CHP’nin halkın gözünde mahkum edilmesinin sebeblerinden biri. EZANIN TÜRKÇE OKUNMASI
GÜNDEM
29.01.2022 - 12:57, Güncelleme:
27.10.2022 - 05:59
CHP’nin halkın gözünde mahkum edilmesinin sebeblerinden biri. EZANIN TÜRKÇE OKUNMASI
CHP’nin halkın gözünde mahkum edilmesinin sebeblerinden biri. EZANIN TÜRKÇE OKUNMASI
CHP’nin halkın gözünde mahkum edilmesinin sebeblerinden biri. EZANIN TÜRKÇE OKUNMASI
İnsanlığın 'Kurtuluş Çağrısı Ezan bundan 1400 yıl evvel 15 Haziran 622 yılında ilk ezan Bilali Habeşi tarafından okundu.
Ezan bundan 90 yıl önce bugün ikindi namazına davet ve kurtuluş çağrısı için Fatih Camii'nde ve tüm Türkiye'de diyanet emriyle tek parti CHP diktatörlüğü dayatmasıyla Ezana Kur'an'a millete ve Allah'a savaş ilan edilmiş oldu.
3 Şubat 1932'de bir Kadir Gecesi'nde Ayasofya Camii'nde Türkçe olarak okundu ve 18 Temmuz 1932'de yasaklandı. 18 yıl uygulanan bu yasak 16 Haziran 1950'de Ârif Nihat Asya'nın öncülüğünde Menderes ve arkadaşları tarafından kaldırıldı.
Bugün Çin işgalindeki Türkistan'da da ezan yasak ve Hilâfet merkezinde ki Ayasofya'da ise 87 yıldır namaz kılınamıyordu. Ezan Kur'an Cami yasaklayarak Millete ve Allah'a savaş açanları lanetliyoruz, bu yasakları kaldıranları kaldırtanları şükran ile minnetle anıyoruz.
15 Temmuz NATO/FETÖ İşgalini Ezan Durdurdu.
Ezanın Yasağının kaldırılışın 72.yıldönümü
Ezan'ın Yasaklanışının ’ 90. Yıldönümü
Rabbimiz Bakara Süresi ﴾114﴿ Allah’ın mescidlerinde O’nun adının anılmasına engel olan ve onların harap olması için çalışandan daha zalim kim olabilir?
Aslında bunların oralara ancak korka korka girmeleri gerekir. Böyleleri için dünyada rezillik var, âhirette de onlar için büyük azap vardır.
Bakara 45. ayette; “şüphesiz ki namaz/ezân Allah'a saygısı olmayanlara münafıklara ağır gelir.”
CHP’nin tek parti diktatörlüğü döneminin, laiklik dayatmasıyla İslamı sosyal hayattan tecrit etme politikalarının yeni bir göstergesi olan ve 18 yıl boyunca uygulanan Arapça ezan yasağının CHP diktatörlüğü tarafından uygulanışının 90.’ıncı yılında Ezan yasakçılarını lanetliyoruz.
Millet iradesini canları pahasına savunan şehitlerimize ve dirilerimize Allah'tan mağfiret rahmet ve Allah'tan şefaat diliyoruz.
CHP Genel Başkanı Mustafa Kemal’in Cumhurbaşkanlığı döneminde genelge, İsmet İnönü döneminde ise kanunla yasal zemin kazandırılan yasak, millet nezdinde hiçbir karşılık görmemiş ve ardında sadece acı ve zulüm bırakmıştı.
CHP Diktatörlüğünün millet nezdinde hiçbir karşılığı olmamasına rağmen 18 Temmuz 1932- 16 Haziran 1950 arası 18 yıl boyunca dayatılan Türkçe Ezan, ilk olarak 30 Ocak 1932’de Fatih Camii’nde ve 3 Şubat 1932'de bir Kadir Gecesi'nde de Ayasofya Camii'nde Türkçe olarak okunmuştu.
Arapça ezan yasağı, Demokrat Parti’nin iktidara gelmesi ile Arif Nihat Asya ve 12 arkadaşının tekliflerinin kanunlaşmasıyla 16 Haziran 1950’de kaldırıldı.
Aslında yasak kaldırılmadı Arapça okumak da serbest oldu... Dünyanın her yerinde okunması hasebiyle her gün ve her an ezan saati ve günüdür ancak farkındalık için; Türkiye AİLE Meclisi ve EzanPlatformu olarak 15/16 Haziran'ın olduğu haftayı EZAN BAYRAMI Haftası, Yaşayan Kur'an Resûl/Nebinin sav vefatı, 8 Haziranı (13 Rebiulevvel)i de insanlığın kurtuluşu Kuran'da olduğu için Kurtuluş Kuranda Haftası ASRI ilân ediyoruz.
İslam tarihde ilk ezanı 15 Haziran 622'de Bilali Habeşi okudu.
