NATO 2030 projeksiyonu ve Asya-Avrupa dengesizliği

DÜNYA (AA) - Anadolu Ajansı | 11.12.2020 - 14:12, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:59
 

NATO 2030 projeksiyonu ve Asya-Avrupa dengesizliği

NATO 2030, bağlayıcı olmamakla birlikte aslında transatlantik ilişkilerin ve küresel güvenlik mimarisinin nasıl şekilleneceğinin bir özeti şeklinde görülebilir.
<div style="box-sizing: border-box; color: rgb(33, 37, 41); font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, &quot;Segoe UI&quot;, Roboto, &quot;Helvetica Neue&quot;, Arial, sans-serif, &quot;Apple Color Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Symbol&quot;, &quot;Noto Color Emoji&quot;; font-size: 16px;"> <p>Son d&ouml;nemde&nbsp;k&uuml;resel jeostratejik durum&nbsp;değişiyor: Asya&rsquo;nın &ouml;n plana &ccedil;ıkması Asya&rsquo;da daha fazla, Avrupa&rsquo;da ise daha az ABD etkinliği anlamına geliyor. Transatlantik değerler ve &ccedil;ıkarlar da daha kırılgan hale geliyor. Brexit&rsquo;in de g&ouml;sterdiği gibi, Avrupa&rsquo;nın birliği tartışmaya a&ccedil;ılıyor. NATO&rsquo;nun &ouml;ng&ouml;r&uuml; ve stratejisi Avrupa&rsquo;nın bu durumla nasıl başa &ccedil;ıkacağı konusunda siyaseti belirliyor. NATO ve ABD, Avrupa&rsquo;nın hayat sigortası olarak g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor ancak &ccedil;er&ccedil;eve koşulları temelden değişirse, Avrupa&rsquo;nın t&uuml;m savunmasının yeniden d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lmesi gerekebilir. Bu ayrıca k&uuml;resel g&uuml;venlik ekosistemini de derinden etkileyecek, siyasi rekabet ve işbirliği alanlarında temelleri tartışmaya a&ccedil;acak bir durum.&nbsp;NATO 2030 stratejisi&nbsp;t&uuml;m bu meydan okumalara, Avrupa&rsquo;nın taleplerine ve ABD dış politika ve g&uuml;venlik siyasetine uyumlu şekilde cevap bulma &ccedil;abasında.</p> <p>1949&rsquo;daki kuruluşundan bu yana, ABD &ouml;nderliğindeki Batı&rsquo;nın silahlı kolu olarak&nbsp;NATO&rsquo;nun a&ccedil;ık bir d&uuml;şmanı vardı: Sovyetler Birliği. Bu rakip 1990&rsquo;ların başında ortadan kaybolduğunda, yeni bir ama&ccedil; &ccedil;abucak bulunmalıydı. ABD&rsquo;de yapılan değerlendirmelere dayanarak o andan itibaren ama&ccedil;, Batı &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; korumak ve m&uuml;mk&uuml;nse genişletmek i&ccedil;in askeri m&uuml;dahaleleri kullanmaktı. Bu hedef, Kasım 1991&rsquo;de Roma Zirvesi&rsquo;nde zaten kabul edilmiş olan yeni NATO stratejisine yansıdı. Doğu Bloku&rsquo;ndan kaynaklanan &ldquo;&ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilir&rdquo; tehdidin yerini artık &ldquo;&ccedil;ok y&ouml;nl&uuml;&rdquo; tehditlere bıraktığı belirtildi. O zamanlar bu, kitle imha silahlarının yayılmasını, ter&ouml;rizmi ve aynı zamanda &ouml;nemli hammadde akışlarının kesilmesini de i&ccedil;eriyordu.</p> <p>Bu yeni strateji NATO&rsquo;nun resm&icirc; bir savunma ittifakından, ittifak toprakları dışındaki g&ouml;revler i&ccedil;in de bir m&uuml;dahale ittifakına d&ouml;n&uuml;şmesini, Nisan 1999&rsquo;da yeni bir stratejik kavramın kabul edilmesiyle birlikte kesinleştirdi ve somutlaştırdı. NATO&rsquo;nun Yugoslavya&rsquo;ya karşı&nbsp;Birleşmiş Milletler&nbsp;(BM) yetkisi olmadan operasyon d&uuml;zenlemesiyle ittifakın yeni temel g&ouml;revi de ilan edilmiş oldu. İttifak, buna benzer m&uuml;dahalelerinin Rusya&rsquo;nın (hatta &Ccedil;in&rsquo;in) BM G&uuml;venlik Konseyi&rsquo;ndeki veto hakkıyla engellenmesini istemediğinin altını &ccedil;izmek i&ccedil;in, gelecekte muhtemelen BM yetkisi olmaksızın askeri m&uuml;dahalelerde bulunma niyetinde olduğunu da vurgulamış oldu.</p> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote>NATO &uuml;yesi devletler ge&ccedil;en yıl silahlanma ve ordu i&ccedil;in &Ccedil;in&rsquo;in harcamalarının d&ouml;rt katına tekab&uuml;l eden 1 trilyon ABD dolarından fazla para harcadı. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstit&uuml;s&uuml;&rsquo;ne (SIPRI) g&ouml;re, &Ccedil;in, askeri harcamalarını ge&ccedil;en yıl 266 milyar ABD dolarına eşdeğer artırdı. Bu, n&uuml;fusuna oranla kişi başı 190 ABD dolarına denk geliyor.</blockquote> <p>Buna karşılık, Soğuk Savaş&rsquo;ın sona ermesinin ardından kabul edilen &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; strateji belgesi (Kasım 2010) &ouml;ng&ouml;r&uuml;lmeyen yeni a&ccedil;ılımlar getirmedi. Rusya ile ilişkiler bug&uuml;n olduğu kadar artmamıştı ve &Ccedil;in&rsquo;den hi&ccedil; s&ouml;z edilmiyordu.</p> <p>2014 yılından itibaren Rusya ile ilişkilerde b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de Batı&rsquo;dan kaynaklanan artış zamanlama olarak &ouml;nemliydi. Sonu&ccedil;ta bu, &ldquo;bir Rus genişleme iradesine karşı&rdquo; bir siper olarak NATO&rsquo;nun etkinliğini g&ouml;sterdi. Yıllar ge&ccedil;tik&ccedil;e, rakip k&uuml;melenmesi odak kaydırdı ve &Ccedil;in&rsquo;in ekonomik ve siyasi genleşmesi asker&icirc; olarak da dikkat g&ouml;sterilmesi gereken başka bir &ouml;zne olarak &ouml;n plana &ccedil;ıkmaya başladı.</p> <p>Bir askeri ittifak olan NATO, kendisini &ldquo;daha barış&ccedil;ıl bir d&uuml;nyanın garant&ouml;r&uuml;&rdquo; olarak adlandırmayı seviyor, ancak son zamanlarda m&uuml;ttefikler arasındaki pek &ccedil;ok siyasi &ccedil;ekişme beraberinde evvela i&ccedil;erideki birliğin sağlanmasına dair eleştiri ve soru işaretlerini getirdi. ABD Başkanı Donald Trump&rsquo;ın s&ouml;ylem ve eylemleri &ouml;nce ABD&rsquo;nin, ardından da bazı ittifak &uuml;yelerinin NATO&rsquo;ya sadakatleri konusunda ş&uuml;phe uyandırdı. M&uuml;teakiben ABD&rsquo;nin Almanya&rsquo;dan asker &ccedil;ekme kararı ve iki NATO &uuml;yesi T&uuml;rkiye ile Yunanistan&rsquo;ın askeri olarak karşı karşıya gelmesi &ouml;zellikle diğer &uuml;yelere ittifakın ge&ccedil;erliliğini sorgulattı. T&uuml;m bu gelişmeler, Kasım 2019&rsquo;da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron&rsquo;un ittifak i&ccedil;in yaptığı &ldquo;beyin &ouml;l&uuml;m&uuml;&rdquo; teşhisi derecesinde eleştirilerin gelmesine neden oldu.</p> <p>O zaman neredeyse t&uuml;m m&uuml;ttefikler bu teşhise tepki g&ouml;sterdi ve NATO&rsquo;ya ateşli taahh&uuml;tlerde bulundular. Fakat yine neredeyse hepsi temel bir soruya cevap vermekten ka&ccedil;ındı: Bu h&acirc;l&acirc; ger&ccedil;ek bir ittifak mı? Macron&rsquo;a g&ouml;re NATO askeri olarak &ccedil;alışmasına devam etmekle beraber politik olarak ittifakı sağlayamıyor ve m&uuml;ttefiklerin siyasi ve stratejik &ccedil;ıkarları ister Rusya&rsquo;ya ister ter&ouml;rizme y&ouml;nelik olsun, birbirinden gitgide uzaklaşıyor.