Marmara depreminin 'sembol kızı'nın hukuk mücadelesi sürüyor

YAŞAM (AA) - Anadolu Ajansı | 04.04.2019 - 16:59, Güncelleme: 27.10.2022 - 05:58
 

Marmara depreminin 'sembol kızı'nın hukuk mücadelesi sürüyor

17 Ağustos depreminde enkazdan kurtarılan ve beton bloklar arasında boynu yan yatmış fotoğrafıyla depremin "sembol kızı" olarak hafızalara kazınan Kınay'ın hukuk mücadelesi sürüyor.
<h6>Ankara</h6> <div style="box-sizing: border-box; color: rgb(33, 37, 41); font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, &quot;Segoe UI&quot;, Roboto, &quot;Helvetica Neue&quot;, Arial, sans-serif, &quot;Apple Color Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Symbol&quot;, &quot;Noto Color Emoji&quot;; font-size: 16px;"> <p>&Ouml;m&uuml;r Kınay&#39;ın,&nbsp;17 Ağustos 1999&#39;de Marmara b&ouml;lgesinde meydana gelen depremde, annesiyle yaşadığı İstanbul K&uuml;&ccedil;&uuml;k&ccedil;ekmece&#39;deki sekiz katlı bina yıkıldı. Annesi enkaz altında kalarak hayatını kaybeden&nbsp;&Ouml;m&uuml;r Kınay, enkaz altından 4,5 saat sonra kurtarıldı.</p> <p>Olay tarihinde 20 yaşında olan ve beton bloklar arasında boynu yan yatmış fotoğrafıyla depremin &quot;sembol kızı&quot; olarak hafızalara kazınan Kınay, yaralı olarak kurtarıldı ancak v&uuml;cut fonksiyonlarını &ouml;nemli &ouml;l&ccedil;&uuml;de kaybederek engelli kaldı.</p> <p>Olay yerinde yapılan incelemeler sonucunda, &quot;binanın taşıyıcı sisteminde hatalı ve eksik malzeme kullanıldığı, iş&ccedil;iliğin yetersiz olduğu&quot; bilirkişi tespit raporuyla ortaya &ccedil;ıktı.</p> <p>Binanın m&uuml;teahhitleri hakkında kamu davası a&ccedil;ıldı ancak sanıklar aramalara rağmen bulunamadı. Ardından zaman aşımı s&uuml;resinin dolduğu gerek&ccedil;esiyle kamu davası ortadan kaldırıldı.</p> <h3>2000 yılında dava a&ccedil;tı</h3> <p>&Ouml;m&uuml;r Kınay ise &quot;binanın m&uuml;teahhitlerinin ruhsatsız ve kusurlu bina inşa ettiklerini, belediyenin bu konuda denetim g&ouml;revini yerine getirmemesi sonucunda binanın yıkıldığını, annesinin &ouml;lmesi nedeniyle maddi destekten yoksun kaldığını, olayda manevi zarara uğradığı&quot;nı ileri s&uuml;rerek, zararlarının belediye ve m&uuml;teahhitlerden karşılanması i&ccedil;in 2000 yılında dava a&ccedil;tı.</p> <p>A&ccedil;ılan davada 2 yıl bina m&uuml;teahhitlerinin a&ccedil;ık adreslerinin tespiti ve gerekli tebligatların yapılması i&ccedil;in &ccedil;alışıldı. S&uuml;re&ccedil;te, davalı belediye de g&ouml;rev itirazında bulunarak, davaya idare mahkemesinin bakacağını &ouml;ne s&uuml;rd&uuml;.</p> <p>Dava s&uuml;recinde 2003&#39;te bilirkişiye keşif yaptırılması kararı verildi. Gelen keşif raporunda, binanın projesiz, ruhsatsız ve ka&ccedil;ak inşa edildiği, taşıyıcı sistemde hatalı ve eksik malzeme kullanıldığı tespit edildi.</p> <p>Ancak Mahkeme, 9 Eyl&uuml;l 2003&#39;teki duruşmada, m&uuml;teahhitler hakkında a&ccedil;ılan kamu davasının bekletici mesele yapılmasını, destekten yoksun kalma tazminatı i&ccedil;in ayrıca bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdi.</p> <h3>Adli tıp raporu beklendi</h3> <p>Duruşmalarda 2005&#39;e gelindiğinde &Ouml;m&uuml;r Kınay&#39;ın engelli kalması nedeniyle iş g&ouml;remezlik durumunun belirlenmesi i&ccedil;in dosyanın Adli Tıp Kurumuna g&ouml;nderilmesine karar verildi.