Apartheid rejiminden imtiyazlı siyah azınlığa: Güney Afrika’nın açmazları

DÜNYA (AA) - Anadolu Ajansı | 26.07.2021 - 12:52, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:59
 

Apartheid rejiminden imtiyazlı siyah azınlığa: Güney Afrika’nın açmazları

Güney Afrika’da sömürge dönemi ve Apartheid rejimi, toplumsal uçurumların oluşmasına yol açtı, yönetimdeki beyaz üstünlüğünün sona erdiği günden bugüne demokraside eskiye nazaran çağ atlansa da sosyo-ekonomik alanda kayda değer bir iyileşme olmadı.
<p><span style="font-family:gothamnarrow-bold">G&uuml;ney Afrika&nbsp;</span>tarihinin en &ouml;nemli siyasi fig&uuml;rlerinden biri olan &uuml;lkenin d&ouml;rd&uuml;nc&uuml; Cumhurbaşkanı Jacob Zuma, dokuz yıllık g&ouml;revi sırasında yolsuzluk yaptığı iddiasıyla hakkında a&ccedil;ılan davalarda yargı s&uuml;recine m&uuml;dahale etmek ve mahkemeye itaatsizlik gerek&ccedil;esiyle 29 Haziran&rsquo;da Anayasa Mahkemesince 15 ay hapis cezasına &ccedil;arptırılmıştı. Zuma kendisine verilen teslim olma s&uuml;resinin bitimine kadar bekleyerek 7 Temmuz gecesi polise teslim olurken, bu gelişme &uuml;lkenin son yıllarda tanık olduğu en şiddetli protestoların ve sokak g&ouml;sterilerinin de fitilini ateşledi.</p> <p>Daha &ouml;nce ırk&ccedil;ı Apartheid sistemine karşı savaştığı i&ccedil;in 10 yıl hapis cezası alan Jacob Zuma, 2009-2018 yılları arasında cumhurbaşkanlığı g&ouml;revinde bulunmuştu. Fakat Zuma&rsquo;nın ismi sık sık yolsuzluk iddialarıyla g&uuml;ndeme geldi. Bazılarına g&ouml;re fakir ve kırsal bir aileden gelen eski &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k savaş&ccedil;ısı Zuma, kurtuluş m&uuml;cadelesi kazanıldıktan sonra yeni iş arkadaşlarıyla devletin servetini b&uuml;y&uuml;k &ccedil;apta yağmaladı. İlk kez 2005&rsquo;te savcılar tarafından yolsuzlukla su&ccedil;lanan Zuma hakkındaki davalar yıllar i&ccedil;inde d&uuml;ş&uuml;r&uuml;lse de başkanlıktan ayrıldığı 2018 yılından itibaren kendisine karşı benzer davalar tekrar a&ccedil;ıldı. Zuma&rsquo;nın, 2018&rsquo;de G&uuml;ney Afrika&rsquo;dan ka&ccedil;an k&ouml;t&uuml; ş&ouml;hretli Gupta Kardeşler&rsquo;le ilişkisi olduğu, devlet b&uuml;t&ccedil;esinden şahsi harcamalar yaptığı ve 1999&rsquo;da G&uuml;ney Afrika ile Fransız Thales firması arasındaki milyar dolarlık silah anlaşmasının imzalanması i&ccedil;in r&uuml;şvet aldığı iddialarına ilişkin 16 ayrı su&ccedil;lamadan a&ccedil;ılan davaları devam ediyor.&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Kendisine y&ouml;neltilen su&ccedil;lamaları reddeden Zuma ise siyasi rakiplerinin, mahkemeleri kendisini hedef almak i&ccedil;in kullandıklarını &ouml;ne s&uuml;r&uuml;yor. Zuma ayrıca kendisine komplo hazırlandığını ve bu komplonun beyazların &uuml;lkedeki ekonomik g&uuml;&ccedil;lerinin sona ermemesi i&ccedil;in Batılı devletler ve onların G&uuml;ney Afrika&rsquo;daki &ldquo;kuklaları&rdquo; tarafından tertiplendiğini &ouml;ne s&uuml;r&uuml;yor.</p> <h3>G&ouml;steriler şiddet ve yağma olaylarına d&ouml;n&uuml;şt&uuml;</h3> <p>Zuma&rsquo;nın bu tutumu ise bir&ccedil;ok kişi tarafından sabık başkanın Apartheid rejimine karşı savaştığı d&ouml;nemlerdeki psikolojiyle ve o d&ouml;nemki tepkilerle hareket ettiği şeklinde yorumlanıyor. Bazı &ccedil;evreler, yolsuzluk davası hen&uuml;z sonu&ccedil;lanmasa da Zuma&rsquo;nın eski bir devlet başkanı olarak hapsedilebilmesinin, &uuml;lkenin 27 yıllık demokrasi ser&uuml;veninde hukuk sisteminin geldiği noktayı g&ouml;stermesi a&ccedil;ısından &ouml;nem arz ettiği g&ouml;r&uuml;ş&uuml;nde. Dahası, Zuma&rsquo;nın teslim olma kararı hukukun &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; bakımından bir zafer olarak g&ouml;r&uuml;l&uuml;yordu. Ancak Jacob Zuma&rsquo;nın siyasi kalesi ve memleketi KwaZulu-Natal&rsquo;da başlayan protestolar kısa s&uuml;rede &uuml;lkenin en b&uuml;y&uuml;k şehrinin ve ekonomik g&uuml;&ccedil; merkezinin bulunduğu Gauteng eyaletine sı&ccedil;rayınca işlerin gidişatı değişti.