AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş: İnsanları hala başı açıklar-başı kapalılar diye ayırt etmek yobazlıktır

SİYASET (AA) - Anadolu Ajansı | 02.01.2021 - 19:16, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:59
 

AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş: İnsanları hala başı açıklar-başı kapalılar diye ayırt etmek yobazlıktır

Kurtulmuş, son günlerdeki başörtüsüne ilişkin açıklamalara dair "İnsanları hala kendi zihninde ve gönlünde başı açıklar-başı kapalılar diye ayırt etmek çağ dışılıktır, yobazlıktır. Bu milleti böyle bir konuyla meşgul etmememiz lazım" dedi.
<p>TRT Haber canlı yayınında g&uuml;ndeme ilişkin soruları cevaplayan&nbsp;AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, 2020&#39;nin zor ve uzun bir yıl olduğunu vurgulayarak, pandemiyle birlikte yeni bir k&uuml;resel sistem arayışının d&uuml;nyaya damgasını vurduğunu anlattı.&nbsp;</p> <p>Kurtulmuş, yeni d&ouml;nemde T&uuml;rkiye-ABD ilişkilerine de değinerek, &quot;T&uuml;rkiye sadece ABD değil t&uuml;m &uuml;lkelerle ilişkileri a&ccedil;ısından yeni bir d&ouml;neme giriyor. T&uuml;rkiye b&uuml;t&uuml;n &uuml;lkelerle eşit olarak m&uuml;zakere etmeye hazırdır. Onların belirlediği bir alanda durmak olarak değil, T&uuml;rkiye egemen bir devlet olarak b&uuml;t&uuml;n &uuml;lkelerle eşit m&uuml;zakereye hazırdır. T&uuml;rkiye, &#39;karşılıklı rıza ve m&uuml;zakereyle sorunlarımızı &ccedil;&ouml;zmek istiyoruz&#39; diyor. B&uuml;t&uuml;n &uuml;lkelerin T&uuml;rkiye&#39;yi bu şekilde değerlendirmesi gerekir. &quot; diye konuştu.</p> <p>T&uuml;rkiye-ABD ilişkilerinin hi&ccedil;bir zaman d&uuml;z bir &ccedil;izgide ilerlemediğini ancak hi&ccedil;bir zaman da kopmadığını aktaran Kurtulmuş, &quot;Bu yeni d&ouml;nemde de ABD&#39;nin T&uuml;rkiye ile ilişkilerini l&uuml;zumsuz yere bir takım etkilerle olumsuz y&ouml;ne y&ouml;nlendireceğini d&uuml;ş&uuml;nm&uuml;yorum. ABD ile T&uuml;rkiye&#39;nin bazı meselelere bakışında ciddi farklılıklar vardır. Bu farklılıklar i&ccedil;inde hareket etmemiz m&uuml;mk&uuml;n. T&uuml;rkiye&#39;ye karşı CAATSA yaptırımları gibi yaptırımları planlamak aslında bir haksızlıktır. T&uuml;rkiye ile ABD d&uuml;şman değildir, bir kere bunu anlamaları lazım. NATO &ccedil;er&ccedil;evesinde ciddi bir ittifakımız s&ouml;z konusudur. T&uuml;rkiye&#39;nin bu coğrafyada kendi hava savunma sistemlerine ihtiyacı var. ABD&#39;ye &quot;ver&quot; diyorsunuz vermiyor. T&uuml;rkiye&#39;nin S-400&#39;lere y&ouml;nelmesi bir zorunluluktur. Bazı lobilerin etkisinde kalarak yeni d&ouml;nemde T&uuml;rkiye&#39;ye karşı yaptırımlarda ileri bir adım atılırsa bunun anlamı T&uuml;rkiye&#39;ye karşı hasmane bir tutum i&ccedil;inde olmak demektir. Yeni y&ouml;netimin b&ouml;yle bir tavır i&ccedil;inde olacağına ihtimal dahi vermiyorum.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p>Avrupa Birliği (AB) ile T&uuml;rkiye ilişkilerine dikkati &ccedil;eken Kurtulmuş, T&uuml;rkiye&#39;nin kimsenin tehditlerine pabu&ccedil; bırakacak bir &uuml;lke olmadığını belirterek, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;:</p> <p>&quot;Aynen ABD ile ilişkilerimizde olduğu gibi AB ile de ilişkilerimizde inişli &ccedil;ıkışlı s&uuml;re&ccedil;ler yaşadık. AB&#39;nin siyaset&ccedil;ilerinin &ouml;nce d&ouml;n&uuml;p bir kendilerine de bakmalarını rica ederim. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; T&uuml;rkiye&#39;ye karşı &ccedil;ifte standartlı davranan Avrupa&#39;nın siyaset&ccedil;ileridir. Bizim kimsenin toprağında, altınında g&ouml;z&uuml;m&uuml;z yok ama haklarımızı da Kıbrıslı T&uuml;rklerin haklarını da yedirmeyiz. Onlar &ouml;yle istiyor diye hakkımızdan vazge&ccedil;meyiz. Mart&#39;taki toplantıda da T&uuml;rkiye karşıtı bir kararın &ccedil;ıkmayacağı kanaatindeyim. Avrupa&#39;ya da diyoruz ki, &#39;Gelin sorunlarımızı m&uuml;zakere ile &ccedil;&ouml;zelim.