Pandemiden sonra bir AB kalır mı?

DÜNYA (AA) - Anadolu Ajansı | 30.03.2020 - 22:12, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:59
 

Pandemiden sonra bir AB kalır mı?

AB yaşadığı salgın kriziyle bir yandan ekonomik olarak, diğer yandan da etik değerler açısından sarsıldı.
<p>2019&rsquo;un Aralık ayında &Ccedil;in&rsquo;in Hubey eyaletinin Vuhan kentinden yayılan yeni tip koronavir&uuml;s (Kovid-19) nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri (ABD) gibi &ccedil;ok g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir devlet bile b&uuml;y&uuml;k kayıplar veriyor. Yaklaşık d&ouml;rt aydır s&uuml;ren k&acirc;busta, bug&uuml;n artık kriz merkezi ABD ve Avrupa&rsquo;ya kaymış g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. Bu bağlamda, d&uuml;nya ekonomisinin en &ouml;nemli merkezlerinden biri olan Avrupa Birliği (AB) coğrafyası da b&uuml;y&uuml;k bir imtihanla karşı karşıya. Muteber uzmanlar artık hi&ccedil;bir şeyin eskisi gibi olamayacağı, k&uuml;resel d&uuml;zenin radikal bir bi&ccedil;imde değişeceği y&ouml;n&uuml;nde yorumlar yapıyor.</p> <p>&nbsp;</p> <p>AB&rsquo;ye &uuml;ye &uuml;lkelerin, Kovid-19 nedeniyle yaşanan felakette hızlı ve etkin bir kriz mekanizma oluşturamaması, Birliğin geleceğine dair karanlık senaryoların yazılmasına da zemin hazırladı. AB&rsquo;nin salgın karşısında d&uuml;şen ilk kalelerinden olan İtalya&rsquo;da yaşanan 10 binden fazla &ouml;l&uuml;me karşın AB y&ouml;neticilerinin ciddi bir yardım &ouml;rg&uuml;tleyememeleri, her devletin kendi başına &ccedil;&ouml;z&uuml;m bulmaya &ccedil;alışması, bu durumu tetikleyen en &ouml;nemli sebep. İtalya&rsquo;dan sonra İspanya&rsquo;da ve Fransa&rsquo;da artan Kovid-19 vakaları ve &ouml;l&uuml;mler moralleri iyice bozdu; AB &uuml;yesi &uuml;lkelerin kamuoyları da Birliğin dayanışma sergileyememesini, ortak toplumsal ve ekonomik &ccedil;&ouml;z&uuml;mleri uygulamaya koyamamasını keskin bir dille eleştirdi.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Aralık ayında &Ccedil;in&rsquo;de ortaya &ccedil;ıkan vir&uuml;s&uuml;n bulaştığı AB &uuml;yesi &uuml;lkeler -başta İtalya, daha sonra İspanya ve Fransa&rsquo;nın maruz kaldığı felaketle- tarihinde tanık olmadığı bir kaosla karşılaşarak adeta fel&ccedil; oldu. Almanya&rsquo;nın da ilk başta &ccedil;ok sıkı tedbirler almaması, Birliğin hızlı bir şekilde tepki verememesinde ş&uuml;phesiz etkili oldu. Bu krizde yaşanan en b&uuml;y&uuml;k sorun vir&uuml;s&uuml;n bilinmezliği olmakla birlikte, devletlerin karşılaştığı sorunun b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; &ccedil;ok ge&ccedil; algılamış olmaları da kaosa ve karşılıklı su&ccedil;lamalara yol a&ccedil;tı. İtalya&rsquo;nın AB kurumlarından istediği yardımlara yanıt bulamaması, &uuml;stelik Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde&rsquo;ın vir&uuml;sten zarar g&ouml;ren &uuml;lkelere yardım yapılmayacağını a&ccedil;ıklaması, sadece &uuml;ye &uuml;lke liderlerinin değil, kamuoylarının belleğine de travmatik bir şekilde kazıldı. İtalya&rsquo;ya maske, eldiven ve diğer sağlık ekipmanlarının &Ccedil;in, K&uuml;ba ve Rusya&rsquo;dan gelmesi ise AB&rsquo;ye karşı tepkilerin daha da b&uuml;y&uuml;mesine yol a&ccedil;tı; İtalyan sosyal medya kullanıcıları AB bayrağını yaktıkları g&ouml;r&uuml;nt&uuml;leri paylaştılar.