İngiltere'nin Kovid-19 kabusu

GÜNDEM (AA) - Anadolu Ajansı | 16.04.2020 - 14:45, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:59
 

İngiltere'nin Kovid-19 kabusu

İngiltere dünya genelinde en çok vaka sayısının görüldüğü ilk on ülke arasında altıncı sırada ve en çok ölümün yaşandığı ilk on ülke arasında beşinci sırada yer alıyor.
<p>2019 Aralık ayında &Ccedil;in&rsquo;in Wuhan kasabasında ortaya &ccedil;ıkan yeni tip&nbsp;koronavir&uuml;s&nbsp;salgını (Kovid-19) kısa s&uuml;re i&ccedil;erisinde t&uuml;m d&uuml;nyayı etkisi altına aldı. Avrupa &ouml;zelinde vaka sayısı en y&uuml;ksek &uuml;lkeler arasında&nbsp;İtalya, İspanya, Almanya ve Fransa&rsquo;dan hemen sonra İngiltere geliyor. İlk kez 31 Ocak 2020 tarihinde &uuml;lkenin en &ccedil;ok turist &ccedil;eken şehirlerinden biri olan York&rsquo;ta &Ccedil;inli bir &ccedil;iftte tespit edilen vir&uuml;s, daha sonra Singapur&rsquo;a giden bir İngiliz vatandaşında da tespit edildi. Tespit edilen bu ilk vakalardan sonra &uuml;lke genelindeki vaka sayıları her ge&ccedil;en g&uuml;n istikrarlı şekilde artmaya başladı.</p> <p>Ge&ccedil;en s&uuml;re zarfında &uuml;lkede salgının yol a&ccedil;tığı ağır bilan&ccedil;oya bakıldığında 15 Nisan 2020 itibariyle İngiltere&rsquo;nin d&uuml;nya genelinde en &ccedil;ok vaka sayısının g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; ilk on &uuml;lke arasında altıncı sırada ve en &ccedil;ok &ouml;l&uuml;m&uuml;n yaşandığı ilk on &uuml;lke arasında beşinci sırada yer aldığı g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Yine bu tarih itibariyle resmi rakamlara g&ouml;re &uuml;lkede test yapılan 398 bin 916 kişiden 98 bin 476&rsquo;sının sonu&ccedil;ları pozitif &ccedil;ıkmış ve toplam 12 bin 868 kişi salgın sebebiyle hayatını kaybetmiştir. Bu rakamlarla birlikte vaka ve &ouml;l&uuml; sayısı bakımından İngiltere, salgının merkezi &Ccedil;in&rsquo;i ge&ccedil;miş durumda. Daha da &ouml;nemlisi salgının mevcut hızla yayılmaya devam etmesi halinde Nisan sonuna kadar vaka sayısının 120 bini ve &ouml;l&uuml; sayısının 15 bini ge&ccedil;eceği tahmin ediliyor. Bu somut ger&ccedil;ekliklerden hareketle Kovid-19&#39;un pek &ccedil;ok &uuml;lkede olduğu gibi İngiltere i&ccedil;in de bir kabusa d&ouml;n&uuml;şt&uuml;ğ&uuml; s&ouml;ylenebilir.</p> <h3>Riskli &ldquo;s&uuml;r&uuml; bağışıklığı kazandırma&rdquo; politikası</h3> <p>Kovid-19 salgınına dair bir&ccedil;ok &uuml;lkeyle aynı kaderi paylaşan İngiltere&rsquo;nin salgından bu denli etkilenmesinin arkasında yatan sebeplerin başında h&uuml;k&uuml;metin Şubat ayından Mart ayı ortasına kadar salgınla m&uuml;cadelede izlediği &ldquo;s&uuml;r&uuml; bağışıklığı kazandırma&rdquo; politikası geliyor. İngiltere dışında &ccedil;ok az &uuml;lke tarafından benimsenen bu riskli politika &ouml;z&uuml; itibariyle toplumun y&uuml;zde 60&rsquo;dan fazlasının; yani en az 35 milyon vatandaşın vir&uuml;se karşı bağışıklık kazanması i&ccedil;in salgının kontroll&uuml; bir şekilde yayılmasını ama&ccedil;lamaktaydı. Buna g&ouml;re toplumun b&uuml;y&uuml;k &ccedil;oğunluğu vir&uuml;se karşı bağışıklık kazanacak ve salgın kademeli şekilde