&#39; Biz m&uuml;zakere kapılarını sonuna kadar a&ccedil;ık tutarız. Onlar &ouml;yle istiyor diye de haklarımızı korumaktan vazge&ccedil;meyiz. AB ile T&uuml;rkiye arasında da yeni bir d&ouml;nemin başladığını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Bizim kadar onların da kendilerini g&ouml;zden ge&ccedil;irmesi gerektiğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. T&uuml;rkiye b&uuml;t&uuml;n &uuml;lkelerle barış, hakkaniyet ve eşitlik temelinde bir s&uuml;reci y&ouml;netecektir. T&uuml;rkiye&#39;ye karşı ayrımcılık uygulayan AB&#39;dir. AB genişlenme y&ouml;n&uuml;nde bir adım atacaksa başlarını kaldırıp baktıklarında ilk g&ouml;recekleri &uuml;lke T&uuml;rkiye olacaktır.&quot;</p> <p>Kurtulmuş, 2021&#39;de yapılması planlanan ekonomi ve hukuk alanındaki reformlara ilişkin ise şunları kaydetti:</p> <p>&quot;B&uuml;t&uuml;n b&uuml;y&uuml;k sorunlar, tıkanmış sorunların hepsinin &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml; reformlar AK Parti d&ouml;neminde yapıldı. T&uuml;rkiye&#39;nin &ouml;nlenemeyen y&uuml;kselişini yaşıyoruz. B&uuml;t&uuml;n Avrupa diyor ki, &quot;Sakın Doğu Akdeniz&#39;de doğal gaz aramayın.&quot; Hi&ccedil; kimseyi dinlemeden kendi menfaatlerimizi koruyor, mavi vatanımıza sahip &ccedil;ıkıyoruz. B&uuml;t&uuml;n d&uuml;nya bir takım şeyler s&ouml;yl&uuml;yor, &#39;Ayasofya&#39;yı a&ccedil;mayın&#39; deniyor. Y&uuml;ksek yargı kararını veriyor ve Ayasofya ibadete a&ccedil;ılıyor. Karabağ&#39;daki işgal, T&uuml;rkiye&#39;nin yanında durmasıyla Azerbaycan b&uuml;y&uuml;k bir başarı elde ediyor. Helikopter motorumuzun a&ccedil;ılış t&ouml;renini yapıyoruz. Milli savunma sanayiinde başarılar elde ediyoruz. Bunlar hi&ccedil; &ccedil;ekinmeden attığımız adımlardır ve bunların her biri T&uuml;rkiye&#39;nin &ouml;nlenemez y&uuml;kselişidir. Kapalı Maraş&#39;ın a&ccedil;ılması da tarihi bir meseledir. 2021 b&uuml;t&uuml;n alanlarda daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir şekilde kararlılıkla y&uuml;r&uuml;d&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z bir yıl olacaktır. Bunu sağlayabilmek i&ccedil;inde i&ccedil;eride obamızı g&uuml;&ccedil;l&uuml; kılmalıyız. Onun i&ccedil;in ekonomik reformlarımızla siyasi ve hukuki reformlarımızı eş zamanlı olarak yapacağız. 2021 T&uuml;rkiye i&ccedil;in adalet ve reform yılı olacaktır.&quot;</p> <h3>&nbsp;&quot;Vatikan bile bu kadar tepki g&ouml;stermedi&quot;</h3> <p>Numan Kurtulmuş, bir gazetenin Ayasofya&#39;nın a&ccedil;ılışını 2020&#39;nin felaketleri arasında g&ouml;stermesine ilişkin, ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;B&uuml;y&uuml;k bir sa&ccedil;malıktır. Milletin değerleriyle savaşmaktır. Bu milletin sahip olduğu medeniyet değerlerine hi&ccedil;bir şekilde ait olmamanın tezah&uuml;r&uuml;d&uuml;r. Vatikan bile bu kadar tepki g&ouml;stermedi. Bu adamlar niye bu kadar tepki g&ouml;steriyorlar, onu da anlamıyorum. Şunu demek &ccedil;ok mu zor, &#39;Yanlış yaptık. Ey aziz milletimiz, sizden &ouml;z&uuml;r diliyoruz.&#39; 83 milyon vatandaşımızın kahir ekseriyetinin bayram sevinci yaşadığı, insanların tamamına yakının o g&uuml;n Ayasofya&#39;ya gelmek i&ccedil;in can attığı ama &ccedil;ok az bir kısmının gelebildiği, &ccedil;ocukluğumuzda, gen&ccedil;lik yıllarımızda &#39;Zincirler kırılsın, Ayasofya a&ccedil;ılsın.&#39; idealleriyle dualarıyla mottolarıyla milyonlarca insanın yetiştiği bir &uuml;lkede, Allah aşkına bu ne yabancılıktır? Tekrar tekrar okuduk, baktık. Her ay ile ilgili b&uuml;y&uuml;k bir felaket oldu, şu oldu, bu oldu sayıyor. Temmuz&#39;da ne hikmetse Ayasofya&#39;nın a&ccedil;ılışı diye koymuş. Altında da diyor ki, &#39;B&uuml;t&uuml;n d&uuml;nya tepki g&ouml;sterdi.