Seçimlerin gölgesinde tırmanan Keşmir gerilimi

(AA) - Anadolu Ajansı | 19.03.2019 - 15:55, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:58
 

Seçimlerin gölgesinde tırmanan Keşmir gerilimi

Tarihte din temelinde bölünmüş olan Hindistan coğrafyasında, Hinduizm’den sonra ikinci büyük kesimi Müslümanlar oluşturuyor. Bu nedenle Hint milliyetçiliğinin en büyük “öteki”sini Müslümanlar oluşturuyor.
<h6>İstanbul</h6> <div style="box-sizing: border-box; color: rgb(33, 37, 41); font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, &quot;Segoe UI&quot;, Roboto, &quot;Helvetica Neue&quot;, Arial, sans-serif, &quot;Apple Color Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Symbol&quot;, &quot;Noto Color Emoji&quot;; font-size: 16px;"> <p>Keşmir&nbsp;sorunu&nbsp;Hindistan&nbsp;ile&nbsp;Pakistan&nbsp;arasında 72 yıldır &ccedil;&ouml;z&uuml;mlenememiş ve tarihte iki &uuml;lkeyi tam &uuml;&ccedil; kez sıcak savaşa s&uuml;r&uuml;klemiş bir ihtilaf. Son bir aydır &ldquo;acaba d&ouml;rd&uuml;nc&uuml; savaş kapıda mı?&rdquo; endişesiyle d&uuml;nya yeniden Keşmir b&ouml;lgesine odaklanmış, g&ouml;zler bilhassa Hindistan&rsquo;a &ccedil;evrilmiş durumda; zira gerginliği tırmandıran taraf Hindistan. S&ouml;z konusu &uuml;lkenin ter&ouml;rle m&uuml;cadele hakkı saklıdır. Fakat neden şimdi bu denli sert tepkilerle dikkat &ccedil;ekiyor? Zira Keşmir sorunu iki &uuml;lkenin zaten kronik bir meselesi ve bu b&ouml;lgede irili ufaklı &ccedil;atışmalar, gerginlikler, saldırılar ve ter&ouml;r olayları s&uuml;rekli yaşanıyor.</p> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote>Bug&uuml;n fiili olarak Keşmir&rsquo;in y&uuml;zde 45&rsquo;i Hindistan, y&uuml;zde 35&rsquo;i Pakistan ve y&uuml;zde 20&rsquo;si ise &Ccedil;in&rsquo;in kontrol&uuml;nde. Keşmir topraklarında s&ouml;z sahibi olan bu &uuml;&ccedil; &uuml;lke de savaş istemiyor.</blockquote> <p>14 Şubat&rsquo;ta 50&rsquo;ye yakın Hint askerinin &ouml;l&uuml;m&uuml;ne yol a&ccedil;an ter&ouml;r saldırısı elbette g&ouml;z ardı edilemez. Fakat Pakistan neden hemen hedef tahtası yapıldı ve ardı sıra sert hamleler birbirini kovaladı? Oysa İslamabad y&ouml;netimi Hint askerlerine y&ouml;nelen intihar saldırısını hemen kınamış ve Hindistan&rsquo;ın su&ccedil;lamalarını reddetmişti. Hindistan ise &ldquo;Pakistan ter&ouml;re destek veriyor ve bizim istikrarlı ilerleyişimize halel getirmeye &ccedil;alışıyor&rdquo; ithamlarıyla Pakistan&rsquo;a var g&uuml;c&uuml;yle y&uuml;klenmeye başladı. Pakistan Başbakanı İmran Han&rsquo;ın diyalog &ccedil;ağrısı da kulak ardı edildi.</p> <p>İslamabad y&ouml;netiminin &ldquo;taviz vermez yapıcı tutumu&rdquo; takdire şayan. Yeni Delhi y&ouml;netiminin ise zamanlama a&ccedil;ısından muhteşem olan b&ouml;yle bir fırsatı &ccedil;ok iyi değerlendirdiği de ink&acirc;r edilemez. Pulwama saldırısı Narendra Modi i&ccedil;in hassas bir zamanda ger&ccedil;ekleşti. Se&ccedil;im arifesindeki Hindistan &ldquo;ulusal g&uuml;venliğimizi her t&uuml;rl&uuml; şekilde koruruz&rdquo;, &ldquo;ter&ouml;re karşı m&uuml;cadelemizden taviz vermeyiz&rdquo;, &ldquo;gerekirse en sert şekilde karşılık veririz, &ccedil;&uuml;nk&uuml; biz g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir &uuml;lkeyiz&rdquo; t&uuml;r&uuml;nden algı oluşturmak ve Pulwama&rsquo;ya misilleme olarak Balakot&rsquo;u ger&ccedil;ekleştirmek zorundaydı. Aksi takdirde b&uuml;y&uuml;k bir prestij kaybı s&ouml;z konusu olacaktı ve bu ihtimal elbette g&ouml;ze alınamazdı. Dolayısıyla ulusal g&uuml;venlik tehdidine karşı g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir tepki g&ouml;sterme d&uuml;rt&uuml;s&uuml;, 11 Nisan-19 Mayıs tarihleri arasında ger&ccedil;ekleşmesi planlanan genel se&ccedil;imler paralelinde okunmalıdır.