Koronavirüs, petrol savaşları ve küresel kriz

EKONOMİ 12.03.2020 - 15:14, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:59
 

Koronavirüs, petrol savaşları ve küresel kriz

Koronavirüs tehlikesine karşı atılacak adımların güçlü bir uluslararası koordinasyon ağı tarafından desteklenmemesi küresel yönetişim mekanizmalarındaki zayıflamanın altını tekrar çizdi
<p>Uluslararası sistemin 19.y&uuml;zyıldaki &#39;Pax-Britanica&#39; ve 20.y&uuml;zyıldaki &#39;Pax-Americana&#39; d&ouml;nemlerinde tek bir k&uuml;resel akt&ouml;r&uuml;n siyasi, ekonomik ve askeri alanlardaki tartışılmaz &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; sayesinde g&ouml;rece istikrarlı olduğunu iddia eden &lsquo;hegemonik istikrar&rsquo; teorisyenleri son yıllardaki &ccedil;alkantıları izlerken haklı &ccedil;ıktıklarını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yor olmalılar.</p> <p>ABD&rsquo;nin Obama d&ouml;neminden itibaren sessiz ve derinden başlatıp Trump d&ouml;neminde &ccedil;ok daha g&uuml;r&uuml;lt&uuml;l&uuml; bi&ccedil;imde s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;ğ&uuml; &lsquo;k&uuml;resel istikrarı garanti eden akt&ouml;r&lsquo; rol&uuml;nden &ccedil;ekilme stratejisi, gerek Birleşmiş Milletler sistemini gerekse k&uuml;resel ekonomik y&ouml;netişim mimarisini ciddi bi&ccedil;imde zayıflatıp uluslararası krizleri idare etme kapasitelerini erozyona uğrattı. Buna ek olarak, &ouml;nce &Ccedil;in&rsquo;e karşı başlatılan ardından diğer &uuml;lkeleri i&ccedil;erecek şekilde genişletilen ticaret savaşları, serbest ticaret ve adil rekabet ilkelerine dayandığı d&uuml;ş&uuml;n&uuml;len liberal uluslararası sistemin temellerini aşındırdı. Dolayısıyla tek-kutuplu, ya da iki kutuplu d&uuml;nya d&uuml;zenlerinde g&ouml;rmeye alıştığımız istikrar oluşturucu m&uuml;dahale bi&ccedil;imlerinin tarihe karıştığı &ccedil;ok-kutuplu k&uuml;resel d&uuml;zen, farklı akt&ouml;rlerin ulusal &ccedil;ıkarlarını savunmak i&ccedil;in &ccedil;ok daha sert ve &ccedil;atışmacı taktik ve stratejiler izlemelerine uygun bir zemin hazırladı. Bu zeminde bir yandan vek&acirc;let savaşları &uuml;zerinden d&uuml;nyanın farklı b&ouml;lgelerindeki siyasi ve askeri &ccedil;atışmalar yoğunlaşırken, diğer yandan enerji kaynakları ya da ekonomik ve teknolojik &uuml;st&uuml;nl&uuml;k fakt&ouml;rleri bağlamındaki uluslararası rekabet giderek daha yıkıcı bir hal almaya başladı.</p> <h3>Salgın k&acirc;busu atlatılamadan enerji savaşları</h3> <p>Hen&uuml;z başında olduğumuz 2020 yılının birbiri ardına patlak veren şok gelişmelerle d&uuml;nya ekonomisinde 2008&rsquo;deki k&uuml;resel finans krizinden bu yana tartışmasız en &ccedil;alkantılı d&ouml;nem olma sinyalleri vermesini, uluslararası sistemde yukarıda &ouml;zetlediğimiz gelişmeler bağlamında değerlendirmek gerekiyor. ABD-&Ccedil;in ticaret savaşlarının tansiyonu karşılıklı m&uuml;zakerelerle d&uuml;ş&uuml;r&uuml;l&uuml;p &ccedil;&ouml;z&uuml;m yoluna girilmeye &ccedil;alışılırken &Ccedil;in&rsquo;in Wuhan kentinden &ouml;nce Doğu Asya&rsquo;ya, ardından da t&uuml;m d&uuml;nyaya yayılarak kamu sağlığı endişelerine yol