</p> <p>G&uuml;ney Afrika&rsquo;nın en yoğun n&uuml;fuslu iki eyaletinde ger&ccedil;ekleşen protestolar amacından saparak şiddete ve yağmaya d&ouml;n&uuml;şm&uuml;ş durumda. Kalabalıklar depolara, fabrikalara, servis istasyonlarına ve alışveriş merkezlerine girdi. Zuma destek&ccedil;ileri siyasi kahramanlarının serbest bırakılmasını talep ederken, &uuml;lkenin ekonomik arterleri olan ana yolları trafiğe kapattılar. KwaZulu-Natal ve Gauteng eyaletlerindeki b&uuml;y&uuml;k şehirlerin yanı sıra kasabalarda da yangınların başlaması, otoyolların kapanması, işyerleri ve depoların yağmalanması ile &uuml;lke 1990&rsquo;lardan bug&uuml;ne yaşanan en şiddetli olaylara tanık oluyor.</p> <p>&nbsp;</p> <p>200&rsquo;den fazla alışveriş merkezinin yağmalandığı &uuml;lkede, bir zamanlar Nelson Mandela&rsquo;ya ev sahipliği yapan Johannesburg&rsquo;a bağlı Soweto banliy&ouml;s&uuml;nde tahribat korkun&ccedil; boyutlara ulaştı. Yaşanan izdihamlarda &ccedil;ok sayıda sivil hayatını kaybetti; gıda, yakıt ve ila&ccedil; tedariki durma noktasına geldi. &Ouml;te yandan halihazırda kıta Afrika&rsquo;sında Kovid-19 salgınından en k&ouml;t&uuml; etkilenen &uuml;lkede yağma ve yıkım, hastanelerde korkun&ccedil; sonu&ccedil;lara neden oldu.</p> <p>G&uuml;ney Afrika&rsquo;nın en b&uuml;y&uuml;k petrol rafinerisi de &uuml;lkede yaşananlar ve KwaZulu-Natal&rsquo;a giren ve &ccedil;ıkan tedarik yollarının tahrip edilmesinden dolayı faaliyetlerini askıya aldığını duyurdu. Liman kentleri Durban ve Johannesburg&rsquo;da, d&uuml;kkanlar ve benzin istasyonlarının &ouml;n&uuml;nde uzun kuyruklar oluştu. &Uuml;lkede olağan&uuml;st&uuml; h&acirc;l ilan edilmese de Bakanlar, temel gıda kaynaklarının t&uuml;kenebileceği riski konusunda uyarılar yapıyorlar.</p> <p>B&uuml;t&uuml;n bunların yanı sıra ordu, protestoların başlamasından bu yana polise yardım etmek i&ccedil;in g&ouml;revlendirildi. Binlerce askerin sokaklarda g&ouml;rev yapan polise destek vermesine rağmen kalabalıkların depolara, s&uuml;permarketlere, alışveriş merkezlerine, kliniklere ve fabrikalara y&ouml;nelik saldırıları engellenemedi. Gauteng ve KwaZulu-Natal&rsquo;ın bir&ccedil;ok b&ouml;lgesinde, yerel halktan oluşan k&uuml;&ccedil;&uuml;k gruplar ise evlerini ve işyerlerini korumak i&ccedil;in yerel medyanın &ldquo;savunma mangaları&rdquo; şeklinde isimlendirdiği &ouml;rg&uuml;tler kurdular. Bu k&uuml;&ccedil;&uuml;k silahlı gruplar Soweto&rsquo;da yağmalanmayan tek alışveriş merkezinde n&ouml;bet tuttular ve Kliptown&rsquo;da yağmacıların yerel yiyecek d&uuml;kkanlarına girmesini durdurmaya &ccedil;alıştılar. Mahallelere erişimi engellemek i&ccedil;in derme-&ccedil;atma barikatlar kuruldu. Bir&ccedil;ok yerde &ouml;nemli noktaların korunmasını yerel taksi firmaları &uuml;stlendi.</p> <h3>ANC&rsquo;deki hizipleşme</h3> <p>Bu s&uuml;re&ccedil;te pek &ccedil;ok kişi, mevcut Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa&rsquo;nın, halkın &ouml;fkesini dindirmek ve G&uuml;ney Afrikalılara g&uuml;vende olduklarını hissettirmek konusunda kararlı bir liderlik sergileyemediğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yor. Ramaphosa&rsquo;nın ge&ccedil;en yıl Kovid-19&rsquo;un yayılmasını engellemek i&ccedil;in &uuml;lke &ccedil;apında sokağa &ccedil;ıkma yasakları kapsamında 70 bin asker g&ouml;revlendirdiğine dikkati &ccedil;ekenler, bu s&uuml;re&ccedil;te yalnızca 2 bin 500 askerin konuşlandırılmasına tepki g&ouml;steriyorlar.</p> <p>Olayların patlak vermesinde sabotaj ihtimali &uuml;zerinde de durulurken sosyal medyada ise huzursuzluğu k&ouml;r&uuml;kleyen &ccedil;ok sayıda yalan haber dolaşıyor. Devlet G&uuml;venliği Bakanı Ayanda Dlodlo, yetkililerin Zuma ile bağlantılı eski g&uuml;venlik ajanlarının şiddeti kışkırttığı bilgisini aldığını belirtti. Afrika Ulusal Kongresi (ANC) partisi tarafından, Zuma&rsquo;nın kızı Duduzile Zuma-Sambudla&rsquo;nın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımların incelendiği a&ccedil;ıklandı. Zira Zuma&rsquo;nın oğlu Edward Zuma da babasının tutuklanması halinde &uuml;lkede kan d&ouml;k&uuml;leceğini ifade etmişti.</p> <p>Zuma&rsquo;nın &ccedil;ekirdek destek&ccedil;ileri, onun siyasi muhalifler tarafından d&uuml;zenlenen bir cadı avının kurbanı olduğunu s&ouml;yl&uuml;yorlar. Fakat bir&ccedil;ok uzman &uuml;lkede yaşanan kargaşanın arka planında iktidardaki ANC i&ccedil;inde keskinleşen hizipleşmenin olduğunu savunuyor. Zuma&rsquo;nın hapse atılması parti i&ccedil;indeki ılımlı ve pragmatik kanat i&ccedil;in bir zafer addediliyor. Diğer taraftan ANC Genel Sekreteri Gwede Mantashe, Gauteng ve KwaZulu-Natal&rsquo;ı etkisi altına alan mevcut şiddet, yağma ve vandalizmin eski Başkan Jacob Zuma ile hi&ccedil;bir ilgisinin olmadığını ve eylemlerin arkasındaki kişilerin sadece fırsattan istifade yağmalama yapan haydutlar olduğunu belirtti.