</p> <p>Hindistan&rsquo;ın Keşmir &uuml;zerinden Pakistan&rsquo;a y&ouml;nelen sert tutumunu anlamlandırabilmek i&ccedil;in, s&ouml;z konusu &uuml;lkenin bug&uuml;nk&uuml; i&ccedil; ve dış dinamiklerini, aynı zamanda b&ouml;lgesel ve k&uuml;resel denklemi iyi okumak gerekiyor. Hindistan genel se&ccedil;imlerine bir aydan az bir s&uuml;re kaldı. 2014 genel se&ccedil;imlerinde ezici bir başarı sağlamış olan Başbakan Narendra Modi bayrağı kimseye devretmek niyetinde değil. Ancak ge&ccedil;tiğimiz Aralık ayında kaybettiği &uuml;&ccedil; eyalet Modi&rsquo;nin &ldquo;yenilmezlik&rdquo; imajını sarstı. Aynı zamanda bug&uuml;n kendisine y&ouml;nelik yolsuzluk iddiaları da baş g&ouml;steriyor. Modi&rsquo;nin ekonomik kalkınma a&ccedil;ılımları k&uuml;resel d&uuml;zlemde &uuml;lkesinin y&uuml;kselmesine katkı sağlıyor ve b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de kendisinden memnun bir kesim meydana getiriyor. Fakat &uuml;lkesindeki işsizlik sorunu ve hitap etmediği kesimler dolayısıyla &ouml;nemli &ouml;l&ccedil;&uuml;de tepkilere de maruz kalıyor.</p> <p>Bunların haricinde, &uuml;lkede epey reva&ccedil;ta olan &ldquo;Hindutva&rdquo; ideolojisi mercek altına alınmalı. Hindistan&rsquo;da zamanla g&uuml;&ccedil;lenmeye başlayan Hindu milliyet&ccedil;iliği Modi ile birlikte en &uuml;st seviyesine &ccedil;ıkmış durumda. &ldquo;Sangh Parivar&rdquo; olarak bilinen Ulusal G&ouml;n&uuml;ll&uuml; Hareketi (RSS) ailesi bug&uuml;n &uuml;lkenin en g&uuml;&ccedil;l&uuml; organizasyonu. D&uuml;nyada faşizmin y&uuml;kselişte olduğu bir d&ouml;nemde Hindistan&rsquo;da kurulmuş olan RSS, fanatik Hindu milliyet&ccedil;iliğinin temeli mahiyetinde. Narendra Modi&rsquo;nin lideri olduğu Hindistan Halk Partisi (BJP) ise Hindutva&rsquo;ya temel teşkil eden s&ouml;z konusu organizasyonların siyasi kolu. Modi de hayatı boyunca RSS&rsquo;ye bağlılığıyla bilinen bir lider. Yani bug&uuml;n Hindistan&rsquo;daki Hindutva y&uuml;kselişi &ccedil;ok k&ouml;kl&uuml; bir yapıya sahip. Ayrıca &uuml;lkede ve Hint diasporasında, Hindutva inanışını taşıyanlar arasındaki elit ve zengin iş insanlarından oluşan kesimin hatırı sayılır bir ağırlığı s&ouml;z konusu. Doğal olarak Modi, anılan kesimce desteklendiğinden, kendisinin de bahsi edilen kesimin taleplerine cevap verebilmesi gerek.</p> <p>İşte burada, bug&uuml;n halkın halen b&uuml;y&uuml;k &ccedil;oğunluğunu M&uuml;sl&uuml;manların oluşturduğu Keşmir b&ouml;lgesi &uuml;zerinden, yine M&uuml;sl&uuml;man bir &uuml;lke olan Pakistan&rsquo;ın hedef tahtası yapılması daha anlamlı oluyor. Tarihte din temelinde b&ouml;l&uuml;nm&uuml;ş olan Hindistan coğrafyasında, Hinduizm&rsquo;den sonra ikinci b&uuml;y&uuml;k kesimi M&uuml;sl&uuml;manlar oluşturuyor. Bu nedenle Hindutva&rsquo;nın en b&uuml;y&uuml;k &ldquo;&ouml;teki&rdquo;sini M&uuml;sl&uuml;manlar teşkil ediyor. Dolayısıyla, din temelindeki ayrışmanın en &ouml;nemli yankısı olan Pakistan &uuml;zerinden siyaset yapmak, Hindistan tarafından bir gelenek haline getirilmiş. Bug&uuml;n Keşmir &uuml;zerinden Pakistan&rsquo;a savrulan tehditlerin ve sert hamlelerin anlamı, Yeni Delhi y&ouml;netiminin &ccedil;ok net bir şekilde, dış d&uuml;nyaya &ldquo;ben g&uuml;&ccedil;l&uuml;y&uuml;m&rdquo;, i&ccedil; kamuoyuna ise &ldquo;Hindistan Hindularındır&rdquo; demesidir.