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Birlik vir&uuml;s&uuml;n İtalya&rsquo;da ortaya &ccedil;ıkmasından ancak bir bu&ccedil;uk ay sonra, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen başkanlığında yapılan toplantıda, salgına ve salgın sonrasına ilişkin alınacak &ouml;nlemleri a&ccedil;ıklayabildi. 17 Mart 2020&rsquo;de AB Konseyi, Komisyon&rsquo;un krizden &ccedil;ıkma &ouml;nerilerini onayladı. Bu &ouml;nlemler Birlik &uuml;yelerinin daha fazla b&uuml;t&uuml;nleşmesini ve ortak &ccedil;&ouml;z&uuml;mler &uuml;retmesini gerektiren, hatta zorunlu kılan &ouml;nlemler. Zira &uuml;ye &uuml;lkelerin sağlık, ekonomi ve g&uuml;venliğin sağlanması konularında tek başlarına karar vermeleri durumunda, herkesin kazanabileceğine y&ouml;nelik inan&ccedil;, Br&uuml;ksel&rsquo;deki AB y&ouml;neticileri nezdinde son derece zayıf.</p> <p>Birliğin mevcut k&uuml;resel kriz karşısında yetersiz ve hantallık derecesinde yavaş kaldığı doğru. 26 Mart 2020&rsquo;de yapılan AB Devlet Başkanları toplantısında, Kovid-19 krizinin yol a&ccedil;tığı ekonomik sorunlarla başa &ccedil;ıkmak i&ccedil;in ortak ve koordineli bir cevap bulunması konusunda anlaşılamadığı da doğru. &Ouml;zellikle gelir seviyesi daha y&uuml;ksek &uuml;yelerin Birliğin zayıf halkalarını kurtarmaya &ccedil;ok da g&ouml;n&uuml;ll&uuml; olmadığı ortada. Peki, bu durum Kovid-19 salgını sonrasında, AB b&uuml;t&uuml;nleşmesinin sona ermesine yol a&ccedil;acak mı? Bir başka deyişle, AB g&uuml;&ccedil;s&uuml;zleşerek artık &ouml;mr&uuml;n&uuml; tamamlayacak mı? Bu sorulara cevap vermek sadece AB i&ccedil;in değil, genel olarak d&uuml;nya i&ccedil;in hi&ccedil; de kolay g&ouml;r&uuml;nm&uuml;yor. Zira şimdiye kadar bildiğimiz krizlerden farklı olan Kovid-19 salgınında, neredeyse t&uuml;m &uuml;lkeler en az hasarla ayakta kalma m&uuml;cadelesi veriyor.</p> <p>AB yaşadığı bu krizle bir yandan ekonomik olarak, diğer yandan da etik değerler a&ccedil;ısından sarsıldı. Ancak salgın sonrası d&ouml;nemde AB&rsquo;nin ortadan kaybolacağını s&ouml;ylemek hem &ccedil;ok erken bir saptama olacak hem de AB gelişim s&uuml;recini t&uuml;mden reddetmek anlamına gelecek. Kovid-19 kriziyle karşılaştığı sırada, AB zaten &ccedil;ok &ouml;nemli birka&ccedil; sorunla m&uuml;cadelesini nasıl y&uuml;r&uuml;teceğine karar vermekle meşguld&uuml;: M&uuml;lteci krizi, neredeyse t&uuml;m &uuml;ye &uuml;lkelerde y&uuml;kselişte olan aşırı sağ akımlar ve 2008 ekonomik krizinin ve bir anlamda onun yol a&ccedil;tığı sonu&ccedil;lardan biri olan Brexit meselesinin doğuracağı yeni sıkıntılar. İşte tam da bu d&ouml;nemde, insanlığın vebadan beri karşılaştığı en b&uuml;y&uuml;k salgın olan Kovid-19 zamanında yaşananların, Birliğin b&uuml;t&uuml;nleşmesini iyice &ccedil;ıkmaza sokması elbette m&uuml;mk&uuml;n.