‘DİNDE REFORM’ İSİMLİ TAHRİFATIN İLK ADIMLARI
1928 Harf Devrimi ile bir millet bir gecede cahil bırakıldı. Bugün dünya Siyonizm Örgütlerinin emrindeki DSÖ operasyonu ile yapılan AŞI, maske, fiziki mesafe dayatması gibi o yıllarda da şapka dayatması uygulanıyordu. 5 Temmuz 1517'den 3 Mart 1924'e kadar uygulanan hilafetin kaldırılması yeni yasakların habercisiydi.
1932 senesi, CHP’nin resmi genel başkanı Mustafa Kemal tarafından “dinde reform yılı” olarak ilan edilmişti.
1931 yılının Aralık ayında Dolmabahçe Sarayı’nda dokuz hâfız, ezanı Türkçeleştirilme çalışmalarına başladı. ilk Türkçe ezan, İkindi vakti 30 Ocak 1932'de Hafız Rifat Bey Fatih Camii’nde okudu.
AĞIR CEZALAR
Toplum nezdinde hiçbir karşılığı olmayan bu uygulamaya Anadolu’nun birçok şehrinde tepki gösterilerek ezan aslî haliyle okunmaya devam edilmişti.
Müslümanlara yönelik zulüm çarklarının günden güne hızlanarak döndüğü CHP diktatörlüğü döneminde, tarihler 4 Şubat 1933’ü gösterirken müftülüklere gönderilen genelgede; ezanın mutlaka Türkçe okunması gerektiği, okumayanların kat’i ve şedid bir şekilde cezalandırılacakları bildirildi.
Söz konusu bu genelge, 8 yıl boyunca Türkçe ezanın dayanağı oldu. Mustafa Kemal’in ölümü sonrasında cumhurbaşkanlığını ele geçiren Diktatör İsmet İnönü ise 1941 yılında çıkardığı kanun ile Türkçe ezan dayatmasına yasal zemin kazandırdı.
‘HAYDİ KURTULUŞA’
Ezan-ı Muhammedî’deki bütün ifadeler CHP diktatörlüğü tarafından Türkçe’ye tercüme edilirken yalnızca bir kelimeye dokunulmamıştı.
Türkçe’ye ‘kurtuluş’ olarak tercüme edilebilecek ‘felâh’ kelimesi olduğu gibi bırakılmıştı. Kemalist rejimin bu çekincesi, ezanı Türkçe olarak okumak istemeyen Müslümanlara minarelerden ‘Haydin Kurtuluşa’ dedirterek, namazın bu zulümden kurtuluş olarak anlamlanmasının önüne geçilmek istendiği şeklinde yorumlanmıştı.
18 sene boyunca süren Türkçe ezan zulmü uygulaması ile milletin yaptığı ibadette ne denildiğini anlaması için uygulandığı iddia edilmişti.
Ancak hiç Türkçe bilmeyen Kürt ve Araplar’ın yoğunlukta yaşadığı ilçe ve köylerde neden Türkçe ezanın zorunlu olduğu sorusu hiçbir zaman cevap bulamadı.
EZANI EVLERİNDE ARAPÇA OKUYANA BİLE CEZA VERİLDİ!.
CHP diktatörlüğü tarafından dayatılan Türkçe ezanın uygulama alanı yalnızca camilerle sınırlı değildi. Evlerinde namaz kılanların dahi arapça ezan ve kamet okuması yasaklanmıştı.
Bu sebeble binlerce müsüman, devlet tarafından 3 ay hapis ve 200 lira para cezası, hatta 4 kat gibi çeşitli cezalara çarptırılmıştı.
İŞGALCİLER BİLE YASAKLAMADI
Türkçe ezan dayatmasının bir garabeti de kendisini Hatay’da göstermişti. 23.6.1938’de Hatay’a giren Türk ordusunun ilk icraatlarından birisi İslâm diliyle okunan ezanları Türkçe’ye çevirmek oldu.
Hatay Cumhuriyetine mensub Müslümanlar, Fransız işgal ordusunun bile yasaklayamadığı ezanı Türkiye’nin yasaklamasını hiç anlayamadı.
2010 yılında TSK Ezan andıçı ile 27 Nisan ve 27 Mayıs Darbelerinin cezasız kalması hainliktir...
CHP GİTTİ KURTULUŞ/ ‘FELÂH’ GELDİ
30 Ocak 1932’de başlayan Türkçe ezan dayatması, 1950 yılının Haziran ayında Adnan Menderes önderliğindeki Demokrat Parti’nin tek başına iktidara gelmesi ile son buldu.
Demokrat Partili Arif Nihat Asya ve 12 arkadaşının hazırladığı kanun ile dayatılan Türkçe ezan yasağını değil, uygulamadaki arapça ezan yasağını kaldırdı.
İlk ezanı ikindi vakti Beyoğlu Ağa Camiinde Gerede'li Tahsin Hoca okudu. Böylece isteyen istediği dilde ezanı
okuyabilecekti, ancak 72 yıldır Türkiye’deki Müslümanların tek tercihi, tüm İslam coğrafyasında olduğu gibi Ezan-ı Muhammedî’nin asli dili olan Arapça oldu.