</p> <p>Bug&uuml;n Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından her konuda desteklenen bir Hindistan s&ouml;z konusu. Delhi h&uuml;k&uuml;meti ABD&rsquo;den sağladığı desteği ise &ccedil;oğunlukla &Ccedil;in&rsquo;e bor&ccedil;lu. K&uuml;resel denklemdeki mevcut Washington-Pekin rekabeti, &Ccedil;in karşısında &ldquo;doğal dengeleyici&rdquo; g&ouml;z&uuml;yle bakılan Hindistan i&ccedil;in ABD desteği demek. Bug&uuml;n &Ccedil;in&rsquo;in &ldquo;Kuşak-Yol&rdquo; inisiyatifi &ccedil;er&ccedil;evesinde Pakistan&rsquo;a verdiği desteğe karşılık, ABD y&ouml;netiminin Hindistan&rsquo;a &ldquo;sahip &ccedil;ıkıyor&rdquo; oluşu, ABD&rsquo;nin dengeyi kendi lehinde korumak istemesinden kaynaklanıyor.</p> <p>Burada, Afganistan&rsquo;da s&uuml;regelen barış s&uuml;reci de g&ouml;z &ouml;n&uuml;nde tutulmalı. Taliban fakt&ouml;r&uuml; Beyaz Saray&rsquo;ın Hindistan&rsquo;ın yanında yer almasına bir etkendir. Zira Pakistan i&ccedil;in Taliban karşıt olunması gereken bir varlık değilken, gerek ABD gerekse Yeni Delhi y&ouml;netiminin Taliban karşıtı duruşu, onları Afganistan siyasetinde de yan yana getiriyor. Son bir ay i&ccedil;inde Delhi&rsquo;nin Keşmir &uuml;zerinden ger&ccedil;ekleştirdiği Pakistan hamlelerine ABD&rsquo;nin verdiği destek, hem İslamabad&rsquo;ı Afganistan siyasetinde ve &Ccedil;in denkleminde zayıf kılmak hem de Pakistan&rsquo;ı ve Keşmir topraklarını kapsayan Pekin girişimlerine ket vurmak ereğiyle anlam kazanıyor.</p> <p>Hindistan i&ccedil;in k&uuml;resel denklemde ekonomi ne ise b&ouml;lgesel denklemde de g&uuml;venlik odur. Yani ekonomik ama&ccedil;larını v&uuml;cuda getirebilmenin yolu b&ouml;lgesel g&uuml;venliğinden ge&ccedil;iyor ve Yeni Delhi bunun fazlasıyla bilincinde. Dolayısıyla şu aşamada Pakistan&rsquo;la bir sıcak savaşı g&ouml;ze almaz. Bu konuda &Ccedil;in de Hindistan&rsquo;la ortak bir paydada yer alıyor. Zaten bu nedenle şu an Keşmir konusunda iki &uuml;lkeyi dengede tutmaya &ccedil;alışan bir Pekin y&ouml;netimi s&ouml;z konusu. Bu minvalde, &Ccedil;in&rsquo;in &ldquo;savaşın patlak vermesi durumunda Pakistan&rsquo;a destek &ccedil;ıkmayacağız, iki &uuml;lke i&ccedil;in de taraf tutmayacağız, Yeni Delhi&rsquo;nin d&uuml;şmanı değiliz, arabulucu rol&uuml;n&uuml; oynayacağız&rdquo; şeklindeki a&ccedil;ıklamaları da &ouml;nemli. Ayrıca Hindistan&rsquo;ın gerilimi olabildiğince tırmandırmasına rağmen sıcak savaşın yaşanmayacağına dair iki &ouml;nemli neden daha s&ouml;z konusu: İki &uuml;lkenin sahip olduğu &ldquo;demokratik normlar&rdquo; ve &ldquo;n&uuml;kleer g&uuml;&ccedil;. Yukarıda da ifade edildiği &uuml;zere, se&ccedil;im arifesinde olan Hindistan şu an i&ccedil;in i&ccedil; meselelerine odaklanmış durumda. Zaten son bir aydır tırmanmakta olan Keşmir gerilimi de se&ccedil;imlerden sonra kendiliğinden Şubat &ouml;ncesi stat&uuml;koya d&ouml;necektir.</p> <p>Bug&uuml;n fiili olarak Keşmir&rsquo;in y&uuml;zde 45&rsquo;i Hindistan, y&uuml;zde 35&rsquo;i Pakistan ve y&uuml;zde 20&rsquo;si ise &Ccedil;in&rsquo;in kontrol&uuml;nde. Keşmir topraklarında s&ouml;z sahibi olan bu &uuml;&ccedil; &uuml;lke de savaş istemiyor. İslamabad y&ouml;netimi ılımlı ve yapıcı tavrıyla bunu a&ccedil;ık&ccedil;a ifade ediyor. Keza &Ccedil;in de kendisine bir arabulucu rol&uuml; bi&ccedil;ti. Gerilimi m&uuml;mk&uuml;n mertebe tırmandıran Hindistan&rsquo;ın da amacı savaş &ccedil;ıkarmak değil. Delhi y&ouml;netimi se&ccedil;im hesapları yapıyor. Pakistan&rsquo;ın rehin aldığı Hint pilotunu iyi niyet g&ouml;stergesi olarak Hindistan&rsquo;a teslim etmesinin ardından pilotun &uuml;lkesinde bir kahraman olarak sunulması ve pilotun bıyık şeklini taklit etmenin Hint halkında yaygınlaşması da bu tezi olduk&ccedil;a destekler nitelikte.