</p> <h3>Şiddet olaylarının k&ouml;kenleri</h3> <p>G&uuml;ney Afrika&rsquo;da daha &ouml;nce meydana gelen bazı toplumsal olaylar kolayca yağma hareketlerine evrilse de hi&ccedil;biri son haftalarda yaşananların seviyesine ulaşmamıştı. Asıl incelenmesi gereken konu ise, her &uuml;lkede ger&ccedil;ekleşebilecek protesto olaylarının G&uuml;ney Afrika&rsquo;da neden yağma olaylarına d&ouml;n&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;. Bu durumun anlaşılabilmesi i&ccedil;in &uuml;lkede demokrasiye ge&ccedil;ilen d&ouml;nemden bu yana temel haklar ve ekonomik refah alanlarındaki gelişmeleri incelemek gerekiyor.</p> <p>G&uuml;ney Afrika Cumhuriyeti 1994&rsquo;te yeniden kurulduğunda, her kesimden bireylerin insan onuruna yakışır bi&ccedil;imde g&uuml;ven ve refah i&ccedil;inde yaşayacağı, devlet baskısının ortadan kalktığı, insan haklarının en y&uuml;ksek d&uuml;zeyde g&uuml;vence altına alındığı, d&uuml;nyaya &ouml;rnek bir &uuml;lke olma felsefesi &uuml;zerine inşa edilmişti. Zira &ldquo;beyaz &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;&rdquo; d&ouml;nemlerini b&uuml;y&uuml;k m&uuml;cadelelerle geride bırakan G&uuml;ney Afrika&rsquo;da s&ouml;m&uuml;rge ve Apartheid rejimi, &uuml;lkede her alanda toplumsal u&ccedil;urumların oluşmasına yol a&ccedil;mıştı. Ancak y&ouml;netimdeki beyaz &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n sona erdiği g&uuml;nden bug&uuml;ne demokrasi alanında ger&ccedil;ekten de eskiye nazaran &ccedil;ağ atlanmış olsa da &uuml;lkede sosyo-ekonomik alanda pek bir iyileşmenin yaşanmadığı ifade edilebilir. Bug&uuml;n politika olarak her ne kadar siyahları her alanda daha aktif hale getirmek i&ccedil;in &ldquo;siyah &ouml;nceliği&rdquo; uygulansa da gelir adaletsizliği, eğitim fırsatları eşitsizliği, yoksulluk gibi sosyo-ekonomik problemlere y&ouml;nelik somut adımlar atılmış değil. Bu nedenle Nelson Mandela, Walter Sisulu, Ahmed Kathrada gibi liderler &ouml;nderliğinde verilen m&uuml;cadele sonucu kazanılan demokrasiye ilişkin hayal kırıklıkları mevcut.</p> <p>Y&uuml;zlerce yıl s&ouml;m&uuml;r&uuml;len, akabinde onlarca yıl ırk ayrımcılığıyla aşağılanan, dışlanan ve kamu imkanlarından mahrum bırakılan &uuml;lke insanlarının son 27 yıllık demokrasi ser&uuml;veninde dahi k&uuml;&ccedil;&uuml;k siyah bir elit dışında &uuml;lke halkının h&acirc;l&acirc; aynı noktada bulunuyor, hatta g&uuml;venlik ve ekonomi gibi alanlarda daha da geriye gidiyor olması mevcut durum hakkında &ouml;nemli şeyler s&ouml;yl&uuml;yor.</p> <h3>G&uuml;ney Afrika&rsquo;nın kronik problemleri: İşsizlik, toprak sorunu</h3> <p>G&uuml;ney Afrika&rsquo;da demokrasiye ge&ccedil;ildiği 1994 yılında işsizlik oranı y&uuml;zde 20 seviyelerinde iken, 2019 yılında yapılan bir araştırmaya g&ouml;re bu oran y&uuml;zde 57,47 seviyesine ulaşmış<a href="https://www.theglobaleconomy.com/rankings/Youth_unemployment/" style="box-sizing: border-box; color: inherit; text-decoration-line: none; background-color: transparent; opacity: 1; box-shadow: rgb(155, 232, 248) 0px -2px 0px inset, rgb(155, 232, 248) 0px -3px 0px inset;" target="_blank">&nbsp;durumda. [1]</a>&nbsp;Bu verilere g&ouml;re, G&uuml;ney Afrika gen&ccedil; işsizlik oranı bakımından d&uuml;nyanın a&ccedil;ık ara en k&ouml;t&uuml; durumdaki &uuml;lkesi konumunda. D&uuml;ş&uuml;k gelir seviyeleri ve işsizlik, yaşanan huzursuzluğun fitilini ateşleyen en &ouml;nemli etkenler olarak &ouml;ne &ccedil;ıkıyor. Zira işsizlik oranı 2021 yılının ilk &uuml;&ccedil; ayında y&uuml;zde 32,6 olurken şu ana kadar y&uuml;zde 42,3 bandına &ccedil;ıktığı ve bu oranın gen&ccedil;ler arasında y&uuml;zde 74,7 ile rekor seviyeye ulaştığı&nbsp;<a href="https://www.news24.com/citypress/business/the-unemployment-catastrophe-20210613" style="box-sizing: border-box; color: inherit; text-decoration-line: none; background-color: transparent; opacity: 1; box-shadow: rgb(155, 232, 248) 0px -2px 0px inset, rgb(155, 232, 248) 0px -3px 0px inset;" target="_blank">belirtiliyor. [2]</a>&nbsp;&Ccedil;alışan kesimin aldığı asgari &uuml;cretler ise insanları Apartheid d&ouml;neminde yaşadıkları hayat seviyesinden ileri taşıyamayacak kadar d&uuml;ş&uuml;k. Ortalama bir ev kirasının bile ortalama 500 Amerikan doları olduğu &uuml;lkede, asgari &uuml;cretin ortalama 250 Amerikan doları olması bir&ccedil;ok siyah G&uuml;ney Afrikalıyı, akan suyu ve elektriği olmayan, tenekeden barakalarda yaşamaya zorluyor.