Tarihi ağaçlar zanaatkarın elinde hayat buluyor

KÜLTÜR SANAT (AA) - Anadolu Ajansı | 09.07.2020 - 19:27, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:59
 

Tarihi ağaçlar zanaatkarın elinde hayat buluyor

İstanbul'da 1970'lerden bugüne ahşap üzerinde çalışan Suat Yazıcı, 100 yıllık tarihi ağaçları işleyerek sanat eserleri ve ev eşyalarına dönüştürüyor.
<p>Geleneksel ahşap iş&ccedil;iliği ve oyma sanatı eserleriyle dikkati &ccedil;eken, &quot;Yılın Ahisi&quot; &Uuml;mraniye Marangozlar Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı zanaatkar&nbsp;Suat Yazıcı&#39;nın elinde 100 yıllık ağa&ccedil;lar yeniden hayat buluyor.</p> <p>Ahilik K&uuml;lt&uuml;r&uuml;n&uuml; Araştırma ve Eğitim Vakfı, İstanbul İl Ticaret M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; ve İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği tarafından &quot;Yılın Ahisi&quot; se&ccedil;ilen 68 yaşındaki Yazıcı, &ouml;mr&uuml;n&uuml; mesleğine adamış mesleğinin ustaları arasında g&ouml;steriliyor.</p> <p>1970&#39;te d&ouml;nemin marangozluk mesleğiyle &ouml;zdeşleşmiş semti İstanbul Kuledibi&#39;nde, akrabasının at&ouml;lyesinde meslek hayatına başlayan Yazıcı, 1972 yılında Ankara Y&uuml;ksek Teknik &Ouml;ğretmen Okulu Ağa&ccedil; İşleri B&ouml;l&uuml;m&uuml;ne girerek, teorik bilgilerle alaylı olarak &ouml;ğrendiklerini birleştirdi.</p> <p>Hafta sonu tatilleri dahil olmak &uuml;zere b&uuml;t&uuml;n boş zamanlarında kendini geliştirmek i&ccedil;in İstanbul&#39;daki at&ouml;lyede &ccedil;alışmaya devam eden Yazıcı, &uuml;niversitede ilgi duymaya başladığı geleneksel T&uuml;rk-İslam ahşap sanatı objelerini de at&ouml;lyesinde yapmaya başladı.</p> <p>&Uuml;mraniye&#39;de bir ağa&ccedil; işleri at&ouml;lyesi kuran Yazıcı, halen burada ahşap &uuml;zerine hat, &ccedil;eyiz sandıkları, Osmanlı evlerinin baş aksesuarı olan kavukluk oyma gibi eserler &uuml;retiyor.</p> <h3>&quot;45 yıldır aynı mobilyaları kullanıyorum&quot;</h3> <p>Mesleğinin inceliklerini AA muhabirine anlatan Suat Yazıcı, pandemi s&uuml;recinde 2,5 ay evde olduğunu ve o g&uuml;nlerde en &ccedil;ok at&ouml;lyesini &ouml;zlediğini dile getirdi.</p> <p>At&ouml;lyesinde 100 yıllık ağa&ccedil;ların &uuml;zerine ahşap oyma yaparak yeni eserler meydana getirdiğini belirten Yazıcı, ge&ccedil;mişten bug&uuml;ne ayakta kalan miras yapıların hemen hepsinde Anadolu coğrafyasında yetişen ağa&ccedil;ların kullanıldığına dikkati &ccedil;ekti.</p> <p>Yeni yapılacak anıt eserlerde de yine aynı anlayışın s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lmesi gerektiğini ifade eden Suat Yazıcı, &quot;Geleceğe taşıyacağımız eserlerde, gelecekte ne olacağı belli olmayan bilinmeyen malzemeler kullanılmaması gerekiyor.&quot; dedi.