</p> <p>Buna m&uuml;teakip Aralık 2019&rsquo;da Londra&rsquo;da d&uuml;zenlenen NATO zirvesinde ittifakın nasıl daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; hale gelebileceği&quot; konusunda bir &quot;tefekk&uuml;r s&uuml;reci&quot; başlatılması kararlaştırıldı ve bunun sonucunda Nisan 2020&rsquo;de NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg tarafından &ouml;zel olarak se&ccedil;ilen bir grup uzman, ittifakın yeniden canlandırılması konusunda bir rapor hazırlamakla g&ouml;revlendirildi. Almanya&rsquo;nın eski Savunma ve İ&ccedil;işleri Bakanı Thomas de Maiziere (CDU) ve ABD&rsquo;nin Avrupa ve Avrasya İşlerinden sorumlu eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Aaron Wess Mitchell, 10 kişilik uzman grubuna başkanlık ettiler.</p> <p>Bir şekilde Macron&rsquo;un teşhisine yanıt olarak kurulan bu uzman grubunun eşbaşkanı Maiziere, NATO&rsquo;nun &ldquo;kesinlikle bir i&ccedil; tahribat yaşamakta&rdquo; olduğunu doğrulasa da beyin &ouml;l&uuml;m&uuml; s&ouml;ylemi i&ccedil;in, &ldquo;Bu bir provokasyondu. Ancak bu s&uuml;reci harekete ge&ccedil;irdiği i&ccedil;in faydalı oldu&rdquo; dedi. Maiziere&rsquo;e g&ouml;re dış tehdit durumu da değiştiğinden, ittifakı yenilemenin zamanı gelmişti.</p> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote>NATO&rsquo;yu Washington ruhuna uygun şekilde &ldquo;Rusya&rsquo;ya karşı daha ileri farkındalık ve tedbirlere, &Ccedil;in ile de sistematik rekabete&rdquo; uyumlu hale getirmek i&ccedil;in bir &ccedil;alışma olduğu aşik&acirc;r. Bununla birlikte Biden, Donald Trump&rsquo;ın &Ccedil;in&rsquo;e y&ouml;nelik agresif politikasına devam edeceğini &ccedil;oktan duyurdu. Avrupa ile g&uuml;venlik ve savunma ilişkilerinde NATO&rsquo;ya bağlılığını da ilan eden Biden, Avrupa&rsquo;da bazı kanatlar tarafından hoş karşılanmadı.</blockquote> <p>Belirlenen bu uzman grubu Batı savunma ittifakının uyumlu hale getirilmesi i&ccedil;in aylardır eylem &ouml;nerileri hazırladılar. NATO diplomatlarına g&ouml;re rapor, Macron&rsquo;un iddialarına ve ittifakın geleceğe yavaş uyum sağladığına y&ouml;nelik genel eleştirilere karşı NATO ittifakının Batı&rsquo;nın temel taşı olarak daha siyasi bir rol &uuml;stlenmesi gerektiğini savunan bir cevap niteliğinde.</p> <h3>Daha fazla birlik, daha hızlı kararlar</h3> <p>&ldquo;NATO 2030: United for a New Era&rdquo; (NATO 2030: Yeni Bir &Ccedil;ağ i&ccedil;in Birliktelik) başlığını taşıyan raporda 138 tavsiye listelenmiş. Uzman grubu, i&ccedil; birliği g&uuml;&ccedil;lendirmek (veya onu yeniden tesis etmek) i&ccedil;in, kararların daha hızlı alınmasını tavsiye ediyor. Bu hızlı karar alma s&uuml;recini de onlarca yıldır y&uuml;r&uuml;rl&uuml;kte olan ve NATO tarafından neredeyse bir sığınak gibi korunan oybirliği ilkesini yumuşatarak sağlamayı &ouml;neriyor.</p> <p>Maiziere, uzlaşma ilkesinin &ldquo;koltuğumda kalıyorum ve her zaman &lsquo;hayır&rsquo; diyorum&rdquo; durumuna izin vermemesi gerektiğini s&ouml;yleyerek bu durumun ittifakın yoluna taş koyacağı uyarısında bulunuyor. Oybirliği ilkesinin tamamen tersine &ccedil;evrilmesi m&uuml;mk&uuml;n g&ouml;r&uuml;nmese de sadece doğrudan bakanlık d&uuml;zeyinde veto edebilme y&ouml;ntemi ile ablukaların daha da zorlaştırılması isteniyor. Ancak Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas, &ldquo;NATO savaş veya barışla ilgilidir&rdquo; diyerek oybirliğinden sapmanın olası olmadığını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yor. Bu &ouml;neri ayrıca &ccedil;eşitli nedenlerle &ouml;zellikle T&uuml;rkiye, İngiltere ve Doğu Avrupalılar başta olmak &uuml;zere bir&ccedil;ok &uuml;yenin de direnişiyle karşılaşacak gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor.</p> <p>Savunma bakanlarının NATO Genel Merkezi ve m&uuml;ttefik başkentlerinde farklı formatlarda yapacakları daha fazla toplantının yanı sıra dışişleri bakanlarının da sıklıkla resm&icirc; toplantılar yapması ittifakın ortak siyaset geliştirmesinde etkili g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Askeri meselelerin savunma ve g&uuml;venlik boyutunu genişleten bu fikir, NATO&rsquo;nun olgu/olay odaklı etkinliğini artıracağı gibi devletlerin birbirleriyle ilişkilerini de kuvvetlendirmeyi ama&ccedil;lıyor. Uzmanlar ayrıca NATO &uuml;lkelerinin birbirlerini s&uuml;rekli olarak şaşırtmaması i&ccedil;in &ouml;nemli kararlar vermeden &ouml;nce birbirlerini bilgilendirmek i&ccedil;in bir &ldquo;g&ouml;n&uuml;ll&uuml; taahh&uuml;t&rdquo; (voluntary commitment) sistemi &ouml;neriyor.</p> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote>Bir askeri ittifak olan NATO, kendisini &ldquo;daha barış&ccedil;ıl bir d&uuml;nyanın garant&ouml;r&uuml;&rdquo; olarak adlandırmayı seviyor, ancak son zamanlarda m&uuml;ttefikler arasındaki pek &ccedil;ok siyasi &ccedil;ekişme beraberinde evvela i&ccedil;erideki birliğin sağlanmasına dair eleştiri ve soru işaretlerini getirdi. ABD Başkanı Donald Trump&rsquo;ın s&ouml;ylem ve eylemleri &ouml;nce ABD&rsquo;nin, ardından da bazı ittifak &uuml;yelerinin NATO&rsquo;ya sadakatleri konusunda ş&uuml;phe uyandırdı.</blockquote> <h3>NATO&rsquo;ya Asya tehdidi: Genetiğindeki Rusya ve y&uuml;kselen &Ccedil;in</h3> <p>NATO&rsquo;nun kuruluş amacı olan Sovyetler Birliği&rsquo;nin yıkılması, Soğuk Savaş&rsquo;ın bitmesi ve farklı tehditlere uyum sağlama s&uuml;reci devam etse de Rusya, ittifakın metinlerinde yer almaya, politika belirlemede etkin olmaya devam etti. Bir s&uuml;redir s&uuml;rd&uuml;r&uuml;len o tanıdık, diyalog ve caydırıcılığın karışımından oluşan iki y&ouml;nl&uuml; yaklaşım, Moskova&rsquo;ya karşı koymanın en etkili yolu olarak g&ouml;r&uuml;lmeye devam ediyor.</p> <p>Rusya NATO&rsquo;nun tehdit odaklarından biri olarak teyit edilse de rapor, ittifakın Moskova ile &ldquo;barış i&ccedil;inde bir arada yaşama konusunu tartışmaya a&ccedil;ık olduğunu&rdquo; ancak herhangi bir d&uuml;şmanca harekete derhal yanıt verme yeteneğinden mahrum kalmadığını ileri s&uuml;r&uuml;yor.</p> <p>&Ccedil;in ise Batı&rsquo;nın umduğu iyi huylu ticaret ortağı değil, bu y&uuml;zyılın y&uuml;kselen g&uuml;c&uuml; olarak g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Raporda &Ccedil;in, yalnızca ABD i&ccedil;in değil, Avrupa i&ccedil;in de potansiyel bir askeri tehdit olarak tanımlanıyor ve bu da Pekin&rsquo;i NATO&rsquo;nun 30 Batılı &uuml;lkesinin toplu savunma sistemine bir meydan okuma haline getiriyor. Rapora g&ouml;re, &Ccedil;in&rsquo;in askeri g&uuml;c&uuml;n&uuml; uzun vadede yalnızca Avrupa-Atlantik b&ouml;lgesine değil, aynı zamanda k&uuml;resel olarak yansıtma olasılığı giderek artıyor.