</p> <p>G&uuml;ney Afrika İstatistik Kurumu&rsquo;nun &ccedil;ocuk yoksulluğu &uuml;zerine Haziran 2020&rsquo;de yayınladığı veriler incelendiğinde &uuml;lkedeki &ccedil;ocukların y&uuml;zde 60&rsquo;ının yoksulluk i&ccedil;inde olduğu ortaya &ccedil;ıkıyor. Benzer şekilde 2019 yılındaki Eşitsizlik Eğilimleri ve 2021 yılındaki Ulusal Yoksulluk raporları incelendiğinde &uuml;lke n&uuml;fusunun y&uuml;zde 52&rsquo;sinin eşitsizliklerle boğuştuğu g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Gelir adaletsizliğinde ise ilk sırada olan &uuml;lkede iş&ccedil;iler asgari &uuml;cretin iyileştirilmesi i&ccedil;in her fırsatta protesto g&ouml;sterileri yapıyorlar. Aynı doğrultuda, kaliteli eğitime ulaşmada karşılaşılan zorluklar ve &uuml;lkede ciddi boyutlarda tehdit oluşturan g&uuml;venlik sorunları da olayların alevlenmesinde etkili olan diğer fakt&ouml;rler arasında.</p> <p>Apartheid mirasının devralındığı 1994 yılında &uuml;lke topraklarının y&uuml;zde 85&rsquo;i beyaz azınlığın elinde bulunuyordu. Toprağın adil bi&ccedil;imde dağıtılması durumunda &uuml;lkedeki t&uuml;m sosyo-ekonomik sorunların sona ereceği hemen her kesim tarafından dile getiriliyor. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; toprak sorunu yalnızca tarım arazilerini değil, Apartheid d&ouml;neminde evlerinden atılan insanların isk&acirc;n sorununu da i&ccedil;eriyor. &Uuml;lkenin efsanevi lideri olarak anılan Mandela ve sonrasında kurulan t&uuml;m ANC h&uuml;k&uuml;metlerinin en &ouml;nemli g&uuml;ndem maddelerinden biri tarım arazileri ve konut arsası i&ccedil;in toprağın adil şekilde t&uuml;m halka dağıtılması olsa da bu konuda hi&ccedil;bir ilerleme kaydedilemedi. Mandela d&ouml;neminde konulan, toprağın y&uuml;zde 30&rsquo;unun dağıtılması hedefinin Mandela g&ouml;revi bıraktığında yalnızca y&uuml;zde 1&rsquo;i başarılabilmişti. G&uuml;n&uuml;m&uuml;z itibarıyla ise toprağın yeniden dağıtımı projesinde hedeflerin sadece y&uuml;zde 10&rsquo;una ulaşılabilmiş durumda. Mevcut durumda n&uuml;fusun y&uuml;zde 9&rsquo;unu oluşturan beyazlar &uuml;lke topraklarının y&uuml;zde 73&rsquo;&uuml;n&uuml; elinde bulundururken n&uuml;fusun y&uuml;zde 76&rsquo;sını oluşturan siyahlar ise toprağın y&uuml;zde 4&rsquo;&uuml;ne sahip.</p> <p>G&uuml;ney Afrika&rsquo;nın 27 yıllık demokrasi ge&ccedil;mişi g&ouml;z &uuml;n&uuml;ne alındığında, beyaz olmayanların politik kazanımlar elde etmesine karşın b&uuml;y&uuml;k &ccedil;oğunluğun sosyo-ekonomik kazanımlarının aynı kaldığı hatta daha da k&ouml;t&uuml;ye gittiği g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Yoksulluğun, işsizliğin ve eşitsizliğin &ccedil;ok ciddi boyutlarda seyrettiği G&uuml;ney Afrika&rsquo;da, Zuma&rsquo;nın tutuklanmasıyla başlayan protestoların yağmalama eylemlerine d&ouml;n&uuml;şmesi ise bu bakımdan pek şaşırtıcı g&ouml;r&uuml;nm&uuml;yor.</p> <p>Sonu&ccedil; olarak, G&uuml;ney Afrika&rsquo;da son d&ouml;nemde yaşanan protestolar 200&rsquo;den fazla kişinin hayatını kaybetmesine, yağma olaylarına katılan 3 bin 400&rsquo;den fazla kişinin tutuklanmasına, milyarlarca dolarlık zarara, yatırımcı g&uuml;veninin sarsılmasına, &uuml;lkenin para biriminin değer kaybetmesine ve G&uuml;ney Afrika&rsquo;nın &ldquo;b&ouml;lgesel bir lider&rdquo; imajının ciddi şekilde zedelenmesine yol a&ccedil;tı. Zulu milliyet&ccedil;iliği &ccedil;izgisinde siyaset y&uuml;r&uuml;tm&uuml;ş olan eski Başkan Zuma&rsquo;nın tutuklanmasının ardından yaşananlar ve Kovid-19 pandemisinin de etkisiyle giderek k&ouml;t&uuml;leşen sosyo-ekonomik d&uuml;zen/sizlik nedeniyle G&uuml;ney Afrika&rsquo;yı yakın gelecekte daha zor g&uuml;nlerin beklediğini tahmin etmek g&uuml;&ccedil; değil.</p>
Güney Afrika’da sömürge dönemi ve Apartheid rejimi, toplumsal uçurumların oluşmasına yol açtı, yönetimdeki beyaz üstünlüğünün sona erdiği günden bugüne demokraside eskiye nazaran çağ atlansa da sosyo-ekonomik alanda kayda değer bir iyileşme olmadı.