atlatılacaktı. Buna karşın Ulusal Sağlık Sistemi (NHS) kapsamındaki hastaneler ile bu hastanelerdeki sağlık personeli, yoğun bakım &uuml;nitesi ve solunum cihazı gibi kritik ekipmanların sayılarının yeterli olmadığı kamuoyunda sıklıkla dile getirilmesine rağmen, bu politikanın ısrarla devam ettirilmesi aslında bug&uuml;nk&uuml; felaket ortamına yol a&ccedil;an en &ouml;nemli fakt&ouml;r olarak g&ouml;r&uuml;lebilir. Nitekim Mart ayının ortası itibarıyla &uuml;lkedeki vaka sayısında patlama yaşanması ve tedbirlerin geciktirilmesi durumunda y&uuml;z binlerce &ouml;l&uuml;m&uuml;n yaşanabileceğine y&ouml;nelik bilimsel araştırmaların kamuoyunda yankı bulması sonucunda Johnson h&uuml;k&uuml;meti politika değişikliğine gitmeye ve salgınla m&uuml;cadelede sert tedbirleri devreye sokmaya mecbur kaldı. Bu noktada h&uuml;k&uuml;metin salgınla m&uuml;cadelede kritik &ouml;nem taşıyan kısmi sokağa &ccedil;ıkma yasağı, yurtdışı giriş ve &ccedil;ıkışların kısıtlanması, kafe ve park gibi kamuya a&ccedil;ık mek&acirc;nların kapatılması ve okulların tatil edilmesi gibi tedbirleri devreye sokmakta ge&ccedil; kalması bug&uuml;nk&uuml; felaket ortamına yol a&ccedil;an diğer &ouml;nemli fakt&ouml;rler olarak g&ouml;r&uuml;lebilir.</p> <p>H&uuml;k&uuml;metin Mart ayı ortası itibarıyla politika değişikliğine gitmesinin salgınla m&uuml;cadelede ger&ccedil;ekten işe yarayıp yaramadığıyla ilgili hen&uuml;z kesin yorum yapmak m&uuml;mk&uuml;n olmamakla birlikte İngiliz halkının bu siyaset değişikliğinden memnun olduğu anlaşılıyor. Zira bir araştırma şirketi tarafından 9 Nisan&rsquo;da yayınlanan ankete g&ouml;re &ldquo;H&uuml;k&uuml;metin salgınla m&uuml;cadelede iyi bir iş &ccedil;ıkardığı d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yor musunuz?&rdquo; sorusuna 12-14 Mart tarihli ankette y&uuml;zde 49 evet oyu verilmişken, 2-4 Nisan tarihli diğer ankette bu oran y&uuml;zde 66&rsquo;ya y&uuml;kselmiştir.</p> <p>H&uuml;k&uuml;metin izlediği salgınla m&uuml;cadele politikasının yanı sıra İngiltere&rsquo;nin demografik yapısı da salgının seyrinde &ouml;nemli rol oynuyor. Zira İngiltere n&uuml;fusunun yaklaşık y&uuml;zde 30&rsquo;unun salgına karşı en riskli kitle olan 55 ve &uuml;zeri yaştaki kişilerden oluştuğu g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Burada D&uuml;nya Sağlık &Ouml;rg&uuml;t&uuml;&rsquo;n&uuml;n (DS&Ouml;) yaşlı ve kronik rahatsızlığı bulunan kişilerin yeni tip koronavir&uuml;s salgınından etkilenmeye daha m&uuml;sait olduğunu a&ccedil;ıklamasıyla İngiltere&rsquo;deki y&uuml;zde 30&rsquo;luk riskli grup birlikte d&uuml;ş&uuml;n&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;nde şu anki vaka ve &ouml;l&uuml;m sayılarının pek de s&uuml;rpriz olmadığı sonucuna varılabilir. Ayrıca salgından en &ccedil;ok etkilenen şehir Londra başta olmak &uuml;zere İngiltere&rsquo;nin her mevsimde yurtdışından turist &ccedil;ektiğini ve bu nedenle &uuml;lkede insan sirk&uuml;lasyonunun fazla olduğunu da unutmamak gerekiyor. Nitekim &uuml;lkede ilk Kovid-19 vakalarının &ouml;nce &Ccedil;inli bir &ccedil;iftte ve sonrasında daha &ouml;nce Singapur&rsquo;a gittiği tespit edilen bir İngiliz vatandaşında g&ouml;r&uuml;lmesi de bunu doğruluyor.