15 Temmuz NATO/PKK/FETÖ işgal girisiminin başarısız olmasının en büyük sebebi EZAN ve saladır.
15 Temmuz işgalini başaramayanlar insanlığın son kalesi aile kurumunu eşcinsellik teşviki Toplumsal cinsiyet eşitliği TCE/GENDER CEDAW, 18 Temmuz 2011'de bakanlar kurulunun onayladığı Lanzarote, 1947'de imzalanan FULBRİGHT ile ifsat ederek gençliği mankurtlaştırıyorlar.
Tahrim suresi 6. ayet önce “aileni koru” emrine uymalı. #ÖnceAİLEyi korumazsak Yarın ezan okuyacak ve ezan çağrısına uyacak gençlik bulamayacağız, ailenin korunması bir milli güvenlik ve varoluş SAVAŞIMIZDIR beka meselesidir.
İstanbul Fethinin sembolü Ayasofya ibadete açanlara Ezan/Kuran yasağını kaldıranlara dua teşekkür ederiz. 1 Temmuz 2021'de resmen çekildiğimiz İstanbul Sözleşmesi'nin ve 24 Temmuz 1985'de onayladığımız CEDAW Sözleşmesi prokollerinin dayatmalarına ve fitne savunucularına dur denilmelidir.
İnsanlığın ve âilenin geleceği için; TCE Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Toplumsal Cinsiyet Adaleti adı altında eşcinsellik teşviklerinin resmi kurumlar ve Türkiye Belediyer Birliği eliyle teşvik edilmesi Ayasofya'ya SAPIK/Eşcinsel imam istemek manasına gelmektedir...
Hilafet paralarıyla kurulan İŞ Bankdaki CHP Hisseleri Diyanete devir edilmelidir. Akıl mantık dışı 5816 kaldırılmalıdır.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 18 Temmuz 1932 tarihli bir genelgesi ile resmen ve tüm yurtta ezan Türkçe okunmaya başladı. 9 yıl sonra 1941 yılında ise Arapça ezan yasağı getirildi.
19. yüzyılda “3 Tarzı siyaset” tartışmaları beraberinde Türkleşme, İslamlaşma yanında Batılılaşma / Çağdaşlaşma: Muasırlaşma, hareketi sekülerleşmeyi de getirdi.
Sultan Abdülaziz devrinde Ali Suavi dini ibadetlerin Türkçeleştirilmesi gerektiğini alenen savunan ilk kişilerden birdir. Bu çabalar batıdan ciddi destek görür.
Macar halk edebiyatının tanınmış ismi İgnaz Kunoş 1885'te İstanbul'da verdiği bir konferansta bu desteğini açıkça dile getirmişti. Mesela Ziya Gökalp bir şiirinde şöyle der: "Bir ülke ki, camiinde Türkçe ezan okunur. / Köylü anlar manasını namazdaki duanın / Bir ülke ki, mektebinde Türkçe Kuran okunur / Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüda'nın / Ey Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın."
Bu süreç, aynı zamanda Protestan İslam hareketinin ilk adımlarından biri sayılabilir ki, bu süreç önce Türkçüler, ardından batıcılar, eş zamanlı olarak Kemalistler ve solcular tarafından desteklenmiştir.
Günümüzde FETÖ ve benzer oluşumlar da bu süreçten ciddi olarak etkilenmişlerdir.
Mustafa Kemal fiilen Aralık 1931'de, 9 hafızla, Dolmabahçe Sarayı'nda ezanın ve hutbenin Türkçe okunmasını başlattı. Türkçe Kur’an ilk kez 22 Ocak 1932 tarihinde İstanbul'da, Yerebatan Camii'nde Hafız Yaşar Okur tarafından okundu..
Aslında bu “Dinde Reform” hareketinin başlatılması idi. 8 gün sonra, 30 Ocak 1932 tarihinde ilk Türkçe ezan, Hafız Rıfat Bey tarafından Fatih Camii'nde okunacaktır.
3 Şubat 1932’de ise Kadir Gecesi'nde de, Ayasofya Camii'nde Türkçe Kuran, tekbir ve kamet okunacak ve Diyanet bir tamimle Türkçe Ezan metnini camilere gönderecektir.
Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi' 3 ay sonra gönderdiği yeni bir tebliğ ile 6 Mart 1933'te yayımladığı bir tebliğ ile salanın da Türkçe okunmasını bildirecektir.
1941’de çıkarılan 4055 sayılı TCK’nın 526. maddesine bir fıkra eklenerek Arapça ezan okuyanlar ve kamet getirenlere, 3 aya kadar mahkumiyet ve 10 liradan 200 liraya kadar para cezası getirildi.
1932’de, Kıbrıs Müftüsü Dânâ Efendi’nin fetvası ile, 1954 yılından itibaren ezan Türkçe okunmaya başladı. Bu süreçte “Ezan Delileri” denen topluluğun Kıbrıs’ta da ortaya çıktığı görülmektedir.