</p> <p>Mahkeme, 2007-2013 yılları arasında yaptığı duruşmalarda, adli tıp kurumu raporunu bekledi, 10 Aralık 2014&#39;teki 54. duruşmada ise davalı belediye y&ouml;n&uuml;nden a&ccedil;ılan davanın ayrılmasına karar verildi. Mahkeme, binanın m&uuml;teahhitleri hakkında a&ccedil;ılan davaya bakmaya devam etti.</p> <h3>2015&#39;te bireysel başvuruda bulundu</h3> <p>Belediyeye karşı a&ccedil;ılan dava y&ouml;n&uuml;nden verilen g&ouml;revsizlik kararı, başvurucuya 2015&#39;te tebliğ edildi. &Ouml;m&uuml;r Kınay da tebliğin ardından Anayasa Mahkemesi&#39;ne bireysel başvuruda bulundu.</p> <p>Bireysel başvuruda bulunulmasının ardından, yargılamaya devam eden yerel mahkeme, başvurucuya 25 bin lira manevi tazminat &ouml;denmesine h&uuml;kmetti, maddi tazminata ilişkin talepleri ise reddetti. Davanın temyiz incelemesinin Yargıtayda s&uuml;rd&uuml;ğ&uuml; anlaşıldı.</p> <p>Belediye hakkında a&ccedil;ılan ve ayrılan davanın ise İstanbul 2. İdare Mahkemesinde karara bağlandığı, yapılan itirazların ve temyiz s&uuml;recinin ardından dosyanın halen idare mahkemesinde a&ccedil;ık olduğu belirtildi.</p> <h3>Anayasa Mahkemesinin kararı</h3> <p>T&uuml;m hukuki s&uuml;re&ccedil;leri değerlendiren Anayasa Mahkemesi, davada, makul &ouml;zen ve hızda hareket edilmediği kanaatine vararak, Kınay&#39;ın, yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine karar verdi.</p> <p>Anayasa Mahkemesi, ihlal tespitiyle giderilemeyecek manevi zararları karşılığında &Ouml;m&uuml;r Kınay&#39;a 27 bin lira manevi tazminat &ouml;denmesine h&uuml;kmetti.</p> <h3>Gerek&ccedil;eden</h3> <p>Anayasa Mahkemesinin gerek&ccedil;esinde, başvurucunun zararlarının tazmini i&ccedil;in 20 Temmuz 2000&#39;de dava a&ccedil;tığı hatırlatıldı.</p> <p>Gerek&ccedil;ede, bu davada yaklaşık 5 yıl s&uuml;reyle sanıkları yakalanamayan olaya ilişkin kamu davasının sonucunun kusur durumunun belirlenmesi amacıyla bekletici mesele yapıldığının g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; kaydedildi.</p> <h3>Adli tıp raporu i&ccedil;in 6 yıldan fazla beklendi</h3> <p>Davada ayrıca, başvurucunun yaralanmasıyla ilgili Adli Tıp Kurumundan g&ouml;r&uuml;ş alınması yoluna gidildiği, ancak g&ouml;r&uuml;şe ilişkin raporun hazırlanmasının 6 yılı aşkın bir s&uuml;re aldığının anlaşıldığı kaydedildi.</p> <p>Mahkemenin bu s&uuml;recin hızlandırılması i&ccedil;in gerekli &ccedil;abayı g&ouml;stermediği gibi gerektiğinde bu konuda başka kurumdan g&ouml;r&uuml;ş alınması yoluna da gitmeyip, makul kabul edilmeyecek bu zaman zarfında sadece g&ouml;r&uuml;ş&uuml;n hazırlanmasını beklemeyi tercih ettiği aktarıldı.</p> <h3>Belediyenin g&ouml;rev itirazı, 12 yıl sonra ele alındı</h3> <p>Gerek&ccedil;ede, bunların &ouml;tesinde davada, yargılamanın ilk aşamaları sayılacak 12 Mart 2002 tarihli duruşmada davalı belediyenin g&ouml;rev itirazında bulunduğu hatırlatılarak, 12 yılı aşkın bir s&uuml;re sonra bu hususun değerlendirilerek dava dilek&ccedil;esinin g&ouml;rev y&ouml;n&uuml;nden reddine karar verildiği kaydedildi.</p> <p>Gerek&ccedil;ede, davanın ilerlemesine engel olan herhangi bir unsur ya da g&uuml;&ccedil;l&uuml;k bulunmadığı, ayrıca davanın bu derece uzun s&uuml;rmesine sebebiyet verecek nitelikte karmaşıklığa da sahip olmadığı vurgulandı.