<p><span style="font-family:gothamnarrow-bold">G&uuml;ney Afrika&nbsp;</span>tarihinin en &ouml;nemli siyasi fig&uuml;rlerinden biri olan &uuml;lkenin d&ouml;rd&uuml;nc&uuml; Cumhurbaşkanı Jacob Zuma, dokuz yıllık g&ouml;revi sırasında yolsuzluk yaptığı iddiasıyla hakkında a&ccedil;ılan davalarda yargı s&uuml;recine m&uuml;dahale etmek ve mahkemeye itaatsizlik gerek&ccedil;esiyle 29 Haziran&rsquo;da Anayasa Mahkemesince 15 ay hapis cezasına &ccedil;arptırılmıştı. Zuma kendisine verilen teslim olma s&uuml;resinin bitimine kadar bekleyerek 7 Temmuz gecesi polise teslim olurken, bu gelişme &uuml;lkenin son yıllarda tanık olduğu en şiddetli protestoların ve sokak g&ouml;sterilerinin de fitilini ateşledi.</p> <p>Daha &ouml;nce ırk&ccedil;ı Apartheid sistemine karşı savaştığı i&ccedil;in 10 yıl hapis cezası alan Jacob Zuma, 2009-2018 yılları arasında cumhurbaşkanlığı g&ouml;revinde bulunmuştu. Fakat Zuma&rsquo;nın ismi sık sık yolsuzluk iddialarıyla g&uuml;ndeme geldi. Bazılarına g&ouml;re fakir ve kırsal bir aileden gelen eski &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k savaş&ccedil;ısı Zuma, kurtuluş m&uuml;cadelesi kazanıldıktan sonra yeni iş arkadaşlarıyla devletin servetini b&uuml;y&uuml;k &ccedil;apta yağmaladı. İlk kez 2005&rsquo;te savcılar tarafından yolsuzlukla su&ccedil;lanan Zuma hakkındaki davalar yıllar i&ccedil;inde d&uuml;ş&uuml;r&uuml;lse de başkanlıktan ayrıldığı 2018 yılından itibaren kendisine karşı benzer davalar tekrar a&ccedil;ıldı. Zuma&rsquo;nın, 2018&rsquo;de G&uuml;ney Afrika&rsquo;dan ka&ccedil;an k&ouml;t&uuml; ş&ouml;hretli Gupta Kardeşler&rsquo;le ilişkisi olduğu, devlet b&uuml;t&ccedil;esinden şahsi harcamalar yaptığı ve 1999&rsquo;da G&uuml;ney Afrika ile Fransız Thales firması arasındaki milyar dolarlık silah anlaşmasının imzalanması i&ccedil;in r&uuml;şvet aldığı iddialarına ilişkin 16 ayrı su&ccedil;lamadan a&ccedil;ılan davaları devam ediyor.&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Kendisine y&ouml;neltilen su&ccedil;lamaları reddeden Zuma ise siyasi rakiplerinin, mahkemeleri kendisini hedef almak i&ccedil;in kullandıklarını &ouml;ne s&uuml;r&uuml;yor. Zuma ayrıca kendisine komplo hazırlandığını ve bu komplonun beyazların &uuml;lkedeki ekonomik g&uuml;&ccedil;lerinin sona ermemesi i&ccedil;in Batılı devletler ve onların G&uuml;ney Afrika&rsquo;daki &ldquo;kuklaları&rdquo; tarafından tertiplendiğini &ouml;ne s&uuml;r&uuml;yor.</p> <h3>G&ouml;steriler şiddet ve yağma olaylarına d&ouml;n&uuml;şt&uuml;</h3> <p>Zuma&rsquo;nın bu tutumu ise bir&ccedil;ok kişi tarafından sabık başkanın Apartheid rejimine karşı savaştığı d&ouml;nemlerdeki psikolojiyle ve o d&ouml;nemki tepkilerle hareket ettiği şeklinde yorumlanıyor. Bazı &ccedil;evreler, yolsuzluk davası hen&uuml;z sonu&ccedil;lanmasa da Zuma&rsquo;nın eski bir devlet başkanı olarak hapsedilebilmesinin, &uuml;lkenin 27 yıllık demokrasi ser&uuml;veninde hukuk sisteminin geldiği noktayı g&ouml;stermesi a&ccedil;ısından &ouml;nem arz ettiği g&ouml;r&uuml;ş&uuml;nde. Dahası, Zuma&rsquo;nın teslim olma kararı hukukun &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; bakımından bir zafer olarak g&ouml;r&uuml;l&uuml;yordu. Ancak Jacob Zuma&rsquo;nın siyasi kalesi ve memleketi KwaZulu-Natal&rsquo;da başlayan protestolar kısa s&uuml;rede &uuml;lkenin en b&uuml;y&uuml;k şehrinin ve ekonomik g&uuml;&ccedil; merkezinin bulunduğu Gauteng eyaletine sı&ccedil;rayınca işlerin gidişatı değişti.</p> <p>G&uuml;ney Afrika&rsquo;nın en yoğun n&uuml;fuslu iki eyaletinde ger&ccedil;ekleşen protestolar amacından saparak şiddete ve yağmaya d&ouml;n&uuml;şm&uuml;ş durumda. Kalabalıklar depolara, fabrikalara, servis istasyonlarına ve alışveriş merkezlerine girdi. Zuma destek&ccedil;ileri siyasi kahramanlarının serbest bırakılmasını talep ederken, &uuml;lkenin ekonomik arterleri olan ana yolları trafiğe kapattılar. KwaZulu-Natal ve Gauteng eyaletlerindeki b&uuml;y&uuml;k şehirlerin yanı sıra kasabalarda da yangınların başlaması, otoyolların kapanması, işyerleri ve depoların yağmalanması ile &uuml;lke 1990&rsquo;lardan bug&uuml;ne yaşanan en şiddetli olaylara tanık oluyor.