a&ccedil;an ve bir&ccedil;ok &uuml;lkede g&uuml;nl&uuml;k hayatla insan hareketliliğini durma noktasına getiren koronavir&uuml;s salgını ciddi endişeleri tetikledi. Bu salgının &ouml;nce &Ccedil;in ve Doğu Asya ile sınırlı kalacağı d&uuml;ş&uuml;n&uuml;l&uuml;rken ABD, Avrupa ve Orta Doğu &uuml;lkeleri başta olmak &uuml;zere k&uuml;resel bir sağlık riski haline gelmesi, d&uuml;nya ekonomisinin hem &uuml;retim hem de talep tarafında &ouml;nemli daralma eğilimlerini tetikledi.&nbsp;Koronavir&uuml;s&nbsp;tehlikesi karşısında alınan ulusal tedbirlerin ve muhtemel ekonomik etkilerine karşı atılacak adımların g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir uluslararası koordinasyon ağı tarafından desteklenmemesi ise k&uuml;resel y&ouml;netişim mekanizmalarındaki zayıflamanın altını tekrar &ccedil;izdi. Ardından bu salgının d&uuml;nya ekonomisinde neden olabileceği uzun vadeli etkiler konusunda hen&uuml;z net değerlendirmeler yapılıp ortak tepki mekanizmaları kurulamamışken uluslararası&nbsp;petrol&nbsp;piyasalarından şok edici haberler geliverdi. Rusya ve Suudi Arabistan arasında k&uuml;resel petrol fiyatlarının belirlenmesi ve pazar paylaşımı &uuml;zerinden enerji savaşlarının işaret fişeği verilmişti.</p> <p>Aslında koronavir&uuml;s salgınının neden olduğu k&uuml;resel ekonomik yavaşlama ve petrole talep azalması ışığında uluslararası petrol fiyatlarının d&uuml;şmesini &ouml;nlemek &uuml;zere Viyana&rsquo;da başlayan g&ouml;r&uuml;şmeler, olduk&ccedil;a rutin bir s&uuml;recin devamı olarak g&ouml;r&uuml;l&uuml;yordu. Zira&nbsp;Petrol İhra&ccedil; Eden &Uuml;lkeler &Ouml;rg&uuml;t&uuml; (OPEC)&nbsp;i&ccedil;inde de facto lider konumundaki Suudi Arabistan&rsquo;la OPEC-dışı &uuml;reticileri temsil eden Rusya otoriteleri arasında petrol &uuml;retim hacmini kontrol ederek k&uuml;resel fiyat d&uuml;zeyini belirlemek &uuml;zere 2016&rsquo;da kurulan OPEC-Artı (OPEC+) adlı mekanizma bir s&uuml;redir işliyordu. Taraflar yapılan anlaşma uyarınca her altı ayda bir muhtemel kesinti miktarlarını g&ouml;r&uuml;ş&uuml;yor ve uluslararası piyasalarda petrol fiyatlarının aşırı değer kaybetmesini &ouml;nlemek &uuml;zere koordineli kesintilere gidiyorlardı. ABD&rsquo;nin &ccedil;ok-kutuplu d&uuml;nya d&uuml;zeni mantığına uygun olarak d&uuml;nya enerji piyasalarında istikrar sağlayıcı akt&ouml;r olma rol&uuml;n&uuml; terk edip kendi ulusal &ccedil;ıkarlarına odaklanması ve &#39;kaya petrol&uuml;&#39; teknolojisini geliştirerek en b&uuml;y&uuml;k petrol &uuml;reticisi haline gelmesi ise buradaki resmi daha da karmaşık hale getirdi. OPEC-Artı grubunda yaşanan ilk &ccedil;atlak, 2019 ortalarında b&uuml;t&ccedil;e dengelerini 40 dolar/varil d&uuml;zeyindeki petrol fiyatına g&ouml;re ayarladığını bildiren Rusya ile verdiği ciddi b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ıklarını kapatmak i&ccedil;in fiyatların y&uuml;kselmesine ihtiyacı olan Suudi Arabistan arasında ortaya &ccedil;ıktı. Yaklaşık bir ay s&uuml;ren zorlu g&ouml;r&uuml;şmelerin ardından Moskova &uuml;retim kesintilerine razı olsa da, yakın gelecekte kopacak fırtınanın ilk işaretleri verilmişti.