&#39; Kusura bakmasınlar bu milleti de cahil zannetmesinler. D&uuml;nyanın ne tepki g&ouml;sterdiğini de biliyoruz. Bu insanlar kendi zihinlerinde olanı s&ouml;yl&uuml;yorlar. Bu, milletin değerleriyle barışmaktır. Bu, milletin egemenlik hakkını bir kere daha c&uuml;mle aleme ilan etmesidir. Bu, Fatih&#39;in fetih hakkıdır. B&uuml;t&uuml;n bunların hepsini &uuml;st &uuml;ste koyduğunuz zaman, eğer bu gazete hakikaten millete ait bir yayın yaptığını iddia ediyorsa sayfasının başında, &#39;2020 yılının en &ouml;nemli olayı T&uuml;rkiye i&ccedil;in Ayasofya&#39;nın yeniden ibadete a&ccedil;ılmasıdır.&#39; demesi gerekirdi. Bunları h&uuml;z&uuml;nle izliyoruz.&quot;</p> <h3>&quot;İnsanları hala başı a&ccedil;ıklar-başı kapalılar diye ayırt etmek &ccedil;ağ dışılıktır&quot;</h3> <p>Numan Kurtulmuş, son g&uuml;nlerde baş&ouml;rt&uuml;s&uuml;ne ilişkin a&ccedil;ıklamaların hatırlatılması ve &quot;Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml;n&uuml;n hala bu noktada tartışılıyor olması doğru mudur?&quot; sorusunun y&ouml;netilmesi &uuml;zerine, 28 Şubat s&uuml;recinde yaşananlara işaret ederek, o d&ouml;nemlerde eşinin de do&ccedil;ent olarak &uuml;niversiteden sırf baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; diye atıldığını, binlerce &ouml;ğrencinin kapının &ouml;n&uuml;ne koyulduğunu, devlet memuru olan arkadaşlarının iş yerlerinden atıldığını, Fazilet Partisi&#39;nden İstanbul milletvekili olarak se&ccedil;ilen Merve Kavakcı&#39;nın Meclis&#39;e sokulup yemin dahi ettirilmediğini s&ouml;yledi.</p> <p>Bu devirlerin geride kaldığının altını &ccedil;izen Kurtulmuş, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;:</p> <p>&quot;Bu beyler artık zihinlerini bir temizlesinler. G&ouml;n&uuml;llerindeki, kalplerindeki zehirden kurtulsunlar. T&uuml;rkiye&#39;de k&ouml;pr&uuml;n&uuml;n altından &ccedil;ok sular ge&ccedil;ti. Artık o eski devirlere isteseler de gelemeyecekler. Bu millet buna m&uuml;saade etmeyecektir. Bir tane kişi baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; devlet memuru değildi, yapılamazdı. Bug&uuml;n binlerce baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; var. On binlerce başı a&ccedil;ık kardeşimiz var. Meclis&#39;te aynı şekilde. Sadece bizim partimizden değil başka partiden de baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; insanlar var. Bu millette ne varsa TBMM&#39;de olacak. Bu millette ne varsa hakim, savcı k&uuml;rs&uuml;s&uuml;nde de oturacak. Yani baş&ouml;rt&uuml;l&uuml;s&uuml; de olacak başı a&ccedil;ığı da olacak. İnsanları hala kendi zihninde ve g&ouml;nl&uuml;nde başı a&ccedil;ıklar-başı kapalılar diye ayırt etmek &ccedil;ağ dışılıktır, gericiliktir, yobazlıktır. Bu milleti b&ouml;yle bir konuyla meşgul etmememiz lazım. Ama hala kıyıda k&ouml;şede kaldığı g&ouml;r&uuml;len o eski d&ouml;nem &ouml;zlemcilerine, despot bir zihin d&uuml;nyasına sahip olanlara yapacak bir şeyimiz yok. Bizim onlara yapacağımız şey T&uuml;rkiye&#39;de demokrasinin, &ouml;zg&uuml;rl&uuml;klerin alanını genişletmektir. &Ccedil;ok ş&uuml;k&uuml;r onların hepsi geride kaldı. Herkes istediği yere istediği pozisyona nitelikleri yetiyorsa geliyor. Bunların tartışılmaması lazım. Onlara tavsiyemiz &ouml;nce zihninizi ve g&ouml;nl&uuml;n&uuml;z&uuml; şu zehirlerden bir şekilde temizleyin ve bu milletin b&uuml;t&uuml;n fertlerine eşit ve &ouml;zg&uuml;r yurttaşlar olarak bakın.&quot;</p> <h3>&quot;Erken se&ccedil;im tartışmalarını yapmak vakit israfıdır&quot;</h3> <p>Erken se&ccedil;im s&ouml;ylemlerini de değerlendiren Kurtulmuş, Cumhur İttifakı&#39;nın erken se&ccedil;im takvimi olmadığını ifade etti.