</p> <h3>Sağlık sistemi kriz i&ccedil;inde</h3> <p>Salgınla m&uuml;cadelede kritik &ouml;nem taşıyan sağlık sisteminin tam manasıyla bir krizin i&ccedil;inde olduğunu ifade etmek gerekiyor. &Ouml;yle ki bazı şehirlerde hastanelerin yetersiz olması nedeniyle buralarda kısa s&uuml;re i&ccedil;inde sahra hastanelerinin a&ccedil;ılması, yakın zamanda emekli olan sağlık personelinin yeniden g&ouml;reve davet edilmesi, bazı hastanelerde koruyucu ekipman eksikliği nedeniyle sağlık personellerinin tulum yerine &ccedil;&ouml;p torbaları giyerek hastalara bakmak zorunda kalması ya da Sağlık Bakanlığı tarafından bazı hastanelere g&ouml;nderilen maskelerin son kullanım tarihlerinin ge&ccedil;miş olması gibi somut &ouml;rnekler NHS&rsquo;nin i&ccedil;inde bulunduğu durumu g&ouml;zler &ouml;n&uuml;ne seriyor. Bunların yanı sıra hastaların hayata tutunabilmesi i&ccedil;in kritik &ouml;neme sahip yoğun bakım &uuml;nitelerinin ve solunum cihazı miktarlarının talebi karşılayamaması ve &Ccedil;in&rsquo;den ithal edilen test kitlerinin bozuk &ccedil;ıkması nedeniyle g&uuml;nl&uuml;k test sayısının d&uuml;ş&uuml;k kalması gibi sorunlar da bulunuyor. Bu noktada her se&ccedil;im d&ouml;neminde g&uuml;ndeme gelen NHS tartışmalarının se&ccedil;imlerden sonra geri plana atılması ve son yıllarda NHS harcamalarında ciddi kesintilere gidilmesinin de bu olumsuz tablonun ortaya &ccedil;ıkmasında &ouml;nemli bir etken olduğu s&ouml;ylenebilir.</p> <p>Diğer taraftan İngiltere&rsquo;de İkinci D&uuml;nya Savaşı&rsquo;ndan beri sosyal ve tıbbi anlamda b&ouml;ylesi bir krizle hi&ccedil; karşılaşılmadığı i&ccedil;in toplumun genelinde ciddi bir endişe ve moral bozukluğunun h&acirc;kim olduğu s&ouml;ylenebilir. Bu durumun oluşmasındaki en &ouml;nemli etkenlerin bir yandan salgın nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı s&uuml;rekli artarken hastalığı yenenlerin sayısının &ccedil;ok d&uuml;ş&uuml;k seyretmesi, diğer yandan s&uuml;rekli evde kalmanın etkisiyle toplumun g&uuml;nl&uuml;k hayat pratiklerinden ve sosyalleşmeden uzak kalması olduğunu s&ouml;yleyebiliriz. Buna ek olarak dijital platformlarda salgına dair dolaşıma giren yalan haberlerin ve komplo teorilerinin etkisiyle insanların s&uuml;rekli felaket senaryoları işitmesi daha fazla karamsarlığa yol a&ccedil;ıyor. Bu noktada salgının ne kadar daha devam edeceği ve hayatın ne zaman normale d&ouml;neceği gibi sorulara ger&ccedil;ek&ccedil;i cevaplar verilene kadar mevcut karamsar tablonun bir s&uuml;re daha devam etmesi bekleniyor. Bunlara karşın bir&ccedil;ok yardım kuruluşuyla bazı belediyeler ve kent konseyleri ihtiya&ccedil; sahipleri i&ccedil;in gıda yardımlarının yapılması i&ccedil;in kampanyalar oluşturarak bu zor g&uuml;nlerde toplum nezdindeki yardımlaşma ve dayanışma duygularını g&uuml;&ccedil;lendirmeye &ccedil;alışıyor.