</p> <p>İttifakın &Ccedil;in&rsquo;e karşı artan dikkati, esas olarak &Ccedil;in&rsquo;in barış&ccedil;ıl bir şekilde k&uuml;resel bir s&uuml;per g&uuml;ce evrilme girişiminin kabullerini yerine getirememesinden kaynaklanıyor. Rapor &Ccedil;in&rsquo;in hem askeri modernizasyonunun hızını hem de Hint-Pasifik b&ouml;lgesindeki komşularına karşı ekonomik baskı ve diplomasi yoluyla g&uuml;&ccedil; kullanımını sorguluyor. &Ccedil;in&rsquo;in Kasım 2020&rsquo;de b&ouml;lgedeki 15 &uuml;lke ile imzaladığı B&ouml;lgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP) serbest ticaret anlaşmasını d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;zde, hissedilen riskin kaynağı anlaşılmış oluyor.</p> <p>&Ccedil;in, Avrupa-Atlantik b&ouml;lgesine mutlak bir askeri tehdit oluşturmazken, askeri erişimini Atlantik, Akdeniz ve Kuzey Kutbu&rsquo;na doğru genişlettiği, Rusya ile savunma bağlarını derinleştirdiği, uzun menzilli f&uuml;zeler, u&ccedil;aklar ve u&ccedil;ak gemileri ile k&uuml;resel erişime sahip, geniş uzay tabanlı yeteneklere ve daha geniş bir n&uuml;kleer cephaneliğe sahip n&uuml;kleer denizaltılar ile savunma/saldırı kabiliyetini artırma &ccedil;alışmalarında olduğu biliniyor. Raporda, &ouml;zellikle n&uuml;kleer silahlar ve balistik f&uuml;zeler bağlamında, gelecekteki silah kontrol&uuml; m&uuml;zakerelerinde &Ccedil;in&rsquo;le kurulacak temasın dikkate alınmasının &ccedil;ok &ouml;nemli olacağı vurgulanıyor.</p> <p>NATO &uuml;lkeleri &Ccedil;in tarafından tehdit ediliyorsa, tabiatı gereği ittifakın koruma sağlamada etkili bir akt&ouml;r olma yeteneğini g&ouml;sterebilmesi gerekiyor. Bu nedenle rapor, &Ccedil;in&rsquo;in m&uuml;ttefiklerin g&uuml;venliğini zayıflatan faaliyetlerini &ouml;nceden tahmin etme ve bunlara tepki verme yeteneğini artırma ihtiyacını vurguluyor. Rapor, NATO&rsquo;ya, &Ccedil;in&rsquo;in oluşturduğu g&uuml;venlik sorunlarına zaman ve siyasi kaynak ayırmasını, somut adımlar atmasını ve bir strateji koordine etme ve m&uuml;ttefiklerin g&uuml;venliğini koruma becerisini geliştirmesini tavsiye ediyor.</p> <p>Belgenin yazarlarına g&ouml;re NATO&rsquo;nun, &Ccedil;in&rsquo;in teknolojik gelişiminin sonu&ccedil;larını değerlendirmek, ittifakın toplu savunmasını, askeri hazırlığını veya direncini etkileyebilecek herhangi bir &Ccedil;in faaliyetine karşı kendisini hazırlamak ve savunmak i&ccedil;in &ccedil;abalarını genişletmesi gerekiyor. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki on yıl i&ccedil;inde &Ccedil;in, NATO&rsquo;nun kritik altyapısını koruma, 5G gibi gelişmekte olan teknolojilere uyum sağlama ve tedarik zincirleri de dahil olmak &uuml;zere ekonomisinin hassas sekt&ouml;rlerini koruma kapasitesine meydan okuyabilecek bir seviyeye erişecek.</p> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote>Rusya NATO&rsquo;nun tehdit odaklarından biri olarak teyit edilse de rapor, ittifakın Moskova ile &ldquo;barış i&ccedil;inde bir arada yaşama konusunu tartışmaya a&ccedil;ık olduğunu&rdquo; ancak herhangi bir d&uuml;şmanca harekete derhal yanıt verme yeteneğinden mahrum kalmadığını ileri s&uuml;r&uuml;yor.</blockquote> <p>Raporda ayrıca, ekonomik cephede &Ccedil;in tehdidi konusuna değinilerek, Avrasya&rsquo;daki ticari altyapıların iyileştirilmesi i&ccedil;in stratejik bir proje olan Yeni İpek Yolu ve &Ccedil;in&rsquo;in teşvik ettiği 17+1 platformu ve &ldquo;Kuşak Yol İnisiyatifi (BRI)&rdquo; formatlarına atıfta bulunuluyor. Bu formatlarda &Ccedil;in ile ekonomik ilişkiler m&uuml;ttefik &uuml;lkelerin siyasetlerine etki edeceği endişesiyle NATO bağlılığını koruma &ccedil;abası raporda yer alıyor.</p> <p>NATO&rsquo;nun &ouml;n alma stratejisi olarak temasa ge&ccedil;tiği &ldquo;Hint-Pasifik ortakları&rdquo; ve &ouml;zellikle &Ccedil;in&rsquo;in b&ouml;lgesel rakibi Hindistan, yeni d&ouml;nemdeki &ouml;nemli ortaklar olabilir. Stratejik gerekliliklerden dolayı, Tayvan veya diğerleri i&ccedil;in bir g&uuml;venlik garantisi verilmesi ve diğer b&ouml;lge &uuml;lkeleriyle ilişkilerin ilerlemesi, NATO&rsquo;nun transatlantik bir ittifaktan Hint-Pasifik ittifakına ge&ccedil;eceği endişelerine neden olsa da rapor b&ouml;yle bir &ouml;ng&ouml;r&uuml;de bulunmuyor.</p> <h3>Atlantik&rsquo;in iki kıyısındaki durum: NATO ve Avrupa</h3> <p>Rapor, ABD&rsquo;nin Avrupa&rsquo;dan &ccedil;ekilmesi ve değişen tehditler karşısında gergin olan AB&rsquo;nin Haziran 2020&rsquo;de aldığı karar doğrultusunda 2022&rsquo;ye kadar kendi &ldquo;Stratejik Pusula&rdquo; ve askeri doktrini &uuml;zerinde &ccedil;alışmaya başladığı bir zamanda hazırlandı.</p> <p>Beyaz Saray&rsquo;daki değişikliğin Avrupalı ​​m&uuml;ttefiklere karşı d&uuml;şmanca tavrı tersine &ccedil;evirme ihtimaline rağmen, Avrupa&rsquo;nın ABD&rsquo;den bağımsız olarak askeri g&uuml;c&uuml;n&uuml; artırması gerekip gerekmediği konusunda giderek artan bir tartışmanın ortasında, rapor ile birlikte, cesurca adımlar atılması gerekiyor. NATO diplomatları, rapordaki tavsiyelerin ABD se&ccedil;im sonu&ccedil;larını tamamen hesaba katmadığını, ama bir başkan değişikliği durumunda da ge&ccedil;erliliğini koruyacağına inanıyorlar.</p> <p>Uzman grubunun eşbaşkanı Maiziere, AB&rsquo;nin askeri olarak daha bağımsız hale gelmesi, hatta kendi &ldquo;Avrupa ordusunu&rdquo; kurması gerektiği fikrini yok sayamadı. Bu tartışma i&ccedil;inde Alman siyaset&ccedil;i, NATO dışında bir &ldquo;stratejik &ouml;zerkliği&rdquo; mantıklı bulmuyor. Aksine, AB&rsquo;nin NATO i&ccedil;indeki yeteneklerini g&uuml;&ccedil;lendirmesi gerektiğini vurgulayan Maiziere, &ldquo;Biraz daha az b&uuml;y&uuml;k s&ouml;zler ve biraz daha fazla eylem, Avrupa g&uuml;venlik politikası ve aynı zamanda ittifak i&ccedil;in iyi olacaktır&rdquo; diyerek konu hakkında &ccedil;ok&ccedil;a s&ouml;ylemde bulunan Avrupalı siyaset&ccedil;ileri uyarıyor.</p> <p>Uzmanlar, NATO ve AB arasındaki ilişkide askeri hareketlilikle ilgili prosed&uuml;rler de dahil olmak &uuml;zere t&uuml;m m&uuml;ttefiklere eşit şekilde uygulanması gereken tutarlı bir yaklaşım ve sinerji izlenmesi &ouml;nerisiyle, işbirliğinin bir adım &ouml;teye taşınacağını &ouml;ng&ouml;r&uuml;yor. Fakat, Avrupa&rsquo;da NATO&rsquo;nun, g&uuml;&ccedil;l&uuml; toplu savunma i&ccedil;in, transatlantik &ccedil;er&ccedil;eve ile m&uuml;ttefikler arasında g&uuml;venlik istişareleri ve kararlarında temel forum olmaya devam ettiğinin kabul edilmesi &ouml;n şartı, ilişkilerdeki NATO &ouml;nc&uuml;ll&uuml;ğ&uuml;n&uuml; vurgular nitelikte.