</p> <p>T&uuml;rkiye&#39;de Cumhurbaşkanı ve milletvekili genel se&ccedil;iminin 2023&#39;te, yerel se&ccedil;imlerin de 2024&#39;te yapılacağına işaret eden Kurtulmuş, bu s&ouml;ylemlerin neden g&uuml;ndeme geldiğine dair ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;Siyaseten bir alan oluşturmak istiyorlar. Erken se&ccedil;im tartışmaları etrafından &#39;h&uuml;k&uuml;met karşıtı bloğu&#39; bir şekilde sıklaştırmaya &ccedil;alışıyorlar. Erken se&ccedil;imi &ouml;ne alarak, kendilerince yeni bir sistem teklifini g&uuml;ndeme getirebilecekleri bir zemin oluşturmaya &ccedil;alışıyorlar. T&uuml;rkiye&#39;de her zaman erken se&ccedil;im tartışmaları muhalefet tarafından g&uuml;ndeme getirilir ama erken se&ccedil;imin g&uuml;ndeme gelmesi ve erken se&ccedil;im konusunda yol alınabilmesi i&ccedil;in rasyonel şartların ortada olması lazım. Yani, iktidar olan parti ya da partilerin istedikleri bir takım yasal değişikleri, d&uuml;zenlemeleri yapabilme imkanından uzaklaşmış olmaları lazım. Parlamentodaki &ccedil;oğunluklarının tehlikeye girmiş olması lazım. B&uuml;t&uuml;n bu rasyonel şartların hi&ccedil;birisi bug&uuml;n s&ouml;z konusu değildir. Tam tersine i&ccedil;eride ve dışarıda son derece olumlu bir g&uuml;ndemle belli bir istikamette y&uuml;r&uuml;yoruz. Yeniden g&uuml;&ccedil;l&uuml; b&uuml;y&uuml;k T&uuml;rkiye hedefine doğru adım adım yaklaşıyoruz. B&ouml;yle bir ortamda erken se&ccedil;im tartışmalarını yapmak bence vakit israfıdır.&quot;</p> <h3>&quot;T&uuml;rkiye&#39;nin bu coğrafyada g&uuml;&ccedil;l&uuml; olarak ayakta durmaktan başka bir şansı yoktur&quot;</h3> <p>AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, T&uuml;rkiye&#39;nin 2021 hedef ve planlarına ilişkin soru &uuml;zerine şu değerlendirmelerde bulundu:</p> <p>&quot;Sayın Cumhurbaşkanımızın bu &uuml;lkeye katmış olduğu en değerli şey bence burasıdır; bir hedef belirlemiştir. 2023, 2051 lafları sadece bir hikaye olsun diye değil, T&uuml;rkiye&#39;nin yeniden g&uuml;&ccedil;l&uuml; b&uuml;y&uuml;k T&uuml;rkiye olma idealiyle bir yol y&uuml;r&uuml;y&uuml;ş&uuml;n&uuml;n belirlenmesidir. T&uuml;rkiye bu anlamda kendisine bir hedef &ccedil;izmiştir. Bu coğrafyada g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir &uuml;lke olarak var olmak, dış politikadaki temel ilkelerimiz bellidir. İ&ccedil;erideki siyaset, demokrasi, hukuk alanlarındaki ilkelerimiz bellidir. T&uuml;rkiye&#39;nin bu coğrafyada g&uuml;&ccedil;l&uuml; olarak ayakta durmaktan başka bir şansı yoktur. Edilgen, kim ne derse desin, kendisine ne yer g&ouml;sterilirse orada duran bir &uuml;lke olamayız. Onlar artık geride kaldı. T&uuml;rkiye g&uuml;&ccedil;l&uuml;, milli &ouml;nceliklerini bilen ve bu istikamette rasyonel şekilde hareket eden &uuml;lke olmak mecburiyetindedir ve bu istikamette y&uuml;r&uuml;yor. Dolayısıyla &ouml;n&uuml;m&uuml;zde &ccedil;ıkan b&uuml;t&uuml;n sorunları T&uuml;rkiye&#39;nin milli menfaatlerini g&ouml;zeterek, m&uuml;zakereyle kimseyle kavga etmeden ama varolan sorunlarımızı da m&uuml;zakereyle &ccedil;&ouml;zebilecek perspektifi ortaya koyuyoruz.&quot;</p> <p>&quot;B&ouml;lgemizde huzur, barış istiyoruz.&quot; diyen Kurtulmuş, bu huzur ve barışın teminatının da g&uuml;&ccedil;l&uuml; ve b&uuml;y&uuml;k T&uuml;rkiye&#39;den ge&ccedil;tiğine inandıklarını, masada g&uuml;&ccedil;l&uuml; olmanın şartının sahada g&uuml;&ccedil;l&uuml; olmaktan ge&ccedil;tiğini g&ouml;rd&uuml;klerini, bunun i&ccedil;in de adımlarını attıklarını s&ouml;zlerine ekledi.</p>
Kurtulmuş, son günlerdeki başörtüsüne ilişkin açıklamalara dair "İnsanları hala kendi zihninde ve gönlünde başı açıklar-başı kapalılar diye ayırt etmek çağ dışılıktır, yobazlıktır. Bu milleti böyle bir konuyla meşgul etmememiz lazım" dedi.
