AKSAÇLILAR’DAN YAZICIOĞLU SUİKASTI İLE İLGİLİ ÇAĞRI….
Uzun yıllar BBP İzmir il başkanlığı görevini yürütüp 2014 yılında istifa eden ve 2021 yılında kurdukları AKSAÇLILAR’ın başına gecen Ahmet BEREKET Muhsin YAZICIOĞLU’nun vefatından bu yana her sene tekrarladığı
“YAZICIOĞLU SUİKASTİ AYDINLATILSIN VE GÜNDENDE TUTULSUN “
çağrısını busene de tekrarlayarak başta Cumhurbaşkanı olmak üzere mecliste gurubu bulunan HDP hariç tüm siyasi parti liderleri ve vekillerine ayrıca mecliste gurubu bulunmasa da millet vekili nezdinde temsil edilen siyasi parti başkanlarına bir mektup gönderdi.
BEREKET mektubunda şu ifadelere yer verdi.
“25 Mart 2009 tarihinde seçim çalışmaları esnasında içinde bulunduğu helikopterin düşmesi/düşürülmesi neticesinde şehit olan Muhsin Yazıcıoğlu´nun şehadetinin üzerinden 11 sene geçmiş olmasına rağmen olayın oluş şekli, kim ve kimler tarafından organize edildiği bugün itibari ile Millet vicdanında aydınlatılmış olsa bile hukuk önünde hâlâ aydınlatılamamıştır.
Muhsin Yazıcıoğlu sadece kurucusu olduğu partinin ve Alperenlerin değil, tüm Türk-İslâm coğrafyasının ümit bağladığı, seviyeli ve yol gösterici siyaset üslubuyla her kesim tarafından takdir toplayan, partisinin kuruluş aşamasında yayınladığı millî mutabakat metninde de ifade ettiği gibi Allah'ın varlığı ve birliği, Resulullah'ın Risalesi dışında hiçbir mutlak hakikat tanımayan, hangi koşul altında olursa olsun baskılara boyun eğmeyen, 28 Şubat'ın o karanlık dönemlerinde, bugünün sahte kahramanları o gün kaçacak delik ararlarken, 'Namlusunu milletine çeviren tanka selam durmam.' diyebilecek kadar demokrasiye inanmış, siyasi yaşamı boyunca aldığı oy oranı istediği seviyede olmasa da cenazesi her kesimden 1,5 milyondan fazla kişinin katılımı ile defnedilen, bu milletin içinden çıkmış, ardında katil İsrail, Amerika, Emperyalistler, Siyonistler işadamları, medya patronları olmadan bu milletin gönlünde yer edinmiş ender insanlardan biriydi.
Bizler Cennet mekan Şehit Muhsin YAZICIOĞLU ile yol yürümüş dava arkadaşları olarak yaşadığımız ve karşı karşıya bırakıldığımız bu vahim hadise karşısında gerek içimizde gerekse dışımızda olup bizden gibi görünenlerin bu olayın aydınlatılması için bizlere türlü yöntemler önermelerine, camiamızı devletimizle karşı karşıya bırakacak olayların içine çekmeye çalışmalarına, liderimizin hesabını sormadığımız yakıştırmaları ile karşı karşıya bırakılmış olmamıza rağmen Şehit liderimizden öğrendiğimiz siyasi tecrübemizle bugüne dek camiamızı, hukuki süreç devam ettiği için pek çok yaşanması muhtemel üzücü hadiselerin dışında tutmaya gayret gösterdik ve göstermeye de devam ediyoruz.
Üzülerek ifade etmeliyim ki olayın aydınlatılması adına yürütülen çalışmaları gördükçe, bu olayın çözülebileceğine olan inancımızı gün geçtikçe yitirmekteyiz.
25 Mart 2009 tarihinde şehadet şerbetini içen liderimiz, aynı zamanda sizlerin de içinde bulunduğu TBMM'nin bir üyesi, bu milletin vekiliydi. 29 Mart 2009 tarihinde karlar altında bırakılan devletimizin itibarı, TBMM'nin itibarı bu olay aydınlatılmadığı sürece karlar altında kalmaya devam edecektir.
Siz değerli vekilimizden büyüğümüzden istirhamımız, bu olayın aydınlatılması ve gündemde tutulması için demokrasi adına gereken çabayı göstermenizdir.
Bu duygu ve düşüncelerimle çalışmalarınızda başarılar diliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum” dedi