮ<p>Bakan Soylu, ˮİnternetin, iletişim imkanlarının ve sosyal medyanın da etkisiyle, son yıllarda meydana gelen toplumsal olayların ilk saatlerinde ciddi bir bilgi ve a&ccedil;ıklama kirliliğiyle hemen hemen karşılaşıyoruz. Bu itibarla, bu &uuml;z&uuml;c&uuml; hadise meydana geldiği andan itibaren, g&uuml;venlik kuvvetlerimiz, tam ve doğru bilgilere ulaşabilmek, olayı t&uuml;m y&ouml;nleriyle aydınlatabilmek i&ccedil;in yoğun bir &ccedil;alışma ortaya koydular. Maalesef bu olayda da, yaşananlara ilişkin bazı yanlış bilgi ve değerlendirmelerin olduğunu g&ouml;rd&uuml;k.ˮ diye konuştu.</p>ˮGerginlik oluşturacak adımlardan ka&ccedil;ınmak gerekirˮ<p>Soylu, ˮYaptığımız ilk değerlendirmelerde, ortada organize bir provokasyon olmadığı, dışarıdan adam taşıma gibi bir organizasyon ve buna ait bir delil veya bulgu da mevcut olmadığı g&ouml;r&uuml;lm&uuml;şt&uuml;r. Elbette ki tepkinin bu hale d&ouml;n&uuml;şmesi ne kadar yanlışsa, bu karşı karşıya kalınan olay &uuml;zerinden siyasal bir rant &ccedil;ıkarmak da o kadar tehlikeli ve yanlıştır.ˮ dedi.</p><p>Sorumluluk noktasındaki insanların, siyaset&ccedil;ilerin ve devlet adamlarının, hassasiyeti olan olaylarla ilgili beyanlarında, sağlam ve ger&ccedil;ek bilgilerle hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Soylu, ˮBu tip olaylarda insanları, toplumu, devletin birimlerini zor durumda bırakacak, genelleştirecek, toplumu, milletimizi yanlış bilgilendiren, gerginlik oluşturacak adımlardan ka&ccedil;ınmak, herkesin temel prensibi olmalıdır. &Ccedil;ok g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir siyasi rekabetin olduğu, d&ouml;nem d&ouml;nem siyasi rekabetin gerginlikler oluşturduğu bir se&ccedil;im ortamından ge&ccedil;tiğimiz a&ccedil;ıktır. Ve muhakkaktır ki her se&ccedil;im, arkasında birtakım tortular bırakır. Se&ccedil;imin hemen akabinde bu tortuları, bu hassasiyeti hesaba katmak, elbette ki herkesin sorumluluğudur. Bir durum daha paylaşmak isterim. B&ouml;yle hassas bir d&ouml;nemde, bir genel başkan bir cenazeye gelecekse, genel başkanın g&uuml;venlik ekibinin, bunu g&uuml;venlik birimleriyle paylaşması esastır. En azından genel başkanın g&uuml;venlik birimleri bunu paylaşmalıdır.ˮ ifadelerini kullandı. </p>ˮCHPʹnin bu meseleye bakış a&ccedil;ısı yapıcı değildirˮ<p>Kılı&ccedil;daroğluʹnun ne kendisinin ne g&uuml;venlik birimlerinin ne de partililerin cenaze t&ouml;renine katılma konusuna dikkat ettiğini belirten Soylu, ş&ouml;yle devam etti:</p><p>ˮKimsenin haberinin olmadığı bir katılıma y&ouml;nelik olarak &ouml;rg&uuml;tl&uuml; bir organizasyon iddiasında bulunmak da hakkaniyetli ve doğru bir yaklaşım değildir. Ayrıca, bir olayı da g&ouml;zden ka&ccedil;ırmamak gerekir. &Ouml;zellikle de bir g&uuml;n &ouml;nce Sayın İmamoğlu, Pervin Buldan ve Selahattin Demirtaş arasındaki g&uuml;zellemeler, kamuoyu tarafından da takip edilmiştir. Biz b&uuml;t&uuml;n bu tedbirleri alırken, tedbirlerin yoğunluğunu değerlendirirken esasen se&ccedil;im d&ouml;nemindeki CHP-HDP yakınlaşmasını ve bu psikolojik ortamı da g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne alırız. Herhangi bir toplumsal olayda, bir cenaze merasiminde, bu kadar yoğun kalabalıklarda ve duygusal ortamlarda olaylarla ilgili alınacak tedbirler elbette buna g&ouml;re hesaplanır.