</p> <p>45 yıldır aynı mobilyaları kullandığına da dikkati &ccedil;eken Yazıcı, ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;Ahşap &ouml;yle bir şey ki kaldık&ccedil;a kıymetlenir. Ceviz, kiraz, kestane, &ccedil;am ağa&ccedil;larının her birinin eskisi insanların g&ouml;z&uuml;ne hoş gelecek renk oluşturur. Bu malzemeleri kullandığımız zaman mobilyalar eskidik&ccedil;e g&uuml;zelleşir. Evlendiğim zaman 40 yıl &ouml;nce kendime yatak odası yaptım, 4 ev değiştirdim ve o mobilyalar değişmedi.&quot;</p> <h3>&quot;Sandık T&uuml;rk kadınının ge&ccedil;mişteki tek mobilyasıydı&quot;</h3> <p>&Ouml;ğrencilik d&ouml;neminde geleneksel ahşap sanatlarıyla tanıştığına değinen Suat Yazıcı, Mimar Mehmet Tataroğlu &ouml;nc&uuml;l&uuml;ğ&uuml;yle ahşap &uuml;zerine hat sanatı oyduklarını, T&uuml;rk kavuklukları ve tavan g&ouml;bekleri yaptıklarını belirtti.</p> <p>100 yıllık ağa&ccedil;tan yapılmış &ccedil;eyiz sandıkları oyduğunu anlatan Yazıcı, &ccedil;eyiz sandığının T&uuml;rk kadınının ge&ccedil;mişteki tek mobilyası olduğunu ifade etti.</p> <p>Sandık &uuml;zerinde mutluluk ve bereketi temsil eden kuş ve servi gibi &ouml;gelerin bulunduğuna işaret eden Yazıcı, Anadolu&#39;da &ccedil;eyiz sandıklarının sedir ağacından yapıldığını kaydetti. Yazıcı, sedir ağacının sahip olduğu kokusu sayesinde sandık i&ccedil;indekileri g&uuml;veden koruduğunun altını &ccedil;izdi.</p> <h3>Galler&#39;deki 70 yıllık İngiliz evinde &ccedil;alıştı</h3> <p>Yurt dışındaki evlerin tadilatlarında da g&ouml;rev aldığını anlatan Yazıcı, en son Galler&#39;deki 70 yıllık bir İngiliz evinin r&ouml;l&ouml;ve ve mobilya &ccedil;alışmalarında yer aldığını belirtti.</p> <p>T&uuml;rkiye&#39;ye gelen iş adamıyla tesad&uuml;fen tanıştıklarını ve &uuml;lkelerine d&ouml;nd&uuml;kten 8 yıl sonra kendilerini evlerinin tadilatı i&ccedil;in &ccedil;ağırdıklarını dile getiren Yazıcı, &quot;Galler&#39;deki &ccedil;iftlik evi 70 yıl &ouml;nceki İngiliz ailesinin yapısına g&ouml;re d&uuml;zenlenmişti. Bu &ccedil;iftlik evini tekrar T&uuml;rk insanının kişisel marifetlerini ortaya koyarak meşe ağa&ccedil;larını kullanarak bir ev haline getirdik. Ahşap ve r&ouml;l&ouml;ve işlerini yaptığımız ev i&ccedil;inde kardeşler i&ccedil;in s&uuml;itler yaptık. Tarihi eşyalar ise İngilizler tarafından restore edildi.&quot; diye konuştu.</p> <p>Yazıcı, d&uuml;nyada bu t&uuml;r mesleklerin kuşaktan kuşağa aktarıldığını, ancak T&uuml;rkiye&#39;de bir&ccedil;ok mesleğin varlığını s&uuml;rd&uuml;remediğini vurguladı.</p> <p>Zanaatkarları gen&ccedil;lerle tanıştırıp, mesleklerini tanıtmak istediğini dile getiren Yazıcı, s&ouml;zlerini, &quot;Ben bu mesleği okudum, sevdim ve aşık oldum. Gelecek nesil de bunu tatsın istiyorum. Yeğenim, &ccedil;ocuklarım bu mesleği yapıyor. &Uuml;lkemizde kişisel marifetleri olan zanaatkarların kıymetini bilip onların bu sistemi ortaya koyabilecekleri okullar yapmamız lazım.&quot; diye tamamladı.</p>
İstanbul'da 1970'lerden bugüne ahşap üzerinde çalışan Suat Yazıcı, 100 yıllık tarihi ağaçları işleyerek sanat eserleri ve ev eşyalarına dönüştürüyor.
