Kovid-19 ile savaşında mücadeleyi kazanarak sağlığına kavuşan Prof. Dr. Feyiz yaşadıklarını anlattı

GÜNDEM (AA) - Anadolu Ajansı | 30.03.2020 - 19:08, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:59
 

Kovid-19 ile savaşında mücadeleyi kazanarak sağlığına kavuşan Prof. Dr. Feyiz yaşadıklarını anlattı

Kovid-19 teşhisi konulmasının ardından gördüğü tedaviyle hastalığı yenen Prof. Dr. Feyiz, 12 Mart gecesi yüksek ateş, aşırı üşüme ve titreme semptomlarıyla başlayan koronavirüs ile mücadele sürecinde yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
<p>Yeni tip koronavir&uuml;s&nbsp;(Kovid-19) teşhisi konulmasının ardından g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml; tedaviyle hastalığı yenen&nbsp;Kadir Has &Uuml;niversitesi Rekt&ouml;r&uuml; Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz,&nbsp;12 Mart gecesi y&uuml;ksek ateş, aşırı &uuml;ş&uuml;me ve titreme semptomlarıyla başlayan koronavir&uuml;s ile m&uuml;cadele s&uuml;recinde yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.&nbsp;</p> <p>Vir&uuml;s&uuml;n bulaşma kaynağını bilmediğini dile getiren Feyiz, &quot;Sizin de bildiğiniz gibi Kadir Has &Uuml;niversitesinin rekt&ouml;r&uuml;y&uuml;m ve g&uuml;n i&ccedil;inde &uuml;niversitede veya dışarıda &ccedil;ok sayıda g&ouml;r&uuml;şmeler ve toplantılar yapıyorum. G&ouml;r&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;m kişilerin ge&ccedil;miş seyahat bilgilerini bilmenin imkanı yok, o nedenle vir&uuml;s&uuml;n nereden geldiğini tespit etmek &ccedil;ok zor. Bende belirtiler ani başladı. Uzun bir s&uuml;rece yayılan bir seyir g&ouml;stermedi. Belirtiler başlayana kadar gayet iyiydim.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <h3>&quot;Hafife alınmaması gereken bir durum olduğunu biliyordum&quot;</h3> <p>Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz, hastalığın 12 Mart gecesi y&uuml;ksek ateş, aşırı &uuml;ş&uuml;me ve titreme başladığını ve grip rutininin b&ouml;yle olmadığı i&ccedil;in koranavir&uuml;sten ş&uuml;phelendiğini ve bunu da eşi ile paylaştığını anlatarak, yaşadıklarına ilişkin şu bilgileri verdi:</p> <p>&quot;Bundan başka ilk belirtiler sonrası, ikinci g&uuml;n bacaklarımda korkun&ccedil; kas ağrıları başladı. Kaslarımın i&ccedil;inden gelen baharat acısı gibi. T&uuml;m belirtilerden sonra, 13 Mart Cuma g&uuml;n&uuml; hastaneye gittim. Benim rutin grip hastalığıma hi&ccedil; benzemiyordu. Zaten ka&ccedil; g&uuml;nd&uuml;r bu vir&uuml;s&uuml;n yaratabileceği belirtileri konusunda yeterince bilin&ccedil;lendirilmiştik. İlk belirtilerle bende vir&uuml;s olduğunu tahmin ettim. O g&uuml;n hastanede test aldım ve verilen ila&ccedil;larla eve g&ouml;nderildim.</p> <p>Kendimi karantinaya almam istendi ve &ccedil;atı katına yerleştim. Test sonucunu beklerken ilk tedaviye başladık. Tabii ki ilk duyduğunuzda i&ccedil;iniz burkuluyor ve d&uuml;nyada yaşanan gelişmeleri anbean takip ettiğim i&ccedil;in durumun ciddiyetinin farkındaydım. Hafife alınmaması gereken bir durum olduğunu biliyordum. Ancak, d&uuml;nyadaki t&uuml;m deneyimler, pozitif test sonucu konmuş t&uuml;m hastaların y&uuml;zde 80&#39;inin bu hastalığı hafif atlattığını g&ouml;steriyor. Sonrasında iyi beslenen, haftada 2-3 kez sporunu yapan, hi&ccedil;bir kronik hastalığı olmayan biri olarak, ben de bu y&uuml;zde 80&#39;lik grubun i&ccedil;ine girer ve bu işi atlatırım diye d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;m.