</p> <h3>Moskova-Riyad d&uuml;ellosu</h3> <p>Ancak yine de koronavir&uuml;s salgınının d&uuml;nya ekonomisinde neden olduğu yavaşlama ve petrol talebinin d&uuml;şmesi karşısında bir s&uuml;redir seslendirilen ek &uuml;retim kesintisi taleplerinin Viyana&rsquo;daki son g&ouml;r&uuml;şmelerde karara bağlanması bekleniyordu. Genel kanı, b&ouml;ylesine kritik bir uluslararası konjonkt&uuml;rde k&uuml;resel enerji sekt&ouml;r&uuml;n&uuml;n başat oyuncularının aralarındaki g&ouml;r&uuml;ş ayrılıklarını bir tarafa bırakarak ortak &ccedil;ıkarlar doğrultusunda karar alacakları y&ouml;n&uuml;ndeydi.</p> <p>Ancak Rus tarafının &uuml;retim kesintisi taleplerini reddedip k&uuml;resel petrol fiyatlarındaki d&uuml;şmenin devam etmesi pahasına h&acirc;kim olduğu pazarlardaki payını korumak istemesi, enerji diplomasisinde iplerin tam anlamıyla kopmasına neden oldu. B&uuml;t&ccedil;e gelirlerinin yaklaşık y&uuml;zde 80&rsquo;i petrole bağlı olduğu i&ccedil;in k&uuml;resel petrol fiyatlarının belli bir d&uuml;zeyin altına d&uuml;şmemesine b&uuml;y&uuml;k &ouml;nem veren Suudi Arabistan, Rusya&rsquo;ya &ccedil;ok sert tepki g&ouml;sterdi. B&uuml;t&ccedil;e gelirlerinin daha az bir kısmı (y&uuml;zde 38) petrole bağlı olduğu, birikmiş gelirlerle g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir Varlık Fonu kurulduğu ve Merkez Bankası rezervleri elini rahatlattığı i&ccedil;in enerji satrancını daha kolay oynayan Putin y&ouml;netimine karşı adeta meydan okundu. Riyad y&ouml;netimi, petrol &uuml;retiminde &ouml;nceden planlanan kesintilerin yapılmayacağını, aksine 9.7 milyon varil d&uuml;zeyindeki g&uuml;nl&uuml;k &uuml;retimin 12,5 milyon varile kadar artırılacağını a&ccedil;ıkladı. Ayrıca Suudi milli petrol şirketi Aramco, Asya m&uuml;şterileri i&ccedil;in 4-6 dolar/varil, Avrupa m&uuml;şterileri i&ccedil;in ise 6-8 dolar/varil d&uuml;zeyinde fiyat indirimleri uygulayacağını duyurdu. Bir taraftan zaten talebin d&uuml;şmekte olduğu k&uuml;resel piyasalara petrol arzının artırılması, diğer taraftan da Rusların &ouml;nemli pazar payına sahip oldukları Asya ve Avrupa piyasalarına y&ouml;nelik fiyat indirimleri, enerji savaşları bağlamında Pandora&rsquo;nın kutusunu a&ccedil;mak demekti. Nitekim bu adımlarla k&uuml;resel piyasalarda g&ouml;sterge olan varil başına Brent cinsi ham petrol fiyatı 5 Mart&rsquo;ta 50 dolar d&uuml;zeyindeyken 9 Mart&rsquo;ta 30 doların altına kadar inerek bir&ccedil;ok &uuml;retici &uuml;lke i&ccedil;in &uuml;retim maliyetlerinin altında bir seviyeye &ccedil;ekildi. Rusya ile Suudi Arabistan arasındaki karşılıklı d&uuml;ello daha ne kadar uzun bir s&uuml;re devam edecek ve k&uuml;resel petrol piyasalarındaki fiyat savaşları hangi akt&ouml;re ne kadar zarar verecek, bunları &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki g&uuml;nlerde izlemeye devam edeceğiz.