Burada bir yanlışı düzeltmek gerek. Ezan aslına döndürülmedi. Ezan ve kametin Arapça okunması le ilgili ceza yaptırımı kaldırıldığı için eski şekilde okumanın serbest olmuş oldu. Yoksa bugün halen yasaya göre esas olan Türkçe okunmasıdır, Arapça okunması halinde okuyan cezalandırılmaz. Bu düzenleme 16 Haziran 1950 tarihli oturumda oybirliği ile kabul edildi.
Esasen CHP sözcüsü Cemal Reşit Eyüboğlu meclisteki konuşmasında, “Konuyu “din değil, dil meselesi olarak gördüklerini“ beyan ederek, “eski yasak fikrini muhafaza ettiklerini, ancak bu gün için bu konuyu münakaşa etmek istemedikleri için tasarına karşı çıkmayacaklarını” beyan etmiştir. (TBMM Zabıt Ceridesi, 16.06.1950, Birleşim 9, Oturum 1, Sf: 182)
27 Mayıs'çılar derbe gerekçeleri arasında ezanın tekrar arapça okunmasını da saymışlardır. O zaman darbeye destek veren albay Alparslan Türkeş, o günlerde bir röportajda, bu durumu "ihanet" olarak nitelemiş, "Türk camiinde Türkçe Kur’an okunur; Arapça değil" demişti ki, daha sonra bu görüşünü değiştirecektir.
Sonuçta 18 yıl süren zulüm, bir şekilde sonlandırılmıştır. Bu süreç DP iktidarının arkasındaki halk desteğinin ana sebeblerinden biridir. Ve bu durum CHP’nin de halkın gözünde mahkum edilmesinin sebeblerinden biridir.
Aslında o dönemdeki din dışı, din karşıtı grublar, çok daha radikal çıkışlar peşindeydiler.
Yani bu Türkçe ezan saçmalığının üzerinden 1 yıl geçince Cumhuriyetin 10. Yılı kutlamaları yapıldı. Meraklıları “Devlet matbaası”nda basılan “Cumhuriyetin 10. Yılı Albümü”nü bulup bakarlarsa, İslam’a ve Müslümanlara öfkenin boyutunu orada daha açık göreceklerdir.
Ezanın Arapça okunmasına ilişkin yasağa ilişkin cezanın kaldırılmasının gerekçesi, İslam dünyasındaki yaygın uygulama, halkın temayülü ve laiklik ilkesi gösterilmiştir.
Yasa değişikliği bu anlamda “Ezanın Arapça okunmasına ilişkin cezaî yaptırım içeren yasal düzenlemenin kaldırılması” çerçevesinde ele alınmıştır.
Düzenleme Demokrat Parti Kayseri Milletvekili İsmail Berkok ve 13 arkadaşı ile, DP Tokat Milletvekili Ahmet Gürkan tarafından olmak üzere üç farklı kanun teklifi sunulmuştu.
Burada o dönemde de Esasen CHP zihniyeti “Din’i muzır faaliyetler kapsamında görmektedir. CHP’nin önemli isimleri bu fikirlerini her zaman ve zeminde açıklayagelmişlerdir.
Bu arada şunu da not edelim ki, Ezan 1932 Yılında Türkçe Okunmaya Başlandı ama, Arapça getirenler için cezaî müeyyide 1939 yılında Meclis gündemine getirilmiş olup, Mustafa Kemal sonrası, İnönü döneminde, 1941 yılında yasalaşmıştı. Yani bu yasak Refik Saydam’ın başbakanlığı ve İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanlığı zamanında getirilmişti.
1939 tarihli TCK’nun bazı maddelerinin değiştirilmesine ilişkin yapılan müzakereler sırasında, Arapça ezan ve kamet okuyanların, Arapça harf yazanlar ve şapka giymeyenlerin cezalandırılması konusu gündeme gelse de bu düzenleme, 2 Haziran 1941 tarihinde çıkarılan 4055 sayılı kanunla TCK’nun 526. maddesine hayata geçirilmiştir..
Herkesin, hepimizin yaptığı işlerin, söylediği sözlerin ve yapması söylemesi gerekirken yapmadığı işlerin, söylemediği sözlerin hesabının verileceği bir gün var!
Ve insanların sebeb oldukları işlerin hesabının sorulduğu bir gün var! Allah (cc) herşeyi hakkı ile gören, duyan, bilen ve hüküm sahibi olandır. Ki O, aklımızdan, kalbimizden geçenleri de bilmektedir!