</p> <p>&nbsp;</p> <p>200&rsquo;den fazla alışveriş merkezinin yağmalandığı &uuml;lkede, bir zamanlar Nelson Mandela&rsquo;ya ev sahipliği yapan Johannesburg&rsquo;a bağlı Soweto banliy&ouml;s&uuml;nde tahribat korkun&ccedil; boyutlara ulaştı. Yaşanan izdihamlarda &ccedil;ok sayıda sivil hayatını kaybetti; gıda, yakıt ve ila&ccedil; tedariki durma noktasına geldi. &Ouml;te yandan halihazırda kıta Afrika&rsquo;sında Kovid-19 salgınından en k&ouml;t&uuml; etkilenen &uuml;lkede yağma ve yıkım, hastanelerde korkun&ccedil; sonu&ccedil;lara neden oldu.</p> <p>G&uuml;ney Afrika&rsquo;nın en b&uuml;y&uuml;k petrol rafinerisi de &uuml;lkede yaşananlar ve KwaZulu-Natal&rsquo;a giren ve &ccedil;ıkan tedarik yollarının tahrip edilmesinden dolayı faaliyetlerini askıya aldığını duyurdu. Liman kentleri Durban ve Johannesburg&rsquo;da, d&uuml;kkanlar ve benzin istasyonlarının &ouml;n&uuml;nde uzun kuyruklar oluştu. &Uuml;lkede olağan&uuml;st&uuml; h&acirc;l ilan edilmese de Bakanlar, temel gıda kaynaklarının t&uuml;kenebileceği riski konusunda uyarılar yapıyorlar.</p> <p>B&uuml;t&uuml;n bunların yanı sıra ordu, protestoların başlamasından bu yana polise yardım etmek i&ccedil;in g&ouml;revlendirildi. Binlerce askerin sokaklarda g&ouml;rev yapan polise destek vermesine rağmen kalabalıkların depolara, s&uuml;permarketlere, alışveriş merkezlerine, kliniklere ve fabrikalara y&ouml;nelik saldırıları engellenemedi. Gauteng ve KwaZulu-Natal&rsquo;ın bir&ccedil;ok b&ouml;lgesinde, yerel halktan oluşan k&uuml;&ccedil;&uuml;k gruplar ise evlerini ve işyerlerini korumak i&ccedil;in yerel medyanın &ldquo;savunma mangaları&rdquo; şeklinde isimlendirdiği &ouml;rg&uuml;tler kurdular. Bu k&uuml;&ccedil;&uuml;k silahlı gruplar Soweto&rsquo;da yağmalanmayan tek alışveriş merkezinde n&ouml;bet tuttular ve Kliptown&rsquo;da yağmacıların yerel yiyecek d&uuml;kkanlarına girmesini durdurmaya &ccedil;alıştılar. Mahallelere erişimi engellemek i&ccedil;in derme-&ccedil;atma barikatlar kuruldu. Bir&ccedil;ok yerde &ouml;nemli noktaların korunmasını yerel taksi firmaları &uuml;stlendi.</p> <h3>ANC&rsquo;deki hizipleşme</h3> <p>Bu s&uuml;re&ccedil;te pek &ccedil;ok kişi, mevcut Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa&rsquo;nın, halkın &ouml;fkesini dindirmek ve G&uuml;ney Afrikalılara g&uuml;vende olduklarını hissettirmek konusunda kararlı bir liderlik sergileyemediğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yor. Ramaphosa&rsquo;nın ge&ccedil;en yıl Kovid-19&rsquo;un yayılmasını engellemek i&ccedil;in &uuml;lke &ccedil;apında sokağa &ccedil;ıkma yasakları kapsamında 70 bin asker g&ouml;revlendirdiğine dikkati &ccedil;ekenler, bu s&uuml;re&ccedil;te yalnızca 2 bin 500 askerin konuşlandırılmasına tepki g&ouml;steriyorlar.</p> <p>Olayların patlak vermesinde sabotaj ihtimali &uuml;zerinde de durulurken sosyal medyada ise huzursuzluğu k&ouml;r&uuml;kleyen &ccedil;ok sayıda yalan haber dolaşıyor. Devlet G&uuml;venliği Bakanı Ayanda Dlodlo, yetkililerin Zuma ile bağlantılı eski g&uuml;venlik ajanlarının şiddeti kışkırttığı bilgisini aldığını belirtti. Afrika Ulusal Kongresi (ANC) partisi tarafından, Zuma&rsquo;nın kızı Duduzile Zuma-Sambudla&rsquo;nın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımların incelendiği a&ccedil;ıklandı. Zira Zuma&rsquo;nın oğlu Edward Zuma da babasının tutuklanması halinde &uuml;lkede kan d&ouml;k&uuml;leceğini ifade etmişti.</p> <p>Zuma&rsquo;nın &ccedil;ekirdek destek&ccedil;ileri, onun siyasi muhalifler tarafından d&uuml;zenlenen bir cadı avının kurbanı olduğunu s&ouml;yl&uuml;yorlar. Fakat bir&ccedil;ok uzman &uuml;lkede yaşanan kargaşanın arka planında iktidardaki ANC i&ccedil;inde keskinleşen hizipleşmenin olduğunu savunuyor. Zuma&rsquo;nın hapse atılması parti i&ccedil;indeki ılımlı ve pragmatik kanat i&ccedil;in bir zafer addediliyor. Diğer taraftan ANC Genel Sekreteri Gwede Mantashe, Gauteng ve KwaZulu-Natal&rsquo;ı etkisi altına alan mevcut şiddet, yağma ve vandalizmin eski Başkan Jacob Zuma ile hi&ccedil;bir ilgisinin olmadığını ve eylemlerin arkasındaki kişilerin sadece fırsattan istifade yağmalama yapan haydutlar olduğunu belirtti.