</p> <p>Keşmir sorununun taraflarının tarihte &uuml;&ccedil; kez bu b&ouml;lge i&ccedil;in savaşa girdiğini, bug&uuml;n halen Hindistan ve Pakistan arasında Keşmir&rsquo;in &ccedil;&ouml;z&uuml;me kavuşturulamamış bir sorun olduğunu en başta ifade etmiştik. Yani savaş bir &ccedil;&ouml;z&uuml;m getirecek olsaydı, Keşmir meselesi &ccedil;oktan &ccedil;&ouml;z&uuml;me ulaşırdı. Sorunun tek &ccedil;aresi &ldquo;uzlaşmak&rdquo;. Sorunu &ccedil;&ouml;zecek olan da meselenin tarafları. Hindistan da Pakistan da sağduyulu davranmak zorunda. Bug&uuml;n ne Hindistan de facto Keşmir topraklarından vazge&ccedil;er ne de Pakistan. Delhi&rsquo;nin (Birleşmiş Milletler kararı olan) halkoyuna başvurma y&ouml;ntemine hi&ccedil;bir zaman sıcak bakmayışının temelinde de kontrol&uuml; altındaki toprakları kaybetme ihtimali yer alıyor. İki &uuml;lkenin, tıpkı Pakistan Başbakanı İmran Han&rsquo;ın talep ettiği gibi, diyalogla &ccedil;&ouml;z&uuml;m arayışı i&ccedil;in masaya oturması gerekiyor. Her şeyden &ouml;nce, iki &uuml;lke de su&ccedil;layıcı tutumdan ka&ccedil;ınmak zorunda. Bilhassa Hindistan Pakistan politikasını t&uuml;m&uuml;yle g&ouml;zden ge&ccedil;irmeli.</p> <p>Yeni Delhi yıllar boyunca ısrarla izlemekte olduğu Pakistan&rsquo;a y&ouml;nelik &ldquo;g&uuml;nah ke&ccedil;isi&rdquo; siyasetinden vazge&ccedil;mek zorunda. Delhi&rsquo;nin İslamabad tavrını değiştirmesi, zamanla kendisinin ama&ccedil; ve hedeflerine de hizmet edecektir. Zira yanı başında s&uuml;rekli anlaşmazlık yaşadığı bir komşusunun olması, diğer bir deyişle b&ouml;lgesinde d&uuml;şman bir komşuya sahip olması, onun &ldquo;b&ouml;lgesel lider&rdquo; algısını pratikte zedeleyecektir. Dolayısıyla Pakistan&rsquo;la iyileşen ilişkiler, Hindistan&rsquo;ın b&ouml;lgedeki manevra kabiliyetini artıracaktır. Diğer y&ouml;nden, &ccedil;eşitliliğin simgesi olan &uuml;lkede İslamabad&rsquo;la ilişkilerin iyi olması, Hindistan M&uuml;sl&uuml;manları nezdinde de olumlu yankı bulacaktır. B&uuml;nyesinde hatırı sayılır bir M&uuml;sl&uuml;man n&uuml;fus barındıran Hindistan&rsquo;ın, &ldquo;farklılık ve b&uuml;t&uuml;nl&uuml;k dikotomisi&rdquo; bağlamında i&ccedil; dinamiklerini g&ouml;zeterek bir yaklaşım geliştirmesi her zaman kendi yararına olacaktır.</p> <p>Bilhassa 1990&rsquo;lı yıllardan itibaren Hint siyasetinde hızla y&uuml;kselişe ge&ccedil;en Hindutva anlayışı, &ldquo;d&uuml;nyanın en b&uuml;y&uuml;k demokrasisi&rdquo; olarak nitelenen &uuml;lkedeki demokratik ve laik anlayışı t&ouml;rp&uuml;leyecek cinsten bir anlayış. &ldquo;&Ccedil;eşitlilik i&ccedil;inde birlik&rdquo; mottosuna sahip Hindistan&rsquo;da Hindu milliyet&ccedil;iliğinin bu denli k&ouml;r&uuml;kleniyor oluşu, tehlike &ccedil;anlarının &ccedil;oktan &ccedil;almasını gerektirir.</p> <p>[Karadeniz Teknik &Uuml;niversitesi Uluslararası İlişkiler B&ouml;l&uuml;m&uuml;&#39;nde doktora &ccedil;alışmalarını s&uuml;rd&uuml;ren Duygu &Ccedil;ağla Bayram aynı zamanda G&uuml;ney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi&#39;nde (GASAM) Hindistan uzmanı olarak &ccedil;alışmaktadır]</p> </div>
Tarihte din temelinde bölünmüş olan Hindistan coğrafyasında, Hinduizm’den sonra ikinci büyük kesimi Müslümanlar oluşturuyor. Bu nedenle Hint milliyetçiliğinin en büyük “öteki”sini Müslümanlar oluşturuyor.