</p> <p>NATO&rsquo;nun &ldquo;beyin &ouml;l&uuml;m&uuml;&rdquo; teşhisiyle birlikte Fransız Cumhurbaşkanı Macron tarafından dile getirilen &ldquo;Avrupa stratejik &ouml;zerkliği&rdquo; fikri, daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; Avrupa savunmasının NATO&rsquo;ya sağlayacağı katkıdan dolayı destekleneceği s&ouml;ylemi &uuml;zerinden Macron&rsquo;un vurgulamaya &ccedil;alıştığı odaktan uzaklaştırıldı.</p> <p>NATO oybirliğiyle yeni bir d&ouml;neme girerse, bu, a&ccedil;ık&ccedil;ası, ABD liderliğinde olacaktır. Altmış yedi sayfalık rapordaki bir&ccedil;ok maddenin, ABD egemenliğini daha da g&uuml;&ccedil;lendirecek ve Avrupalılar i&ccedil;in stratejik &ouml;zerklik &ouml;nerilerini de buna tabi kılacak şekilde şekillendiği g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Keza oybirliği ilkesinin kaldırılmasına y&ouml;nelik d&uuml;ş&uuml;nceler de nihayetinde NATO&rsquo;nun (ve AB&rsquo;nin) b&uuml;y&uuml;k devletlerinin k&uuml;&ccedil;&uuml;klerin fikirlerine daha az &ouml;nem verdikleri/verecekleri eleştirisi ile birlikte anılıyor.</p> <h3>Transatlantik ilişkilerin alacağı hal Biden y&ouml;netimine bağlı</h3> <p>2030 vizyonu i&ccedil;in NATO&rsquo;ya pandemiler, &ccedil;evre ve sağlık gibi konularda da yeni rotalar &ccedil;izmesi i&ccedil;in &ouml;neriler sunan raporda genel olarak yeni tehditlere uyum ve siyasi istişare mekanizmaları &ouml;ne &ccedil;ıkıyor.</p> <p>NATO&rsquo;da transatlantik ilişkilerin alacağı hal, yeni se&ccedil;ilen ABD Başkanı Joe Biden&rsquo;a bağlı. 20 Ocak 2021&rsquo;de yemin ettikten sonra, Birleşik Devletler Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı Br&uuml;ksel&rsquo;deki zirveye davet edilecek ve ABD Başkanı Donald Trump&rsquo;ın transatlantik ilişkilerde derinleştirdiği &ccedil;atlaklar hızla doldurulmaya &ccedil;alışılacak gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor.</p> <p>NATO&rsquo;yu Washington ruhuna uygun şekilde &ldquo;Rusya&rsquo;ya karşı daha ileri farkındalık ve tedbirlere, &Ccedil;in ile de sistematik rekabete&rdquo; uyumlu hale getirmek i&ccedil;in bir &ccedil;alışma olduğu aşik&acirc;r. Bununla birlikte Biden, Donald Trump&rsquo;ın &Ccedil;in&rsquo;e y&ouml;nelik agresif politikasına devam edeceğini &ccedil;oktan duyurdu. Avrupa ile g&uuml;venlik ve savunma ilişkilerinde NATO&rsquo;ya bağlılığını da ilan eden Biden, Avrupa&rsquo;da bazı kanatlar tarafından hoş karşılanmadı.</p> <p>&Ccedil;in&rsquo;e karşı t&uuml;m bu uyarı ve tedbirlere karşın gelişen reaksiyon, rakamsal bazı veriler ile durumun g&uuml;venlikten &ouml;te olduğunu kanıtlamaya &ccedil;alışır nitelikte. Ortaya konulan ger&ccedil;ek şu ki, yalnızca NATO &uuml;yesi ABD&rsquo;nin 5 bin 800 n&uuml;kleer savaş başlığı varken &Ccedil;in&rsquo;in sahip olduğu 320 başlık kabaca NATO &uuml;yeleri Fransa (290) ve İngiltere (215) ile aynı seviyede. ABD&rsquo;nin d&uuml;nya genelinde yaklaşık 800 askeri &uuml;sten oluşan k&uuml;resel bir ağı bulunurken, &Ccedil;in&rsquo;in kendi &uuml;lkesi dışındaki tek askeri &uuml;ss&uuml; Cibuti&rsquo;de.</p> <p>NATO &uuml;yesi devletler ge&ccedil;en yıl silahlanma ve ordu i&ccedil;in &Ccedil;in&rsquo;in harcamalarının d&ouml;rt katına tekab&uuml;l eden 1 trilyon ABD dolarından fazla para harcadı. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstit&uuml;s&uuml;&rsquo;ne (SIPRI) g&ouml;re, &Ccedil;in, askeri harcamalarını ge&ccedil;en yıl 266 milyar ABD dolarına eşdeğer artırdı. Bu, n&uuml;fusuna oranla kişi başı 190 ABD dolarına denk geliyor. NATO silahlanma politikası bu orandaki artışa karşı &ccedil;ıkıyor ama aynı d&ouml;nemde ABD&rsquo;nin askeri harcaması n&uuml;fusuna oranla kişi başı 2 bin 200 dolardan fazla. Diğer taraftan, birka&ccedil; yıl i&ccedil;inde Almanya askeri harcamada Rusya&rsquo;nın &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;erek, Avrupa&rsquo;da en &ccedil;ok harcama yapan askeri g&uuml;&ccedil; haline gelecek.</p> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote>1949&rsquo;daki kuruluşundan bu yana, ABD &ouml;nderliğindeki Batı&rsquo;nın silahlı kolu olarak&nbsp;NATO&rsquo;nun a&ccedil;ık bir d&uuml;şmanı vardı: Sovyetler Birliği. Bu rakip 1990&rsquo;ların başında ortadan kaybolduğunda, yeni bir ama&ccedil; &ccedil;abucak bulunmalıydı. ABD&rsquo;de yapılan değerlendirmelere dayanarak o andan itibaren ama&ccedil;, Batı &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; korumak ve m&uuml;mk&uuml;nse genişletmek i&ccedil;in askeri m&uuml;dahaleleri kullanmaktı.</blockquote> <p>NATO diplomatları, askeri harcama grafikleri, dış politika vizyonu, ekonomik ilerlemesi ve Arktik&rsquo;ten Afrika&rsquo;ya NATO topraklarına yaklaşma stratejisini g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne aldığında, ortak Batı değerlerini paylaşmayan &Ccedil;in&rsquo;in diğer &uuml;lkeleri, &ouml;zellikle ekonomik olarak sindirmeye &ccedil;alıştığı yorumunu yapıyorlar. &Ccedil;in&rsquo;in BRI gibi formatlarla kalkındırdığı Asya ve Doğu Avrupa &uuml;lkelerinde NATO&rsquo;nun n&uuml;fuz kaybetme ve &Ccedil;in&rsquo;in n&uuml;fuz kazanma olgusu her ne kadar &ldquo;sindirme&rdquo; olarak g&ouml;r&uuml;lse de orta vadede b&ouml;lgesel dinamikleri değiştireceği tahmin edilebilir.</p> <p>Avrupa&rsquo;da ise Biden&rsquo;ın NATO&rsquo;ya bağlılığı, stratejik &ouml;zerklik ve Avrupa ordusu gibi savunma y&ouml;netiminde ABD etkisini azaltacak adımları sekteye uğratacak gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. Macron&rsquo;un NATO aleyhindeki s&ouml;ylemlerinin ardından Fransa ve Almanya&rsquo;nın y&uuml;ksek orandaki askeri harcama artışı bu duruma hazırlık gibi g&ouml;r&uuml;nebilirdi. Fakat bug&uuml;n yeni bir strateji i&ccedil;in &ccedil;alışmalara başlanması gerekiyor. &Ouml;zellikle liderler zirvesinde bu konuda vizyon adımları belirlenebilir.</p> <p>NATO&rsquo;nun oybirliği ilkesindeki taviz ve ittifak i&ccedil;inde yer almayan AB &uuml;yesi devletlerle işbirliği ise tartışmaya &ccedil;ok a&ccedil;ık. İttifak i&ccedil;inde iki ayrı taraf olarak g&ouml;r&uuml;lebilecek Fransa ve T&uuml;rkiye bile bu d&ouml;n&uuml;ş&uuml;me ortak diren&ccedil; sergileyebilir.</p> <p>NATO 2030, bağlayıcı olmamakla birlikte aslında transatlantik ilişkilerin ve k&uuml;resel g&uuml;venlik mimarisinin nasıl şekilleneceğinin bir &ouml;zeti şeklinde g&ouml;r&uuml;lebilir. Yeni d&ouml;nem NATO&rsquo;da hem i&ccedil; hem dış risklerin y&ouml;netilmesini gerektiren zorlu bir s&uuml;re&ccedil; olacak.</p> <p>[Dış politika, g&uuml;venlik ve strateji konuları &uuml;zerinde &ccedil;alışan Tolga Sakman Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırmalar Merkezi (DİPAM) Başkanıdır]</p> </div>
NATO 2030, bağlayıcı olmamakla birlikte aslında transatlantik ilişkilerin ve küresel güvenlik mimarisinin nasıl şekilleneceğinin bir özeti şeklinde görülebilir.