ˮ</p><p>Yaklaşık 2,5 yıldır İ&ccedil;işleri Bakanlığı yaptığını ve sorumluluklarının bilincinde olduğunu s&ouml;yleyen Soylu, ˮSayın Kılı&ccedil;daroğlu, Ankaraʹdan İstanbulʹa y&uuml;r&uuml;d&uuml;, en k&uuml;&ccedil;&uuml;k bir g&uuml;venlik ihmali meydana gelmedi. İ&ccedil;işleri Bakanlığım d&ouml;neminde bir&ccedil;ok se&ccedil;im kampanyası oldu. Sadece kendisine değil hi&ccedil;bir siyasi parti y&ouml;neticisinin g&uuml;venliğine de bir halel meydana getirmedik. Herkes g&uuml;ven esası i&ccedil;inde se&ccedil;im kampanyalarını ve siyasi &ccedil;alışmalarını y&uuml;r&uuml;tt&uuml;. Buna memleketimizin Doğu ve G&uuml;neydoğu b&ouml;lgeleri başta olmak &uuml;zere her alanı dahildir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; gerekli irtibatlar kuruldu, gerekli tedbirler alındı.ˮ diye konuştu. </p><p>Bakan Soylu, şunları kaydetti:</p><p>ˮKimse kusura bakmasın, Kılı&ccedil;daroğluʹnun ve CHPʹnin bu meseleye bakışı, tam da bug&uuml;n ihtiya&ccedil; duyduğumuz yapıcı ve birleştirici bir bakış değildir. Olay sonrasındaki adımları da meseleye nasıl baktıklarını teyit etmektedir. Genel başkan yardımcılarının davranışları, CHP Genel Merkeziʹnin &ouml;n&uuml;nde bir mitinge davet etmek, genel başkan yardımcılarının s&uuml;rekli şahsımı hedef g&ouml;stermesi, meseleyi kendilerine d&ouml;n&uuml;k bir organize eylem gibi anlatıp buradan bir siyasi rant &ccedil;ıkarmaya &ccedil;alışmaları, sosyal medya &uuml;zerinden şahsıma, aileme, &ccedil;ocuklarıma ve eşime d&ouml;n&uuml;k hakaretler ve k&uuml;f&uuml;rler yağdırmaları, alelacele genel merkeze topladıkları insanlara şahsıma dakikalarca k&uuml;f&uuml;rler, galiz s&ouml;zler ve hakaretler ettirmeleri bu meseleyi değerlendirirken hangi anlayışta olduklarını a&ccedil;ık&ccedil;a g&ouml;stermektedir.ˮ</p>ˮNedeni, birlikte ortaklık yaptığı siyasi ortaklarına sormalıdırˮ<p>Eski bir meclis başkanvekilinin d&uuml;n akşam, CHPʹli bir grup başkanvekiline ˮge&ccedil;miş olsunˮ dileğini iletmek &uuml;zere telefonu ettiğini aktaran Soylu, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: </p><p>ˮBu meclis başkanımıza y&ouml;nelik o edepten yoksun mevcut grup başkanvekili ortaya koyuyor ve bizi yok edeceğini bir şekilde tehditlerle beraber değerlendiriyor. Genel başkan yardımcılarıyla bu meseleyi bize yıkıp buradan siyasi rant elde etmeye &ccedil;alıştıkları a&ccedil;ıktır. Sayın Kılı&ccedil;daroğlu meseleyi İ&ccedil;işleri Bakanına yıkacağına, bu olayın nedenini, birlikte ortaklık yaptığı siyasi ortaklarına sormalıdır. Hatta şu saatlerde ger&ccedil;ekleşen ʹge&ccedil;miş olsunʹ ziyaretlerinde de sorabilir. Bu siyasi ortaklıklar da milletin g&ouml;z&uuml; &ouml;n&uuml;nde ger&ccedil;ekleşmiştir. </p><p>Bir taraftan PKKʹnın siyasi koluyla, HDP ile ortaklık yapıp daha sonra &ccedil;ıkan olayları İ&ccedil;işleri Bakanına yıkmak tam anlamıyla, se&ccedil;im zamanında aldığı tutumda hafıza kaybıdır. Sizin hafızanız unutabilir ama milletin hafızası unutmamaktadır ve bu da bir g&uuml;venlik riski oluşturmaktadır. Her se&ccedil;imde, elbette ki partilerin s&ouml;ylemleri olmuştur ve olacaktır. Ancak se&ccedil;imler yapılmıştır ve se&ccedil;imler bitmiştir. Bizim se&ccedil;imlerde de şimdi de s&ouml;ylediğimiz &ccedil;ok a&ccedil;ıktır ve nettir. Herkes PKK ter&ouml;r&uuml; karşısında tavrını almak, safını belli etmek zorundadır.