</p> <p>Yeni tip koronavir&uuml;s karşısında &uuml;ye &uuml;lkelerin ve Br&uuml;ksel&rsquo;deki AB y&ouml;netiminin tepkisi(zliği) AB&rsquo;nin varlığına b&uuml;y&uuml;k bir tehdit şeklinde algılandı. Ancak tam da bu vir&uuml;s nedeniyle yaşananlar, AB &uuml;yesi &uuml;lkelerin tek tek ayakta kalabilmesinin, ger&ccedil;ekleştirecekleri ortak &ccedil;&ouml;z&uuml;mlere bağlı olduğunu da g&ouml;sterdi. AB&rsquo;nin ulus-&uuml;st&uuml; yapısının daha fazla gelişmesi, &uuml;ye &uuml;lkelerin AB y&ouml;netimine sorunlarla m&uuml;cadele i&ccedil;in daha fazla kaynak aktarması ihtiyacı, herhalde bundan daha hayati bir şekilde g&ouml;zler &ouml;n&uuml;ne serilemezdi. İtalyan ve İspanyol başbakanlarının AB&rsquo;yi eleştiren, hatta su&ccedil;layan a&ccedil;ıklamaları bile, AB&rsquo;nin krizler ve sorunlar karşısında daha etkin, daha hızlı organize olabilecek bir yapıya kavuşturulmasının &ouml;nemine işaret ediyor.</p> <p>Kovid-19 krizinde AB&rsquo;nin tepkisine y&ouml;nelik eleştiriler yapılırken iki &ouml;nemli hususu mutlaka g&ouml;z &ouml;n&uuml;nde bulundurmak gerekiyor: &Ouml;ncelikle, unutulmamalıdır ki AB h&acirc;l&acirc; d&uuml;nya &ccedil;apında en &ouml;nemli ekonomik b&uuml;t&uuml;nleşmedir. Bu b&uuml;t&uuml;nleşmede, İngiltere dışında kalan 27 &uuml;lkenin kolayca &ccedil;ıkıp gidebilmesi Lizbon Antlaşması ile hukuken m&uuml;mk&uuml;n olsa da, o kadar kolay değil. Zira bilhassa eski Doğu Avrupa &uuml;lkeleri i&ccedil;in AB &ouml;nemli bir kalkınma aracı ve ekonomik birlikten &ouml;te, yeniden Rusya&rsquo;nın etki alanına girmeye karşı, NATO &uuml;yeliğiyle birlikte bir kalkandır. Ukrayna&rsquo;da yaşananlar daha &ccedil;ok tazeyken, adı ge&ccedil;en &uuml;lkelerin AB&rsquo;den rahat&ccedil;a &ccedil;ıkabileceklerini d&uuml;ş&uuml;nmek &ccedil;ok eksik bir analiz olacaktır. Bu noktada AB&rsquo;nin birleştirici ve koruyucu g&uuml;c&uuml; h&acirc;l&acirc; &ouml;nem taşıyor. Kovid-19 krizi sonrası d&ouml;nemde de ekonomi, savunma, g&uuml;venlik politikaları ve dış politika a&ccedil;ısından kırılgan &uuml;lkeler i&ccedil;in, bu koruyucu kalkana ihtiya&ccedil; devam edecektir. Dolayısıyla AB Kovid-19 krizinden daha fazla ortak &ccedil;&ouml;z&uuml;m &uuml;reterek &ccedil;ıkmak zorunda. Aksi takdirde, bu salgın sonrası değişeceği s&ouml;ylenen k&uuml;resel d&uuml;zen, bir kez de AB y&uuml;z&uuml;nden değişebilecektir.</p> <p>Bu krizde AB&rsquo;ye y&ouml;nelik eleştiri ve analizler yaparken dikkate almamız gereken bir diğer &ouml;nemli husus ise AB&rsquo;de aşırı sağın y&uuml;kselişidir. 2008 ekonomik krizinin &uuml;zerine m&uuml;lteci meselesinin de eklenmesiyle iyice ağırlaşan bu sorun, AB i&ccedil;i g&uuml;venliği ve d&uuml;zeni ciddi anlamda tehlikeye sokuyor. Kovid-19 krizi, aşırı sağın y&uuml;kselişinin sadece AB i&ccedil;indeki yabancılara ve yabancı k&ouml;kenli vatandaşlara karşı değil, AB &uuml;yesi &uuml;lkelerin birbirlerine y&ouml;nelik tutumlarında da yozlaşmaya neden olduğunu g&ouml;stermiş, &uuml;lkeler bu acil ve hayati sorun karşısında sergilemeleri gereken dayanışma ve işbirliğinde ge&ccedil; kalmışlardır. Aşırı sağ g&ouml;r&uuml;şlerin kamuoylarında, dolayısıyla da AB &uuml;yesi &uuml;lkelerde ve AB Parlamentosu&rsquo;nda g&uuml;c&uuml;n&uuml;n artmasına karşı eldeki en iyi panzehir, yine AB&rsquo;nin bu krizden b&uuml;t&uuml;nleşmeyi artırarak &ccedil;ıkmasıdır. Bir başka deyişle, Birliğin g&uuml;&ccedil;lenmesi t&uuml;m &uuml;ye devletler i&ccedil;in kurtarıcı ortak &ccedil;&ouml;z&uuml;mlerin &uuml;retilmesini de beraberinde getirecek, bu &ccedil;er&ccedil;evede aşırı sağ fikirlerin zayıflatılması da Birliğin g&uuml;&ccedil;lenerek b&uuml;t&uuml;nleşmesini s&uuml;rd&uuml;rmesinde b&uuml;y&uuml;k &ouml;nem arz edecektir.