<div style="box-sizing: border-box; color: rgb(33, 37, 41); font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, &quot;Segoe UI&quot;, Roboto, &quot;Helvetica Neue&quot;, Arial, sans-serif, &quot;Apple Color Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Symbol&quot;, &quot;Noto Color Emoji&quot;; font-size: 16px;"> <p>Son d&ouml;nemde&nbsp;k&uuml;resel jeostratejik durum&nbsp;değişiyor: Asya&rsquo;nın &ouml;n plana &ccedil;ıkması Asya&rsquo;da daha fazla, Avrupa&rsquo;da ise daha az ABD etkinliği anlamına geliyor. Transatlantik değerler ve &ccedil;ıkarlar da daha kırılgan hale geliyor. Brexit&rsquo;in de g&ouml;sterdiği gibi, Avrupa&rsquo;nın birliği tartışmaya a&ccedil;ılıyor. NATO&rsquo;nun &ouml;ng&ouml;r&uuml; ve stratejisi Avrupa&rsquo;nın bu durumla nasıl başa &ccedil;ıkacağı konusunda siyaseti belirliyor. NATO ve ABD, Avrupa&rsquo;nın hayat sigortası olarak g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor ancak &ccedil;er&ccedil;eve koşulları temelden değişirse, Avrupa&rsquo;nın t&uuml;m savunmasının yeniden d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lmesi gerekebilir. Bu ayrıca k&uuml;resel g&uuml;venlik ekosistemini de derinden etkileyecek, siyasi rekabet ve işbirliği alanlarında temelleri tartışmaya a&ccedil;acak bir durum.&nbsp;NATO 2030 stratejisi&nbsp;t&uuml;m bu meydan okumalara, Avrupa&rsquo;nın taleplerine ve ABD dış politika ve g&uuml;venlik siyasetine uyumlu şekilde cevap bulma &ccedil;abasında.</p> <p>1949&rsquo;daki kuruluşundan bu yana, ABD &ouml;nderliğindeki Batı&rsquo;nın silahlı kolu olarak&nbsp;NATO&rsquo;nun a&ccedil;ık bir d&uuml;şmanı vardı: Sovyetler Birliği. Bu rakip 1990&rsquo;ların başında ortadan kaybolduğunda, yeni bir ama&ccedil; &ccedil;abucak bulunmalıydı. ABD&rsquo;de yapılan değerlendirmelere dayanarak o andan itibaren ama&ccedil;, Batı &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; korumak ve m&uuml;mk&uuml;nse genişletmek i&ccedil;in askeri m&uuml;dahaleleri kullanmaktı. Bu hedef, Kasım 1991&rsquo;de Roma Zirvesi&rsquo;nde zaten kabul edilmiş olan yeni NATO stratejisine yansıdı. Doğu Bloku&rsquo;ndan kaynaklanan &ldquo;&ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilir&rdquo; tehdidin yerini artık &ldquo;&ccedil;ok y&ouml;nl&uuml;&rdquo; tehditlere bıraktığı belirtildi. O zamanlar bu, kitle imha silahlarının yayılmasını, ter&ouml;rizmi ve aynı zamanda &ouml;nemli hammadde akışlarının kesilmesini de i&ccedil;eriyordu.</p> <p>Bu yeni strateji NATO&rsquo;nun resm&icirc; bir savunma ittifakından, ittifak toprakları dışındaki g&ouml;revler i&ccedil;in de bir m&uuml;dahale ittifakına d&ouml;n&uuml;şmesini, Nisan 1999&rsquo;da yeni bir stratejik kavramın kabul edilmesiyle birlikte kesinleştirdi ve somutlaştırdı. NATO&rsquo;nun Yugoslavya&rsquo;ya karşı&nbsp;Birleşmiş Milletler&nbsp;(BM) yetkisi olmadan operasyon d&uuml;zenlemesiyle ittifakın yeni temel g&ouml;revi de ilan edilmiş oldu. İttifak, buna benzer m&uuml;dahalelerinin Rusya&rsquo;nın (hatta &Ccedil;in&rsquo;in) BM G&uuml;venlik Konseyi&rsquo;ndeki veto hakkıyla engellenmesini istemediğinin altını &ccedil;izmek i&ccedil;in, gelecekte muhtemelen BM yetkisi olmaksızın askeri m&uuml;dahalelerde bulunma niyetinde olduğunu da vurgulamış oldu.</p> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote>NATO &uuml;yesi devletler ge&ccedil;en yıl silahlanma ve ordu i&ccedil;in &Ccedil;in&rsquo;in harcamalarının d&ouml;rt katına tekab&uuml;l eden 1 trilyon ABD dolarından fazla para harcadı. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstit&uuml;s&uuml;&rsquo;ne (SIPRI) g&ouml;re, &Ccedil;in, askeri harcamalarını ge&ccedil;en yıl 266 milyar ABD dolarına eşdeğer artırdı. Bu, n&uuml;fusuna oranla kişi başı 190 ABD dolarına denk geliyor.</blockquote> <p>Buna karşılık, Soğuk Savaş&rsquo;ın sona ermesinin ardından kabul edilen &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; strateji belgesi (Kasım 2010) &ouml;ng&ouml;r&uuml;lmeyen yeni a&ccedil;ılımlar getirmedi. Rusya ile ilişkiler bug&uuml;n olduğu kadar artmamıştı ve &Ccedil;in&rsquo;den hi&ccedil; s&ouml;z edilmiyordu.</p> <p>2014 yılından itibaren Rusya ile ilişkilerde b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de Batı&rsquo;dan kaynaklanan artış zamanlama olarak &ouml;nemliydi. Sonu&ccedil;ta bu, &ldquo;bir Rus genişleme iradesine karşı&rdquo; bir siper olarak NATO&rsquo;nun etkinliğini g&ouml;sterdi. Yıllar ge&ccedil;tik&ccedil;e, rakip k&uuml;melenmesi odak kaydırdı ve &Ccedil;in&rsquo;in ekonomik ve siyasi genleşmesi asker&icirc; olarak da dikkat g&ouml;sterilmesi gereken başka bir &ouml;zne olarak &ouml;n plana &ccedil;ıkmaya başladı.</p> <p>Bir askeri ittifak olan NATO, kendisini &ldquo;daha barış&ccedil;ıl bir d&uuml;nyanın garant&ouml;r&uuml;&rdquo; olarak adlandırmayı seviyor, ancak son zamanlarda m&uuml;ttefikler arasındaki pek &ccedil;ok siyasi &ccedil;ekişme beraberinde evvela i&ccedil;erideki birliğin sağlanmasına dair eleştiri ve soru işaretlerini getirdi. ABD Başkanı Donald Trump&rsquo;ın s&ouml;ylem ve eylemleri &ouml;nce ABD&rsquo;nin, ardından da bazı ittifak &uuml;yelerinin NATO&rsquo;ya sadakatleri konusunda ş&uuml;phe uyandırdı. M&uuml;teakiben ABD&rsquo;nin Almanya&rsquo;dan asker &ccedil;ekme kararı ve iki NATO &uuml;yesi T&uuml;rkiye ile Yunanistan&rsquo;ın askeri olarak karşı karşıya gelmesi &ouml;zellikle diğer &uuml;yelere ittifakın ge&ccedil;erliliğini sorgulattı. T&uuml;m bu gelişmeler, Kasım 2019&rsquo;da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron&rsquo;un ittifak i&ccedil;in yaptığı &ldquo;beyin &ouml;l&uuml;m&uuml;&rdquo; teşhisi derecesinde eleştirilerin gelmesine neden oldu.</p> <p>O zaman neredeyse t&uuml;m m&uuml;ttefikler bu teşhise tepki g&ouml;sterdi ve NATO&rsquo;ya ateşli taahh&uuml;tlerde bulundular. Fakat yine neredeyse hepsi temel bir soruya cevap vermekten ka&ccedil;ındı: Bu h&acirc;l&acirc; ger&ccedil;ek bir ittifak mı? Macron&rsquo;a g&ouml;re NATO askeri olarak &ccedil;alışmasına devam etmekle beraber politik olarak ittifakı sağlayamıyor ve m&uuml;ttefiklerin siyasi ve stratejik &ccedil;ıkarları ister Rusya&rsquo;ya ister ter&ouml;rizme y&ouml;nelik olsun, birbirinden gitgide uzaklaşıyor.