</p> <h3>Salgının g&ouml;lgesinde yeni muhalefet lideri</h3> <p>Son olarak İngiltere salgın nedeniyle zorlu g&uuml;nlerden ge&ccedil;erken &uuml;lkede ana muhalefet liderinin sessiz sedasız değiştiğini de g&ouml;zlerden ka&ccedil;ırmamak gerekiyor. Ge&ccedil;en sene Aralık ayında yapılan erken genel se&ccedil;imde tarihi bir yenilgi alan İş&ccedil;i Partisi&rsquo;nin eski lideri Jeremy Corbyn, se&ccedil;im hezimetinin t&uuml;m sorumluluğunu kabul etmiş ve parti liderliğinden &ccedil;ekileceğini a&ccedil;ıklamıştı. Bunun &uuml;zerine Kovid-19 kabusunun g&ouml;lgesinde 4 Nisan&rsquo;da yapılan oylama sonucunda İş&ccedil;i Partisi&rsquo;nin yeni lideri &ldquo;Bir Başka Gelecek M&uuml;mk&uuml;n&rdquo; sloganıyla se&ccedil;ime giren 57 yaşındaki Keir Starmer oldu. Salgın dolayısıyla &uuml;lke g&uuml;ndeminde hen&uuml;z yeteri kadar yer edinmese de Corbyn ile karşılaştırıldığında daha ılımlı bir siyaset benimseyen Starmer&rsquo;ın, partisini son d&ouml;nemde kaydığı aşırı soldan yeniden merkez sola kaydırması bekleniyor. Ayrıca şu anda salgına dair kamuoyunda y&uuml;ksek bir hassasiyet bulunduğu i&ccedil;in iktidarı şimdilik &ccedil;ok fazla hedef almayan Starmer, salgının kontrol altına alınması ve hayatın nispeten normale d&ouml;nmesiyle birlikte, s&uuml;r&uuml; bağışıklığı kazandırma politikası ve iktidarda oldukları son on yıl i&ccedil;inde NHS&rsquo;ye yeteri kadar yatırım yapmaması gibi konular &uuml;zerinden Muhafazak&acirc;r h&uuml;k&uuml;meti k&ouml;şeye sıkıştırarak kendisine ve partisine alan a&ccedil;maya &ccedil;alışacaktır.</p> <p>[SETA Avrupa Araştırmaları Direkt&ouml;rl&uuml;ğ&uuml;&rsquo;nde araştırma asistanı olan Hacı Mehmet Boyraz İngiltere &ouml;zelinde Avrupa&rsquo;da aşırı sağ oluşumlar, Kıbrıs meselesi, T&uuml;rk dış politikası ve T&uuml;rkiye-AB ilişkileri konularında &ccedil;alışmaktadır]</p>
İngiltere dünya genelinde en çok vaka sayısının görüldüğü ilk on ülke arasında altıncı sırada ve en çok ölümün yaşandığı ilk on ülke arasında beşinci sırada yer alıyor.
<p>2019 Aralık ayında &Ccedil;in&rsquo;in Wuhan kasabasında ortaya &ccedil;ıkan yeni tip&nbsp;koronavir&uuml;s&nbsp;salgını (Kovid-19) kısa s&uuml;re i&ccedil;erisinde t&uuml;m d&uuml;nyayı etkisi altına aldı. Avrupa &ouml;zelinde vaka sayısı en y&uuml;ksek &uuml;lkeler arasında&nbsp;İtalya, İspanya, Almanya ve Fransa&rsquo;dan hemen sonra İngiltere geliyor. İlk kez 31 Ocak 2020 tarihinde &uuml;lkenin en &ccedil;ok turist &ccedil;eken şehirlerinden biri olan York&rsquo;ta &Ccedil;inli bir &ccedil;iftte tespit edilen vir&uuml;s, daha sonra Singapur&rsquo;a giden bir İngiliz vatandaşında da tespit edildi. Tespit edilen bu ilk vakalardan sonra &uuml;lke genelindeki vaka sayıları her ge&ccedil;en g&uuml;n istikrarlı şekilde artmaya başladı.</p> <p>Ge&ccedil;en s&uuml;re zarfında &uuml;lkede salgının yol a&ccedil;tığı ağır bilan&ccedil;oya bakıldığında 15 Nisan 2020 itibariyle İngiltere&rsquo;nin d&uuml;nya genelinde en &ccedil;ok vaka sayısının g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; ilk on &uuml;lke arasında altıncı sırada ve en &ccedil;ok &ouml;l&uuml;m&uuml;n yaşandığı ilk on &uuml;lke arasında beşinci sırada yer aldığı g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Yine bu tarih itibariyle resmi rakamlara g&ouml;re &uuml;lkede test yapılan 398 bin 916 kişiden 98 bin 476&rsquo;sının