<p>Buharlı lokomotifler ve kazan armatürleri bölümlerinde 20 yıl çalışıp 1986'da emekli olan 73 yaşındaki Günay, İnhisar ilçesi Akköy köyündeki evinin bahçesinde hayallerini yaşatmaya karar verdi.</p>
<p>Tutkunu olduğu "kara tren"i ahşap olarak tüm bölümlerini işleyerek tasarlayan, bazı ahşap ev ve tarım aletlerinin maketlerini de yapan Günay, bunları yaklaşık bir dönümlük bahçesinde sergiliyor.</p>
<p>Olcay Günay, AA muhabirine, anne ve babasını 6 yaşında veremden kaybettiğini, 16 yaşına kadar Bilecik ve Eskişehir'de yetiştirme yurtlarında büyüdüğünü söyledi.</p>
<p><img alt="" src="https://www.aa.com.tr/uploads/userFiles/c9f1ae26-3cf3-4ab4-9d72-230dedd01a4c/anadoluimages_20673067.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p>
<p>Hayallerini süsleyen kara trene TCDD'de kavuştuğunu anlatan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:</p>
<p>"İlkokulu yetiştirme yurdundayken okudum. Astsubay okuluna gitmek istedim, boyum kısa diye almadılar. 1955 yılında Eskişehir'deki yetiştirme yurduna geldim. Ortaokulu okurken mobilya dükkanına çırak olarak gittim. TCDD'de çırak okulu vardı. Benimle 13 yetim çocuğu imtihana soktular. 3 kişi kazandık. 1956'da çırak okuluna girdim, 13 yaşımda çıraklık okulunu bitirdim. O zaman buharlı lokomotifler vardı. Bizleri şubelere dağıttılar. Beni de kazan armatürü bölümüne çırak verdiler. Askere gidene kadar burada çalıştım."</p>
<p>Askere gitmeden önce buharlı lokomotiflerin düdüklerini yaptığını aktaran Günay, daha sonra armatürle ilgili çalışmaya devam ederek iyi bir tecrübe edindiğini anlattı.</p>
<p><img alt="" src="https://www.aa.com.tr/uploads/userFiles/c9f1ae26-3cf3-4ab4-9d72-230dedd01a4c/anadoluimages_20673072.jpg" style="border-style:none; box-sizing:border-box; max-width:100; vertical-align:middle" /></p>
<h3>"Yerli ilk hava pompasını ben yaptım"</h3>
<p>Hava pompaları bölümünde posta başı olarak çalışmaya devam ettiğini dile getiren Günay, "Yerli ilk hava pompasını ben yaptım. 39 yaşımda emekli olmaya karar verdim. Emekli olduktan sonra ticari araç aldım. Taksicilik yaparken fakir fukaradan para almadım. Bir süre sonra İnhisar merkeze 8 kilometre uzaklıktaki Akköy'deki yazlık evlerin bulunduğu siteye yerleştim." dedi.</p>
<p>Günay, Sakarya Nehri kıyısından ve çevredeki arazilerden topladığı rengarenk taşlarla, engebeli olan bahçesine merdiven ve yürüme alanları yaptığını söyledi.</p>
<p>Semazen, şelale, çoban çeşmesi, su kuyusu, yel değirmeni, nostaljik mağara ve salıncaklarla bahçesini süslediğini anlatan Günay, şunları kaydetti:</p>
<p>"Hayalimde olan her şeyi yapabiliyorum. Kara trenin her şeyini ben yaptım. Kara trenin aşığıyım, kara tren benim her şeyim. Çocukluğumda oyuncak yapmayı severdim. Yetiştirme yurdunda kaldığım zamanlarda pikniğe giderdik, bir su akıntısı görsem hemen önünü açar, ufak tefek değirmen yapardım. Ağzımla su ve şelale sesi çıkartırdım. Onlar benim içimde bir ukde kalmış. Emekli olduktan sonra arada istasyona gider, onun sesini dinler, dumanını koklarım. 20 senem geçti. Verilen vazifeyi hakkıyla yapardım."</p>