&quot;</p> <h3>&quot;Oğlumda hala belirti yok&quot;</h3> <p>Hastanedeki ilk muayenesinin sonrasında kendini evinde karantinaya aldığını, bir sonraki g&uuml;n eşinde de y&uuml;ksek ateş, baş ağrısı ve hafif nefes darlığı başladığını, oğlunda ise hi&ccedil;bir belirti olmadığını ifade eden Feyiz, &quot;Oğlumda hala belirti yok. Rutin alınan tedbirler gereği yapılan test sonrası oğlumda olduğu da anlaşıldı.&quot; dedi.</p> <p>Prof. Dr. Feyiz, eşinin de şu anda sağlığına kavuştuğunu dile getirerek, konuşmasını ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;:</p> <p>&quot;O da hastalığı hafif ge&ccedil;irenlerden oldu. Ancak arada sırada astım krizleri oluyor. Oğlum da aynı şekilde sorunsuz ve belirtisiz bir şekilde karantina altında. Her ihtimale karşı sosyal mesafemizi korumaya devam ediyoruz. Oğlum bir başka evde karantinada. Ben ve eşim beraber başka bir evde 2 haftalık karantina d&ouml;nemimizi tamamlamayı bekliyoruz. Sağlıklı beslenmeye devam ediyoruz. Bol meyve t&uuml;ketiyoruz ve d&uuml;zenli uyuyarak v&uuml;cudumuzun g&uuml;&ccedil;lenmesini sağlıyoruz.&quot;</p> <h3>&quot;Bu d&ouml;nemde sağlık emek&ccedil;ilerinin hakkını &ouml;deyemeyiz&quot;</h3> <p>Kimsenin kendi başına ila&ccedil; kullanmaması gerektiğini vurgulayan Feyiz, &quot;Bana uygulanan tedavi s&uuml;re&ccedil;lerine bakıp, kendi başlarına ila&ccedil; almaya kalkmamaları gerekiyor. Kullanılan ila&ccedil;lar son derece ağır ve doktor g&ouml;zetiminde kullanılması gereken ila&ccedil;lar. Bilin&ccedil;sizce kullanılması durumunda tedavi yerine insanları &ouml;l&uuml;me g&ouml;t&uuml;rebilecek &ouml;zellikleri var.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p>Feyiz, hastanede uygulanan tedaviye ilişkin de bilgi vererek, şunları aktardı:</p> <p>&quot;T&uuml;m verilen ila&ccedil;larla birlikte bağışıklık sistemini g&uuml;&ccedil;lendirmek i&ccedil;in her g&uuml;n serum ile B ve C vitamini takviyesi yapıldı. Sonrasında da taburcu olana kadar diğer tedaviler devam etti. Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinin t&uuml;m &ccedil;alışanlarına, &ouml;zellikle temizlik personeline, hemşirelere &ccedil;ok teşekk&uuml;r ediyorum. Tedavimizi ve takibimi yapan doktorlarımın hepsine y&uuml;rekten teşekk&uuml;r ediyorum. Bu d&ouml;nemde sağlık emek&ccedil;ilerinin hakkını &ouml;deyemeyiz.&quot;</p> <h3>&quot;T&uuml;m &ouml;nlemlerimizi alıp moralimizi y&uuml;ksek tutmalıyız&quot;</h3> <p>Prof. Dr. Feyiz, toplumun bu s&uuml;reci evlerinde ge&ccedil;irmesi gerektiğini dile getirerek, &quot;Ben herkese yuvalarında kalmaları i&ccedil;in seslenmek istiyorum. Ev değil, yuva diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;n, sevdiklerimizle orayı yuva yapan t&uuml;m g&uuml;zel değerlerin hatırına l&uuml;tfen dışarı &ccedil;ıkmayın. Evde hapis oldum diye d&uuml;ş&uuml;nmeyin, sevdiklerimle yuvamdayım diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;n.&quot; dedi.