EzanPlatformu:
KIBLEplatformu, AdaletPlatformu, Türkiye Sivil Toplum Kuruluşları Brliği, TürkistanBirliği, İYİLİK İnsan Hakları Derneği, Dünya Çocuk Hakları Derneği GELECEK, İNANÇ Hürriyeti Derneği, İHLASDER, YETİMCE, İHC İnsan Hakları Cemiyeti, #KurtuluşNamazda KurtuluşKuranda Platformu
t.me/EzanPlatformu 05322467411
........
https://t.me/EzanPlatformu
Ezan Kur'an Ayasofya Yasakcilarina Lânet
Ezan Kur'an ve ALLAH dostlarına rahmet
CHP’nin halkın gözünde mahkum edilmesinin sebeblerinden biri. EZANIN TÜRKÇE OKUNMASI
CHP’nin halkın gözünde mahkum edilmesinin sebeblerinden biri. EZANIN TÜRKÇE OKUNMASI
İnsanlığın 'Kurtuluş Çağrısı Ezan bundan 1400 yıl evvel 15 Haziran 622 yılında ilk ezan Bilali Habeşi tarafından okundu.
Ezan bundan 90 yıl önce bugün ikindi namazına davet ve kurtuluş çağrısı için Fatih Camii'nde ve tüm Türkiye'de diyanet emriyle tek parti CHP diktatörlüğü dayatmasıyla Ezana Kur'an'a millete ve Allah'a savaş ilan edilmiş oldu.
3 Şubat 1932'de bir Kadir Gecesi'nde Ayasofya Camii'nde Türkçe olarak okundu ve 18 Temmuz 1932'de yasaklandı. 18 yıl uygulanan bu yasak 16 Haziran 1950'de Ârif Nihat Asya'nın öncülüğünde Menderes ve arkadaşları tarafından kaldırıldı.
Bugün Çin işgalindeki Türkistan'da da ezan yasak ve Hilâfet merkezinde ki Ayasofya'da ise 87 yıldır namaz kılınamıyordu. Ezan Kur'an Cami yasaklayarak Millete ve Allah'a savaş açanları lanetliyoruz, bu yasakları kaldıranları kaldırtanları şükran ile minnetle anıyoruz.
15 Temmuz NATO/FETÖ İşgalini Ezan Durdurdu.
Ezanın Yasağının kaldırılışın 72.yıldönümü
Ezan'ın Yasaklanışının ’ 90. Yıldönümü
Rabbimiz Bakara Süresi ﴾114﴿ Allah’ın mescidlerinde O’nun adının anılmasına engel olan ve onların harap olması için çalışandan daha zalim kim olabilir?
Aslında bunların oralara ancak korka korka girmeleri gerekir. Böyleleri için dünyada rezillik var, âhirette de onlar için büyük azap vardır.
Bakara 45. ayette; “şüphesiz ki namaz/ezân Allah'a saygısı olmayanlara münafıklara ağır gelir.”
CHP’nin tek parti diktatörlüğü döneminin, laiklik dayatmasıyla İslamı sosyal hayattan tecrit etme politikalarının yeni bir göstergesi olan ve 18 yıl boyunca uygulanan Arapça ezan yasağının CHP diktatörlüğü tarafından uygulanışının 90.’ıncı yılında Ezan yasakçılarını lanetliyoruz.
Millet iradesini canları pahasına savunan şehitlerimize ve dirilerimize Allah'tan mağfiret rahmet ve Allah'tan şefaat diliyoruz.
CHP Genel Başkanı Mustafa Kemal’in Cumhurbaşkanlığı döneminde genelge, İsmet İnönü döneminde ise kanunla yasal zemin kazandırılan yasak, millet nezdinde hiçbir karşılık görmemiş ve ardında sadece acı ve zulüm bırakmıştı.
CHP Diktatörlüğünün millet nezdinde hiçbir karşılığı olmamasına rağmen 18 Temmuz 1932- 16 Haziran 1950 arası 18 yıl boyunca dayatılan Türkçe Ezan, ilk olarak 30 Ocak 1932’de Fatih Camii’nde ve 3 Şubat 1932'de bir Kadir Gecesi'nde de Ayasofya Camii'nde Türkçe olarak okunmuştu.
Arapça ezan yasağı, Demokrat Parti’nin iktidara gelmesi ile Arif Nihat Asya ve 12 arkadaşının tekliflerinin kanunlaşmasıyla 16 Haziran 1950’de kaldırıldı.
Aslında yasak kaldırılmadı Arapça okumak da serbest oldu... Dünyanın her yerinde okunması hasebiyle her gün ve her an ezan saati ve günüdür ancak farkındalık için; Türkiye AİLE Meclisi ve EzanPlatformu olarak 15/16 Haziran'ın olduğu haftayı EZAN BAYRAMI Haftası, Yaşayan Kur'an Resûl/Nebinin sav vefatı, 8 Haziranı (13 Rebiulevvel)i de insanlığın kurtuluşu Kuran'da olduğu için Kurtuluş Kuranda Haftası ASRI ilân ediyoruz.
İslam tarihde ilk ezanı 15 Haziran 622'de Bilali Habeşi okudu.
‘DİNDE REFORM’ İSİMLİ TAHRİFATIN İLK ADIMLARI
1928 Harf Devrimi ile bir millet bir gecede cahil bırakıldı. Bugün dünya Siyonizm Örgütlerinin emrindeki DSÖ operasyonu ile yapılan AŞI, maske, fiziki mesafe dayatması gibi o yıllarda da şapka dayatması uygulanıyordu. 5 Temmuz 1517'den 3 Mart 1924'e kadar uygulanan hilafetin kaldırılması yeni yasakların habercisiydi.