<p>TRT Haber canlı yayınında g&uuml;ndeme ilişkin soruları cevaplayan&nbsp;AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, 2020&#39;nin zor ve uzun bir yıl olduğunu vurgulayarak, pandemiyle birlikte yeni bir k&uuml;resel sistem arayışının d&uuml;nyaya damgasını vurduğunu anlattı.&nbsp;</p> <p>Kurtulmuş, yeni d&ouml;nemde T&uuml;rkiye-ABD ilişkilerine de değinerek, &quot;T&uuml;rkiye sadece ABD değil t&uuml;m &uuml;lkelerle ilişkileri a&ccedil;ısından yeni bir d&ouml;neme giriyor. T&uuml;rkiye b&uuml;t&uuml;n &uuml;lkelerle eşit olarak m&uuml;zakere etmeye hazırdır. Onların belirlediği bir alanda durmak olarak değil, T&uuml;rkiye egemen bir devlet olarak b&uuml;t&uuml;n &uuml;lkelerle eşit m&uuml;zakereye hazırdır. T&uuml;rkiye, &#39;karşılıklı rıza ve m&uuml;zakereyle sorunlarımızı &ccedil;&ouml;zmek istiyoruz&#39; diyor. B&uuml;t&uuml;n &uuml;lkelerin T&uuml;rkiye&#39;yi bu şekilde değerlendirmesi gerekir. &quot; diye konuştu.</p> <p>T&uuml;rkiye-ABD ilişkilerinin hi&ccedil;bir zaman d&uuml;z bir &ccedil;izgide ilerlemediğini ancak hi&ccedil;bir zaman da kopmadığını aktaran Kurtulmuş, &quot;Bu yeni d&ouml;nemde de ABD&#39;nin T&uuml;rkiye ile ilişkilerini l&uuml;zumsuz yere bir takım etkilerle olumsuz y&ouml;ne y&ouml;nlendireceğini d&uuml;ş&uuml;nm&uuml;yorum. ABD ile T&uuml;rkiye&#39;nin bazı meselelere bakışında ciddi farklılıklar vardır. Bu farklılıklar i&ccedil;inde hareket etmemiz m&uuml;mk&uuml;n. T&uuml;rkiye&#39;ye karşı CAATSA yaptırımları gibi yaptırımları planlamak aslında bir haksızlıktır. T&uuml;rkiye ile ABD d&uuml;şman değildir, bir kere bunu anlamaları lazım. NATO &ccedil;er&ccedil;evesinde ciddi bir ittifakımız s&ouml;z konusudur. T&uuml;rkiye&#39;nin bu coğrafyada kendi hava savunma sistemlerine ihtiyacı var. ABD&#39;ye &quot;ver&quot; diyorsunuz vermiyor. T&uuml;rkiye&#39;nin S-400&#39;lere y&ouml;nelmesi bir zorunluluktur. Bazı lobilerin etkisinde kalarak yeni d&ouml;nemde T&uuml;rkiye&#39;ye karşı yaptırımlarda ileri bir adım atılırsa bunun anlamı T&uuml;rkiye&#39;ye karşı hasmane bir tutum i&ccedil;inde olmak demektir. Yeni y&ouml;netimin b&ouml;yle bir tavır i&ccedil;inde olacağına ihtimal dahi vermiyorum.&quot; ifadelerini kullandı.</p> <p>Avrupa Birliği (AB) ile T&uuml;rkiye ilişkilerine dikkati &ccedil;eken Kurtulmuş, T&uuml;rkiye&#39;nin kimsenin tehditlerine pabu&ccedil; bırakacak bir &uuml;lke olmadığını belirterek, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;:</p> <p>&quot;Aynen ABD ile ilişkilerimizde olduğu gibi AB ile de ilişkilerimizde inişli &ccedil;ıkışlı s&uuml;re&ccedil;ler yaşadık. AB&#39;nin siyaset&ccedil;ilerinin &ouml;nce d&ouml;n&uuml;p bir kendilerine de bakmalarını rica ederim. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; T&uuml;rkiye&#39;ye karşı &ccedil;ifte standartlı davranan Avrupa&#39;nın siyaset&ccedil;ileridir. Bizim kimsenin toprağında, altınında g&ouml;z&uuml;m&uuml;z yok ama haklarımızı da Kıbrıslı T&uuml;rklerin haklarını da yedirmeyiz. Onlar &ouml;yle istiyor diye hakkımızdan vazge&ccedil;meyiz. Mart&#39;taki toplantıda da T&uuml;rkiye karşıtı bir kararın &ccedil;ıkmayacağı kanaatindeyim. Avrupa&#39;ya da diyoruz ki, &#39;Gelin sorunlarımızı m&uuml;zakere ile &ccedil;&ouml;zelim.