Dicle Üniversitesinde “Kadına yönelik şiddete hayır!” temalı bir seminer verildi.

Dicle Üniversitesinde “Kadına yönelik şiddete hayır!” temalı bir seminer verildi. D.Ü.Kadın Sorunları Araştırma Merkezi(DÜKSAM) tarafından 15 Temmuz Kültür ve Kongre Merkezinde “Kadına yönelik şiddete hayır!” semineri ve resim sergisi düzenlendi. Açılış konuşmasını yapan DÜKSAM Müdürü Prof.Dr.Serda Em, “Dünyada ve ülkemizde kadına yönelik her türlü şiddeti önlemek için üniversitelerin bilimsel çalışmalar yapması, seminerler düzenlemesi ve halkı aydınlatmak için aydınlatıcı rol alıp farkındalık oluşturmaları görevidir” dedi. Komiser Yardımcısı  Sedef Yeşilyurt yasalar çerçevesinde kadınlara bir sıkıntı yaşadıkları zaman hak arama yollarını anlatırken,  Dr.Betül Uyar  uluslararası sözleşmelere göre kadına yönelik şiddeti anlattı, ancak sunumu daha çok İstanbul Sözleşmesi kokuyordu,   Dr.Ömer Ergün kadına yönelik hakların gündeme gelmesi batı dünyasının kadına karşı olan haksızlığın bir telafisi olduğu ortada.  Batı dünyasında 18.yüzyılın ortalarına kadar; kadın insan mı değil mi?, kötülüklerin kaynağıdır, gibi gereksiz yorum ve değerlendirmelerde bulunmuştur. Ben okumalarımdan kadına yönelik şiddetin 5 temel nedenlerden ileri geldiğini söyleyebilirim, eksik olur fazla olur o ayrı mesele, 1-Otoriter/despot yönetimler 2-Yanlış din algıları, 3-Fiziki gücün erkekte olması ve yanlış kullanımı, 4-Eğitim düzeyi ve niteliği, 5-Erkek üstünlüğü iddiası bir nevi ırkçılık Toplum demokratikleştikçe kadının üzerindeki şiddet azalacağı bir gerçektir, kadın bir sıkıntı yaşadığı zaman daha rahat hakkını arayabilecek,  Bazı inanışlarda ve günümüze kadar dahi gelen kültürel yozlaşmadan kadına bakış açısı zarar görüyor bu yanlış ve sakıncalı normları ortadan kaldırmak lazım, Erkeğin fiziki gücünün kadına karşı kullanmasının yanlış olduğunu eğitimle öğretmek lazım. Evet eğitimi düşük kimi eşler arasında şiddet fazla ama bazen lisans ve yüksek lisans eğitimliler dahi kadına şiddet uygulayabiliyor öyleyse  eğitimimize “Erdemli insan” kavramıyla nitelik kazandırmamız lazım. Allah kadını ile erkeği eşit yaratmış, hayatın içinde birbirini tamamlayacak şekilde roller vermiş, yoksa kimsenin kimseden mutlak bir üstünlüğü yoktur. Malumunuz insan onurlu bir varlıktır, şiddet her şeyden önce onur kırıcı bir durumdur.  Aslında total düzeyde insanlık onuru şeklinde düşündüğümüz zaman herhangi bir insanın onuruyla oynandığı zaman insanlık zarar görüyor şeklinde bir paylaşımda bulundu. Rektör Prof.Dr.Mehmet Karakoç ve İl Emniyet Müdürünün de katıldığı etkinlik çoğu kadın olmak üzere yoğun bir ilgile gerçekleşti, soru cevap içinde yeterli bir süre verildiği, sorulan sorulara cevap verildikten sonra panel sona erdi. Türkiye Aile Meclisi Güneydoğu Bölge başkanı Eyüphan Kaya söz alarak; “konuşmacıların daha çok CEDAW ve İstanbul Sözleşmesinden etkilenerek sunumlarını yaptığını bu seküler değerlerle topluma huzur getirmenin zor olduğunu söyledi ve BM kadın komisyonu başkanı yakın zamanda “Ev kadın için güvenilir bir yer değildir” dedi böyle bir oluşumdan bize hayır gelir mi diyerek düşündürücü bir soru soruyla konuşmasını tamamladı. Dr.Ömer Ergün’de sunumlardan birine eleştirel bir yaklaşımda bulunup, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği tarzında bir sunum yapıldı, bu sakıncalı/sıkıntılı bir durum dikkatli olmakta fayda var, karanlık bir kadın erkeği kavga ettiriyor uyanık olmakta fayda var” dedi. Etkinliğin sunucusu hanımefendi “veda hutbesinde peygamberimiz (sav) eklere hitap ederek “kadınlar size Allah’ın emanetidir, bu emaneti koruma konusunda Allah’tan korkun” diyerek erkekleri uyarıyor. Emanete sahip çıkmak ve bu emanete sahip çıkan erkekler yetiştirmek dileğiyle” deyip programı kapattı.