&nbsp;</p> <h3>Herkes başının &ccedil;aresine bakmak durumunda kalacak</h3> <p>Ancak petrol fiyatlarının da diğer emtialarla birlikte finansallaştığı ve sadece arz-talep şartlarına g&ouml;re değil, aksine k&uuml;resel ekonominin ve başat &uuml;reticilerin ekonomik durumlarına g&ouml;re şekillendiği g&uuml;n&uuml;m&uuml;z konjonkt&uuml;r&uuml;nde enerji savaşlarının uluslararası sermaye piyasalarında derin bir şok etkisi oluşturması ka&ccedil;ınılmazdı. Bu bağlamda enerji sekt&ouml;r&uuml;ndeki fiyat savaşları, k&uuml;resel piyasalarda koronovir&uuml;s salgını dolayısıyla oluşan endişeleri ve bilinmezlikleri bir kat daha artırarak 9 Mart&rsquo;ta &lsquo;Kara Pazartesi&rsquo; olarak tanımlanan şiddetli bir &ccedil;alkantının tetiklenmesine yol a&ccedil;tı. Asya piyasalarındaki a&ccedil;ılışları takiben Japon hisse senetleri y&uuml;zde 6&rsquo;dan fazla değer kaybederken İtalya&rsquo;daki koronavir&uuml;s etkileriyle zaten gergin seyreden Avrupa piyasalarında daha b&uuml;y&uuml;k d&uuml;ş&uuml;şler yaşandı. ABD&rsquo;de S&amp;P 500 endeksi y&uuml;zde 7 civarında d&uuml;şerken Amazon ve Microsoft gibi &#39;unicorn&#39; teknoloji şirketleri tek bir g&uuml;nde 5-6 milyar dolar seviyesine ulaşan değer kayıplarıyla y&uuml;zleştiler. Uzun yıllar sonra ABD borsalarında işlemlere ara verilmek zorunda kalınırken 10 yıllık Amerikan Hazinesi tahvil faizleri ilk defa y&uuml;zde 0.5 d&uuml;zeyinin altını g&ouml;rd&uuml;. Bu k&uuml;resel &ccedil;alkantı ortamında yatırımcılar g&uuml;venli liman olarak g&ouml;rd&uuml;kleri altın, Japon yeni ve hazine tahvilleri gibi enstr&uuml;manlara sarılmayı tercih ettiler. Acil bir toplantı yaparak politika faizlerini 50 baz puan indiren ABD Merkez Bankası FED&rsquo;in Nisan ayındaki olağan toplantısında tekrar bir faiz indirimi yaparak piyasalardaki panik havasını yatıştırmaya ve ekonomik yavaşlamanın &ouml;n&uuml;n&uuml; almaya &ccedil;alışacağı yaygın bi&ccedil;imde tahmin ediliyor. Ancak para politikası ara&ccedil;larıyla yapılacak bu m&uuml;dahalelerin uzun vadede k&uuml;resel durgunluğu aşmakta ne kadar etkili olabilecekleri belirsiz.</p> <p>T&uuml;m bu yaşananlara k&uuml;resel y&ouml;netişim yapılarındaki uzun d&ouml;nemli değişimler a&ccedil;ısından bakacak olursak; &ccedil;ok-kutuplu d&uuml;zende hi&ccedil;bir başat akt&ouml;r&uuml;n &lsquo;istikrar oluşturucu g&uuml;&ccedil;&rsquo; rol&uuml;n&uuml; &uuml;stlenmek istemediği g&uuml;n&uuml;m&uuml;z şartları, k&uuml;resel siyasi ve ekonomik krizlerin yayılmasına uygun zemin hazırlıyor. Ulusal &ccedil;ıkarlarının peşinde koşarken son derece sert uluslararası rekabet stratejileri uygulayan akt&ouml;rler arasındaki ticaret, kur, teknoloji ve enerji savaşlarının &ccedil;eşitlenerek yayılması d&uuml;nya ekonomisinin hem &uuml;retim hem de talep tarafında daralma baskılarıyla y&uuml;zleşeceği bir kriz d&ouml;neminin ufukta olduğuna işaret ediyor. İşin k&ouml;t&uuml;s&uuml; &ouml;nceki krizlerden farklı olarak bu defa, retorik d&uuml;zeyinde de olsa, liberal kapitalizmin koruyuculuğunu yapmaya g&ouml;n&uuml;ll&uuml; ve erdemli bir &lsquo;k&uuml;resel hegemonik g&uuml;&ccedil;&rsquo; artık ortada yok. Herkes uzun vadede kendi başının &ccedil;aresine bakmak durumunda kalacak. T&uuml;rkiye gibi gelişmekte olan &uuml;lkelerin de bu &ccedil;alkantılı k&uuml;resel konjonkt&uuml;r&uuml;n potansiyel zorluklarını dikkate alarak orta ve uzun vadeli stratejiler geliştirmeleri faydalı olacak.&nbsp;</p>