</p> <p>Uluslararası ilişkilerde &ldquo;k&uuml;reselleşmenin sonu&rdquo; değerlendirmeleri, aynı zamanda b&ouml;lgeselleşmenin g&uuml;&ccedil;lenmesine de işaret ediyor. Bu bağlamda AB de kendini siyasi ve ahlaki a&ccedil;ılardan yeniden tanımlayarak ve hem i&ccedil;eride hem de dışarıda uluslararası ilişkilerin diğer akt&ouml;rleriyle ilişkilerinde gerekli d&ouml;n&uuml;ş&uuml;mleri ger&ccedil;ekleştirerek, bu krizden &ccedil;ıkmanın yollarını arayacaktır. Nitekim AB&rsquo;nin Batı Balkanlarla ilgili son kararını, ge&ccedil;tiğimiz g&uuml;nlerde yaptığı toplantıda, kriz ortamında bile revize edebilmesi ve Kuzey Makedonya ile Arnavutluk&rsquo;a &uuml;yelik yolunda bu kez ciddi bir perspektif sunabilmesi, ilerleme g&uuml;c&uuml;ne bir &ouml;rnek teşkil etti. &Ccedil;&ouml;z&uuml;m arayışında Kovid-19 krizi s&uuml;resi uzadık&ccedil;a AB &ccedil;ok zayıflayabilecektir; fakat tam da bu zayıflıktan kurtulmak i&ccedil;in, AB Komisyonu&rsquo;nun son toplantısında aldığı &ouml;nlem kararları &ccedil;er&ccedil;evesinde, Kovid-19 gibi &ouml;l&uuml;mc&uuml;l krizler karşısında ortak adımlar atacağı mekanizmalar teşkil etme yoluna gidecektir.</p> <p>Halihazırda bir&ccedil;ok AB &uuml;yesinin ekonomik sorunlarla boğuştuğu bir ortamda, kriz sonrası ekonomik problemler artacak ve devletlerin desteğine daha fazla ihtiya&ccedil; duyulacaktır. &Ouml;zellikle orta ve k&uuml;&ccedil;&uuml;k &ouml;l&ccedil;ekli işletmeler bundan etkilenirken, pop&uuml;list s&ouml;ylemlerin AB b&uuml;t&uuml;nleşmesini ve dayanışmasını tehdit etmemesini sağlamak, yine AB değerlerini &ouml;ne &ccedil;ıkarmakla m&uuml;mk&uuml;n olabilecektir. Bu bağlamda, AB y&ouml;netimi kadar AB &uuml;yesi devletler de Kovid-19 salgınının yol a&ccedil;acağı ekonomik kriz beklentisine y&ouml;nelik olarak, tarihte g&ouml;r&uuml;lmediği kadar b&uuml;y&uuml;k mali yardım paketleri a&ccedil;ıklıyorlar. Gerek Br&uuml;ksel&rsquo;in gerekse &uuml;ye &uuml;lke başkentlerinin planladığı bu paketler, AB&rsquo;nin mali ve ekonomik politikalardaki ortaklığını da doğal olarak destekleyecektir.</p> <p>Kuvvetle muhtemeldir ki uzmanların s&ouml;ylediği gibi, Kovid-19 krizinden sonra hi&ccedil;bir şey eskisi gibi olmayacak. Fakat ne kadar d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m ve değişim ge&ccedil;irse de, d&uuml;nya tarihinin en temel akt&ouml;rlerinden olan Avrupa coğrafyası ve AB eskisi gibi yerinde duracaktır.</p> <p>[Dr. Nurg&uuml;l Bekar Ufuk &Uuml;niversitesi İİBF Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler B&ouml;l&uuml;m&uuml; &ouml;ğretim &uuml;yesidir]</p>
AB yaşadığı salgın kriziyle bir yandan ekonomik olarak, diğer yandan da etik değerler açısından sarsıldı.