</p> <p>13 g&uuml;n boyunca yaşamını 20 metrekarelik bir odaya sığdırdığına işaret eden Feyiz, konuşmasını şu s&ouml;zlerle tamamladı:</p> <p>&quot;Sevdikleriniz yanınızda olmadan ve korona pozitif teşhisi konmuş bir şekilde hi&ccedil;bir şey yapamadan bekliyorsunuz. Hi&ccedil; kimse evinde kalmaktan ve sevdikleriyle bir arada vakit ge&ccedil;irebilmekten şikayet etmesin. S&ouml;ylediklerimi tekrar yeniliyorum. L&uuml;tfen sıcak yuvalarımızdan &ccedil;ıkmayın. &Ouml;zellikle gen&ccedil;lere sesleniyorum. Vir&uuml;s size ger&ccedil;ekten zarar vermeyebilir ancak siz farkında olmadan vir&uuml;s taşıyıcısı olabilir ve bunu başkalarına bulaştırabilirsiniz. O nedenle yaşınız ne olursa olsun evinizde kalın ve evinizde de sosyal mesafenizi koruyun. Olabildiğince v&uuml;cut direncini ve bağışıklık sisteminizi g&uuml;&ccedil;lendirmeye &ccedil;alışın. Bol bol spor yapın, sağlıklı beslenin. En &ouml;nemlisi de bu d&ouml;nemde yeni şeyler &ouml;ğrenmeye de devam edin.</p> <p>En son, l&uuml;tfen panik olmayalım. Bu hastalığı hem bireysel hem de toplumsal olarak yenmenin en &ouml;nemli silahı moraldir. Moralimizi y&uuml;ksek tutabilmenin en g&uuml;zel yolu, bilimsel verilere bakmaktır. Tekrar ediyorum, bu hastalığa yakalanan hastaların y&uuml;zde 80&#39;i hastalığı hafif ge&ccedil;iriyor. Y&uuml;zde 20&#39;si de mutlaka &ouml;l&uuml;mle sonu&ccedil;lanmıyor. Ağır ge&ccedil;irip, iyileşenler de var. O nedenle umudumuzu asla kaybetmeyelim ve moralimizi bozmayalım. Toplum olarak nedense dikkatlerimizi hep en k&ouml;t&uuml; senaryolara veriyoruz. Bu gerekli &ouml;nlemleri almak i&ccedil;in doğru bir yaklaşım. Sonrasında ise t&uuml;m &ouml;nlemlerimizi alıp moralimizi y&uuml;ksek tutmalıyız. İnsanlığın &uuml;zerine mutlaka g&uuml;neş doğacak ve o g&uuml;zel g&uuml;nlerde yine hep birlikte yaşamanın tadını &ccedil;ıkaracağız.&quot;</p>
Kovid-19 teşhisi konulmasının ardından gördüğü tedaviyle hastalığı yenen Prof. Dr. Feyiz, 12 Mart gecesi yüksek ateş, aşırı üşüme ve titreme semptomlarıyla başlayan koronavirüs ile mücadele sürecinde yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
<p>Yeni tip koronavir&uuml;s&nbsp;(Kovid-19) teşhisi konulmasının ardından g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml; tedaviyle hastalığı yenen&nbsp;Kadir Has &Uuml;niversitesi Rekt&ouml;r&uuml; Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz,&nbsp;12 Mart gecesi y&uuml;ksek ateş, aşırı &uuml;ş&uuml;me ve titreme semptomlarıyla başlayan koronavir&uuml;s ile m&uuml;cadele s&uuml;recinde yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.&nbsp;</p> <p>Vir&uuml;s&uuml;n bulaşma kaynağını bilmediğini dile getiren Feyiz, &quot;Sizin de bildiğiniz gibi Kadir Has &Uuml;niversitesinin rekt&ouml;r&uuml;y&uuml;m ve g&uuml;n i&ccedil;inde &uuml;niversitede veya dışarıda &ccedil;ok sayıda g&ouml;r&uuml;şmeler ve toplantılar yapıyorum. G&ouml;r&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;m kişilerin ge&ccedil;miş seyahat bilgilerini bilmenin imkanı yok, o nedenle vir&uuml;s&uuml;n nereden geldiğini tespit etmek &ccedil;ok zor. Bende belirtiler ani başladı. Uzun bir s&uuml;rece yayılan bir seyir g&ouml;stermedi. Belirtiler başlayana kadar gayet iyiydim.