sonu&ccedil;ları pozitif &ccedil;ıkmış ve toplam 12 bin 868 kişi salgın sebebiyle hayatını kaybetmiştir. Bu rakamlarla birlikte vaka ve &ouml;l&uuml; sayısı bakımından İngiltere, salgının merkezi &Ccedil;in&rsquo;i ge&ccedil;miş durumda. Daha da &ouml;nemlisi salgının mevcut hızla yayılmaya devam etmesi halinde Nisan sonuna kadar vaka sayısının 120 bini ve &ouml;l&uuml; sayısının 15 bini ge&ccedil;eceği tahmin ediliyor. Bu somut ger&ccedil;ekliklerden hareketle Kovid-19&#39;un pek &ccedil;ok &uuml;lkede olduğu gibi İngiltere i&ccedil;in de bir kabusa d&ouml;n&uuml;şt&uuml;ğ&uuml; s&ouml;ylenebilir.</p> <h3>Riskli &ldquo;s&uuml;r&uuml; bağışıklığı kazandırma&rdquo; politikası</h3> <p>Kovid-19 salgınına dair bir&ccedil;ok &uuml;lkeyle aynı kaderi paylaşan İngiltere&rsquo;nin salgından bu denli etkilenmesinin arkasında yatan sebeplerin başında h&uuml;k&uuml;metin Şubat ayından Mart ayı ortasına kadar salgınla m&uuml;cadelede izlediği &ldquo;s&uuml;r&uuml; bağışıklığı kazandırma&rdquo; politikası geliyor. İngiltere dışında &ccedil;ok az &uuml;lke tarafından benimsenen bu riskli politika &ouml;z&uuml; itibariyle toplumun y&uuml;zde 60&rsquo;dan fazlasının; yani en az 35 milyon vatandaşın vir&uuml;se karşı bağışıklık kazanması i&ccedil;in salgının kontroll&uuml; bir şekilde yayılmasını ama&ccedil;lamaktaydı. Buna g&ouml;re toplumun b&uuml;y&uuml;k &ccedil;oğunluğu vir&uuml;se karşı bağışıklık kazanacak ve salgın kademeli şekilde atlatılacaktı. Buna karşın Ulusal Sağlık Sistemi (NHS) kapsamındaki hastaneler ile bu hastanelerdeki sağlık personeli, yoğun bakım &uuml;nitesi ve solunum cihazı gibi kritik ekipmanların sayılarının yeterli olmadığı kamuoyunda sıklıkla dile getirilmesine rağmen, bu politikanın ısrarla devam ettirilmesi aslında bug&uuml;nk&uuml; felaket ortamına yol a&ccedil;an en &ouml;nemli fakt&ouml;r olarak g&ouml;r&uuml;lebilir. Nitekim Mart ayının ortası itibarıyla &uuml;lkedeki vaka sayısında patlama yaşanması ve tedbirlerin geciktirilmesi durumunda y&uuml;z binlerce &ouml;l&uuml;m&uuml;n yaşanabileceğine y&ouml;nelik bilimsel araştırmaların kamuoyunda yankı bulması sonucunda Johnson h&uuml;k&uuml;meti politika değişikliğine gitmeye ve salgınla m&uuml;cadelede sert tedbirleri devreye sokmaya mecbur kaldı. Bu noktada h&uuml;k&uuml;metin salgınla m&uuml;cadelede kritik &ouml;nem taşıyan kısmi sokağa &ccedil;ıkma yasağı, yurtdışı giriş ve &ccedil;ıkışların kısıtlanması, kafe ve park gibi kamuya a&ccedil;ık mek&acirc;nların kapatılması ve okulların tatil edilmesi gibi tedbirleri devreye sokmakta ge&ccedil; kalması bug&uuml;nk&uuml; felaket ortamına yol a&ccedil;an diğer &ouml;nemli fakt&ouml;rler olarak g&ouml;r&uuml;lebilir.</p> <p>H&uuml;k&uuml;metin Mart ayı ortası itibarıyla politika değişikliğine gitmesinin salgınla m&uuml;cadelede ger&ccedil;ekten işe yarayıp yaramadığıyla ilgili hen&uuml;z kesin yorum yapmak m&uuml;mk&uuml;n olmamakla birlikte İngiliz halkının bu siyaset değişikliğinden memnun olduğu anlaşılıyor. Zira bir araştırma şirketi tarafından 9 Nisan&rsquo;da yayınlanan ankete g&ouml;re &ldquo;H&uuml;k&uuml;metin salgınla m&uuml;cadelede iyi bir iş &ccedil;ıkardığı d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yor musunuz?