<p>2019&rsquo;un Aralık ayında &Ccedil;in&rsquo;in Hubey eyaletinin Vuhan kentinden yayılan yeni tip koronavir&uuml;s (Kovid-19) nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri (ABD) gibi &ccedil;ok g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir devlet bile b&uuml;y&uuml;k kayıplar veriyor. Yaklaşık d&ouml;rt aydır s&uuml;ren k&acirc;busta, bug&uuml;n artık kriz merkezi ABD ve Avrupa&rsquo;ya kaymış g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. Bu bağlamda, d&uuml;nya ekonomisinin en &ouml;nemli merkezlerinden biri olan Avrupa Birliği (AB) coğrafyası da b&uuml;y&uuml;k bir imtihanla karşı karşıya. Muteber uzmanlar artık hi&ccedil;bir şeyin eskisi gibi olamayacağı, k&uuml;resel d&uuml;zenin radikal bir bi&ccedil;imde değişeceği y&ouml;n&uuml;nde yorumlar yapıyor.</p> <p>&nbsp;</p> <p>AB&rsquo;ye &uuml;ye &uuml;lkelerin, Kovid-19 nedeniyle yaşanan felakette hızlı ve etkin bir kriz mekanizma oluşturamaması, Birliğin geleceğine dair karanlık senaryoların yazılmasına da zemin hazırladı. AB&rsquo;nin salgın karşısında d&uuml;şen ilk kalelerinden olan İtalya&rsquo;da yaşanan 10 binden fazla &ouml;l&uuml;me karşın AB y&ouml;neticilerinin ciddi bir yardım &ouml;rg&uuml;tleyememeleri, her devletin kendi başına &ccedil;&ouml;z&uuml;m bulmaya &ccedil;alışması, bu durumu tetikleyen en &ouml;nemli sebep. İtalya&rsquo;dan sonra İspanya&rsquo;da ve Fransa&rsquo;da artan Kovid-19 vakaları ve &ouml;l&uuml;mler moralleri iyice bozdu; AB &uuml;yesi &uuml;lkelerin kamuoyları da Birliğin dayanışma sergileyememesini, ortak toplumsal ve ekonomik &ccedil;&ouml;z&uuml;mleri uygulamaya koyamamasını keskin bir dille eleştirdi.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Aralık ayında &Ccedil;in&rsquo;de ortaya &ccedil;ıkan vir&uuml;s&uuml;n bulaştığı AB &uuml;yesi &uuml;lkeler -başta İtalya, daha sonra İspanya ve Fransa&rsquo;nın maruz kaldığı felaketle- tarihinde tanık olmadığı bir kaosla karşılaşarak adeta fel&ccedil; oldu. Almanya&rsquo;nın da ilk başta &ccedil;ok sıkı tedbirler almaması, Birliğin hızlı bir şekilde tepki verememesinde ş&uuml;phesiz etkili oldu. Bu krizde yaşanan en b&uuml;y&uuml;k sorun vir&uuml;s&uuml;n bilinmezliği olmakla birlikte, devletlerin karşılaştığı sorunun b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;n&uuml; &ccedil;ok ge&ccedil; algılamış olmaları da kaosa ve karşılıklı su&ccedil;lamalara yol a&ccedil;tı. İtalya&rsquo;nın AB kurumlarından istediği yardımlara yanıt bulamaması, &uuml;stelik Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde&rsquo;ın vir&uuml;sten zarar g&ouml;ren &uuml;lkelere yardım yapılmayacağını a&ccedil;ıklaması, sadece &uuml;ye &uuml;lke liderlerinin değil, kamuoylarının belleğine de travmatik bir şekilde kazıldı. İtalya&rsquo;ya maske, eldiven ve diğer sağlık ekipmanlarının &Ccedil;in, K&uuml;ba ve Rusya&rsquo;dan gelmesi ise AB&rsquo;ye karşı tepkilerin daha da b&uuml;y&uuml;mesine yol a&ccedil;tı; İtalyan sosyal medya kullanıcıları AB bayrağını yaktıkları g&ouml;r&uuml;nt&uuml;leri paylaştılar.