ˮ</p>ˮT&uuml;rkiyeʹnin ter&ouml;rle m&uuml;cadelesi devam edecektirˮ<p>ˮHayır ve evetli, yani ʹhavetʹli yaklaşımlar, ikircikli tutumlar, millet tarafından kayıt altına alınmaktadır ve milletimizin hafızası bu konuda &ccedil;ok g&uuml;&ccedil;l&uuml;d&uuml;r.ˮ diyen Soylu, se&ccedil;imin bittiğinin, yeni bir d&ouml;nemin başladığının, T&uuml;rkiyeʹnin ter&ouml;rle m&uuml;cadelesinin de devam edeceğinin altını &ccedil;izdi. </p><p>Soylu, ˮBuradan sarfınazar etmemiz m&uuml;mk&uuml;n değildir, geri adım atmamız da m&uuml;mk&uuml;n değildir. Hi&ccedil; kimse PKK ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n siyasi kolu HDP ile yaptığı ortaklığı, mahalle baskısı oluşturarak meşrulaştırdığını ve normalleştirdiğini, bu olay &uuml;zerinden saldırarak PKK ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;ne alan a&ccedil;tığını, toplumun bu ilişkiyi unutmasını sağladığını d&uuml;ş&uuml;nmemelidir.ˮ ifadelerini kullandı.</p>ˮBedelini &ouml;demeye hazırımˮ<p>Oluşturulmaya &ccedil;alışılan ˮiklim ve kurguˮnun &ccedil;ok net ve a&ccedil;ık belli olduğunu belirten Soylu, ş&ouml;yle konuştu:</p><p>ˮBuradaki etkiyle se&ccedil;im d&ouml;nemindeki işbirliğinin tartışılması engellenmek istenmektedir. Bug&uuml;n HDP, PKK ile arasına herhangi bir duvar &ouml;rmemiştir, reddetmemiştir ve reddetmemektedir. Tam tersi se&ccedil;im sonrasında da se&ccedil;im &ouml;ncesindeki keskin s&ouml;ylemleri ve eylemlerine devam etmektedirler. Bilinmelidir ki ter&ouml;rle m&uuml;cadelemiz ve bu iklimle m&uuml;cadelemiz aynı kararlılıkla devam edecektir. Buradan sarfınazar etmemiz m&uuml;mk&uuml;n değildir. Bu psikolojik iklime de, bu iklimi oluşturmak isteyenlere de teslim olmayız. </p><p>Burada bir noktaya daha temas etmek isterim. Herkes sağduyu ve itidal tavsiye ediyor. Bunu biz de tavsiye ediyoruz. Ama bunu tavsiye etmek yetmez, gereğini de yapmak gerekir. Maalesef kendisi dahil olmak &uuml;zere t&uuml;m y&ouml;neticilerinin ve genel başkan yardımcılarının yaptığı a&ccedil;ıklamalar yangına k&ouml;r&uuml;kle gitmek, kendilerinin dışında bir başka g&ouml;r&uuml;şe yer vermemek ve esas ger&ccedil;eği &ouml;rtmeye &ccedil;alışmaktır.</p><p>Ben Sayın Cumhurbaşkanımızın kabinesinde g&ouml;revliyim ve sorumluluk sahibi bir insanım. Benim i&ccedil;in &uuml;lkemin ve milletimin menfaati her şeyden &ouml;nce gelir. &Uuml;lkemin, milletimin menfaatlerine bir halel gelmesinde her zaman sorumluluk hissederim ve bunun gereğini yapmaktan da hi&ccedil;bir zaman &ccedil;ekinmem ve teredd&uuml;t etmem. Memleketime, &uuml;lkeme, milletime yapmış olduğum hizmetin bedelini de &ouml;demeye hazırım. Bunun tayin edicisi ne Kılı&ccedil;daroğluʹdur ne de avanesidir. Bunun tayin edicisi bana bu g&ouml;revi veren Sayın Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanımıza bu yetkiyi veren aziz milletimizdir.ˮ</p><p>Yaşanan olaydan b&uuml;y&uuml;k &uuml;z&uuml;nt&uuml; duyduğunu ve ge&ccedil;miş olsun dileklerini tekrarlayan Soylu, gerekli t&uuml;m adli ve idari soruşturmanın s&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; vurguladı.</p>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.