İzmir Narlıdere Kaymakamı Suat DERVİŞOĞLU: “ÖDÜLLER BİZE SORUMLULUK YÜKLER”
İzmir Narlıdere Kaymakamı Suat DERVİŞOĞLU: “ÖDÜLLER BİZE SORUMLULUK YÜKLER”
Dünya Basın Mensupları Derneği (DBMD)’ nin ‘Yılın En’ leri ödülüne layık görülen İzmir Narlıdere Kaymakamı Suat Dervişoğlu, “Sivil toplum kuruluşu tarafından verilen bu tür ödüller bize daha fazla sorumluluk yüklüyor, çalışma azmimizi de o oranda artırıyor” dedi
Ümraniye’de 5 yıl kaymakamlık yaptıktan sonra geçtiğimiz yıl İzmir Narlıdere Kaymakamı olarak atanan Suat Dervişoğlu, ilçede yaptığı çalışmalarla devletin hizmet kapısı olan hükümet konağını vatandaşın çözüm odağı haline getirdi. Tüm kurumlarda güler yüzü hizmeti esas alan Kaymakam Dervişoğlu, Dünya Basın Mensupları Derneğinin 10. Kuruluş yıldönümünde düzenlenen ‘Yılın En’ leri ödülüne layık görüldü. Dernek Genel Başkanı Muzaffer Tunç’tan ödülünü alan Dervişoğlu programda yaptığı konuşmada; makamların geçici olduğunu vatandaşa hizmetin ise esas olduğunu söyledi. Kaymakam Dervişoğlu yaptığımız özel röportajda da çalışmalarını, projelerini ve ödülün kendisi için ne anlam ifade ettiğini söyledi.
Trabzon Of ilçesi Kıyıboyu Mahallesi’nde doğan 1968 yılında dünyaya gelen ve 1991 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olan Dervişoğlu, Dünya Basın Mensupları Derneği Eğitim ve Arge Komisyon üyesi, Radyo programcısı ve Gazeteci Ergün Dur’ un sorularını şöyle yanıtladı:
DEVLET’DE HİZMET ESASTIR
-Suat Dervişoğlu’nu ve kamu hayatını anlatır mısınız?
İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nden mezun olduktan sonra bir yıl sonra 1992’de yine aynı üniversitede AB Yüksek lisansımı tamamladım. Aynı yıl Rize Çayeli Kaymakam Adayı olarak kamuda göreve başladım. Teftiş stajımı Batman’da tamamladıktan sonra; Artvin Borçka ve Sinop Erfelek Kaymakam Vekilliği görevlerinde bulundum. Asil kaymakam olarak ilk görev yerim ise Ordu Kabataş Kaymakamlığı oldu. Sonrasında sırayla; Mardin Savur, Diyarbakır Vali Yardımcılığı, Düzce Gölyaka ve Aydın Koçarlı Kaymakamlığı yaptım. İçişleri Bakanlığında 5 yıl Hukuk Müşaviri olarak görev yaptıktan sonra 2015’te İstanbul Ümraniye Kaymakamı olarak atandım. 5 yıl Ümraniye kaymakamı olarak görev yaptıktan sonra Ağustos 2020’de İzmir Narlıdere Kaymakamlığına atandım halen bu görevimi en iyi şekilde yerine getirmek için çalışıyorum.
GENÇLERİ ÖNCELİĞİMİZ KILDIK
- İstanbul Ümraniye Kaymakamı iken, İzmir Narlıdere Kaymakamı olarak atandınız. Sadece vatandaş nezdinde değil kamuda da dikkat çeken çalışmalarınız var. Bunlardan bahseder misiniz?