&#39; Biz m&uuml;zakere kapılarını sonuna kadar a&ccedil;ık tutarız. Onlar &ouml;yle istiyor diye de haklarımızı korumaktan vazge&ccedil;meyiz. AB ile T&uuml;rkiye arasında da yeni bir d&ouml;nemin başladığını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Bizim kadar onların da kendilerini g&ouml;zden ge&ccedil;irmesi gerektiğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. T&uuml;rkiye b&uuml;t&uuml;n &uuml;lkelerle barış, hakkaniyet ve eşitlik temelinde bir s&uuml;reci y&ouml;netecektir. T&uuml;rkiye&#39;ye karşı ayrımcılık uygulayan AB&#39;dir. AB genişlenme y&ouml;n&uuml;nde bir adım atacaksa başlarını kaldırıp baktıklarında ilk g&ouml;recekleri &uuml;lke T&uuml;rkiye olacaktır.&quot;</p> <p>Kurtulmuş, 2021&#39;de yapılması planlanan ekonomi ve hukuk alanındaki reformlara ilişkin ise şunları kaydetti:</p> <p>&quot;B&uuml;t&uuml;n b&uuml;y&uuml;k sorunlar, tıkanmış sorunların hepsinin &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml; reformlar AK Parti d&ouml;neminde yapıldı. T&uuml;rkiye&#39;nin &ouml;nlenemeyen y&uuml;kselişini yaşıyoruz. B&uuml;t&uuml;n Avrupa diyor ki, &quot;Sakın Doğu Akdeniz&#39;de doğal gaz aramayın.&quot; Hi&ccedil; kimseyi dinlemeden kendi menfaatlerimizi koruyor, mavi vatanımıza sahip &ccedil;ıkıyoruz. B&uuml;t&uuml;n d&uuml;nya bir takım şeyler s&ouml;yl&uuml;yor, &#39;Ayasofya&#39;yı a&ccedil;mayın&#39; deniyor. Y&uuml;ksek yargı kararını veriyor ve Ayasofya ibadete a&ccedil;ılıyor. Karabağ&#39;daki işgal, T&uuml;rkiye&#39;nin yanında durmasıyla Azerbaycan b&uuml;y&uuml;k bir başarı elde ediyor. Helikopter motorumuzun a&ccedil;ılış t&ouml;renini yapıyoruz. Milli savunma sanayiinde başarılar elde ediyoruz. Bunlar hi&ccedil; &ccedil;ekinmeden attığımız adımlardır ve bunların her biri T&uuml;rkiye&#39;nin &ouml;nlenemez y&uuml;kselişidir. Kapalı Maraş&#39;ın a&ccedil;ılması da tarihi bir meseledir. 2021 b&uuml;t&uuml;n alanlarda daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir şekilde kararlılıkla y&uuml;r&uuml;d&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z bir yıl olacaktır. Bunu sağlayabilmek i&ccedil;inde i&ccedil;eride obamızı g&uuml;&ccedil;l&uuml; kılmalıyız. Onun i&ccedil;in ekonomik reformlarımızla siyasi ve hukuki reformlarımızı eş zamanlı olarak yapacağız. 2021 T&uuml;rkiye i&ccedil;in adalet ve reform yılı olacaktır.&quot;</p> <h3>&nbsp;&quot;Vatikan bile bu kadar tepki g&ouml;stermedi&quot;</h3> <p>Numan Kurtulmuş, bir gazetenin Ayasofya&#39;nın a&ccedil;ılışını 2020&#39;nin felaketleri arasında g&ouml;stermesine ilişkin, ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;B&uuml;y&uuml;k bir sa&ccedil;malıktır. Milletin değerleriyle savaşmaktır. Bu milletin sahip olduğu medeniyet değerlerine hi&ccedil;bir şekilde ait olmamanın tezah&uuml;r&uuml;d&uuml;r. Vatikan bile bu kadar tepki g&ouml;stermedi. Bu adamlar niye bu kadar tepki g&ouml;steriyorlar, onu da anlamıyorum. Şunu demek &ccedil;ok mu zor, &#39;Yanlış yaptık. Ey aziz milletimiz, sizden &ouml;z&uuml;r diliyoruz.&#39; 83 milyon vatandaşımızın kahir ekseriyetinin bayram sevinci yaşadığı, insanların tamamına yakının o g&uuml;n Ayasofya&#39;ya gelmek i&ccedil;in can attığı ama &ccedil;ok az bir kısmının gelebildiği, &ccedil;ocukluğumuzda, gen&ccedil;lik yıllarımızda &#39;Zincirler kırılsın, Ayasofya a&ccedil;ılsın.&#39; idealleriyle dualarıyla mottolarıyla milyonlarca insanın yetiştiği bir &uuml;lkede, Allah aşkına bu ne yabancılıktır? Tekrar tekrar okuduk, baktık. Her ay ile ilgili b&uuml;y&uuml;k bir felaket oldu, şu oldu, bu oldu sayıyor. Temmuz&#39;da ne hikmetse Ayasofya&#39;nın a&ccedil;ılışı diye koymuş. Altında da diyor ki, &#39;B&uuml;t&uuml;n d&uuml;nya tepki g&ouml;sterdi.