1932 senesi, CHP’nin resmi genel başkanı Mustafa Kemal tarafından “dinde reform yılı” olarak ilan edilmişti.
1931 yılının Aralık ayında Dolmabahçe Sarayı’nda dokuz hâfız, ezanı Türkçeleştirilme çalışmalarına başladı. ilk Türkçe ezan, İkindi vakti 30 Ocak 1932'de Hafız Rifat Bey Fatih Camii’nde okudu.
AĞIR CEZALAR
Toplum nezdinde hiçbir karşılığı olmayan bu uygulamaya Anadolu’nun birçok şehrinde tepki gösterilerek ezan aslî haliyle okunmaya devam edilmişti.
Müslümanlara yönelik zulüm çarklarının günden güne hızlanarak döndüğü CHP diktatörlüğü döneminde, tarihler 4 Şubat 1933’ü gösterirken müftülüklere gönderilen genelgede; ezanın mutlaka Türkçe okunması gerektiği, okumayanların kat’i ve şedid bir şekilde cezalandırılacakları bildirildi.
Söz konusu bu genelge, 8 yıl boyunca Türkçe ezanın dayanağı oldu. Mustafa Kemal’in ölümü sonrasında cumhurbaşkanlığını ele geçiren Diktatör İsmet İnönü ise 1941 yılında çıkardığı kanun ile Türkçe ezan dayatmasına yasal zemin kazandırdı.
‘HAYDİ KURTULUŞA’
Ezan-ı Muhammedî’deki bütün ifadeler CHP diktatörlüğü tarafından Türkçe’ye tercüme edilirken yalnızca bir kelimeye dokunulmamıştı.
Türkçe’ye ‘kurtuluş’ olarak tercüme edilebilecek ‘felâh’ kelimesi olduğu gibi bırakılmıştı. Kemalist rejimin bu çekincesi, ezanı Türkçe olarak okumak istemeyen Müslümanlara minarelerden ‘Haydin Kurtuluşa’ dedirterek, namazın bu zulümden kurtuluş olarak anlamlanmasının önüne geçilmek istendiği şeklinde yorumlanmıştı.
18 sene boyunca süren Türkçe ezan zulmü uygulaması ile milletin yaptığı ibadette ne denildiğini anlaması için uygulandığı iddia edilmişti.
Ancak hiç Türkçe bilmeyen Kürt ve Araplar’ın yoğunlukta yaşadığı ilçe ve köylerde neden Türkçe ezanın zorunlu olduğu sorusu hiçbir zaman cevap bulamadı.
EZANI EVLERİNDE ARAPÇA OKUYANA BİLE CEZA VERİLDİ!.
CHP diktatörlüğü tarafından dayatılan Türkçe ezanın uygulama alanı yalnızca camilerle sınırlı değildi. Evlerinde namaz kılanların dahi arapça ezan ve kamet okuması yasaklanmıştı.
Bu sebeble binlerce müsüman, devlet tarafından 3 ay hapis ve 200 lira para cezası, hatta 4 kat gibi çeşitli cezalara çarptırılmıştı.
İŞGALCİLER BİLE YASAKLAMADI
Türkçe ezan dayatmasının bir garabeti de kendisini Hatay’da göstermişti. 23.6.1938’de Hatay’a giren Türk ordusunun ilk icraatlarından birisi İslâm diliyle okunan ezanları Türkçe’ye çevirmek oldu.
Hatay Cumhuriyetine mensub Müslümanlar, Fransız işgal ordusunun bile yasaklayamadığı ezanı Türkiye’nin yasaklamasını hiç anlayamadı.
2010 yılında TSK Ezan andıçı ile 27 Nisan ve 27 Mayıs Darbelerinin cezasız kalması hainliktir...
CHP GİTTİ KURTULUŞ/ ‘FELÂH’ GELDİ
30 Ocak 1932’de başlayan Türkçe ezan dayatması, 1950 yılının Haziran ayında Adnan Menderes önderliğindeki Demokrat Parti’nin tek başına iktidara gelmesi ile son buldu.
Demokrat Partili Arif Nihat Asya ve 12 arkadaşının hazırladığı kanun ile dayatılan Türkçe ezan yasağını değil, uygulamadaki arapça ezan yasağını kaldırdı.
İlk ezanı ikindi vakti Beyoğlu Ağa Camiinde Gerede'li Tahsin Hoca okudu. Böylece isteyen istediği dilde ezanı
okuyabilecekti, ancak 72 yıldır Türkiye’deki Müslümanların tek tercihi, tüm İslam coğrafyasında olduğu gibi Ezan-ı Muhammedî’nin asli dili olan Arapça oldu.