Ümraniye’de kaymakam olarak görev yaptığım 5 yıl içinde güzel projeleri hayata geçirdiğimize inanıyorum. Gençler, çocuklar, engelliler, gazilerimiz ve şehit yakınlarımıza yönelik çok sayıda projeyi gerçekleştirdik. Özellikle geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi öncelik olarak ele aldık ve gençlerimizi uyuşturucu başta olmak üzere her türlü bağımlılıktan uzak tutmak için projeler uyguladık. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüzle işbirliği içerisinde “Eğit-Donat, Riski Azalt” projesi çok önemliydi. Bu projede riskli olarak görülen mahalle ve okullarımıza ağırlık verdik. Onları uyuşturucu ve madde bağımlılığından uzak tutmak için çalışmalar yaptık. İstanbul Çocukları Vakfı’ndan Sosyal Çocuk, Mutlu Gelecek, Psikososyal Okul Projesi ve yine Sosyal Çocuk Mutlu Gelecek, Yetenek Atölyesi’ni hayata geçirdik. Bu projelerle; çocuklarımızın, gençlerimizin eğitim, sanat ve kültürel faaliyetlerinin oluşmasını hedefledik. Olumlu çıktılarını yaşayarak gördük. Yine özel MİM Sanat Atölyesi ile Sanat Eğitim Spor (SES) Projesi ile ilçedeki okullarda sanata eğimli gençlerimizi tespit etmeye çalıştık. Yeteneği olan gençlerimizi bu sanat dallarına yönlendirdik. Projeye; Sevgi Evlerinde koruma altında kalan çocukları da dahil ettik. Her biri kendi alanında önemli bir yere sahip olan öğretmenlerimizle; Resim, Türk Makam Müziği, süsleme sanatları, tezhip ve katı gibi sanatlarda çocuklarımızın eğitim alarak yeteneklerini ortaya çıkarmalarını sağladık. Bu projeler sonrasında hem çocuklarımızı sokağın kötü alışkanlıklarından korumuş olduk hem de onların içlerindeki yeteneği dışa vurmalarını sağladık. Bu kültür ve sanat çalışmalarımızın halen devam ediyor olması hem kendi adıma doğru iş yaptığımızı, hem de çocuklarımız adına yeni yeteneklerin keşfedilmesi anlamında bizi mutlu ediyor.
MAHALLELERİ RİSKLİ UNSURLARA KAPATTIK
-Gençleri kötü alışkanlıklardan korumak için mahalle bazında neler yaptınız?
Uyuşturucu ve bağımlılıkla mücadele konusunda muhtarlarımızla birlikte mahalle bazlı çalıştık. Kurduğumuz “Danışma” birimlerinde muhtar, öğretmen, imam-hatip ve mahallede bulunan sivil toplum kuruluşlarından oluşan isimler yer aldı. Mahallede saflarımızı sık tutarak risk unsurlarının o mahallelere girişini engelledik. Parçalanmış aile çocuklarına psikososyal desteğin yanı sıra maddi destekte sağladık. Okulöncesi eğitim duayenlerinden Montessori’nin “Çocuklar, yarının umudu ve teminatıdır” düşüncesini kendimize rehber aldık. Yine Prof. Dr. Suheyl Ünver’in “Her insanın bir mesleği bir de meşgalesi olmalıdır. İşte o meşgale sanattır, kültürdür” sözünden hareketle gençler, öğrenciler ve çocuklar üzerinde sivil toplum kuruluşları ile beraber bu projeleri yürüttük. Ümraniye’de yaptığımız bu projeleri ve yenilerini şimdi Narlıdere’de de yapmak için kollarımızı sıvadık. Önceliğimiz yine gençlerimiz olacak. Onların sanat ve sporla buluşmalarını çok önemsiyorum.
YILIN ENLERİ ÖDÜLÜ HALKIN NABZININ TEZAHÜRÜDÜR
-Dünya Basın Mensupları Derneği tarafından ‘Yılın Enleri 2020’ ödülüne layık görüldünüz. Bu ödül sizin için ne anlam ifade ediyor?
Dünya Basın Mensupları Derneği’nin yöneticilerine, ödül komitesinde yer alan jüri üyelerine beni “Yılın Enleri 2020” ödülüne layık görmeleri nedeniyle teşekkür ediyorum. Bu tür ödüller bizlere daha çok sorumluluk yükler, gayret ve çalışmalarımızı daha çok arttırır. Halkın nabzını tutma kapsamında sivil toplum kuruluşlarının bu tür çalışmaları önemli ve değerlidir. Derneğin tüm mensuplarına çalışmalarında başarılar diliyorum.