&rdquo; sorusuna 12-14 Mart tarihli ankette y&uuml;zde 49 evet oyu verilmişken, 2-4 Nisan tarihli diğer ankette bu oran y&uuml;zde 66&rsquo;ya y&uuml;kselmiştir.</p> <p>H&uuml;k&uuml;metin izlediği salgınla m&uuml;cadele politikasının yanı sıra İngiltere&rsquo;nin demografik yapısı da salgının seyrinde &ouml;nemli rol oynuyor. Zira İngiltere n&uuml;fusunun yaklaşık y&uuml;zde 30&rsquo;unun salgına karşı en riskli kitle olan 55 ve &uuml;zeri yaştaki kişilerden oluştuğu g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Burada D&uuml;nya Sağlık &Ouml;rg&uuml;t&uuml;&rsquo;n&uuml;n (DS&Ouml;) yaşlı ve kronik rahatsızlığı bulunan kişilerin yeni tip koronavir&uuml;s salgınından etkilenmeye daha m&uuml;sait olduğunu a&ccedil;ıklamasıyla İngiltere&rsquo;deki y&uuml;zde 30&rsquo;luk riskli grup birlikte d&uuml;ş&uuml;n&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;nde şu anki vaka ve &ouml;l&uuml;m sayılarının pek de s&uuml;rpriz olmadığı sonucuna varılabilir. Ayrıca salgından en &ccedil;ok etkilenen şehir Londra başta olmak &uuml;zere İngiltere&rsquo;nin her mevsimde yurtdışından turist &ccedil;ektiğini ve bu nedenle &uuml;lkede insan sirk&uuml;lasyonunun fazla olduğunu da unutmamak gerekiyor. Nitekim &uuml;lkede ilk Kovid-19 vakalarının &ouml;nce &Ccedil;inli bir &ccedil;iftte ve sonrasında daha &ouml;nce Singapur&rsquo;a gittiği tespit edilen bir İngiliz vatandaşında g&ouml;r&uuml;lmesi de bunu doğruluyor.</p> <h3>Sağlık sistemi kriz i&ccedil;inde</h3> <p>Salgınla m&uuml;cadelede kritik &ouml;nem taşıyan sağlık sisteminin tam manasıyla bir krizin i&ccedil;inde olduğunu ifade etmek gerekiyor. &Ouml;yle ki bazı şehirlerde hastanelerin yetersiz olması nedeniyle buralarda kısa s&uuml;re i&ccedil;inde sahra hastanelerinin a&ccedil;ılması, yakın zamanda emekli olan sağlık personelinin yeniden g&ouml;reve davet edilmesi, bazı hastanelerde koruyucu ekipman eksikliği nedeniyle sağlık personellerinin tulum yerine &ccedil;&ouml;p torbaları giyerek hastalara bakmak zorunda kalması ya da Sağlık Bakanlığı tarafından bazı hastanelere g&ouml;nderilen maskelerin son kullanım tarihlerinin ge&ccedil;miş olması gibi somut &ouml;rnekler NHS&rsquo;nin i&ccedil;inde bulunduğu durumu g&ouml;zler &ouml;n&uuml;ne seriyor. Bunların yanı sıra hastaların hayata tutunabilmesi i&ccedil;in kritik &ouml;neme sahip yoğun bakım &uuml;nitelerinin ve solunum cihazı miktarlarının talebi karşılayamaması ve &Ccedil;in&rsquo;den ithal edilen test kitlerinin bozuk &ccedil;ıkması nedeniyle g&uuml;nl&uuml;k test sayısının d&uuml;ş&uuml;k kalması gibi sorunlar da bulunuyor. Bu noktada her se&ccedil;im d&ouml;neminde g&uuml;ndeme gelen NHS tartışmalarının se&ccedil;imlerden sonra geri plana atılması ve son yıllarda NHS harcamalarında ciddi kesintilere gidilmesinin de bu olumsuz tablonun ortaya &ccedil;ıkmasında &ouml;nemli bir etken olduğu s&ouml;ylenebilir.