Koronavirüs tehlikesine karşı atılacak adımların güçlü bir uluslararası koordinasyon ağı tarafından desteklenmemesi küresel yönetişim mekanizmalarındaki zayıflamanın altını tekrar çizdi
<p>Uluslararası sistemin 19.y&uuml;zyıldaki &#39;Pax-Britanica&#39; ve 20.y&uuml;zyıldaki &#39;Pax-Americana&#39; d&ouml;nemlerinde tek bir k&uuml;resel akt&ouml;r&uuml;n siyasi, ekonomik ve askeri alanlardaki tartışılmaz &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; sayesinde g&ouml;rece istikrarlı olduğunu iddia eden &lsquo;hegemonik istikrar&rsquo; teorisyenleri son yıllardaki &ccedil;alkantıları izlerken haklı &ccedil;ıktıklarını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yor olmalılar.</p> <p>ABD&rsquo;nin Obama d&ouml;neminden itibaren sessiz ve derinden başlatıp Trump d&ouml;neminde &ccedil;ok daha g&uuml;r&uuml;lt&uuml;l&uuml; bi&ccedil;imde s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;ğ&uuml; &lsquo;k&uuml;resel istikrarı garanti eden akt&ouml;r&lsquo; rol&uuml;nden &ccedil;ekilme stratejisi, gerek Birleşmiş Milletler sistemini gerekse k&uuml;resel ekonomik y&ouml;netişim mimarisini ciddi bi&ccedil;imde zayıflatıp uluslararası krizleri idare etme kapasitelerini erozyona uğrattı. Buna ek olarak, &ouml;nce &Ccedil;in&rsquo;e karşı başlatılan ardından diğer &uuml;lkeleri i&ccedil;erecek şekilde genişletilen ticaret savaşları, serbest ticaret ve adil rekabet ilkelerine dayandığı d&uuml;ş&uuml;n&uuml;len liberal uluslararası sistemin temellerini aşındırdı. Dolayısıyla tek-kutuplu, ya da iki kutuplu d&uuml;nya d&uuml;zenlerinde g&ouml;rmeye alıştığımız istikrar oluşturucu m&uuml;dahale bi&ccedil;imlerinin tarihe karıştığı &ccedil;ok-kutuplu k&uuml;resel d&uuml;zen, farklı akt&ouml;rlerin ulusal &ccedil;ıkarlarını savunmak i&ccedil;in &ccedil;ok daha sert ve &ccedil;atışmacı taktik ve stratejiler izlemelerine uygun bir zemin hazırladı. Bu zeminde bir yandan vek&acirc;let savaşları &uuml;zerinden d&uuml;nyanın farklı b&ouml;lgelerindeki siyasi ve askeri &ccedil;atışmalar yoğunlaşırken, diğer yandan enerji kaynakları ya da ekonomik ve teknolojik &uuml;st&uuml;nl&uuml;k fakt&ouml;rleri bağlamındaki uluslararası rekabet giderek daha yıkıcı bir hal almaya başladı.</p> <h3>Salgın k&acirc;busu atlatılamadan enerji savaşları</h3> <p>Hen&uuml;z başında olduğumuz 2020 yılının birbiri ardına patlak veren şok gelişmelerle d&uuml;nya ekonomisinde 2008&rsquo;deki k&uuml;resel finans krizinden bu yana tartışmasız en &ccedil;alkantılı d&ouml;nem olma sinyalleri vermesini, uluslararası sistemde yukarıda &ouml;zetlediğimiz gelişmeler bağlamında değerlendirmek gerekiyor. ABD-&Ccedil;in ticaret savaşlarının tansiyonu karşılıklı m&uuml;zakerelerle d&uuml;ş&uuml;r&uuml;l&uuml;p &ccedil;&ouml;z&uuml;m yoluna girilmeye &ccedil;alışılırken &Ccedil;in&rsquo;in Wuhan kentinden &ouml;nce Doğu Asya&rsquo;ya, ardından da t&uuml;m d&uuml;nyaya yayılarak kamu sağlığı endişelerine yol a&ccedil;an ve bir&ccedil;ok &uuml;lkede g&uuml;nl&uuml;k hayatla insan hareketliliğini durma noktasına getiren koronavir&uuml;s salgını ciddi endişeleri tetikledi. Bu salgının &ouml;nce &Ccedil;in ve Doğu Asya ile sınırlı kalacağı d&uuml;ş&uuml;n&uuml;l&uuml;rken ABD, Avrupa ve Orta Doğu &uuml;lkeleri başta olmak &uuml;zere k&uuml;resel bir sağlık riski haline gelmesi, d&uuml;nya ekonomisinin hem &uuml;retim hem de talep tarafında &ouml;nemli daralma eğilimlerini tetikledi.