<p>Geleneksel ahşap iş&ccedil;iliği ve oyma sanatı eserleriyle dikkati &ccedil;eken, &quot;Yılın Ahisi&quot; &Uuml;mraniye Marangozlar Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı zanaatkar&nbsp;Suat Yazıcı&#39;nın elinde 100 yıllık ağa&ccedil;lar yeniden hayat buluyor.</p> <p>Ahilik K&uuml;lt&uuml;r&uuml;n&uuml; Araştırma ve Eğitim Vakfı, İstanbul İl Ticaret M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; ve İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği tarafından &quot;Yılın Ahisi&quot; se&ccedil;ilen 68 yaşındaki Yazıcı, &ouml;mr&uuml;n&uuml; mesleğine adamış mesleğinin ustaları arasında g&ouml;steriliyor.</p> <p>1970&#39;te d&ouml;nemin marangozluk mesleğiyle &ouml;zdeşleşmiş semti İstanbul Kuledibi&#39;nde, akrabasının at&ouml;lyesinde meslek hayatına başlayan Yazıcı, 1972 yılında Ankara Y&uuml;ksek Teknik &Ouml;ğretmen Okulu Ağa&ccedil; İşleri B&ouml;l&uuml;m&uuml;ne girerek, teorik bilgilerle alaylı olarak &ouml;ğrendiklerini birleştirdi.</p> <p>Hafta sonu tatilleri dahil olmak &uuml;zere b&uuml;t&uuml;n boş zamanlarında kendini geliştirmek i&ccedil;in İstanbul&#39;daki at&ouml;lyede &ccedil;alışmaya devam eden Yazıcı, &uuml;niversitede ilgi duymaya başladığı geleneksel T&uuml;rk-İslam ahşap sanatı objelerini de at&ouml;lyesinde yapmaya başladı.</p> <p>&Uuml;mraniye&#39;de bir ağa&ccedil; işleri at&ouml;lyesi kuran Yazıcı, halen burada ahşap &uuml;zerine hat, &ccedil;eyiz sandıkları, Osmanlı evlerinin baş aksesuarı olan kavukluk oyma gibi eserler &uuml;retiyor.</p> <h3>&quot;45 yıldır aynı mobilyaları kullanıyorum&quot;</h3> <p>Mesleğinin inceliklerini AA muhabirine anlatan Suat Yazıcı, pandemi s&uuml;recinde 2,5 ay evde olduğunu ve o g&uuml;nlerde en &ccedil;ok at&ouml;lyesini &ouml;zlediğini dile getirdi.</p> <p>At&ouml;lyesinde 100 yıllık ağa&ccedil;ların &uuml;zerine ahşap oyma yaparak yeni eserler meydana getirdiğini belirten Yazıcı, ge&ccedil;mişten bug&uuml;ne ayakta kalan miras yapıların hemen hepsinde Anadolu coğrafyasında yetişen ağa&ccedil;ların kullanıldığına dikkati &ccedil;ekti.</p> <p>Yeni yapılacak anıt eserlerde de yine aynı anlayışın s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lmesi gerektiğini ifade eden Suat Yazıcı, &quot;Geleceğe taşıyacağımız eserlerde, gelecekte ne olacağı belli olmayan bilinmeyen malzemeler kullanılmaması gerekiyor.&quot; dedi.</p> <p>45 yıldır aynı mobilyaları kullandığına da dikkati &ccedil;eken Yazıcı, ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;Ahşap &ouml;yle bir şey ki kaldık&ccedil;a kıymetlenir. Ceviz, kiraz, kestane, &ccedil;am ağa&ccedil;larının her birinin eskisi insanların g&ouml;z&uuml;ne hoş gelecek renk oluşturur. Bu malzemeleri kullandığımız zaman mobilyalar eskidik&ccedil;e g&uuml;zelleşir. Evlendiğim zaman 40 yıl &ouml;nce kendime yatak odası yaptım, 4 ev değiştirdim ve o mobilyalar değişmedi.