</p> <p>Diğer taraftan İngiltere&rsquo;de İkinci D&uuml;nya Savaşı&rsquo;ndan beri sosyal ve tıbbi anlamda b&ouml;ylesi bir krizle hi&ccedil; karşılaşılmadığı i&ccedil;in toplumun genelinde ciddi bir endişe ve moral bozukluğunun h&acirc;kim olduğu s&ouml;ylenebilir. Bu durumun oluşmasındaki en &ouml;nemli etkenlerin bir yandan salgın nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı s&uuml;rekli artarken hastalığı yenenlerin sayısının &ccedil;ok d&uuml;ş&uuml;k seyretmesi, diğer yandan s&uuml;rekli evde kalmanın etkisiyle toplumun g&uuml;nl&uuml;k hayat pratiklerinden ve sosyalleşmeden uzak kalması olduğunu s&ouml;yleyebiliriz. Buna ek olarak dijital platformlarda salgına dair dolaşıma giren yalan haberlerin ve komplo teorilerinin etkisiyle insanların s&uuml;rekli felaket senaryoları işitmesi daha fazla karamsarlığa yol a&ccedil;ıyor. Bu noktada salgının ne kadar daha devam edeceği ve hayatın ne zaman normale d&ouml;neceği gibi sorulara ger&ccedil;ek&ccedil;i cevaplar verilene kadar mevcut karamsar tablonun bir s&uuml;re daha devam etmesi bekleniyor. Bunlara karşın bir&ccedil;ok yardım kuruluşuyla bazı belediyeler ve kent konseyleri ihtiya&ccedil; sahipleri i&ccedil;in gıda yardımlarının yapılması i&ccedil;in kampanyalar oluşturarak bu zor g&uuml;nlerde toplum nezdindeki yardımlaşma ve dayanışma duygularını g&uuml;&ccedil;lendirmeye &ccedil;alışıyor.</p> <h3>Salgının g&ouml;lgesinde yeni muhalefet lideri</h3> <p>Son olarak İngiltere salgın nedeniyle zorlu g&uuml;nlerden ge&ccedil;erken &uuml;lkede ana muhalefet liderinin sessiz sedasız değiştiğini de g&ouml;zlerden ka&ccedil;ırmamak gerekiyor. Ge&ccedil;en sene Aralık ayında yapılan erken genel se&ccedil;imde tarihi bir yenilgi alan İş&ccedil;i Partisi&rsquo;nin eski lideri Jeremy Corbyn, se&ccedil;im hezimetinin t&uuml;m sorumluluğunu kabul etmiş ve parti liderliğinden &ccedil;ekileceğini a&ccedil;ıklamıştı. Bunun &uuml;zerine Kovid-19 kabusunun g&ouml;lgesinde 4 Nisan&rsquo;da yapılan oylama sonucunda İş&ccedil;i Partisi&rsquo;nin yeni lideri &ldquo;Bir Başka Gelecek M&uuml;mk&uuml;n&rdquo; sloganıyla se&ccedil;ime giren 57 yaşındaki Keir Starmer oldu. Salgın dolayısıyla &uuml;lke g&uuml;ndeminde hen&uuml;z yeteri kadar yer edinmese de Corbyn ile karşılaştırıldığında daha ılımlı bir siyaset benimseyen Starmer&rsquo;ın, partisini son d&ouml;nemde kaydığı aşırı soldan yeniden merkez sola kaydırması bekleniyor. Ayrıca şu anda salgına dair kamuoyunda y&uuml;ksek bir hassasiyet bulunduğu i&ccedil;in iktidarı şimdilik &ccedil;ok fazla hedef almayan Starmer, salgının kontrol altına alınması ve hayatın nispeten normale d&ouml;nmesiyle birlikte, s&uuml;r&uuml; bağışıklığı kazandırma politikası ve iktidarda oldukları son on yıl i&ccedil;inde NHS&rsquo;ye yeteri kadar yatırım yapmaması gibi konular &uuml;zerinden Muhafazak&acirc;r h&uuml;k&uuml;meti k&ouml;şeye sıkıştırarak kendisine ve partisine alan a&ccedil;maya &ccedil;alışacaktır.</p> <p>[SETA Avrupa Araştırmaları Direkt&ouml;rl&uuml;ğ&uuml;&rsquo;nde araştırma asistanı olan Hacı Mehmet Boyraz İngiltere &ouml;zelinde Avrupa&rsquo;da aşırı sağ oluşumlar, Kıbrıs meselesi, T&uuml;rk dış politikası ve T&uuml;rkiye-AB ilişkileri konularında &ccedil;alışmaktadır]</p>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.