</p> <h3>Şiddet olaylarının k&ouml;kenleri</h3> <p>G&uuml;ney Afrika&rsquo;da daha &ouml;nce meydana gelen bazı toplumsal olaylar kolayca yağma hareketlerine evrilse de hi&ccedil;biri son haftalarda yaşananların seviyesine ulaşmamıştı. Asıl incelenmesi gereken konu ise, her &uuml;lkede ger&ccedil;ekleşebilecek protesto olaylarının G&uuml;ney Afrika&rsquo;da neden yağma olaylarına d&ouml;n&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;. Bu durumun anlaşılabilmesi i&ccedil;in &uuml;lkede demokrasiye ge&ccedil;ilen d&ouml;nemden bu yana temel haklar ve ekonomik refah alanlarındaki gelişmeleri incelemek gerekiyor.</p> <p>G&uuml;ney Afrika Cumhuriyeti 1994&rsquo;te yeniden kurulduğunda, her kesimden bireylerin insan onuruna yakışır bi&ccedil;imde g&uuml;ven ve refah i&ccedil;inde yaşayacağı, devlet baskısının ortadan kalktığı, insan haklarının en y&uuml;ksek d&uuml;zeyde g&uuml;vence altına alındığı, d&uuml;nyaya &ouml;rnek bir &uuml;lke olma felsefesi &uuml;zerine inşa edilmişti. Zira &ldquo;beyaz &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;&rdquo; d&ouml;nemlerini b&uuml;y&uuml;k m&uuml;cadelelerle geride bırakan G&uuml;ney Afrika&rsquo;da s&ouml;m&uuml;rge ve Apartheid rejimi, &uuml;lkede her alanda toplumsal u&ccedil;urumların oluşmasına yol a&ccedil;mıştı. Ancak y&ouml;netimdeki beyaz &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n sona erdiği g&uuml;nden bug&uuml;ne demokrasi alanında ger&ccedil;ekten de eskiye nazaran &ccedil;ağ atlanmış olsa da &uuml;lkede sosyo-ekonomik alanda pek bir iyileşmenin yaşanmadığı ifade edilebilir. Bug&uuml;n politika olarak her ne kadar siyahları her alanda daha aktif hale getirmek i&ccedil;in &ldquo;siyah &ouml;nceliği&rdquo; uygulansa da gelir adaletsizliği, eğitim fırsatları eşitsizliği, yoksulluk gibi sosyo-ekonomik problemlere y&ouml;nelik somut adımlar atılmış değil. Bu nedenle Nelson Mandela, Walter Sisulu, Ahmed Kathrada gibi liderler &ouml;nderliğinde verilen m&uuml;cadele sonucu kazanılan demokrasiye ilişkin hayal kırıklıkları mevcut.</p> <p>Y&uuml;zlerce yıl s&ouml;m&uuml;r&uuml;len, akabinde onlarca yıl ırk ayrımcılığıyla aşağılanan, dışlanan ve kamu imkanlarından mahrum bırakılan &uuml;lke insanlarının son 27 yıllık demokrasi ser&uuml;veninde dahi k&uuml;&ccedil;&uuml;k siyah bir elit dışında &uuml;lke halkının h&acirc;l&acirc; aynı noktada bulunuyor, hatta g&uuml;venlik ve ekonomi gibi alanlarda daha da geriye gidiyor olması mevcut durum hakkında &ouml;nemli şeyler s&ouml;yl&uuml;yor.</p> <h3>G&uuml;ney Afrika&rsquo;nın kronik problemleri: İşsizlik, toprak sorunu</h3> <p>G&uuml;ney Afrika&rsquo;da demokrasiye ge&ccedil;ildiği 1994 yılında işsizlik oranı y&uuml;zde 20 seviyelerinde iken, 2019 yılında yapılan bir araştırmaya g&ouml;re bu oran y&uuml;zde 57,47 seviyesine ulaşmış<a href="https://www.theglobaleconomy.com/rankings/Youth_unemployment/" style="box-sizing: border-box; color: inherit; text-decoration-line: none; background-color: transparent; opacity: 1; box-shadow: rgb(155, 232, 248) 0px -2px 0px inset, rgb(155, 232, 248) 0px -3px 0px inset;" target="_blank">&nbsp;durumda. [1]</a>&nbsp;Bu verilere g&ouml;re, G&uuml;ney Afrika gen&ccedil; işsizlik oranı bakımından d&uuml;nyanın a&ccedil;ık ara en k&ouml;t&uuml; durumdaki &uuml;lkesi konumunda. D&uuml;ş&uuml;k gelir seviyeleri ve işsizlik, yaşanan huzursuzluğun fitilini ateşleyen en &ouml;nemli etkenler olarak &ouml;ne &ccedil;ıkıyor. Zira işsizlik oranı 2021 yılının ilk &uuml;&ccedil; ayında y&uuml;zde 32,6 olurken şu ana kadar y&uuml;zde 42,3 bandına &ccedil;ıktığı ve bu oranın gen&ccedil;ler arasında y&uuml;zde 74,7 ile rekor seviyeye ulaştığı&nbsp;<a href="https://www.news24.com/citypress/business/the-unemployment-catastrophe-20210613" style="box-sizing: border-box; color: inherit; text-decoration-line: none; background-color: transparent; opacity: 1; box-shadow: rgb(155, 232, 248) 0px -2px 0px inset, rgb(155, 232, 248) 0px -3px 0px inset;" target="_blank">belirtiliyor. [2]</a>&nbsp;&Ccedil;alışan kesimin aldığı asgari &uuml;cretler ise insanları Apartheid d&ouml;neminde yaşadıkları hayat seviyesinden ileri taşıyamayacak kadar d&uuml;ş&uuml;k. Ortalama bir ev kirasının bile ortalama 500 Amerikan doları olduğu &uuml;lkede, asgari &uuml;cretin ortalama 250 Amerikan doları olması bir&ccedil;ok siyah G&uuml;ney Afrikalıyı, akan suyu ve elektriği olmayan, tenekeden barakalarda yaşamaya zorluyor.