&nbsp;Koronavir&uuml;s&nbsp;tehlikesi karşısında alınan ulusal tedbirlerin ve muhtemel ekonomik etkilerine karşı atılacak adımların g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir uluslararası koordinasyon ağı tarafından desteklenmemesi ise k&uuml;resel y&ouml;netişim mekanizmalarındaki zayıflamanın altını tekrar &ccedil;izdi. Ardından bu salgının d&uuml;nya ekonomisinde neden olabileceği uzun vadeli etkiler konusunda hen&uuml;z net değerlendirmeler yapılıp ortak tepki mekanizmaları kurulamamışken uluslararası&nbsp;petrol&nbsp;piyasalarından şok edici haberler geliverdi. Rusya ve Suudi Arabistan arasında k&uuml;resel petrol fiyatlarının belirlenmesi ve pazar paylaşımı &uuml;zerinden enerji savaşlarının işaret fişeği verilmişti.</p> <p>Aslında koronavir&uuml;s salgınının neden olduğu k&uuml;resel ekonomik yavaşlama ve petrole talep azalması ışığında uluslararası petrol fiyatlarının d&uuml;şmesini &ouml;nlemek &uuml;zere Viyana&rsquo;da başlayan g&ouml;r&uuml;şmeler, olduk&ccedil;a rutin bir s&uuml;recin devamı olarak g&ouml;r&uuml;l&uuml;yordu. Zira&nbsp;Petrol İhra&ccedil; Eden &Uuml;lkeler &Ouml;rg&uuml;t&uuml; (OPEC)&nbsp;i&ccedil;inde de facto lider konumundaki Suudi Arabistan&rsquo;la OPEC-dışı &uuml;reticileri temsil eden Rusya otoriteleri arasında petrol &uuml;retim hacmini kontrol ederek k&uuml;resel fiyat d&uuml;zeyini belirlemek &uuml;zere 2016&rsquo;da kurulan OPEC-Artı (OPEC+) adlı mekanizma bir s&uuml;redir işliyordu. Taraflar yapılan anlaşma uyarınca her altı ayda bir muhtemel kesinti miktarlarını g&ouml;r&uuml;ş&uuml;yor ve uluslararası piyasalarda petrol fiyatlarının aşırı değer kaybetmesini &ouml;nlemek &uuml;zere koordineli kesintilere gidiyorlardı. ABD&rsquo;nin &ccedil;ok-kutuplu d&uuml;nya d&uuml;zeni mantığına uygun olarak d&uuml;nya enerji piyasalarında istikrar sağlayıcı akt&ouml;r olma rol&uuml;n&uuml; terk edip kendi ulusal &ccedil;ıkarlarına odaklanması ve &#39;kaya petrol&uuml;&#39; teknolojisini geliştirerek en b&uuml;y&uuml;k petrol &uuml;reticisi haline gelmesi ise buradaki resmi daha da karmaşık hale getirdi. OPEC-Artı grubunda yaşanan ilk &ccedil;atlak, 2019 ortalarında b&uuml;t&ccedil;e dengelerini 40 dolar/varil d&uuml;zeyindeki petrol fiyatına g&ouml;re ayarladığını bildiren Rusya ile verdiği ciddi b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ıklarını kapatmak i&ccedil;in fiyatların y&uuml;kselmesine ihtiyacı olan Suudi Arabistan arasında ortaya &ccedil;ıktı. Yaklaşık bir ay s&uuml;ren zorlu g&ouml;r&uuml;şmelerin ardından Moskova &uuml;retim kesintilerine razı olsa da, yakın gelecekte kopacak fırtınanın ilk işaretleri verilmişti.