</p> <p>Buna m&uuml;teakip Aralık 2019&rsquo;da Londra&rsquo;da d&uuml;zenlenen NATO zirvesinde ittifakın nasıl daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; hale gelebileceği&quot; konusunda bir &quot;tefekk&uuml;r s&uuml;reci&quot; başlatılması kararlaştırıldı ve bunun sonucunda Nisan 2020&rsquo;de NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg tarafından &ouml;zel olarak se&ccedil;ilen bir grup uzman, ittifakın yeniden canlandırılması konusunda bir rapor hazırlamakla g&ouml;revlendirildi. Almanya&rsquo;nın eski Savunma ve İ&ccedil;işleri Bakanı Thomas de Maiziere (CDU) ve ABD&rsquo;nin Avrupa ve Avrasya İşlerinden sorumlu eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Aaron Wess Mitchell, 10 kişilik uzman grubuna başkanlık ettiler.</p> <p>Bir şekilde Macron&rsquo;un teşhisine yanıt olarak kurulan bu uzman grubunun eşbaşkanı Maiziere, NATO&rsquo;nun &ldquo;kesinlikle bir i&ccedil; tahribat yaşamakta&rdquo; olduğunu doğrulasa da beyin &ouml;l&uuml;m&uuml; s&ouml;ylemi i&ccedil;in, &ldquo;Bu bir provokasyondu. Ancak bu s&uuml;reci harekete ge&ccedil;irdiği i&ccedil;in faydalı oldu&rdquo; dedi. Maiziere&rsquo;e g&ouml;re dış tehdit durumu da değiştiğinden, ittifakı yenilemenin zamanı gelmişti.</p> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote>NATO&rsquo;yu Washington ruhuna uygun şekilde &ldquo;Rusya&rsquo;ya karşı daha ileri farkındalık ve tedbirlere, &Ccedil;in ile de sistematik rekabete&rdquo; uyumlu hale getirmek i&ccedil;in bir &ccedil;alışma olduğu aşik&acirc;r. Bununla birlikte Biden, Donald Trump&rsquo;ın &Ccedil;in&rsquo;e y&ouml;nelik agresif politikasına devam edeceğini &ccedil;oktan duyurdu. Avrupa ile g&uuml;venlik ve savunma ilişkilerinde NATO&rsquo;ya bağlılığını da ilan eden Biden, Avrupa&rsquo;da bazı kanatlar tarafından hoş karşılanmadı.</blockquote> <p>Belirlenen bu uzman grubu Batı savunma ittifakının uyumlu hale getirilmesi i&ccedil;in aylardır eylem &ouml;nerileri hazırladılar. NATO diplomatlarına g&ouml;re rapor, Macron&rsquo;un iddialarına ve ittifakın geleceğe yavaş uyum sağladığına y&ouml;nelik genel eleştirilere karşı NATO ittifakının Batı&rsquo;nın temel taşı olarak daha siyasi bir rol &uuml;stlenmesi gerektiğini savunan bir cevap niteliğinde.</p> <h3>Daha fazla birlik, daha hızlı kararlar</h3> <p>&ldquo;NATO 2030: United for a New Era&rdquo; (NATO 2030: Yeni Bir &Ccedil;ağ i&ccedil;in Birliktelik) başlığını taşıyan raporda 138 tavsiye listelenmiş. Uzman grubu, i&ccedil; birliği g&uuml;&ccedil;lendirmek (veya onu yeniden tesis etmek) i&ccedil;in, kararların daha hızlı alınmasını tavsiye ediyor. Bu hızlı karar alma s&uuml;recini de onlarca yıldır y&uuml;r&uuml;rl&uuml;kte olan ve NATO tarafından neredeyse bir sığınak gibi korunan oybirliği ilkesini yumuşatarak sağlamayı &ouml;neriyor.</p> <p>Maiziere, uzlaşma ilkesinin &ldquo;koltuğumda kalıyorum ve her zaman &lsquo;hayır&rsquo; diyorum&rdquo; durumuna izin vermemesi gerektiğini s&ouml;yleyerek bu durumun ittifakın yoluna taş koyacağı uyarısında bulunuyor. Oybirliği ilkesinin tamamen tersine &ccedil;evrilmesi m&uuml;mk&uuml;n g&ouml;r&uuml;nmese de sadece doğrudan bakanlık d&uuml;zeyinde veto edebilme y&ouml;ntemi ile ablukaların daha da zorlaştırılması isteniyor. Ancak Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas, &ldquo;NATO savaş veya barışla ilgilidir&rdquo; diyerek oybirliğinden sapmanın olası olmadığını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yor. Bu &ouml;neri ayrıca &ccedil;eşitli nedenlerle &ouml;zellikle T&uuml;rkiye, İngiltere ve Doğu Avrupalılar başta olmak &uuml;zere bir&ccedil;ok &uuml;yenin de direnişiyle karşılaşacak gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor.</p> <p>Savunma bakanlarının NATO Genel Merkezi ve m&uuml;ttefik başkentlerinde farklı formatlarda yapacakları daha fazla toplantının yanı sıra dışişleri bakanlarının da sıklıkla resm&icirc; toplantılar yapması ittifakın ortak siyaset geliştirmesinde etkili g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Askeri meselelerin savunma ve g&uuml;venlik boyutunu genişleten bu fikir, NATO&rsquo;nun olgu/olay odaklı etkinliğini artıracağı gibi devletlerin birbirleriyle ilişkilerini de kuvvetlendirmeyi ama&ccedil;lıyor. Uzmanlar ayrıca NATO &uuml;lkelerinin birbirlerini s&uuml;rekli olarak şaşırtmaması i&ccedil;in &ouml;nemli kararlar vermeden &ouml;nce birbirlerini bilgilendirmek i&ccedil;in bir &ldquo;g&ouml;n&uuml;ll&uuml; taahh&uuml;t&rdquo; (voluntary commitment) sistemi &ouml;neriyor.</p> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote>Bir askeri ittifak olan NATO, kendisini &ldquo;daha barış&ccedil;ıl bir d&uuml;nyanın garant&ouml;r&uuml;&rdquo; olarak adlandırmayı seviyor, ancak son zamanlarda m&uuml;ttefikler arasındaki pek &ccedil;ok siyasi &ccedil;ekişme beraberinde evvela i&ccedil;erideki birliğin sağlanmasına dair eleştiri ve soru işaretlerini getirdi. ABD Başkanı Donald Trump&rsquo;ın s&ouml;ylem ve eylemleri &ouml;nce ABD&rsquo;nin, ardından da bazı ittifak &uuml;yelerinin NATO&rsquo;ya sadakatleri konusunda ş&uuml;phe uyandırdı.</blockquote> <h3>NATO&rsquo;ya Asya tehdidi: Genetiğindeki Rusya ve y&uuml;kselen &Ccedil;in</h3> <p>NATO&rsquo;nun kuruluş amacı olan Sovyetler Birliği&rsquo;nin yıkılması, Soğuk Savaş&rsquo;ın bitmesi ve farklı tehditlere uyum sağlama s&uuml;reci devam etse de Rusya, ittifakın metinlerinde yer almaya, politika belirlemede etkin olmaya devam etti. Bir s&uuml;redir s&uuml;rd&uuml;r&uuml;len o tanıdık, diyalog ve caydırıcılığın karışımından oluşan iki y&ouml;nl&uuml; yaklaşım, Moskova&rsquo;ya karşı koymanın en etkili yolu olarak g&ouml;r&uuml;lmeye devam ediyor.</p> <p>Rusya NATO&rsquo;nun tehdit odaklarından biri olarak teyit edilse de rapor, ittifakın Moskova ile &ldquo;barış i&ccedil;inde bir arada yaşama konusunu tartışmaya a&ccedil;ık olduğunu&rdquo; ancak herhangi bir d&uuml;şmanca harekete derhal yanıt verme yeteneğinden mahrum kalmadığını ileri s&uuml;r&uuml;yor.</p> <p>&Ccedil;in ise Batı&rsquo;nın umduğu iyi huylu ticaret ortağı değil, bu y&uuml;zyılın y&uuml;kselen g&uuml;c&uuml; olarak g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Raporda &Ccedil;in, yalnızca ABD i&ccedil;in değil, Avrupa i&ccedil;in de potansiyel bir askeri tehdit olarak tanımlanıyor ve bu da Pekin&rsquo;i NATO&rsquo;nun 30 Batılı &uuml;lkesinin toplu savunma sistemine bir meydan okuma haline getiriyor. Rapora g&ouml;re, &Ccedil;in&rsquo;in askeri g&uuml;c&uuml;n&uuml; uzun vadede yalnızca Avrupa-Atlantik b&ouml;lgesine değil, aynı zamanda k&uuml;resel olarak yansıtma olasılığı giderek artıyor.