BABAM İDOLÜMDÜR

BABAM İDOLÜMDÜR Farklılıkları seviyorum. Bu farklılıklardan ders çıkarmayı, çıkartmayı seviyorum. Bu haftaki yazım değer verdiğim iş adamı İrfan Doğruca. Kendisi Ak Parti Karabağlar İlçe Başkanlığı görevini yapmakta. Lakin biz siyaset yapmayacağız. İrfan Doğruca’yı konuşacağız. Amacım ona kendini hatırlatmak. İrfan bey ile yaptığım bu sohbet samimi ve güvenilirdi. Yoğun gündeminde bana vakit ayırdığı için teşekkür ederim. Oğlum ile bu sohbeti yaptığımızda “Anne, insan bu sorularla kendini sorguluyor” dedi. Umarım sizlerde bu yazıyı okuduktan sonra çevrenizdeki kişilerle bu sohbeti gerçekleştirirsiniz. A.K-İrfan Doğruca Kimdir? i.D-İzmir’in Karabağlar ilçesinde Limontepe semtinde doğdum. Dört kardeşin ortancasıyım. Aslen Orduluyuz. Gıda üzerine işletme sahibiyim. Aynı zamanda uzun yıllardır müteahhitlik yapmaktayım. A.K- Eşiniz ile nasıl tanıştınız? İ.D- İnşaat işleri ile uğraşırken yaptığım inşaatın karşısında oturuyordu. Kendisi polis memuru idi. İzmir’de yunuslarda görevli iki kadından biri idi. Camdan cama diyebiliriz. A.K- Bekarken veya nişanlı iken çok çocuk hayaliniz var mıydı? İ.D-Çocuk iken yedi çocuk hayalim vardı. Çalışan insanlar olduğumuzdan çocuklarımıza daha fazla ilgi alaka göstermek gerekli olduğu için yedi çocuk hayalde kaldı. İki erkek çocuktan sonra ikiz erkek çocuklarımız oldu. Üç olalım derken dört erkek oldu. A.K-Baba olmak siyaset de size farklı duygular katıyor mu? İ.D-Çocuklarının geleceğini nasıl düşünüyorsan bu makama oturunca bütün çocukların geleceğini düşünüyosun. Siyasette farklı durumlarla karşılaşılınca ister istemez daha duygusal olunuyor. Babasız çocuklar, ihtiyaç sahibi olan çocuklar. Bende fakir bir aile çocuğu olarak büyüdüm. Her istediğimize sahip olamıyorduk haliyle. Karşılaştığım bu durumlarda o günler gözümün önünde canlanıyor. Böylece bizden sonraki neslin daha iyi koşullarda olması için daha çok çalışıyorum. A.K-Çocuklarınızın ya da eşinizin kısaca ailenizin özel günlerinde bir arada olabiliyor musunuz? İ.D-Mümkün olduğu kadar evet. A.K-En son kime hediye aldınız? İ D-Eşime aldım. A.K-Erkeklere hediye vermek zordur. Size hediye alınsa ne isterdiniz? İ.D-Kimseyi zorlamayacak gömlek kravat gibi hediyeler olabilir. A.K-Zor bir eş misiniz? İ.D-Maalesef evet olarak cevaplayacağım bu soruyu A.K-Başarı nedir? Anahtarı nedir? İ.D-Çalışmak risk almak hayal kurabilmek A.K- Başarılı olduğunuza inanıyor musunuz? İ.D-Evet A.K-Farkınız? İ.D-İnsanları olduğu gibi kabul eden biriyim, önyargım yoktur. Kendi yaşadıklarımla ilgili insanlarla ilgili bir kanaat oluştururum. Çalışkanımdır. İşçiler gelmeden bir saat önce iş de olurum. Kuralcıyımdır. A.K-Kurallarınız nelerdir? İ.D-Benim kurallarım değil de, toplumun kuralları benim kurallarımdır. Bu kurallara başkası dikkat etmese de ben uyarım. A.K-Hayaliniz? 