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <h3>&quot;Hafife alınmaması gereken bir durum olduğunu biliyordum&quot;</h3> <p>Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz, hastalığın 12 Mart gecesi y&uuml;ksek ateş, aşırı &uuml;ş&uuml;me ve titreme başladığını ve grip rutininin b&ouml;yle olmadığı i&ccedil;in koranavir&uuml;sten ş&uuml;phelendiğini ve bunu da eşi ile paylaştığını anlatarak, yaşadıklarına ilişkin şu bilgileri verdi:</p> <p>&quot;Bundan başka ilk belirtiler sonrası, ikinci g&uuml;n bacaklarımda korkun&ccedil; kas ağrıları başladı. Kaslarımın i&ccedil;inden gelen baharat acısı gibi. T&uuml;m belirtilerden sonra, 13 Mart Cuma g&uuml;n&uuml; hastaneye gittim. Benim rutin grip hastalığıma hi&ccedil; benzemiyordu. Zaten ka&ccedil; g&uuml;nd&uuml;r bu vir&uuml;s&uuml;n yaratabileceği belirtileri konusunda yeterince bilin&ccedil;lendirilmiştik. İlk belirtilerle bende vir&uuml;s olduğunu tahmin ettim. O g&uuml;n hastanede test aldım ve verilen ila&ccedil;larla eve g&ouml;nderildim.</p> <p>Kendimi karantinaya almam istendi ve &ccedil;atı katına yerleştim. Test sonucunu beklerken ilk tedaviye başladık. Tabii ki ilk duyduğunuzda i&ccedil;iniz burkuluyor ve d&uuml;nyada yaşanan gelişmeleri anbean takip ettiğim i&ccedil;in durumun ciddiyetinin farkındaydım. Hafife alınmaması gereken bir durum olduğunu biliyordum. Ancak, d&uuml;nyadaki t&uuml;m deneyimler, pozitif test sonucu konmuş t&uuml;m hastaların y&uuml;zde 80&#39;inin bu hastalığı hafif atlattığını g&ouml;steriyor. Sonrasında iyi beslenen, haftada 2-3 kez sporunu yapan, hi&ccedil;bir kronik hastalığı olmayan biri olarak, ben de bu y&uuml;zde 80&#39;lik grubun i&ccedil;ine girer ve bu işi atlatırım diye d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;m.&quot;</p> <h3>&quot;Oğlumda hala belirti yok&quot;</h3> <p>Hastanedeki ilk muayenesinin sonrasında kendini evinde karantinaya aldığını, bir sonraki g&uuml;n eşinde de y&uuml;ksek ateş, baş ağrısı ve hafif nefes darlığı başladığını, oğlunda ise hi&ccedil;bir belirti olmadığını ifade eden Feyiz, &quot;Oğlumda hala belirti yok. Rutin alınan tedbirler gereği yapılan test sonrası oğlumda olduğu da anlaşıldı.&quot; dedi.</p> <p>Prof. Dr. Feyiz, eşinin de şu anda sağlığına kavuştuğunu dile getirerek, konuşmasını ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;:</p> <p>&quot;O da hastalığı hafif ge&ccedil;irenlerden oldu. Ancak arada sırada astım krizleri oluyor. Oğlum da aynı şekilde sorunsuz ve belirtisiz bir şekilde karantina altında. Her ihtimale karşı sosyal mesafemizi korumaya devam ediyoruz. Oğlum bir başka evde karantinada. Ben ve eşim beraber başka bir evde 2 haftalık karantina d&ouml;nemimizi tamamlamayı bekliyoruz. Sağlıklı beslenmeye devam ediyoruz. Bol meyve t&uuml;ketiyoruz ve d&uuml;zenli uyuyarak v&uuml;cudumuzun g&uuml;&ccedil;lenmesini sağlıyoruz.&quot;</p> <h3>&quot;Bu d&ouml;nemde sağlık emek&ccedil;ilerinin hakkını &ouml;deyemeyiz&quot;</h3> <p>Kimsenin kendi başına ila&ccedil; kullanmaması gerektiğini vurgulayan Feyiz, &quot;Bana uygulanan tedavi s&uuml;re&ccedil;lerine bakıp, kendi başlarına ila&ccedil; almaya kalkmamaları gerekiyor. Kullanılan ila&ccedil;lar son derece ağır ve doktor g&ouml;zetiminde kullanılması gereken ila&ccedil;lar. Bilin&ccedil;sizce kullanılması durumunda tedavi yerine insanları &ouml;l&uuml;me g&ouml;t&uuml;rebilecek &ouml;zellikleri var.