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Birlik vir&uuml;s&uuml;n İtalya&rsquo;da ortaya &ccedil;ıkmasından ancak bir bu&ccedil;uk ay sonra, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen başkanlığında yapılan toplantıda, salgına ve salgın sonrasına ilişkin alınacak &ouml;nlemleri a&ccedil;ıklayabildi. 17 Mart 2020&rsquo;de AB Konseyi, Komisyon&rsquo;un krizden &ccedil;ıkma &ouml;nerilerini onayladı. Bu &ouml;nlemler Birlik &uuml;yelerinin daha fazla b&uuml;t&uuml;nleşmesini ve ortak &ccedil;&ouml;z&uuml;mler &uuml;retmesini gerektiren, hatta zorunlu kılan &ouml;nlemler. Zira &uuml;ye &uuml;lkelerin sağlık, ekonomi ve g&uuml;venliğin sağlanması konularında tek başlarına karar vermeleri durumunda, herkesin kazanabileceğine y&ouml;nelik inan&ccedil;, Br&uuml;ksel&rsquo;deki AB y&ouml;neticileri nezdinde son derece zayıf.</p> <p>Birliğin mevcut k&uuml;resel kriz karşısında yetersiz ve hantallık derecesinde yavaş kaldığı doğru. 26 Mart 2020&rsquo;de yapılan AB Devlet Başkanları toplantısında, Kovid-19 krizinin yol a&ccedil;tığı ekonomik sorunlarla başa &ccedil;ıkmak i&ccedil;in ortak ve koordineli bir cevap bulunması konusunda anlaşılamadığı da doğru. &Ouml;zellikle gelir seviyesi daha y&uuml;ksek &uuml;yelerin Birliğin zayıf halkalarını kurtarmaya &ccedil;ok da g&ouml;n&uuml;ll&uuml; olmadığı ortada. Peki, bu durum Kovid-19 salgını sonrasında, AB b&uuml;t&uuml;nleşmesinin sona ermesine yol a&ccedil;acak mı? Bir başka deyişle, AB g&uuml;&ccedil;s&uuml;zleşerek artık &ouml;mr&uuml;n&uuml; tamamlayacak mı? Bu sorulara cevap vermek sadece AB i&ccedil;in değil, genel olarak d&uuml;nya i&ccedil;in hi&ccedil; de kolay g&ouml;r&uuml;nm&uuml;yor. Zira şimdiye kadar bildiğimiz krizlerden farklı olan Kovid-19 salgınında, neredeyse t&uuml;m &uuml;lkeler en az hasarla ayakta kalma m&uuml;cadelesi veriyor.</p> <p>AB yaşadığı bu krizle bir yandan ekonomik olarak, diğer yandan da etik değerler a&ccedil;ısından sarsıldı. Ancak salgın sonrası d&ouml;nemde AB&rsquo;nin ortadan kaybolacağını s&ouml;ylemek hem &ccedil;ok erken bir saptama olacak hem de AB gelişim s&uuml;recini t&uuml;mden reddetmek anlamına gelecek. Kovid-19 kriziyle karşılaştığı sırada, AB zaten &ccedil;ok &ouml;nemli birka&ccedil; sorunla m&uuml;cadelesini nasıl y&uuml;r&uuml;teceğine karar vermekle meşguld&uuml;: M&uuml;lteci krizi, neredeyse t&uuml;m &uuml;ye &uuml;lkelerde y&uuml;kselişte olan aşırı sağ akımlar ve 2008 ekonomik krizinin ve bir anlamda onun yol a&ccedil;tığı sonu&ccedil;lardan biri olan Brexit meselesinin doğuracağı yeni sıkıntılar. İşte tam da bu d&ouml;nemde, insanlığın vebadan beri karşılaştığı en b&uuml;y&uuml;k salgın olan Kovid-19 zamanında yaşananların, Birliğin b&uuml;t&uuml;nleşmesini iyice &ccedil;ıkmaza sokması elbette m&uuml;mk&uuml;n.