<h6>İstanbul</h6> <div style="box-sizing: border-box; color: rgb(33, 37, 41); font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, &quot;Segoe UI&quot;, Roboto, &quot;Helvetica Neue&quot;, Arial, sans-serif, &quot;Apple Color Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Symbol&quot;, &quot;Noto Color Emoji&quot;; font-size: 16px;"> <p>Keşmir&nbsp;sorunu&nbsp;Hindistan&nbsp;ile&nbsp;Pakistan&nbsp;arasında 72 yıldır &ccedil;&ouml;z&uuml;mlenememiş ve tarihte iki &uuml;lkeyi tam &uuml;&ccedil; kez sıcak savaşa s&uuml;r&uuml;klemiş bir ihtilaf. Son bir aydır &ldquo;acaba d&ouml;rd&uuml;nc&uuml; savaş kapıda mı?&rdquo; endişesiyle d&uuml;nya yeniden Keşmir b&ouml;lgesine odaklanmış, g&ouml;zler bilhassa Hindistan&rsquo;a &ccedil;evrilmiş durumda; zira gerginliği tırmandıran taraf Hindistan. S&ouml;z konusu &uuml;lkenin ter&ouml;rle m&uuml;cadele hakkı saklıdır. Fakat neden şimdi bu denli sert tepkilerle dikkat &ccedil;ekiyor? Zira Keşmir sorunu iki &uuml;lkenin zaten kronik bir meselesi ve bu b&ouml;lgede irili ufaklı &ccedil;atışmalar, gerginlikler, saldırılar ve ter&ouml;r olayları s&uuml;rekli yaşanıyor.</p> <img class="alintiIcon" src="https://cdnassets.aa.com.tr/assets/newVersion/images/analiz.png" style="border-style:none; box-sizing:border-box; height:30px; padding-left:60px; vertical-align:middle" /> <blockquote>Bug&uuml;n fiili olarak Keşmir&rsquo;in y&uuml;zde 45&rsquo;i Hindistan, y&uuml;zde 35&rsquo;i Pakistan ve y&uuml;zde 20&rsquo;si ise &Ccedil;in&rsquo;in kontrol&uuml;nde. Keşmir topraklarında s&ouml;z sahibi olan bu &uuml;&ccedil; &uuml;lke de savaş istemiyor.</blockquote> <p>14 Şubat&rsquo;ta 50&rsquo;ye yakın Hint askerinin &ouml;l&uuml;m&uuml;ne yol a&ccedil;an ter&ouml;r saldırısı elbette g&ouml;z ardı edilemez. Fakat Pakistan neden hemen hedef tahtası yapıldı ve ardı sıra sert hamleler birbirini kovaladı? Oysa İslamabad y&ouml;netimi Hint askerlerine y&ouml;nelen intihar saldırısını hemen kınamış ve Hindistan&rsquo;ın su&ccedil;lamalarını reddetmişti. Hindistan ise &ldquo;Pakistan ter&ouml;re destek veriyor ve bizim istikrarlı ilerleyişimize halel getirmeye &ccedil;alışıyor&rdquo; ithamlarıyla Pakistan&rsquo;a var g&uuml;c&uuml;yle y&uuml;klenmeye başladı. Pakistan Başbakanı İmran Han&rsquo;ın diyalog &ccedil;ağrısı da kulak ardı edildi.</p> <p>İslamabad y&ouml;netiminin &ldquo;taviz vermez yapıcı tutumu&rdquo; takdire şayan. Yeni Delhi y&ouml;netiminin ise zamanlama a&ccedil;ısından muhteşem olan b&ouml;yle bir fırsatı &ccedil;ok iyi değerlendirdiği de ink&acirc;r edilemez. Pulwama saldırısı Narendra Modi i&ccedil;in hassas bir zamanda ger&ccedil;ekleşti. Se&ccedil;im arifesindeki Hindistan &ldquo;ulusal g&uuml;venliğimizi her t&uuml;rl&uuml; şekilde koruruz&rdquo;, &ldquo;ter&ouml;re karşı m&uuml;cadelemizden taviz vermeyiz&rdquo;, &ldquo;gerekirse en sert şekilde karşılık veririz, &ccedil;&uuml;nk&uuml; biz g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir &uuml;lkeyiz&rdquo; t&uuml;r&uuml;nden algı oluşturmak ve Pulwama&rsquo;ya misilleme olarak Balakot&rsquo;u ger&ccedil;ekleştirmek zorundaydı. Aksi takdirde b&uuml;y&uuml;k bir prestij kaybı s&ouml;z konusu olacaktı ve bu ihtimal elbette g&ouml;ze alınamazdı. Dolayısıyla ulusal g&uuml;venlik tehdidine karşı g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir tepki g&ouml;sterme d&uuml;rt&uuml;s&uuml;, 11 Nisan-19 Mayıs tarihleri arasında ger&ccedil;ekleşmesi planlanan genel se&ccedil;imler paralelinde okunmalıdır.