AKSAÇLILAR GENEL BAŞKANI BEREKET'İ KİMLER, NEDEN TEHDİT EDİYOR?

AKSAÇLILAR GENEL BAŞKANI BEREKET'İ KİMLER, NEDEN TEHDİT EDİYOR? Geçtiğimiz günlerde, Yargıtay 5. Dairesi'nin 12 yıllık zaman aşımı gerekçesiyle 2009 yılında beraberindeki arkadaşlarıyla birlikte içinde bulunduğu helikopterin düşmesi/düşürülmesi neticesinde vefat eden Muhsin YAZICIOĞLU davası ile ilgili AKSAÇLILAR Genel Başkanı Ahmet BEREKET, sürece sessiz kalan, Külliye'de Başdanışman, komisyon üyesi, Parti Genel Başkanı, Milletvekili, Belediye Başkanı, Meclis Üyesi olmalarını YAZICIOĞLU'nun ismine borçlu olduklarını iddia ettiği isimleri sert sözlerle eleştirmişti. BEREKET, herkesçe malum olan bu isimlerin, YAZICIOĞLU davasına dünyevi menfaatler uğruna İHANET ettiklerini söylemişti. AKSAÇLILAR Genel Başkanı'nın canlı yayında dile getirdiği bu iddiaların aynı zamanda basında da geniş yer bulmasından sonra, BEREKET'e gelen isimsiz telefonlarla tehdit edildiği gündeme düştü. Konuyla ilgili bir açıklama yapan AKSAÇLILAR Genel Başkanı Ahmet BEREKET, "Şehit liderim Muhsin YAZICIOĞLU davasına verilen zaman aşımı kararından sonra, canlı yayında yaptığım açıklamalar ve bu açıklamaların basında yer almasından sonra, isimsiz tehdit telefonları almaya başladım. Söylediklerim birilerinin öyle zoruna gitmiş ki, bu yöntemle akıllarınca bizi susturacaklarını sanmışlar. ZAVALLILAR. AKSAÇLILAR'I VE ŞEHİT LİDER YAZICIOĞLU'NUN DAVA ARKADAŞLARINI HİÇ TANIYAMAMIŞLAR. Ben parti il başkanlığım döneminden bu yana bunlara alışığım. Isıracak it dişini göstermez derler. Bunların çapı ancak isimsiz telefonlarla, klavye üzerinden delikanlılıktan öteye geçmez. Benim liderim davası uğruna Şehit olmuş bir lider. Biz onun davasını yürütmeye çalışmaya ant içmiş kişiler olarak böyle tehditlere boyun eğseydik, bu gün bize ADAM DEĞİL, ONLARA DEDİĞİMİZ GİBİ ANCAK MADAM derlerdi. Ayrıca bana neden suç duyurusunda bulunmadığım ile ilgili soru soruyorlar. Daha önceden de, emniyet kayıtlarına, savcılık tutanaklarına geçmiş şikayetlerimiz var. Ülkemizde yürütülen misyonerlik faaliyetleri ile ilgili yaptığımız çalışmaları kamuoyuyla paylaştığımızda, bir site açıktan ismimi, resmimi paylaşarak bizi kendi gazetelerinde kapak yapmışlardı. Sözde bir federasyon başkanı, "Benim bir yeğenim askerde şehit, bir yeğenim dağda şehit" diye basın açıklaması yaptığında, ben dağda ölene leş denir, şehit denmez deyip, o kişi ve federasyonuyla ilgili resmi şikayette bulunduğumda, parti il binamıza başkanlık odamın önüne tehdit mektupları bırakılmış, emniyet birimlerimiz parti il binamıza gelerek gerekli tahkikatı yapmışlardı. FETÖ terör örgütüyle ilgili içimize sızanlarla ilgili tanık olarak mahkemelerde verdiğimiz ifadelerden sonra defalarca kere tehdit almış, bunları CİMER üzerinden bildirmiştik. Yine şehidimizin davasına sahip çıkmıyor diye eşleştirdiğimiz sözde genel başkan tarafından mahkemeye verilmekle tehdit edilmiş, susmamış istenmiş, bunu da genel başkan yardımcısının tarafımıza attığı mesaj ile resmileştirmiş olmamıza rağmen bu güne kadar yaptığımız şikayetlerden ne sonuç aldık ki, şimdi şikayet edip bir sonuç çıkmasını bekleyelim. Çok şükür kendi göbeğimizi kendimiz kesecek dirayete sahibiz. Neticede Allah'a bir can borcumuz var. Bunu da bu dava uğrunda hiç düşünmeden vermeye hazırız" dedi.