</p> <p>Yeni tip koronavir&uuml;s karşısında &uuml;ye &uuml;lkelerin ve Br&uuml;ksel&rsquo;deki AB y&ouml;netiminin tepkisi(zliği) AB&rsquo;nin varlığına b&uuml;y&uuml;k bir tehdit şeklinde algılandı. Ancak tam da bu vir&uuml;s nedeniyle yaşananlar, AB &uuml;yesi &uuml;lkelerin tek tek ayakta kalabilmesinin, ger&ccedil;ekleştirecekleri ortak &ccedil;&ouml;z&uuml;mlere bağlı olduğunu da g&ouml;sterdi. AB&rsquo;nin ulus-&uuml;st&uuml; yapısının daha fazla gelişmesi, &uuml;ye &uuml;lkelerin AB y&ouml;netimine sorunlarla m&uuml;cadele i&ccedil;in daha fazla kaynak aktarması ihtiyacı, herhalde bundan daha hayati bir şekilde g&ouml;zler &ouml;n&uuml;ne serilemezdi. İtalyan ve İspanyol başbakanlarının AB&rsquo;yi eleştiren, hatta su&ccedil;layan a&ccedil;ıklamaları bile, AB&rsquo;nin krizler ve sorunlar karşısında daha etkin, daha hızlı organize olabilecek bir yapıya kavuşturulmasının &ouml;nemine işaret ediyor.</p> <p>Kovid-19 krizinde AB&rsquo;nin tepkisine y&ouml;nelik eleştiriler yapılırken iki &ouml;nemli hususu mutlaka g&ouml;z &ouml;n&uuml;nde bulundurmak gerekiyor: &Ouml;ncelikle, unutulmamalıdır ki AB h&acirc;l&acirc; d&uuml;nya &ccedil;apında en &ouml;nemli ekonomik b&uuml;t&uuml;nleşmedir. Bu b&uuml;t&uuml;nleşmede, İngiltere dışında kalan 27 &uuml;lkenin kolayca &ccedil;ıkıp gidebilmesi Lizbon Antlaşması ile hukuken m&uuml;mk&uuml;n olsa da, o kadar kolay değil. Zira bilhassa eski Doğu Avrupa &uuml;lkeleri i&ccedil;in AB &ouml;nemli bir kalkınma aracı ve ekonomik birlikten &ouml;te, yeniden Rusya&rsquo;nın etki alanına girmeye karşı, NATO &uuml;yeliğiyle birlikte bir kalkandır. Ukrayna&rsquo;da yaşananlar daha &ccedil;ok tazeyken, adı ge&ccedil;en &uuml;lkelerin AB&rsquo;den rahat&ccedil;a &ccedil;ıkabileceklerini d&uuml;ş&uuml;nmek &ccedil;ok eksik bir analiz olacaktır. Bu noktada AB&rsquo;nin birleştirici ve koruyucu g&uuml;c&uuml; h&acirc;l&acirc; &ouml;nem taşıyor. Kovid-19 krizi sonrası d&ouml;nemde de ekonomi, savunma, g&uuml;venlik politikaları ve dış politika a&ccedil;ısından kırılgan &uuml;lkeler i&ccedil;in, bu koruyucu kalkana ihtiya&ccedil; devam edecektir. Dolayısıyla AB Kovid-19 krizinden daha fazla ortak &ccedil;&ouml;z&uuml;m &uuml;reterek &ccedil;ıkmak zorunda. Aksi takdirde, bu salgın sonrası değişeceği s&ouml;ylenen k&uuml;resel d&uuml;zen, bir kez de AB y&uuml;z&uuml;nden değişebilecektir.</p> <p>Bu krizde AB&rsquo;ye y&ouml;nelik eleştiri ve analizler yaparken dikkate almamız gereken bir diğer &ouml;nemli husus ise AB&rsquo;de aşırı sağın y&uuml;kselişidir. 2008 ekonomik krizinin &uuml;zerine m&uuml;lteci meselesinin de eklenmesiyle iyice ağırlaşan bu sorun, AB i&ccedil;i g&uuml;venliği ve d&uuml;zeni ciddi anlamda tehlikeye sokuyor. Kovid-19 krizi, aşırı sağın y&uuml;kselişinin sadece AB i&ccedil;indeki yabancılara ve yabancı k&ouml;kenli vatandaşlara karşı değil, AB &uuml;yesi &uuml;lkelerin birbirlerine y&ouml;nelik tutumlarında da yozlaşmaya neden olduğunu g&ouml;stermiş, &uuml;lkeler bu acil ve hayati sorun karşısında sergilemeleri gereken dayanışma ve işbirliğinde ge&ccedil; kalmışlardır. Aşırı sağ g&ouml;r&uuml;şlerin kamuoylarında, dolayısıyla da AB &uuml;yesi &uuml;lkelerde ve AB Parlamentosu&rsquo;nda g&uuml;c&uuml;n&uuml;n artmasına karşı eldeki en iyi panzehir, yine AB&rsquo;nin bu krizden b&uuml;t&uuml;nleşmeyi artırarak &ccedil;ıkmasıdır. Bir başka deyişle, Birliğin g&uuml;&ccedil;lenmesi t&uuml;m &uuml;ye devletler i&ccedil;in kurtarıcı ortak &ccedil;&ouml;z&uuml;mlerin &uuml;retilmesini de beraberinde getirecek, bu &ccedil;er&ccedil;evede aşırı sağ fikirlerin zayıflatılması da Birliğin g&uuml;&ccedil;lenerek b&uuml;t&uuml;nleşmesini s&uuml;rd&uuml;rmesinde b&uuml;y&uuml;k &ouml;nem arz edecektir.