5 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz? İ D-Issız bir adada sahil kasabasında önünde kayık olan doğal ortamın yaşandığı sessiz bir yerde olmak isterim. A.K-Kendiniz için ne yapıyorsunuz? İ.D-Sadece spor yapabiliyorum. Siyasetin getirdiği yoğunluk beni yönlendiriyor. Kendime vakit ayıramıyorum. Karakterim de böyle. Aldığım sorumluluğun yükünden dolayı kendime vakit ayıramıyorum. A.K-Çocukluğunuz ile ilgili bir hatıra? İ.D-Pazarda su satardım. Arkadaşlar ile toplanırdık. Şişelere suyu doldurup buzluğa atardık. Salı günü pazarımız vardı oraya giderdik taktik verirdim arkadaşlara suyu satardık ne kadar para topladıysak bir araya koyardık fırına gider sıcak ekmek alırdık ve yerdik. Şimdi fırından sıcak ekmek alsam da o tadı asla bulamıyorum. A.K-Kendi yaşantınızı düşündüğünüzde gençlere ne nasihati verirsiniz? İD-İyiliği güzelliği gençlere idealist olmalarını çalışmalarını. Hayallerindeki işe ulaşmak için beklemesinler ona gitsinler giderken de vakit kaybetmeden başka işlerde çalışınlar. Üniversite okusalar bile bir işte çalışıp sosyal olmalarını tavsiye ederim. Mücadeleci olmalılar. A.K-Gün içinde yorulduğunuzda sinirlendiğinizde kendinizi nasıl sakinleştirirsiniz? İ.D-İş asla beni yormaz. Sinirlendiğim zaman belli bir müddet yalnız kalmayı tercih ederim. A.K-Etkilendiğiniz bir olay? İ.D-Çocukken mahalleden balıkçı geçiyordu. Babamdan balık istedim ama alamamıştık. Bu beni çok etkilemiştir. Benden sonraki insanlara faydalı olmam için iyi bir örnektir benim için. A.K-Kendinizi iyi ifade edebildiğinizi düşünüyor musunuz? İ.D-İfade etmekten çok yanlış anlaşılmaktan korkarım A.K-Dönüm noktalarınız nelerdir? İ.D-Lise bir de okulu terk etmem. Başarılı bir öğrenciydim ama bir hayalim vardı. Okulu bıraktım ama dışarıdan liseyi ve üniversiteyi okudum. A.K.-Bir gücünüz olsa neyi değiştirmek isterdiniz? İ.D- İnsanı değiştirirsek güzel bir dünya olabilir A.K-Zaman makinanız olsa geçmişe mi yoksa geleceğe mi giderdiniz? İ.D- Geçmişi kitaplardan filimler görüyoruz. Ben geleceğe gitmek isterdim. A.K-Klasik giyinmek mi spor giyinmek mi? İ.D-Spor ama siyasette olduğum için takım giyinmek gerekiyor A.K-Şiir, sinema, tiyatro, film? İ.D-Şiir. Yerli yabancı bütün şairler. Kendimde yazıyorum. Kitap yapalım teklifi var ama şu an siyaset yoğun. Bir gün şiirlerimi kitap haline getirebilirsem kitap satışından gelen geliri bağışlamak isterim. A.K-Plan mı yaparsınız anı mı yaşarsınız? İ.D-Gelecek ile plan yaparım herkes gibi ama siyasetle uğraştığım için yarı yarıya diyelim. A.K-Asla yapmam dediğiniz bir şey var mı? İD-Yapmamdan çok en korktuğum şeyi söyleyebilirim. Bir insanın benim yüzümden haksız yere zan altında kalması ya da mağdur olması A.K-Kendiniz de neyi değiştirmek isterdiniz? İ.D-Bazen düşünüyorum çok mu iyi niyetliyim diye. İyi niyeti bir zafiyet olarak düşünüyorlar. A.K-Bir programda babanızın idolünüz olduğunu söylemiştiniz. Neden? İ.D- Babam idolümdür. Babamın bize verdiği nasihatlerle musibetlerle karşılaşmadan yolumuzu bulabildik. Babam bizi evlat gibi değil arkadaş gibi bize nasihatler verdi. Bize vizyon açtı. Kendi değerimizi arttıracağımızı yaptığımız işi nasıl doğru yapmamız gerektiğini arkadaşlar ile nasıl bir ilişki kurmamız gerekli olduğunu bize öğretti. Röportaj: Aydan Kurt