</p> <h3>Moskova-Riyad d&uuml;ellosu</h3> <p>Ancak yine de koronavir&uuml;s salgınının d&uuml;nya ekonomisinde neden olduğu yavaşlama ve petrol talebinin d&uuml;şmesi karşısında bir s&uuml;redir seslendirilen ek &uuml;retim kesintisi taleplerinin Viyana&rsquo;daki son g&ouml;r&uuml;şmelerde karara bağlanması bekleniyordu. Genel kanı, b&ouml;ylesine kritik bir uluslararası konjonkt&uuml;rde k&uuml;resel enerji sekt&ouml;r&uuml;n&uuml;n başat oyuncularının aralarındaki g&ouml;r&uuml;ş ayrılıklarını bir tarafa bırakarak ortak &ccedil;ıkarlar doğrultusunda karar alacakları y&ouml;n&uuml;ndeydi.</p> <p>Ancak Rus tarafının &uuml;retim kesintisi taleplerini reddedip k&uuml;resel petrol fiyatlarındaki d&uuml;şmenin devam etmesi pahasına h&acirc;kim olduğu pazarlardaki payını korumak istemesi, enerji diplomasisinde iplerin tam anlamıyla kopmasına neden oldu. B&uuml;t&ccedil;e gelirlerinin yaklaşık y&uuml;zde 80&rsquo;i petrole bağlı olduğu i&ccedil;in k&uuml;resel petrol fiyatlarının belli bir d&uuml;zeyin altına d&uuml;şmemesine b&uuml;y&uuml;k &ouml;nem veren Suudi Arabistan, Rusya&rsquo;ya &ccedil;ok sert tepki g&ouml;sterdi. B&uuml;t&ccedil;e gelirlerinin daha az bir kısmı (y&uuml;zde 38) petrole bağlı olduğu, birikmiş gelirlerle g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir Varlık Fonu kurulduğu ve Merkez Bankası rezervleri elini rahatlattığı i&ccedil;in enerji satrancını daha kolay oynayan Putin y&ouml;netimine karşı adeta meydan okundu. Riyad y&ouml;netimi, petrol &uuml;retiminde &ouml;nceden planlanan kesintilerin yapılmayacağını, aksine 9.7 milyon varil d&uuml;zeyindeki g&uuml;nl&uuml;k &uuml;retimin 12,5 milyon varile kadar artırılacağını a&ccedil;ıkladı. Ayrıca Suudi milli petrol şirketi Aramco, Asya m&uuml;şterileri i&ccedil;in 4-6 dolar/varil, Avrupa m&uuml;şterileri i&ccedil;in ise 6-8 dolar/varil d&uuml;zeyinde fiyat indirimleri uygulayacağını duyurdu. Bir taraftan zaten talebin d&uuml;şmekte olduğu k&uuml;resel piyasalara petrol arzının artırılması, diğer taraftan da Rusların &ouml;nemli pazar payına sahip oldukları Asya ve Avrupa piyasalarına y&ouml;nelik fiyat indirimleri, enerji savaşları bağlamında Pandora&rsquo;nın kutusunu a&ccedil;mak demekti. Nitekim bu adımlarla k&uuml;resel piyasalarda g&ouml;sterge olan varil başına Brent cinsi ham petrol fiyatı 5 Mart&rsquo;ta 50 dolar d&uuml;zeyindeyken 9 Mart&rsquo;ta 30 doların altına kadar inerek bir&ccedil;ok &uuml;retici &uuml;lke i&ccedil;in &uuml;retim maliyetlerinin altında bir seviyeye &ccedil;ekildi. Rusya ile Suudi Arabistan arasındaki karşılıklı d&uuml;ello daha ne kadar uzun bir s&uuml;re devam edecek ve k&uuml;resel petrol piyasalarındaki fiyat savaşları hangi akt&ouml;re ne kadar zarar verecek, bunları &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki g&uuml;nlerde izlemeye devam edeceğiz.