&#39; Kusura bakmasınlar bu milleti de cahil zannetmesinler. D&uuml;nyanın ne tepki g&ouml;sterdiğini de biliyoruz. Bu insanlar kendi zihinlerinde olanı s&ouml;yl&uuml;yorlar. Bu, milletin değerleriyle barışmaktır. Bu, milletin egemenlik hakkını bir kere daha c&uuml;mle aleme ilan etmesidir. Bu, Fatih&#39;in fetih hakkıdır. B&uuml;t&uuml;n bunların hepsini &uuml;st &uuml;ste koyduğunuz zaman, eğer bu gazete hakikaten millete ait bir yayın yaptığını iddia ediyorsa sayfasının başında, &#39;2020 yılının en &ouml;nemli olayı T&uuml;rkiye i&ccedil;in Ayasofya&#39;nın yeniden ibadete a&ccedil;ılmasıdır.&#39; demesi gerekirdi. Bunları h&uuml;z&uuml;nle izliyoruz.&quot;</p> <h3>&quot;İnsanları hala başı a&ccedil;ıklar-başı kapalılar diye ayırt etmek &ccedil;ağ dışılıktır&quot;</h3> <p>Numan Kurtulmuş, son g&uuml;nlerde baş&ouml;rt&uuml;s&uuml;ne ilişkin a&ccedil;ıklamaların hatırlatılması ve &quot;Baş&ouml;rt&uuml;s&uuml;n&uuml;n hala bu noktada tartışılıyor olması doğru mudur?&quot; sorusunun y&ouml;netilmesi &uuml;zerine, 28 Şubat s&uuml;recinde yaşananlara işaret ederek, o d&ouml;nemlerde eşinin de do&ccedil;ent olarak &uuml;niversiteden sırf baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; diye atıldığını, binlerce &ouml;ğrencinin kapının &ouml;n&uuml;ne koyulduğunu, devlet memuru olan arkadaşlarının iş yerlerinden atıldığını, Fazilet Partisi&#39;nden İstanbul milletvekili olarak se&ccedil;ilen Merve Kavakcı&#39;nın Meclis&#39;e sokulup yemin dahi ettirilmediğini s&ouml;yledi.</p> <p>Bu devirlerin geride kaldığının altını &ccedil;izen Kurtulmuş, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;:</p> <p>&quot;Bu beyler artık zihinlerini bir temizlesinler. G&ouml;n&uuml;llerindeki, kalplerindeki zehirden kurtulsunlar. T&uuml;rkiye&#39;de k&ouml;pr&uuml;n&uuml;n altından &ccedil;ok sular ge&ccedil;ti. Artık o eski devirlere isteseler de gelemeyecekler. Bu millet buna m&uuml;saade etmeyecektir. Bir tane kişi baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; devlet memuru değildi, yapılamazdı. Bug&uuml;n binlerce baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; var. On binlerce başı a&ccedil;ık kardeşimiz var. Meclis&#39;te aynı şekilde. Sadece bizim partimizden değil başka partiden de baş&ouml;rt&uuml;l&uuml; insanlar var. Bu millette ne varsa TBMM&#39;de olacak. Bu millette ne varsa hakim, savcı k&uuml;rs&uuml;s&uuml;nde de oturacak. Yani baş&ouml;rt&uuml;l&uuml;s&uuml; de olacak başı a&ccedil;ığı da olacak. İnsanları hala kendi zihninde ve g&ouml;nl&uuml;nde başı a&ccedil;ıklar-başı kapalılar diye ayırt etmek &ccedil;ağ dışılıktır, gericiliktir, yobazlıktır. Bu milleti b&ouml;yle bir konuyla meşgul etmememiz lazım. Ama hala kıyıda k&ouml;şede kaldığı g&ouml;r&uuml;len o eski d&ouml;nem &ouml;zlemcilerine, despot bir zihin d&uuml;nyasına sahip olanlara yapacak bir şeyimiz yok. Bizim onlara yapacağımız şey T&uuml;rkiye&#39;de demokrasinin, &ouml;zg&uuml;rl&uuml;klerin alanını genişletmektir. &Ccedil;ok ş&uuml;k&uuml;r onların hepsi geride kaldı. Herkes istediği yere istediği pozisyona nitelikleri yetiyorsa geliyor. Bunların tartışılmaması lazım. Onlara tavsiyemiz &ouml;nce zihninizi ve g&ouml;nl&uuml;n&uuml;z&uuml; şu zehirlerden bir şekilde temizleyin ve bu milletin b&uuml;t&uuml;n fertlerine eşit ve &ouml;zg&uuml;r yurttaşlar olarak bakın.&quot;</p> <h3>&quot;Erken se&ccedil;im tartışmalarını yapmak vakit israfıdır&quot;</h3> <p>Erken se&ccedil;im s&ouml;ylemlerini de değerlendiren Kurtulmuş, Cumhur İttifakı&#39;nın erken se&ccedil;im takvimi olmadığını ifade etti.