</p> <p>Hindistan&rsquo;ın Keşmir &uuml;zerinden Pakistan&rsquo;a y&ouml;nelen sert tutumunu anlamlandırabilmek i&ccedil;in, s&ouml;z konusu &uuml;lkenin bug&uuml;nk&uuml; i&ccedil; ve dış dinamiklerini, aynı zamanda b&ouml;lgesel ve k&uuml;resel denklemi iyi okumak gerekiyor. Hindistan genel se&ccedil;imlerine bir aydan az bir s&uuml;re kaldı. 2014 genel se&ccedil;imlerinde ezici bir başarı sağlamış olan Başbakan Narendra Modi bayrağı kimseye devretmek niyetinde değil. Ancak ge&ccedil;tiğimiz Aralık ayında kaybettiği &uuml;&ccedil; eyalet Modi&rsquo;nin &ldquo;yenilmezlik&rdquo; imajını sarstı. Aynı zamanda bug&uuml;n kendisine y&ouml;nelik yolsuzluk iddiaları da baş g&ouml;steriyor. Modi&rsquo;nin ekonomik kalkınma a&ccedil;ılımları k&uuml;resel d&uuml;zlemde &uuml;lkesinin y&uuml;kselmesine katkı sağlıyor ve b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de kendisinden memnun bir kesim meydana getiriyor. Fakat &uuml;lkesindeki işsizlik sorunu ve hitap etmediği kesimler dolayısıyla &ouml;nemli &ouml;l&ccedil;&uuml;de tepkilere de maruz kalıyor.</p> <p>Bunların haricinde, &uuml;lkede epey reva&ccedil;ta olan &ldquo;Hindutva&rdquo; ideolojisi mercek altına alınmalı. Hindistan&rsquo;da zamanla g&uuml;&ccedil;lenmeye başlayan Hindu milliyet&ccedil;iliği Modi ile birlikte en &uuml;st seviyesine &ccedil;ıkmış durumda. &ldquo;Sangh Parivar&rdquo; olarak bilinen Ulusal G&ouml;n&uuml;ll&uuml; Hareketi (RSS) ailesi bug&uuml;n &uuml;lkenin en g&uuml;&ccedil;l&uuml; organizasyonu. D&uuml;nyada faşizmin y&uuml;kselişte olduğu bir d&ouml;nemde Hindistan&rsquo;da kurulmuş olan RSS, fanatik Hindu milliyet&ccedil;iliğinin temeli mahiyetinde. Narendra Modi&rsquo;nin lideri olduğu Hindistan Halk Partisi (BJP) ise Hindutva&rsquo;ya temel teşkil eden s&ouml;z konusu organizasyonların siyasi kolu. Modi de hayatı boyunca RSS&rsquo;ye bağlılığıyla bilinen bir lider. Yani bug&uuml;n Hindistan&rsquo;daki Hindutva y&uuml;kselişi &ccedil;ok k&ouml;kl&uuml; bir yapıya sahip. Ayrıca &uuml;lkede ve Hint diasporasında, Hindutva inanışını taşıyanlar arasındaki elit ve zengin iş insanlarından oluşan kesimin hatırı sayılır bir ağırlığı s&ouml;z konusu. Doğal olarak Modi, anılan kesimce desteklendiğinden, kendisinin de bahsi edilen kesimin taleplerine cevap verebilmesi gerek.</p> <p>İşte burada, bug&uuml;n halkın halen b&uuml;y&uuml;k &ccedil;oğunluğunu M&uuml;sl&uuml;manların oluşturduğu Keşmir b&ouml;lgesi &uuml;zerinden, yine M&uuml;sl&uuml;man bir &uuml;lke olan Pakistan&rsquo;ın hedef tahtası yapılması daha anlamlı oluyor. Tarihte din temelinde b&ouml;l&uuml;nm&uuml;ş olan Hindistan coğrafyasında, Hinduizm&rsquo;den sonra ikinci b&uuml;y&uuml;k kesimi M&uuml;sl&uuml;manlar oluşturuyor. Bu nedenle Hindutva&rsquo;nın en b&uuml;y&uuml;k &ldquo;&ouml;teki&rdquo;sini M&uuml;sl&uuml;manlar teşkil ediyor. Dolayısıyla, din temelindeki ayrışmanın en &ouml;nemli yankısı olan Pakistan &uuml;zerinden siyaset yapmak, Hindistan tarafından bir gelenek haline getirilmiş. Bug&uuml;n Keşmir &uuml;zerinden Pakistan&rsquo;a savrulan tehditlerin ve sert hamlelerin anlamı, Yeni Delhi y&ouml;netiminin &ccedil;ok net bir şekilde, dış d&uuml;nyaya &ldquo;ben g&uuml;&ccedil;l&uuml;y&uuml;m&rdquo;, i&ccedil; kamuoyuna ise &ldquo;Hindistan Hindularındır&rdquo; demesidir.