15 Temmuz NATO/PKK/FETÖ işgal girisiminin başarısız olmasının en büyük sebebi EZAN ve saladır.
15 Temmuz işgalini başaramayanlar insanlığın son kalesi aile kurumunu eşcinsellik teşviki Toplumsal cinsiyet eşitliği TCE/GENDER CEDAW, 18 Temmuz 2011'de bakanlar kurulunun onayladığı Lanzarote, 1947'de imzalanan FULBRİGHT ile ifsat ederek gençliği mankurtlaştırıyorlar.
Tahrim suresi 6. ayet önce “aileni koru” emrine uymalı. #ÖnceAİLEyi korumazsak Yarın ezan okuyacak ve ezan çağrısına uyacak gençlik bulamayacağız, ailenin korunması bir milli güvenlik ve varoluş SAVAŞIMIZDIR beka meselesidir.
İstanbul Fethinin sembolü Ayasofya ibadete açanlara Ezan/Kuran yasağını kaldıranlara dua teşekkür ederiz. 1 Temmuz 2021'de resmen çekildiğimiz İstanbul Sözleşmesi'nin ve 24 Temmuz 1985'de onayladığımız CEDAW Sözleşmesi prokollerinin dayatmalarına ve fitne savunucularına dur denilmelidir.
İnsanlığın ve âilenin geleceği için; TCE Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Toplumsal Cinsiyet Adaleti adı altında eşcinsellik teşviklerinin resmi kurumlar ve Türkiye Belediyer Birliği eliyle teşvik edilmesi Ayasofya'ya SAPIK/Eşcinsel imam istemek manasına gelmektedir...
Hilafet paralarıyla kurulan İŞ Bankdaki CHP Hisseleri Diyanete devir edilmelidir. Akıl mantık dışı 5816 kaldırılmalıdır.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 18 Temmuz 1932 tarihli bir genelgesi ile resmen ve tüm yurtta ezan Türkçe okunmaya başladı. 9 yıl sonra 1941 yılında ise Arapça ezan yasağı getirildi.
19. yüzyılda “3 Tarzı siyaset” tartışmaları beraberinde Türkleşme, İslamlaşma yanında Batılılaşma / Çağdaşlaşma: Muasırlaşma, hareketi sekülerleşmeyi de getirdi.
Sultan Abdülaziz devrinde Ali Suavi dini ibadetlerin Türkçeleştirilmesi gerektiğini alenen savunan ilk kişilerden birdir. Bu çabalar batıdan ciddi destek görür.
Macar halk edebiyatının tanınmış ismi İgnaz Kunoş 1885'te İstanbul'da verdiği bir konferansta bu desteğini açıkça dile getirmişti. Mesela Ziya Gökalp bir şiirinde şöyle der: "Bir ülke ki, camiinde Türkçe ezan okunur. / Köylü anlar manasını namazdaki duanın / Bir ülke ki, mektebinde Türkçe Kuran okunur / Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüda'nın / Ey Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın."
Bu süreç, aynı zamanda Protestan İslam hareketinin ilk adımlarından biri sayılabilir ki, bu süreç önce Türkçüler, ardından batıcılar, eş zamanlı olarak Kemalistler ve solcular tarafından desteklenmiştir.
Günümüzde FETÖ ve benzer oluşumlar da bu süreçten ciddi olarak etkilenmişlerdir.
Mustafa Kemal fiilen Aralık 1931'de, 9 hafızla, Dolmabahçe Sarayı'nda ezanın ve hutbenin Türkçe okunmasını başlattı. Türkçe Kur’an ilk kez 22 Ocak 1932 tarihinde İstanbul'da, Yerebatan Camii'nde Hafız Yaşar Okur tarafından okundu..
Aslında bu “Dinde Reform” hareketinin başlatılması idi. 8 gün sonra, 30 Ocak 1932 tarihinde ilk Türkçe ezan, Hafız Rıfat Bey tarafından Fatih Camii'nde okunacaktır.
3 Şubat 1932’de ise Kadir Gecesi'nde de, Ayasofya Camii'nde Türkçe Kuran, tekbir ve kamet okunacak ve Diyanet bir tamimle Türkçe Ezan metnini camilere gönderecektir.
Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi' 3 ay sonra gönderdiği yeni bir tebliğ ile 6 Mart 1933'te yayımladığı bir tebliğ ile salanın da Türkçe okunmasını bildirecektir.
1941’de çıkarılan 4055 sayılı TCK’nın 526. maddesine bir fıkra eklenerek Arapça ezan okuyanlar ve kamet getirenlere, 3 aya kadar mahkumiyet ve 10 liradan 200 liraya kadar para cezası getirildi.
1932’de, Kıbrıs Müftüsü Dânâ Efendi’nin fetvası ile, 1954 yılından itibaren ezan Türkçe okunmaya başladı. Bu süreçte “Ezan Delileri” denen topluluğun Kıbrıs’ta da ortaya çıktığı görülmektedir.