</p> <p>İttifakın &Ccedil;in&rsquo;e karşı artan dikkati, esas olarak &Ccedil;in&rsquo;in barış&ccedil;ıl bir şekilde k&uuml;resel bir s&uuml;per g&uuml;ce evrilme girişiminin kabullerini yerine getirememesinden kaynaklanıyor. Rapor &Ccedil;in&rsquo;in hem askeri modernizasyonunun hızını hem de Hint-Pasifik b&ouml;lgesindeki komşularına karşı ekonomik baskı ve diplomasi yoluyla g&uuml;&ccedil; kullanımını sorguluyor. &Ccedil;in&rsquo;in Kasım 2020&rsquo;de b&ouml;lgedeki 15 &uuml;lke ile imzaladığı B&ouml;lgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP) serbest ticaret anlaşmasını d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;zde, hissedilen riskin kaynağı anlaşılmış oluyor.</p> <p>&Ccedil;in, Avrupa-Atlantik b&ouml;lgesine mutlak bir askeri tehdit oluşturmazken, askeri erişimini Atlantik, Akdeniz ve Kuzey Kutbu&rsquo;na doğru genişlettiği, Rusya ile savunma bağlarını derinleştirdiği, uzun menzilli f&uuml;zeler, u&ccedil;aklar ve u&ccedil;ak gemileri ile k&uuml;resel erişime sahip, geniş uzay tabanlı yeteneklere ve daha geniş bir n&uuml;kleer cephaneliğe sahip n&uuml;kleer denizaltılar ile savunma/saldırı kabiliyetini artırma &ccedil;alışmalarında olduğu biliniyor. Raporda, &ouml;zellikle n&uuml;kleer silahlar ve balistik f&uuml;zeler bağlamında, gelecekteki silah kontrol&uuml; m&uuml;zakerelerinde &Ccedil;in&rsquo;le kurulacak temasın dikkate alınmasının &ccedil;ok &ouml;nemli olacağı vurgulanıyor.</p> <p>NATO &uuml;lkeleri &Ccedil;in tarafından tehdit ediliyorsa, tabiatı gereği ittifakın koruma sağlamada etkili bir akt&ouml;r olma yeteneğini g&ouml;sterebilmesi gerekiyor. Bu nedenle rapor, &Ccedil;in&rsquo;in m&uuml;ttefiklerin g&uuml;venliğini zayıflatan faaliyetlerini &ouml;nceden tahmin etme ve bunlara tepki verme yeteneğini artırma ihtiyacını vurguluyor. Rapor, NATO&rsquo;ya, &Ccedil;in&rsquo;in oluşturduğu g&uuml;venlik sorunlarına zaman ve siyasi kaynak ayırmasını, somut adımlar atmasını ve bir strateji koordine etme ve m&uuml;ttefiklerin g&uuml;venliğini koruma becerisini geliştirmesini tavsiye ediyor.</p> <p>Belgenin yazarlarına g&ouml;re NATO&rsquo;nun, &Ccedil;in&rsquo;in teknolojik gelişiminin sonu&ccedil;larını değerlendirmek, ittifakın toplu savunmasını, askeri hazırlığını veya direncini etkileyebilecek herhangi bir &Ccedil;in faaliyetine karşı kendisini hazırlamak ve savunmak i&ccedil;in &ccedil;abalarını genişletmesi gerekiyor. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki on yıl i&ccedil;inde &Ccedil;in, NATO&rsquo;nun kritik altyapısını koruma, 5G gibi gelişmekte olan teknolojilere uyum sağlama ve tedarik zincirleri de dahil olmak &uuml;zere ekonomisinin hassas sekt&ouml;rlerini koruma kapasitesine meydan okuyabilecek bir seviyeye erişecek.</p> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote>Rusya NATO&rsquo;nun tehdit odaklarından biri olarak teyit edilse de rapor, ittifakın Moskova ile &ldquo;barış i&ccedil;inde bir arada yaşama konusunu tartışmaya a&ccedil;ık olduğunu&rdquo; ancak herhangi bir d&uuml;şmanca harekete derhal yanıt verme yeteneğinden mahrum kalmadığını ileri s&uuml;r&uuml;yor.</blockquote> <p>Raporda ayrıca, ekonomik cephede &Ccedil;in tehdidi konusuna değinilerek, Avrasya&rsquo;daki ticari altyapıların iyileştirilmesi i&ccedil;in stratejik bir proje olan Yeni İpek Yolu ve &Ccedil;in&rsquo;in teşvik ettiği 17+1 platformu ve &ldquo;Kuşak Yol İnisiyatifi (BRI)&rdquo; formatlarına atıfta bulunuluyor. Bu formatlarda &Ccedil;in ile ekonomik ilişkiler m&uuml;ttefik &uuml;lkelerin siyasetlerine etki edeceği endişesiyle NATO bağlılığını koruma &ccedil;abası raporda yer alıyor.</p> <p>NATO&rsquo;nun &ouml;n alma stratejisi olarak temasa ge&ccedil;tiği &ldquo;Hint-Pasifik ortakları&rdquo; ve &ouml;zellikle &Ccedil;in&rsquo;in b&ouml;lgesel rakibi Hindistan, yeni d&ouml;nemdeki &ouml;nemli ortaklar olabilir. Stratejik gerekliliklerden dolayı, Tayvan veya diğerleri i&ccedil;in bir g&uuml;venlik garantisi verilmesi ve diğer b&ouml;lge &uuml;lkeleriyle ilişkilerin ilerlemesi, NATO&rsquo;nun transatlantik bir ittifaktan Hint-Pasifik ittifakına ge&ccedil;eceği endişelerine neden olsa da rapor b&ouml;yle bir &ouml;ng&ouml;r&uuml;de bulunmuyor.</p> <h3>Atlantik&rsquo;in iki kıyısındaki durum: NATO ve Avrupa</h3> <p>Rapor, ABD&rsquo;nin Avrupa&rsquo;dan &ccedil;ekilmesi ve değişen tehditler karşısında gergin olan AB&rsquo;nin Haziran 2020&rsquo;de aldığı karar doğrultusunda 2022&rsquo;ye kadar kendi &ldquo;Stratejik Pusula&rdquo; ve askeri doktrini &uuml;zerinde &ccedil;alışmaya başladığı bir zamanda hazırlandı.</p> <p>Beyaz Saray&rsquo;daki değişikliğin Avrupalı ​​m&uuml;ttefiklere karşı d&uuml;şmanca tavrı tersine &ccedil;evirme ihtimaline rağmen, Avrupa&rsquo;nın ABD&rsquo;den bağımsız olarak askeri g&uuml;c&uuml;n&uuml; artırması gerekip gerekmediği konusunda giderek artan bir tartışmanın ortasında, rapor ile birlikte, cesurca adımlar atılması gerekiyor. NATO diplomatları, rapordaki tavsiyelerin ABD se&ccedil;im sonu&ccedil;larını tamamen hesaba katmadığını, ama bir başkan değişikliği durumunda da ge&ccedil;erliliğini koruyacağına inanıyorlar.</p> <p>Uzman grubunun eşbaşkanı Maiziere, AB&rsquo;nin askeri olarak daha bağımsız hale gelmesi, hatta kendi &ldquo;Avrupa ordusunu&rdquo; kurması gerektiği fikrini yok sayamadı. Bu tartışma i&ccedil;inde Alman siyaset&ccedil;i, NATO dışında bir &ldquo;stratejik &ouml;zerkliği&rdquo; mantıklı bulmuyor. Aksine, AB&rsquo;nin NATO i&ccedil;indeki yeteneklerini g&uuml;&ccedil;lendirmesi gerektiğini vurgulayan Maiziere, &ldquo;Biraz daha az b&uuml;y&uuml;k s&ouml;zler ve biraz daha fazla eylem, Avrupa g&uuml;venlik politikası ve aynı zamanda ittifak i&ccedil;in iyi olacaktır&rdquo; diyerek konu hakkında &ccedil;ok&ccedil;a s&ouml;ylemde bulunan Avrupalı siyaset&ccedil;ileri uyarıyor.</p> <p>Uzmanlar, NATO ve AB arasındaki ilişkide askeri hareketlilikle ilgili prosed&uuml;rler de dahil olmak &uuml;zere t&uuml;m m&uuml;ttefiklere eşit şekilde uygulanması gereken tutarlı bir yaklaşım ve sinerji izlenmesi &ouml;nerisiyle, işbirliğinin bir adım &ouml;teye taşınacağını &ouml;ng&ouml;r&uuml;yor. Fakat, Avrupa&rsquo;da NATO&rsquo;nun, g&uuml;&ccedil;l&uuml; toplu savunma i&ccedil;in, transatlantik &ccedil;er&ccedil;eve ile m&uuml;ttefikler arasında g&uuml;venlik istişareleri ve kararlarında temel forum olmaya devam ettiğinin kabul edilmesi &ouml;n şartı, ilişkilerdeki NATO &ouml;nc&uuml;ll&uuml;ğ&uuml;n&uuml; vurgular nitelikte.</p> <p>NATO&rsquo;nun &ldquo;beyin &ouml;l&uuml;m&uuml;&rdquo; teşhisiyle birlikte Fransız Cumhurbaşkanı Macron tarafından dile getirilen &ldquo;Avrupa stratejik &ouml;zerkliği&rdquo; fikri, daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; Avrupa savunmasının NATO&rsquo;ya sağlayacağı katkıdan dolayı destekleneceği s&ouml;ylemi &uuml;zerinden Macron&rsquo;un vurgulamaya &ccedil;alıştığı odaktan uzaklaştırıldı.