</p> <p>Bug&uuml;n Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından her konuda desteklenen bir Hindistan s&ouml;z konusu. Delhi h&uuml;k&uuml;meti ABD&rsquo;den sağladığı desteği ise &ccedil;oğunlukla &Ccedil;in&rsquo;e bor&ccedil;lu. K&uuml;resel denklemdeki mevcut Washington-Pekin rekabeti, &Ccedil;in karşısında &ldquo;doğal dengeleyici&rdquo; g&ouml;z&uuml;yle bakılan Hindistan i&ccedil;in ABD desteği demek. Bug&uuml;n &Ccedil;in&rsquo;in &ldquo;Kuşak-Yol&rdquo; inisiyatifi &ccedil;er&ccedil;evesinde Pakistan&rsquo;a verdiği desteğe karşılık, ABD y&ouml;netiminin Hindistan&rsquo;a &ldquo;sahip &ccedil;ıkıyor&rdquo; oluşu, ABD&rsquo;nin dengeyi kendi lehinde korumak istemesinden kaynaklanıyor.</p> <p>Burada, Afganistan&rsquo;da s&uuml;regelen barış s&uuml;reci de g&ouml;z &ouml;n&uuml;nde tutulmalı. Taliban fakt&ouml;r&uuml; Beyaz Saray&rsquo;ın Hindistan&rsquo;ın yanında yer almasına bir etkendir. Zira Pakistan i&ccedil;in Taliban karşıt olunması gereken bir varlık değilken, gerek ABD gerekse Yeni Delhi y&ouml;netiminin Taliban karşıtı duruşu, onları Afganistan siyasetinde de yan yana getiriyor. Son bir ay i&ccedil;inde Delhi&rsquo;nin Keşmir &uuml;zerinden ger&ccedil;ekleştirdiği Pakistan hamlelerine ABD&rsquo;nin verdiği destek, hem İslamabad&rsquo;ı Afganistan siyasetinde ve &Ccedil;in denkleminde zayıf kılmak hem de Pakistan&rsquo;ı ve Keşmir topraklarını kapsayan Pekin girişimlerine ket vurmak ereğiyle anlam kazanıyor.</p> <p>Hindistan i&ccedil;in k&uuml;resel denklemde ekonomi ne ise b&ouml;lgesel denklemde de g&uuml;venlik odur. Yani ekonomik ama&ccedil;larını v&uuml;cuda getirebilmenin yolu b&ouml;lgesel g&uuml;venliğinden ge&ccedil;iyor ve Yeni Delhi bunun fazlasıyla bilincinde. Dolayısıyla şu aşamada Pakistan&rsquo;la bir sıcak savaşı g&ouml;ze almaz. Bu konuda &Ccedil;in de Hindistan&rsquo;la ortak bir paydada yer alıyor. Zaten bu nedenle şu an Keşmir konusunda iki &uuml;lkeyi dengede tutmaya &ccedil;alışan bir Pekin y&ouml;netimi s&ouml;z konusu. Bu minvalde, &Ccedil;in&rsquo;in &ldquo;savaşın patlak vermesi durumunda Pakistan&rsquo;a destek &ccedil;ıkmayacağız, iki &uuml;lke i&ccedil;in de taraf tutmayacağız, Yeni Delhi&rsquo;nin d&uuml;şmanı değiliz, arabulucu rol&uuml;n&uuml; oynayacağız&rdquo; şeklindeki a&ccedil;ıklamaları da &ouml;nemli. Ayrıca Hindistan&rsquo;ın gerilimi olabildiğince tırmandırmasına rağmen sıcak savaşın yaşanmayacağına dair iki &ouml;nemli neden daha s&ouml;z konusu: İki &uuml;lkenin sahip olduğu &ldquo;demokratik normlar&rdquo; ve &ldquo;n&uuml;kleer g&uuml;&ccedil;. Yukarıda da ifade edildiği &uuml;zere, se&ccedil;im arifesinde olan Hindistan şu an i&ccedil;in i&ccedil; meselelerine odaklanmış durumda. Zaten son bir aydır tırmanmakta olan Keşmir gerilimi de se&ccedil;imlerden sonra kendiliğinden Şubat &ouml;ncesi stat&uuml;koya d&ouml;necektir.</p> <p>Bug&uuml;n fiili olarak Keşmir&rsquo;in y&uuml;zde 45&rsquo;i Hindistan, y&uuml;zde 35&rsquo;i Pakistan ve y&uuml;zde 20&rsquo;si ise &Ccedil;in&rsquo;in kontrol&uuml;nde. Keşmir topraklarında s&ouml;z sahibi olan bu &uuml;&ccedil; &uuml;lke de savaş istemiyor. İslamabad y&ouml;netimi ılımlı ve yapıcı tavrıyla bunu a&ccedil;ık&ccedil;a ifade ediyor. Keza &Ccedil;in de kendisine bir arabulucu rol&uuml; bi&ccedil;ti. Gerilimi m&uuml;mk&uuml;n mertebe tırmandıran Hindistan&rsquo;ın da amacı savaş &ccedil;ıkarmak değil. Delhi y&ouml;netimi se&ccedil;im hesapları yapıyor. Pakistan&rsquo;ın rehin aldığı Hint pilotunu iyi niyet g&ouml;stergesi olarak Hindistan&rsquo;a teslim etmesinin ardından pilotun &uuml;lkesinde bir kahraman olarak sunulması ve pilotun bıyık şeklini taklit etmenin Hint halkında yaygınlaşması da bu tezi olduk&ccedil;a destekler nitelikte.