&nbsp;</p> <h3>Herkes başının &ccedil;aresine bakmak durumunda kalacak</h3> <p>Ancak petrol fiyatlarının da diğer emtialarla birlikte finansallaştığı ve sadece arz-talep şartlarına g&ouml;re değil, aksine k&uuml;resel ekonominin ve başat &uuml;reticilerin ekonomik durumlarına g&ouml;re şekillendiği g&uuml;n&uuml;m&uuml;z konjonkt&uuml;r&uuml;nde enerji savaşlarının uluslararası sermaye piyasalarında derin bir şok etkisi oluşturması ka&ccedil;ınılmazdı. Bu bağlamda enerji sekt&ouml;r&uuml;ndeki fiyat savaşları, k&uuml;resel piyasalarda koronovir&uuml;s salgını dolayısıyla oluşan endişeleri ve bilinmezlikleri bir kat daha artırarak 9 Mart&rsquo;ta &lsquo;Kara Pazartesi&rsquo; olarak tanımlanan şiddetli bir &ccedil;alkantının tetiklenmesine yol a&ccedil;tı. Asya piyasalarındaki a&ccedil;ılışları takiben Japon hisse senetleri y&uuml;zde 6&rsquo;dan fazla değer kaybederken İtalya&rsquo;daki koronavir&uuml;s etkileriyle zaten gergin seyreden Avrupa piyasalarında daha b&uuml;y&uuml;k d&uuml;ş&uuml;şler yaşandı. ABD&rsquo;de S&amp;P 500 endeksi y&uuml;zde 7 civarında d&uuml;şerken Amazon ve Microsoft gibi &#39;unicorn&#39; teknoloji şirketleri tek bir g&uuml;nde 5-6 milyar dolar seviyesine ulaşan değer kayıplarıyla y&uuml;zleştiler. Uzun yıllar sonra ABD borsalarında işlemlere ara verilmek zorunda kalınırken 10 yıllık Amerikan Hazinesi tahvil faizleri ilk defa y&uuml;zde 0.5 d&uuml;zeyinin altını g&ouml;rd&uuml;. Bu k&uuml;resel &ccedil;alkantı ortamında yatırımcılar g&uuml;venli liman olarak g&ouml;rd&uuml;kleri altın, Japon yeni ve hazine tahvilleri gibi enstr&uuml;manlara sarılmayı tercih ettiler. Acil bir toplantı yaparak politika faizlerini 50 baz puan indiren ABD Merkez Bankası FED&rsquo;in Nisan ayındaki olağan toplantısında tekrar bir faiz indirimi yaparak piyasalardaki panik havasını yatıştırmaya ve ekonomik yavaşlamanın &ouml;n&uuml;n&uuml; almaya &ccedil;alışacağı yaygın bi&ccedil;imde tahmin ediliyor. Ancak para politikası ara&ccedil;larıyla yapılacak bu m&uuml;dahalelerin uzun vadede k&uuml;resel durgunluğu aşmakta ne kadar etkili olabilecekleri belirsiz.</p> <p>T&uuml;m bu yaşananlara k&uuml;resel y&ouml;netişim yapılarındaki uzun d&ouml;nemli değişimler a&ccedil;ısından bakacak olursak; &ccedil;ok-kutuplu d&uuml;zende hi&ccedil;bir başat akt&ouml;r&uuml;n &lsquo;istikrar oluşturucu g&uuml;&ccedil;&rsquo; rol&uuml;n&uuml; &uuml;stlenmek istemediği g&uuml;n&uuml;m&uuml;z şartları, k&uuml;resel siyasi ve ekonomik krizlerin yayılmasına uygun zemin hazırlıyor. Ulusal &ccedil;ıkarlarının peşinde koşarken son derece sert uluslararası rekabet stratejileri uygulayan akt&ouml;rler arasındaki ticaret, kur, teknoloji ve enerji savaşlarının &ccedil;eşitlenerek yayılması d&uuml;nya ekonomisinin hem &uuml;retim hem de talep tarafında daralma baskılarıyla y&uuml;zleşeceği bir kriz d&ouml;neminin ufukta olduğuna işaret ediyor. İşin k&ouml;t&uuml;s&uuml; &ouml;nceki krizlerden farklı olarak bu defa, retorik d&uuml;zeyinde de olsa, liberal kapitalizmin koruyuculuğunu yapmaya g&ouml;n&uuml;ll&uuml; ve erdemli bir &lsquo;k&uuml;resel hegemonik g&uuml;&ccedil;&rsquo; artık ortada yok. Herkes uzun vadede kendi başının &ccedil;aresine bakmak durumunda kalacak. T&uuml;rkiye gibi gelişmekte olan &uuml;lkelerin de bu &ccedil;alkantılı k&uuml;resel konjonkt&uuml;r&uuml;n potansiyel zorluklarını dikkate alarak orta ve uzun vadeli stratejiler geliştirmeleri faydalı olacak.&nbsp;</p>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.