</p> <p>G&uuml;ney Afrika İstatistik Kurumu&rsquo;nun &ccedil;ocuk yoksulluğu &uuml;zerine Haziran 2020&rsquo;de yayınladığı veriler incelendiğinde &uuml;lkedeki &ccedil;ocukların y&uuml;zde 60&rsquo;ının yoksulluk i&ccedil;inde olduğu ortaya &ccedil;ıkıyor. Benzer şekilde 2019 yılındaki Eşitsizlik Eğilimleri ve 2021 yılındaki Ulusal Yoksulluk raporları incelendiğinde &uuml;lke n&uuml;fusunun y&uuml;zde 52&rsquo;sinin eşitsizliklerle boğuştuğu g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Gelir adaletsizliğinde ise ilk sırada olan &uuml;lkede iş&ccedil;iler asgari &uuml;cretin iyileştirilmesi i&ccedil;in her fırsatta protesto g&ouml;sterileri yapıyorlar. Aynı doğrultuda, kaliteli eğitime ulaşmada karşılaşılan zorluklar ve &uuml;lkede ciddi boyutlarda tehdit oluşturan g&uuml;venlik sorunları da olayların alevlenmesinde etkili olan diğer fakt&ouml;rler arasında.</p> <p>Apartheid mirasının devralındığı 1994 yılında &uuml;lke topraklarının y&uuml;zde 85&rsquo;i beyaz azınlığın elinde bulunuyordu. Toprağın adil bi&ccedil;imde dağıtılması durumunda &uuml;lkedeki t&uuml;m sosyo-ekonomik sorunların sona ereceği hemen her kesim tarafından dile getiriliyor. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; toprak sorunu yalnızca tarım arazilerini değil, Apartheid d&ouml;neminde evlerinden atılan insanların isk&acirc;n sorununu da i&ccedil;eriyor. &Uuml;lkenin efsanevi lideri olarak anılan Mandela ve sonrasında kurulan t&uuml;m ANC h&uuml;k&uuml;metlerinin en &ouml;nemli g&uuml;ndem maddelerinden biri tarım arazileri ve konut arsası i&ccedil;in toprağın adil şekilde t&uuml;m halka dağıtılması olsa da bu konuda hi&ccedil;bir ilerleme kaydedilemedi. Mandela d&ouml;neminde konulan, toprağın y&uuml;zde 30&rsquo;unun dağıtılması hedefinin Mandela g&ouml;revi bıraktığında yalnızca y&uuml;zde 1&rsquo;i başarılabilmişti. G&uuml;n&uuml;m&uuml;z itibarıyla ise toprağın yeniden dağıtımı projesinde hedeflerin sadece y&uuml;zde 10&rsquo;una ulaşılabilmiş durumda. Mevcut durumda n&uuml;fusun y&uuml;zde 9&rsquo;unu oluşturan beyazlar &uuml;lke topraklarının y&uuml;zde 73&rsquo;&uuml;n&uuml; elinde bulundururken n&uuml;fusun y&uuml;zde 76&rsquo;sını oluşturan siyahlar ise toprağın y&uuml;zde 4&rsquo;&uuml;ne sahip.</p> <p>G&uuml;ney Afrika&rsquo;nın 27 yıllık demokrasi ge&ccedil;mişi g&ouml;z &uuml;n&uuml;ne alındığında, beyaz olmayanların politik kazanımlar elde etmesine karşın b&uuml;y&uuml;k &ccedil;oğunluğun sosyo-ekonomik kazanımlarının aynı kaldığı hatta daha da k&ouml;t&uuml;ye gittiği g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Yoksulluğun, işsizliğin ve eşitsizliğin &ccedil;ok ciddi boyutlarda seyrettiği G&uuml;ney Afrika&rsquo;da, Zuma&rsquo;nın tutuklanmasıyla başlayan protestoların yağmalama eylemlerine d&ouml;n&uuml;şmesi ise bu bakımdan pek şaşırtıcı g&ouml;r&uuml;nm&uuml;yor.</p> <p>Sonu&ccedil; olarak, G&uuml;ney Afrika&rsquo;da son d&ouml;nemde yaşanan protestolar 200&rsquo;den fazla kişinin hayatını kaybetmesine, yağma olaylarına katılan 3 bin 400&rsquo;den fazla kişinin tutuklanmasına, milyarlarca dolarlık zarara, yatırımcı g&uuml;veninin sarsılmasına, &uuml;lkenin para biriminin değer kaybetmesine ve G&uuml;ney Afrika&rsquo;nın &ldquo;b&ouml;lgesel bir lider&rdquo; imajının ciddi şekilde zedelenmesine yol a&ccedil;tı. Zulu milliyet&ccedil;iliği &ccedil;izgisinde siyaset y&uuml;r&uuml;tm&uuml;ş olan eski Başkan Zuma&rsquo;nın tutuklanmasının ardından yaşananlar ve Kovid-19 pandemisinin de etkisiyle giderek k&ouml;t&uuml;leşen sosyo-ekonomik d&uuml;zen/sizlik nedeniyle G&uuml;ney Afrika&rsquo;yı yakın gelecekte daha zor g&uuml;nlerin beklediğini tahmin etmek g&uuml;&ccedil; değil.</p>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.