</p> <p>T&uuml;rkiye&#39;de Cumhurbaşkanı ve milletvekili genel se&ccedil;iminin 2023&#39;te, yerel se&ccedil;imlerin de 2024&#39;te yapılacağına işaret eden Kurtulmuş, bu s&ouml;ylemlerin neden g&uuml;ndeme geldiğine dair ş&ouml;yle konuştu:</p> <p>&quot;Siyaseten bir alan oluşturmak istiyorlar. Erken se&ccedil;im tartışmaları etrafından &#39;h&uuml;k&uuml;met karşıtı bloğu&#39; bir şekilde sıklaştırmaya &ccedil;alışıyorlar. Erken se&ccedil;imi &ouml;ne alarak, kendilerince yeni bir sistem teklifini g&uuml;ndeme getirebilecekleri bir zemin oluşturmaya &ccedil;alışıyorlar. T&uuml;rkiye&#39;de her zaman erken se&ccedil;im tartışmaları muhalefet tarafından g&uuml;ndeme getirilir ama erken se&ccedil;imin g&uuml;ndeme gelmesi ve erken se&ccedil;im konusunda yol alınabilmesi i&ccedil;in rasyonel şartların ortada olması lazım. Yani, iktidar olan parti ya da partilerin istedikleri bir takım yasal değişikleri, d&uuml;zenlemeleri yapabilme imkanından uzaklaşmış olmaları lazım. Parlamentodaki &ccedil;oğunluklarının tehlikeye girmiş olması lazım. B&uuml;t&uuml;n bu rasyonel şartların hi&ccedil;birisi bug&uuml;n s&ouml;z konusu değildir. Tam tersine i&ccedil;eride ve dışarıda son derece olumlu bir g&uuml;ndemle belli bir istikamette y&uuml;r&uuml;yoruz. Yeniden g&uuml;&ccedil;l&uuml; b&uuml;y&uuml;k T&uuml;rkiye hedefine doğru adım adım yaklaşıyoruz. B&ouml;yle bir ortamda erken se&ccedil;im tartışmalarını yapmak bence vakit israfıdır.&quot;</p> <h3>&quot;T&uuml;rkiye&#39;nin bu coğrafyada g&uuml;&ccedil;l&uuml; olarak ayakta durmaktan başka bir şansı yoktur&quot;</h3> <p>AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, T&uuml;rkiye&#39;nin 2021 hedef ve planlarına ilişkin soru &uuml;zerine şu değerlendirmelerde bulundu:</p> <p>&quot;Sayın Cumhurbaşkanımızın bu &uuml;lkeye katmış olduğu en değerli şey bence burasıdır; bir hedef belirlemiştir. 2023, 2051 lafları sadece bir hikaye olsun diye değil, T&uuml;rkiye&#39;nin yeniden g&uuml;&ccedil;l&uuml; b&uuml;y&uuml;k T&uuml;rkiye olma idealiyle bir yol y&uuml;r&uuml;y&uuml;ş&uuml;n&uuml;n belirlenmesidir. T&uuml;rkiye bu anlamda kendisine bir hedef &ccedil;izmiştir. Bu coğrafyada g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir &uuml;lke olarak var olmak, dış politikadaki temel ilkelerimiz bellidir. İ&ccedil;erideki siyaset, demokrasi, hukuk alanlarındaki ilkelerimiz bellidir. T&uuml;rkiye&#39;nin bu coğrafyada g&uuml;&ccedil;l&uuml; olarak ayakta durmaktan başka bir şansı yoktur. Edilgen, kim ne derse desin, kendisine ne yer g&ouml;sterilirse orada duran bir &uuml;lke olamayız. Onlar artık geride kaldı. T&uuml;rkiye g&uuml;&ccedil;l&uuml;, milli &ouml;nceliklerini bilen ve bu istikamette rasyonel şekilde hareket eden &uuml;lke olmak mecburiyetindedir ve bu istikamette y&uuml;r&uuml;yor. Dolayısıyla &ouml;n&uuml;m&uuml;zde &ccedil;ıkan b&uuml;t&uuml;n sorunları T&uuml;rkiye&#39;nin milli menfaatlerini g&ouml;zeterek, m&uuml;zakereyle kimseyle kavga etmeden ama varolan sorunlarımızı da m&uuml;zakereyle &ccedil;&ouml;zebilecek perspektifi ortaya koyuyoruz.&quot;</p> <p>&quot;B&ouml;lgemizde huzur, barış istiyoruz.&quot; diyen Kurtulmuş, bu huzur ve barışın teminatının da g&uuml;&ccedil;l&uuml; ve b&uuml;y&uuml;k T&uuml;rkiye&#39;den ge&ccedil;tiğine inandıklarını, masada g&uuml;&ccedil;l&uuml; olmanın şartının sahada g&uuml;&ccedil;l&uuml; olmaktan ge&ccedil;tiğini g&ouml;rd&uuml;klerini, bunun i&ccedil;in de adımlarını attıklarını s&ouml;zlerine ekledi.</p>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.