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p>Feyiz, hastanede uygulanan tedaviye ilişkin de bilgi vererek, şunları aktardı:</p> <p>&quot;T&uuml;m verilen ila&ccedil;larla birlikte bağışıklık sistemini g&uuml;&ccedil;lendirmek i&ccedil;in her g&uuml;n serum ile B ve C vitamini takviyesi yapıldı. Sonrasında da taburcu olana kadar diğer tedaviler devam etti. Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinin t&uuml;m &ccedil;alışanlarına, &ouml;zellikle temizlik personeline, hemşirelere &ccedil;ok teşekk&uuml;r ediyorum. Tedavimizi ve takibimi yapan doktorlarımın hepsine y&uuml;rekten teşekk&uuml;r ediyorum. Bu d&ouml;nemde sağlık emek&ccedil;ilerinin hakkını &ouml;deyemeyiz.&quot;</p> <h3>&quot;T&uuml;m &ouml;nlemlerimizi alıp moralimizi y&uuml;ksek tutmalıyız&quot;</h3> <p>Prof. Dr. Feyiz, toplumun bu s&uuml;reci evlerinde ge&ccedil;irmesi gerektiğini dile getirerek, &quot;Ben herkese yuvalarında kalmaları i&ccedil;in seslenmek istiyorum. Ev değil, yuva diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;n, sevdiklerimizle orayı yuva yapan t&uuml;m g&uuml;zel değerlerin hatırına l&uuml;tfen dışarı &ccedil;ıkmayın. Evde hapis oldum diye d&uuml;ş&uuml;nmeyin, sevdiklerimle yuvamdayım diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;n.&quot; dedi.</p> <p>13 g&uuml;n boyunca yaşamını 20 metrekarelik bir odaya sığdırdığına işaret eden Feyiz, konuşmasını şu s&ouml;zlerle tamamladı:</p> <p>&quot;Sevdikleriniz yanınızda olmadan ve korona pozitif teşhisi konmuş bir şekilde hi&ccedil;bir şey yapamadan bekliyorsunuz. Hi&ccedil; kimse evinde kalmaktan ve sevdikleriyle bir arada vakit ge&ccedil;irebilmekten şikayet etmesin. S&ouml;ylediklerimi tekrar yeniliyorum. L&uuml;tfen sıcak yuvalarımızdan &ccedil;ıkmayın. &Ouml;zellikle gen&ccedil;lere sesleniyorum. Vir&uuml;s size ger&ccedil;ekten zarar vermeyebilir ancak siz farkında olmadan vir&uuml;s taşıyıcısı olabilir ve bunu başkalarına bulaştırabilirsiniz. O nedenle yaşınız ne olursa olsun evinizde kalın ve evinizde de sosyal mesafenizi koruyun. Olabildiğince v&uuml;cut direncini ve bağışıklık sisteminizi g&uuml;&ccedil;lendirmeye &ccedil;alışın. Bol bol spor yapın, sağlıklı beslenin. En &ouml;nemlisi de bu d&ouml;nemde yeni şeyler &ouml;ğrenmeye de devam edin.</p> <p>En son, l&uuml;tfen panik olmayalım. Bu hastalığı hem bireysel hem de toplumsal olarak yenmenin en &ouml;nemli silahı moraldir. Moralimizi y&uuml;ksek tutabilmenin en g&uuml;zel yolu, bilimsel verilere bakmaktır. Tekrar ediyorum, bu hastalığa yakalanan hastaların y&uuml;zde 80&#39;i hastalığı hafif ge&ccedil;iriyor. Y&uuml;zde 20&#39;si de mutlaka &ouml;l&uuml;mle sonu&ccedil;lanmıyor. Ağır ge&ccedil;irip, iyileşenler de var. O nedenle umudumuzu asla kaybetmeyelim ve moralimizi bozmayalım. Toplum olarak nedense dikkatlerimizi hep en k&ouml;t&uuml; senaryolara veriyoruz. Bu gerekli &ouml;nlemleri almak i&ccedil;in doğru bir yaklaşım. Sonrasında ise t&uuml;m &ouml;nlemlerimizi alıp moralimizi y&uuml;ksek tutmalıyız. İnsanlığın &uuml;zerine mutlaka g&uuml;neş doğacak ve o g&uuml;zel g&uuml;nlerde yine hep birlikte yaşamanın tadını &ccedil;ıkaracağız.&quot;</p>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.