&quot;</p> <h3>&quot;Sandık T&uuml;rk kadınının ge&ccedil;mişteki tek mobilyasıydı&quot;</h3> <p>&Ouml;ğrencilik d&ouml;neminde geleneksel ahşap sanatlarıyla tanıştığına değinen Suat Yazıcı, Mimar Mehmet Tataroğlu &ouml;nc&uuml;l&uuml;ğ&uuml;yle ahşap &uuml;zerine hat sanatı oyduklarını, T&uuml;rk kavuklukları ve tavan g&ouml;bekleri yaptıklarını belirtti.</p> <p>100 yıllık ağa&ccedil;tan yapılmış &ccedil;eyiz sandıkları oyduğunu anlatan Yazıcı, &ccedil;eyiz sandığının T&uuml;rk kadınının ge&ccedil;mişteki tek mobilyası olduğunu ifade etti.</p> <p>Sandık &uuml;zerinde mutluluk ve bereketi temsil eden kuş ve servi gibi &ouml;gelerin bulunduğuna işaret eden Yazıcı, Anadolu&#39;da &ccedil;eyiz sandıklarının sedir ağacından yapıldığını kaydetti. Yazıcı, sedir ağacının sahip olduğu kokusu sayesinde sandık i&ccedil;indekileri g&uuml;veden koruduğunun altını &ccedil;izdi.</p> <h3>Galler&#39;deki 70 yıllık İngiliz evinde &ccedil;alıştı</h3> <p>Yurt dışındaki evlerin tadilatlarında da g&ouml;rev aldığını anlatan Yazıcı, en son Galler&#39;deki 70 yıllık bir İngiliz evinin r&ouml;l&ouml;ve ve mobilya &ccedil;alışmalarında yer aldığını belirtti.</p> <p>T&uuml;rkiye&#39;ye gelen iş adamıyla tesad&uuml;fen tanıştıklarını ve &uuml;lkelerine d&ouml;nd&uuml;kten 8 yıl sonra kendilerini evlerinin tadilatı i&ccedil;in &ccedil;ağırdıklarını dile getiren Yazıcı, &quot;Galler&#39;deki &ccedil;iftlik evi 70 yıl &ouml;nceki İngiliz ailesinin yapısına g&ouml;re d&uuml;zenlenmişti. Bu &ccedil;iftlik evini tekrar T&uuml;rk insanının kişisel marifetlerini ortaya koyarak meşe ağa&ccedil;larını kullanarak bir ev haline getirdik. Ahşap ve r&ouml;l&ouml;ve işlerini yaptığımız ev i&ccedil;inde kardeşler i&ccedil;in s&uuml;itler yaptık. Tarihi eşyalar ise İngilizler tarafından restore edildi.&quot; diye konuştu.</p> <p>Yazıcı, d&uuml;nyada bu t&uuml;r mesleklerin kuşaktan kuşağa aktarıldığını, ancak T&uuml;rkiye&#39;de bir&ccedil;ok mesleğin varlığını s&uuml;rd&uuml;remediğini vurguladı.</p> <p>Zanaatkarları gen&ccedil;lerle tanıştırıp, mesleklerini tanıtmak istediğini dile getiren Yazıcı, s&ouml;zlerini, &quot;Ben bu mesleği okudum, sevdim ve aşık oldum. Gelecek nesil de bunu tatsın istiyorum. Yeğenim, &ccedil;ocuklarım bu mesleği yapıyor. &Uuml;lkemizde kişisel marifetleri olan zanaatkarların kıymetini bilip onların bu sistemi ortaya koyabilecekleri okullar yapmamız lazım.&quot; diye tamamladı.</p>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.