</p> <h3>&quot;Yaşam hakkını ilgilendiren yargısal s&uuml;re&ccedil;lerde hassasiyet&quot;</h3> <p>Davaya konu edilen, binanın yıkılmasına yol a&ccedil;an kusurların olaydan kısa bir s&uuml;re sonra tespit edildiği bildirilen gerek&ccedil;ede, şu tespitler yapıldı:</p> <p>&quot;Bu nedenle yaşam hakkını ilgilendirmesi de dikkate alındığında s&ouml;z konusu davada, y&uuml;r&uuml;rl&uuml;kteki yargı sisteminde daha sonra ortaya &ccedil;ıkabilecek benzer yaşam hakkı ihlallerinin &ouml;nlenmesinde sahip olunan &ouml;nemli rol&uuml;n zarar g&ouml;rmesine neden olabilecek şekilde makul &ouml;zen ve hızda hareket edilmediği kanaatine varılmıştır. Oysa yaşam hakkını ilgilendiren yargısal s&uuml;re&ccedil;lerde gereken &ouml;zen konusunda azami oranda hassasiyet g&ouml;sterilmesi, benzer ihlallerin &ouml;nlenmesi, kişilerin hukukun &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;ne olan bağlılığını s&uuml;rd&uuml;rmesi ve adalete olan g&uuml;venin sarsılmaması a&ccedil;ısından kritik &ouml;neme sahiptir.</p> <p>Bunun yanında, bu t&uuml;r elim olaylarda yakınlarını kaybetmiş veya hayatı ciddi risk altında kalmış kişilerin olay nedeniyle duydukları ızdırabın hafifletilmesi i&ccedil;in başvurdukları ve bu amaca hizmet etmesi gereken manevi zararların giderilmesi yolunda yaşanan b&ouml;ylesi durumların, olay nedeniyle duydukları ızdırap ve sıkıntıları bir nebze hafifletmek bir yana aksine artırdığında ve başka &uuml;z&uuml;nt&uuml;lere yol a&ccedil;tığında ş&uuml;phe bulunmamaktadır.&quot;</p> <p>Anayasa Mahkemesinin gerek&ccedil;esinde, Kınay&#39;ın maddi tazminat talepleriyle ilgili herhangi bir belge sunmadığı, bu nedenle maddi y&ouml;nden tazminat talebinin reddedildiği de belirtildi.</p> </div>
17 Ağustos depreminde enkazdan kurtarılan ve beton bloklar arasında boynu yan yatmış fotoğrafıyla depremin "sembol kızı" olarak hafızalara kazınan Kınay'ın hukuk mücadelesi sürüyor.
<h6>Ankara</h6> <div style="box-sizing: border-box; color: rgb(33, 37, 41); font-family: -apple-system, BlinkMacSystemFont, &quot;Segoe UI&quot;, Roboto, &quot;Helvetica Neue&quot;, Arial, sans-serif, &quot;Apple Color Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Emoji&quot;, &quot;Segoe UI Symbol&quot;, &quot;Noto Color Emoji&quot;; font-size: 16px;"> <p>&Ouml;m&uuml;r Kınay&#39;ın,&nbsp;17 Ağustos 1999&#39;de Marmara b&ouml;lgesinde meydana gelen depremde, annesiyle yaşadığı İstanbul K&uuml;&ccedil;&uuml;k&ccedil;ekmece&#39;deki sekiz katlı bina yıkıldı. Annesi enkaz altında kalarak hayatını kaybeden&nbsp;&Ouml;m&uuml;r Kınay, enkaz altından 4,5 saat sonra kurtarıldı.</p> <p>Olay tarihinde 20 yaşında olan ve beton bloklar arasında boynu yan yatmış fotoğrafıyla depremin &quot;sembol kızı&quot; olarak hafızalara kazınan Kınay, yaralı olarak kurtarıldı ancak v&uuml;cut fonksiyonlarını &ouml;nemli &ouml;l&ccedil;&uuml;de kaybederek engelli kaldı.</p> <p>Olay yerinde yapılan incelemeler sonucunda, &quot;binanın taşıyıcı sisteminde hatalı ve eksik malzeme kullanıldığı, iş&ccedil;iliğin yetersiz olduğu&quot; bilirkişi tespit raporuyla ortaya &ccedil;ıktı.</p> <p>Binanın m&uuml;teahhitleri hakkında kamu davası a&ccedil;ıldı ancak sanıklar aramalara rağmen bulunamadı. Ardından zaman aşımı s&uuml;resinin dolduğu gerek&ccedil;esiyle kamu davası ortadan kaldırıldı.