</p> <p>NATO oybirliğiyle yeni bir d&ouml;neme girerse, bu, a&ccedil;ık&ccedil;ası, ABD liderliğinde olacaktır. Altmış yedi sayfalık rapordaki bir&ccedil;ok maddenin, ABD egemenliğini daha da g&uuml;&ccedil;lendirecek ve Avrupalılar i&ccedil;in stratejik &ouml;zerklik &ouml;nerilerini de buna tabi kılacak şekilde şekillendiği g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Keza oybirliği ilkesinin kaldırılmasına y&ouml;nelik d&uuml;ş&uuml;nceler de nihayetinde NATO&rsquo;nun (ve AB&rsquo;nin) b&uuml;y&uuml;k devletlerinin k&uuml;&ccedil;&uuml;klerin fikirlerine daha az &ouml;nem verdikleri/verecekleri eleştirisi ile birlikte anılıyor.</p> <h3>Transatlantik ilişkilerin alacağı hal Biden y&ouml;netimine bağlı</h3> <p>2030 vizyonu i&ccedil;in NATO&rsquo;ya pandemiler, &ccedil;evre ve sağlık gibi konularda da yeni rotalar &ccedil;izmesi i&ccedil;in &ouml;neriler sunan raporda genel olarak yeni tehditlere uyum ve siyasi istişare mekanizmaları &ouml;ne &ccedil;ıkıyor.</p> <p>NATO&rsquo;da transatlantik ilişkilerin alacağı hal, yeni se&ccedil;ilen ABD Başkanı Joe Biden&rsquo;a bağlı. 20 Ocak 2021&rsquo;de yemin ettikten sonra, Birleşik Devletler Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı Br&uuml;ksel&rsquo;deki zirveye davet edilecek ve ABD Başkanı Donald Trump&rsquo;ın transatlantik ilişkilerde derinleştirdiği &ccedil;atlaklar hızla doldurulmaya &ccedil;alışılacak gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor.</p> <p>NATO&rsquo;yu Washington ruhuna uygun şekilde &ldquo;Rusya&rsquo;ya karşı daha ileri farkındalık ve tedbirlere, &Ccedil;in ile de sistematik rekabete&rdquo; uyumlu hale getirmek i&ccedil;in bir &ccedil;alışma olduğu aşik&acirc;r. Bununla birlikte Biden, Donald Trump&rsquo;ın &Ccedil;in&rsquo;e y&ouml;nelik agresif politikasına devam edeceğini &ccedil;oktan duyurdu. Avrupa ile g&uuml;venlik ve savunma ilişkilerinde NATO&rsquo;ya bağlılığını da ilan eden Biden, Avrupa&rsquo;da bazı kanatlar tarafından hoş karşılanmadı.</p> <p>&Ccedil;in&rsquo;e karşı t&uuml;m bu uyarı ve tedbirlere karşın gelişen reaksiyon, rakamsal bazı veriler ile durumun g&uuml;venlikten &ouml;te olduğunu kanıtlamaya &ccedil;alışır nitelikte. Ortaya konulan ger&ccedil;ek şu ki, yalnızca NATO &uuml;yesi ABD&rsquo;nin 5 bin 800 n&uuml;kleer savaş başlığı varken &Ccedil;in&rsquo;in sahip olduğu 320 başlık kabaca NATO &uuml;yeleri Fransa (290) ve İngiltere (215) ile aynı seviyede. ABD&rsquo;nin d&uuml;nya genelinde yaklaşık 800 askeri &uuml;sten oluşan k&uuml;resel bir ağı bulunurken, &Ccedil;in&rsquo;in kendi &uuml;lkesi dışındaki tek askeri &uuml;ss&uuml; Cibuti&rsquo;de.</p> <p>NATO &uuml;yesi devletler ge&ccedil;en yıl silahlanma ve ordu i&ccedil;in &Ccedil;in&rsquo;in harcamalarının d&ouml;rt katına tekab&uuml;l eden 1 trilyon ABD dolarından fazla para harcadı. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstit&uuml;s&uuml;&rsquo;ne (SIPRI) g&ouml;re, &Ccedil;in, askeri harcamalarını ge&ccedil;en yıl 266 milyar ABD dolarına eşdeğer artırdı. Bu, n&uuml;fusuna oranla kişi başı 190 ABD dolarına denk geliyor. NATO silahlanma politikası bu orandaki artışa karşı &ccedil;ıkıyor ama aynı d&ouml;nemde ABD&rsquo;nin askeri harcaması n&uuml;fusuna oranla kişi başı 2 bin 200 dolardan fazla. Diğer taraftan, birka&ccedil; yıl i&ccedil;inde Almanya askeri harcamada Rusya&rsquo;nın &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;erek, Avrupa&rsquo;da en &ccedil;ok harcama yapan askeri g&uuml;&ccedil; haline gelecek.</p> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote>1949&rsquo;daki kuruluşundan bu yana, ABD &ouml;nderliğindeki Batı&rsquo;nın silahlı kolu olarak&nbsp;NATO&rsquo;nun a&ccedil;ık bir d&uuml;şmanı vardı: Sovyetler Birliği. Bu rakip 1990&rsquo;ların başında ortadan kaybolduğunda, yeni bir ama&ccedil; &ccedil;abucak bulunmalıydı. ABD&rsquo;de yapılan değerlendirmelere dayanarak o andan itibaren ama&ccedil;, Batı &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; korumak ve m&uuml;mk&uuml;nse genişletmek i&ccedil;in askeri m&uuml;dahaleleri kullanmaktı.</blockquote> <p>NATO diplomatları, askeri harcama grafikleri, dış politika vizyonu, ekonomik ilerlemesi ve Arktik&rsquo;ten Afrika&rsquo;ya NATO topraklarına yaklaşma stratejisini g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne aldığında, ortak Batı değerlerini paylaşmayan &Ccedil;in&rsquo;in diğer &uuml;lkeleri, &ouml;zellikle ekonomik olarak sindirmeye &ccedil;alıştığı yorumunu yapıyorlar. &Ccedil;in&rsquo;in BRI gibi formatlarla kalkındırdığı Asya ve Doğu Avrupa &uuml;lkelerinde NATO&rsquo;nun n&uuml;fuz kaybetme ve &Ccedil;in&rsquo;in n&uuml;fuz kazanma olgusu her ne kadar &ldquo;sindirme&rdquo; olarak g&ouml;r&uuml;lse de orta vadede b&ouml;lgesel dinamikleri değiştireceği tahmin edilebilir.</p> <p>Avrupa&rsquo;da ise Biden&rsquo;ın NATO&rsquo;ya bağlılığı, stratejik &ouml;zerklik ve Avrupa ordusu gibi savunma y&ouml;netiminde ABD etkisini azaltacak adımları sekteye uğratacak gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. Macron&rsquo;un NATO aleyhindeki s&ouml;ylemlerinin ardından Fransa ve Almanya&rsquo;nın y&uuml;ksek orandaki askeri harcama artışı bu duruma hazırlık gibi g&ouml;r&uuml;nebilirdi. Fakat bug&uuml;n yeni bir strateji i&ccedil;in &ccedil;alışmalara başlanması gerekiyor. &Ouml;zellikle liderler zirvesinde bu konuda vizyon adımları belirlenebilir.</p> <p>NATO&rsquo;nun oybirliği ilkesindeki taviz ve ittifak i&ccedil;inde yer almayan AB &uuml;yesi devletlerle işbirliği ise tartışmaya &ccedil;ok a&ccedil;ık. İttifak i&ccedil;inde iki ayrı taraf olarak g&ouml;r&uuml;lebilecek Fransa ve T&uuml;rkiye bile bu d&ouml;n&uuml;ş&uuml;me ortak diren&ccedil; sergileyebilir.</p> <p>NATO 2030, bağlayıcı olmamakla birlikte aslında transatlantik ilişkilerin ve k&uuml;resel g&uuml;venlik mimarisinin nasıl şekilleneceğinin bir &ouml;zeti şeklinde g&ouml;r&uuml;lebilir. Yeni d&ouml;nem NATO&rsquo;da hem i&ccedil; hem dış risklerin y&ouml;netilmesini gerektiren zorlu bir s&uuml;re&ccedil; olacak.</p> <p>[Dış politika, g&uuml;venlik ve strateji konuları &uuml;zerinde &ccedil;alışan Tolga Sakman Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırmalar Merkezi (DİPAM) Başkanıdır]</p> </div>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.