Burada bir yanlışı düzeltmek gerek. Ezan aslına döndürülmedi. Ezan ve kametin Arapça okunması le ilgili ceza yaptırımı kaldırıldığı için eski şekilde okumanın serbest olmuş oldu. Yoksa bugün halen yasaya göre esas olan Türkçe okunmasıdır, Arapça okunması halinde okuyan cezalandırılmaz. Bu düzenleme 16 Haziran 1950 tarihli oturumda oybirliği ile kabul edildi.
Esasen CHP sözcüsü Cemal Reşit Eyüboğlu meclisteki konuşmasında, “Konuyu “din değil, dil meselesi olarak gördüklerini“ beyan ederek, “eski yasak fikrini muhafaza ettiklerini, ancak bu gün için bu konuyu münakaşa etmek istemedikleri için tasarına karşı çıkmayacaklarını” beyan etmiştir. (TBMM Zabıt Ceridesi, 16.06.1950, Birleşim 9, Oturum 1, Sf: 182)
27 Mayıs'çılar derbe gerekçeleri arasında ezanın tekrar arapça okunmasını da saymışlardır. O zaman darbeye destek veren albay Alparslan Türkeş, o günlerde bir röportajda, bu durumu "ihanet" olarak nitelemiş, "Türk camiinde Türkçe Kur’an okunur; Arapça değil" demişti ki, daha sonra bu görüşünü değiştirecektir.
Sonuçta 18 yıl süren zulüm, bir şekilde sonlandırılmıştır. Bu süreç DP iktidarının arkasındaki halk desteğinin ana sebeblerinden biridir. Ve bu durum CHP’nin de halkın gözünde mahkum edilmesinin sebeblerinden biridir.
Aslında o dönemdeki din dışı, din karşıtı grublar, çok daha radikal çıkışlar peşindeydiler.
Yani bu Türkçe ezan saçmalığının üzerinden 1 yıl geçince Cumhuriyetin 10. Yılı kutlamaları yapıldı. Meraklıları “Devlet matbaası”nda basılan “Cumhuriyetin 10. Yılı Albümü”nü bulup bakarlarsa, İslam’a ve Müslümanlara öfkenin boyutunu orada daha açık göreceklerdir.
Ezanın Arapça okunmasına ilişkin yasağa ilişkin cezanın kaldırılmasının gerekçesi, İslam dünyasındaki yaygın uygulama, halkın temayülü ve laiklik ilkesi gösterilmiştir.
Yasa değişikliği bu anlamda “Ezanın Arapça okunmasına ilişkin cezaî yaptırım içeren yasal düzenlemenin kaldırılması” çerçevesinde ele alınmıştır.
Düzenleme Demokrat Parti Kayseri Milletvekili İsmail Berkok ve 13 arkadaşı ile, DP Tokat Milletvekili Ahmet Gürkan tarafından olmak üzere üç farklı kanun teklifi sunulmuştu.
Burada o dönemde de Esasen CHP zihniyeti “Din’i muzır faaliyetler kapsamında görmektedir. CHP’nin önemli isimleri bu fikirlerini her zaman ve zeminde açıklayagelmişlerdir.
Bu arada şunu da not edelim ki, Ezan 1932 Yılında Türkçe Okunmaya Başlandı ama, Arapça getirenler için cezaî müeyyide 1939 yılında Meclis gündemine getirilmiş olup, Mustafa Kemal sonrası, İnönü döneminde, 1941 yılında yasalaşmıştı. Yani bu yasak Refik Saydam’ın başbakanlığı ve İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanlığı zamanında getirilmişti.
1939 tarihli TCK’nun bazı maddelerinin değiştirilmesine ilişkin yapılan müzakereler sırasında, Arapça ezan ve kamet okuyanların, Arapça harf yazanlar ve şapka giymeyenlerin cezalandırılması konusu gündeme gelse de bu düzenleme, 2 Haziran 1941 tarihinde çıkarılan 4055 sayılı kanunla TCK’nun 526. maddesine hayata geçirilmiştir..
Herkesin, hepimizin yaptığı işlerin, söylediği sözlerin ve yapması söylemesi gerekirken yapmadığı işlerin, söylemediği sözlerin hesabının verileceği bir gün var!
Ve insanların sebeb oldukları işlerin hesabının sorulduğu bir gün var! Allah (cc) herşeyi hakkı ile gören, duyan, bilen ve hüküm sahibi olandır. Ki O, aklımızdan, kalbimizden geçenleri de bilmektedir!
EzanPlatformu:
KIBLEplatformu, AdaletPlatformu, Türkiye Sivil Toplum Kuruluşları Brliği, TürkistanBirliği, İYİLİK İnsan Hakları Derneği, Dünya Çocuk Hakları Derneği GELECEK, İNANÇ Hürriyeti Derneği, İHLASDER, YETİMCE, İHC İnsan Hakları Cemiyeti, #KurtuluşNamazda KurtuluşKuranda Platformu
t.me/EzanPlatformu 05322467411
........
https://t.me/EzanPlatformu
Ezan Kur'an Ayasofya Yasakcilarina Lânet
Ezan Kur'an ve ALLAH dostlarına rahmet
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.