</p> <h3>2000 yılında dava a&ccedil;tı</h3> <p>&Ouml;m&uuml;r Kınay ise &quot;binanın m&uuml;teahhitlerinin ruhsatsız ve kusurlu bina inşa ettiklerini, belediyenin bu konuda denetim g&ouml;revini yerine getirmemesi sonucunda binanın yıkıldığını, annesinin &ouml;lmesi nedeniyle maddi destekten yoksun kaldığını, olayda manevi zarara uğradığı&quot;nı ileri s&uuml;rerek, zararlarının belediye ve m&uuml;teahhitlerden karşılanması i&ccedil;in 2000 yılında dava a&ccedil;tı.</p> <p>A&ccedil;ılan davada 2 yıl bina m&uuml;teahhitlerinin a&ccedil;ık adreslerinin tespiti ve gerekli tebligatların yapılması i&ccedil;in &ccedil;alışıldı. S&uuml;re&ccedil;te, davalı belediye de g&ouml;rev itirazında bulunarak, davaya idare mahkemesinin bakacağını &ouml;ne s&uuml;rd&uuml;.</p> <p>Dava s&uuml;recinde 2003&#39;te bilirkişiye keşif yaptırılması kararı verildi. Gelen keşif raporunda, binanın projesiz, ruhsatsız ve ka&ccedil;ak inşa edildiği, taşıyıcı sistemde hatalı ve eksik malzeme kullanıldığı tespit edildi.</p> <p>Ancak Mahkeme, 9 Eyl&uuml;l 2003&#39;teki duruşmada, m&uuml;teahhitler hakkında a&ccedil;ılan kamu davasının bekletici mesele yapılmasını, destekten yoksun kalma tazminatı i&ccedil;in ayrıca bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdi.</p> <h3>Adli tıp raporu beklendi</h3> <p>Duruşmalarda 2005&#39;e gelindiğinde &Ouml;m&uuml;r Kınay&#39;ın engelli kalması nedeniyle iş g&ouml;remezlik durumunun belirlenmesi i&ccedil;in dosyanın Adli Tıp Kurumuna g&ouml;nderilmesine karar verildi.</p> <p>Mahkeme, 2007-2013 yılları arasında yaptığı duruşmalarda, adli tıp kurumu raporunu bekledi, 10 Aralık 2014&#39;teki 54. duruşmada ise davalı belediye y&ouml;n&uuml;nden a&ccedil;ılan davanın ayrılmasına karar verildi. Mahkeme, binanın m&uuml;teahhitleri hakkında a&ccedil;ılan davaya bakmaya devam etti.</p> <h3>2015&#39;te bireysel başvuruda bulundu</h3> <p>Belediyeye karşı a&ccedil;ılan dava y&ouml;n&uuml;nden verilen g&ouml;revsizlik kararı, başvurucuya 2015&#39;te tebliğ edildi. &Ouml;m&uuml;r Kınay da tebliğin ardından Anayasa Mahkemesi&#39;ne bireysel başvuruda bulundu.</p> <p>Bireysel başvuruda bulunulmasının ardından, yargılamaya devam eden yerel mahkeme, başvurucuya 25 bin lira manevi tazminat &ouml;denmesine h&uuml;kmetti, maddi tazminata ilişkin talepleri ise reddetti. Davanın temyiz incelemesinin Yargıtayda s&uuml;rd&uuml;ğ&uuml; anlaşıldı.</p> <p>Belediye hakkında a&ccedil;ılan ve ayrılan davanın ise İstanbul 2. İdare Mahkemesinde karara bağlandığı, yapılan itirazların ve temyiz s&uuml;recinin ardından dosyanın halen idare mahkemesinde a&ccedil;ık olduğu belirtildi.</p> <h3>Anayasa Mahkemesinin kararı</h3> <p>T&uuml;m hukuki s&uuml;re&ccedil;leri değerlendiren Anayasa Mahkemesi, davada, makul &ouml;zen ve hızda hareket edilmediği kanaatine vararak, Kınay&#39;ın, yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine karar verdi.</p> <p>Anayasa Mahkemesi, ihlal tespitiyle giderilemeyecek manevi zararları karşılığında &Ouml;m&uuml;r Kınay&#39;a 27 bin lira manevi tazminat &ouml;denmesine h&uuml;kmetti.</p> <h3>Gerek&ccedil;eden</h3> <p>Anayasa Mahkemesinin gerek&ccedil;esinde, başvurucunun zararlarının tazmini i&ccedil;in 20 Temmuz 2000&#39;de dava a&ccedil;tığı hatırlatıldı.