</p> <p>Uluslararası ilişkilerde &ldquo;k&uuml;reselleşmenin sonu&rdquo; değerlendirmeleri, aynı zamanda b&ouml;lgeselleşmenin g&uuml;&ccedil;lenmesine de işaret ediyor. Bu bağlamda AB de kendini siyasi ve ahlaki a&ccedil;ılardan yeniden tanımlayarak ve hem i&ccedil;eride hem de dışarıda uluslararası ilişkilerin diğer akt&ouml;rleriyle ilişkilerinde gerekli d&ouml;n&uuml;ş&uuml;mleri ger&ccedil;ekleştirerek, bu krizden &ccedil;ıkmanın yollarını arayacaktır. Nitekim AB&rsquo;nin Batı Balkanlarla ilgili son kararını, ge&ccedil;tiğimiz g&uuml;nlerde yaptığı toplantıda, kriz ortamında bile revize edebilmesi ve Kuzey Makedonya ile Arnavutluk&rsquo;a &uuml;yelik yolunda bu kez ciddi bir perspektif sunabilmesi, ilerleme g&uuml;c&uuml;ne bir &ouml;rnek teşkil etti. &Ccedil;&ouml;z&uuml;m arayışında Kovid-19 krizi s&uuml;resi uzadık&ccedil;a AB &ccedil;ok zayıflayabilecektir; fakat tam da bu zayıflıktan kurtulmak i&ccedil;in, AB Komisyonu&rsquo;nun son toplantısında aldığı &ouml;nlem kararları &ccedil;er&ccedil;evesinde, Kovid-19 gibi &ouml;l&uuml;mc&uuml;l krizler karşısında ortak adımlar atacağı mekanizmalar teşkil etme yoluna gidecektir.</p> <p>Halihazırda bir&ccedil;ok AB &uuml;yesinin ekonomik sorunlarla boğuştuğu bir ortamda, kriz sonrası ekonomik problemler artacak ve devletlerin desteğine daha fazla ihtiya&ccedil; duyulacaktır. &Ouml;zellikle orta ve k&uuml;&ccedil;&uuml;k &ouml;l&ccedil;ekli işletmeler bundan etkilenirken, pop&uuml;list s&ouml;ylemlerin AB b&uuml;t&uuml;nleşmesini ve dayanışmasını tehdit etmemesini sağlamak, yine AB değerlerini &ouml;ne &ccedil;ıkarmakla m&uuml;mk&uuml;n olabilecektir. Bu bağlamda, AB y&ouml;netimi kadar AB &uuml;yesi devletler de Kovid-19 salgınının yol a&ccedil;acağı ekonomik kriz beklentisine y&ouml;nelik olarak, tarihte g&ouml;r&uuml;lmediği kadar b&uuml;y&uuml;k mali yardım paketleri a&ccedil;ıklıyorlar. Gerek Br&uuml;ksel&rsquo;in gerekse &uuml;ye &uuml;lke başkentlerinin planladığı bu paketler, AB&rsquo;nin mali ve ekonomik politikalardaki ortaklığını da doğal olarak destekleyecektir.</p> <p>Kuvvetle muhtemeldir ki uzmanların s&ouml;ylediği gibi, Kovid-19 krizinden sonra hi&ccedil;bir şey eskisi gibi olmayacak. Fakat ne kadar d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m ve değişim ge&ccedil;irse de, d&uuml;nya tarihinin en temel akt&ouml;rlerinden olan Avrupa coğrafyası ve AB eskisi gibi yerinde duracaktır.</p> <p>[Dr. Nurg&uuml;l Bekar Ufuk &Uuml;niversitesi İİBF Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler B&ouml;l&uuml;m&uuml; &ouml;ğretim &uuml;yesidir]</p>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.