</p> <p>Keşmir sorununun taraflarının tarihte &uuml;&ccedil; kez bu b&ouml;lge i&ccedil;in savaşa girdiğini, bug&uuml;n halen Hindistan ve Pakistan arasında Keşmir&rsquo;in &ccedil;&ouml;z&uuml;me kavuşturulamamış bir sorun olduğunu en başta ifade etmiştik. Yani savaş bir &ccedil;&ouml;z&uuml;m getirecek olsaydı, Keşmir meselesi &ccedil;oktan &ccedil;&ouml;z&uuml;me ulaşırdı. Sorunun tek &ccedil;aresi &ldquo;uzlaşmak&rdquo;. Sorunu &ccedil;&ouml;zecek olan da meselenin tarafları. Hindistan da Pakistan da sağduyulu davranmak zorunda. Bug&uuml;n ne Hindistan de facto Keşmir topraklarından vazge&ccedil;er ne de Pakistan. Delhi&rsquo;nin (Birleşmiş Milletler kararı olan) halkoyuna başvurma y&ouml;ntemine hi&ccedil;bir zaman sıcak bakmayışının temelinde de kontrol&uuml; altındaki toprakları kaybetme ihtimali yer alıyor. İki &uuml;lkenin, tıpkı Pakistan Başbakanı İmran Han&rsquo;ın talep ettiği gibi, diyalogla &ccedil;&ouml;z&uuml;m arayışı i&ccedil;in masaya oturması gerekiyor. Her şeyden &ouml;nce, iki &uuml;lke de su&ccedil;layıcı tutumdan ka&ccedil;ınmak zorunda. Bilhassa Hindistan Pakistan politikasını t&uuml;m&uuml;yle g&ouml;zden ge&ccedil;irmeli.</p> <p>Yeni Delhi yıllar boyunca ısrarla izlemekte olduğu Pakistan&rsquo;a y&ouml;nelik &ldquo;g&uuml;nah ke&ccedil;isi&rdquo; siyasetinden vazge&ccedil;mek zorunda. Delhi&rsquo;nin İslamabad tavrını değiştirmesi, zamanla kendisinin ama&ccedil; ve hedeflerine de hizmet edecektir. Zira yanı başında s&uuml;rekli anlaşmazlık yaşadığı bir komşusunun olması, diğer bir deyişle b&ouml;lgesinde d&uuml;şman bir komşuya sahip olması, onun &ldquo;b&ouml;lgesel lider&rdquo; algısını pratikte zedeleyecektir. Dolayısıyla Pakistan&rsquo;la iyileşen ilişkiler, Hindistan&rsquo;ın b&ouml;lgedeki manevra kabiliyetini artıracaktır. Diğer y&ouml;nden, &ccedil;eşitliliğin simgesi olan &uuml;lkede İslamabad&rsquo;la ilişkilerin iyi olması, Hindistan M&uuml;sl&uuml;manları nezdinde de olumlu yankı bulacaktır. B&uuml;nyesinde hatırı sayılır bir M&uuml;sl&uuml;man n&uuml;fus barındıran Hindistan&rsquo;ın, &ldquo;farklılık ve b&uuml;t&uuml;nl&uuml;k dikotomisi&rdquo; bağlamında i&ccedil; dinamiklerini g&ouml;zeterek bir yaklaşım geliştirmesi her zaman kendi yararına olacaktır.</p> <p>Bilhassa 1990&rsquo;lı yıllardan itibaren Hint siyasetinde hızla y&uuml;kselişe ge&ccedil;en Hindutva anlayışı, &ldquo;d&uuml;nyanın en b&uuml;y&uuml;k demokrasisi&rdquo; olarak nitelenen &uuml;lkedeki demokratik ve laik anlayışı t&ouml;rp&uuml;leyecek cinsten bir anlayış. &ldquo;&Ccedil;eşitlilik i&ccedil;inde birlik&rdquo; mottosuna sahip Hindistan&rsquo;da Hindu milliyet&ccedil;iliğinin bu denli k&ouml;r&uuml;kleniyor oluşu, tehlike &ccedil;anlarının &ccedil;oktan &ccedil;almasını gerektirir.</p> <p>[Karadeniz Teknik &Uuml;niversitesi Uluslararası İlişkiler B&ouml;l&uuml;m&uuml;&#39;nde doktora &ccedil;alışmalarını s&uuml;rd&uuml;ren Duygu &Ccedil;ağla Bayram aynı zamanda G&uuml;ney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi&#39;nde (GASAM) Hindistan uzmanı olarak &ccedil;alışmaktadır]</p> </div>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.