</p> <p>Gerek&ccedil;ede, bu davada yaklaşık 5 yıl s&uuml;reyle sanıkları yakalanamayan olaya ilişkin kamu davasının sonucunun kusur durumunun belirlenmesi amacıyla bekletici mesele yapıldığının g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; kaydedildi.</p> <h3>Adli tıp raporu i&ccedil;in 6 yıldan fazla beklendi</h3> <p>Davada ayrıca, başvurucunun yaralanmasıyla ilgili Adli Tıp Kurumundan g&ouml;r&uuml;ş alınması yoluna gidildiği, ancak g&ouml;r&uuml;şe ilişkin raporun hazırlanmasının 6 yılı aşkın bir s&uuml;re aldığının anlaşıldığı kaydedildi.</p> <p>Mahkemenin bu s&uuml;recin hızlandırılması i&ccedil;in gerekli &ccedil;abayı g&ouml;stermediği gibi gerektiğinde bu konuda başka kurumdan g&ouml;r&uuml;ş alınması yoluna da gitmeyip, makul kabul edilmeyecek bu zaman zarfında sadece g&ouml;r&uuml;ş&uuml;n hazırlanmasını beklemeyi tercih ettiği aktarıldı.</p> <h3>Belediyenin g&ouml;rev itirazı, 12 yıl sonra ele alındı</h3> <p>Gerek&ccedil;ede, bunların &ouml;tesinde davada, yargılamanın ilk aşamaları sayılacak 12 Mart 2002 tarihli duruşmada davalı belediyenin g&ouml;rev itirazında bulunduğu hatırlatılarak, 12 yılı aşkın bir s&uuml;re sonra bu hususun değerlendirilerek dava dilek&ccedil;esinin g&ouml;rev y&ouml;n&uuml;nden reddine karar verildiği kaydedildi.</p> <p>Gerek&ccedil;ede, davanın ilerlemesine engel olan herhangi bir unsur ya da g&uuml;&ccedil;l&uuml;k bulunmadığı, ayrıca davanın bu derece uzun s&uuml;rmesine sebebiyet verecek nitelikte karmaşıklığa da sahip olmadığı vurgulandı.</p> <h3>&quot;Yaşam hakkını ilgilendiren yargısal s&uuml;re&ccedil;lerde hassasiyet&quot;</h3> <p>Davaya konu edilen, binanın yıkılmasına yol a&ccedil;an kusurların olaydan kısa bir s&uuml;re sonra tespit edildiği bildirilen gerek&ccedil;ede, şu tespitler yapıldı:</p> <p>&quot;Bu nedenle yaşam hakkını ilgilendirmesi de dikkate alındığında s&ouml;z konusu davada, y&uuml;r&uuml;rl&uuml;kteki yargı sisteminde daha sonra ortaya &ccedil;ıkabilecek benzer yaşam hakkı ihlallerinin &ouml;nlenmesinde sahip olunan &ouml;nemli rol&uuml;n zarar g&ouml;rmesine neden olabilecek şekilde makul &ouml;zen ve hızda hareket edilmediği kanaatine varılmıştır. Oysa yaşam hakkını ilgilendiren yargısal s&uuml;re&ccedil;lerde gereken &ouml;zen konusunda azami oranda hassasiyet g&ouml;sterilmesi, benzer ihlallerin &ouml;nlenmesi, kişilerin hukukun &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;ne olan bağlılığını s&uuml;rd&uuml;rmesi ve adalete olan g&uuml;venin sarsılmaması a&ccedil;ısından kritik &ouml;neme sahiptir.</p> <p>Bunun yanında, bu t&uuml;r elim olaylarda yakınlarını kaybetmiş veya hayatı ciddi risk altında kalmış kişilerin olay nedeniyle duydukları ızdırabın hafifletilmesi i&ccedil;in başvurdukları ve bu amaca hizmet etmesi gereken manevi zararların giderilmesi yolunda yaşanan b&ouml;ylesi durumların, olay nedeniyle duydukları ızdırap ve sıkıntıları bir nebze hafifletmek bir yana aksine artırdığında ve başka &uuml;z&uuml;nt&uuml;lere yol a&ccedil;tığında ş&uuml;phe bulunmamaktadır.&quot;</p> <p>Anayasa Mahkemesinin gerek&ccedil;esinde, Kınay&#39;ın maddi tazminat talepleriyle ilgili herhangi bir belge sunmadığı, bu nedenle maddi y&ouml;nden tazminat talebinin reddedildiği de belirtildi.</p> </div>
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.