PROF.DR.HASAN TANRIVERDİ: MUCİZELER HAKTIR DEDİ.
MANEVİYAT
26.04.2019 - 09:34, Güncelleme:
27.10.2022 - 05:58
PROF.DR.HASAN TANRIVERDİ: MUCİZELER HAKTIR DEDİ.
Diyarbakır Ensar Vakfının aylık seminer zincirinin son konuğu İslam hukuku alanında çalışmalarıyla ünlü Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.Hasan Tanrıverdi oldu.
<p><strong>Tanrı verdi; </strong>Mucizeler, Allah’ın emri ile gerçekleşen sünnetüllah dışında tecelli eden hadiselerdir. Diyerek Kur’anı Kerimden örnekler paylaştı.</p>
<p>Mucizeler Allah’ın iradesi ile tecelli ettiği için iman etmemiz gereken bir gerçektir. Allah’ın gücü her şeye yeter, dolayısıyla mucizeleri Sünetüllah adını verdiğimiz tabiat kanunları dahilinde değerlendirmek doğru değildir.Zaten mucize aklı aciz bırakan demektir.</p>
<p><strong>Hz.İbrahim’in mucizesi,</strong></p>
<p>Hz.İbrahim ateşe atılınca Yüce Allah “ey ateş İbrahim’e serinlik ver” deyince tabiatında ısı verme ve yakma varken ateş İbrahim’i yakmıyor. Bu akılla izah edilmez, bunu kainattaki kanunlar çerçevesinde değerlendirmek haşa Allah’ı insan gibi düşünmek demektir, halbuki tabiat kanunlarının sahibi O’dur, istediği zaman emreder o kanun değişir.</p>
<p><strong>Hz.Musa’nın mucizesi,</strong></p>
<p>Mesela Hz.Musa Kur’anın ifadesiyle 9 ayrı mucize ile desteklenmiştir. Elindeki asanın yılana dönüşmesi bu mucizelerden biridir.</p>
<p>Allah Turı Sinada bu mucizenin deneyini yapmış ve asa yılan olunca Hz.Musa ardına bakmadan kaçmıştır. Allah onu uyarıyor, korkma yılana dokun tekrara asa olacak diyor ve öyle oluyor. Bakın eğer daha önce bunu yapmasaydı sihirbazların sihrini yenmek için asa yılana dönüşmeseydi, o anda kendisi korkacaktı. Ama bu mucize tecelli edince sihirbazlar iman ettiler ve bunun bir sihir olmadığını söylediler.</p>
<p><strong>Bedir harbi,</strong></p>
<p>Hz.Ali rivayet ediyor Bedir savaşında savaş kızıştı ve peygamberimiz((asv) dedi ki, “bana bir avuç toprak getir” getirdiğim tozu düşmanın yüzüne attı. Düşman kendi gözleriyle uğraşırken sahabeler onlarla daha rahat savaştı.</p>
<p>Sahabeler onları öldürünce sonra “biz şöyle onları öldürdük, böyle öldürdük” diyorlar Peygamber diyor ki, “hayır ben onların gözüne toz attım” bunun özerine ayet nazil oluyor ve yüce Allah diyor ki, “hayır anları ben öldürdüm, ayrıca peygambere hitaben de “senin attığın toprağı sen atmadın ben attım.” Buyuruyor.</p>
<p>İmamı Siyuti bu ayeti tefsir ederken diyor ki, bu tozun tesirinde üç açıdan mucize var,</p>
<p>1-Normalde bir insanın eliyle atılan toprak bu kadar uzağa gitmez, Allah onu istediği kadar uzağa götürdü,</p>
<p>2-O toprak azdı yüce Allah onu artırdı,</p>
<p>3-Toprağın seçici oluşu da ayrı bir mucize, çünkü toprak müminlerin değil sadece kafirlerin gözüne girdi.</p>
<p>Bu üç özellik de normalde atılan bir avuç toprakta yoktur. Ama Allah dilerse olur ve oldu da. Ama peygamberimiz ben yaptım deyince Allah onu uyarıyor, hayır onu ben attım diyor.</p>
<p><strong>Fil hadisesi ve Ababil kuşları,</strong></p>
<p>Peygamberimize sormuşlar hangi yıl dünyada geldin? demiş ki “ben fil senesinde dünyaya geldim.” Demiş.</p>
<p>Fil olayını hatırlayalım yüce Allah ne diyor biz onların üzerine ebabil kuşlarını gönderdik ve onları böceklerin yediği ekine çevirdik.</p>
<p>Kabeyi yıkmaya gelen Ebrehe’den Abdulmutallip devlerini isteyince Ebrehe onunla alay eder, diyor ki ben sizin kabenizi yıkmaya geliyorum sen ebnden develerini istiyorsun. Abdulmutallip diyor ki ben develerimi istiyorum Kabenin de sahibi vardır, onu koruyacaktır. Dönüşte Abdulmutallip Kabenin kapısına yapışır ve “Allah’ım evini sen koru” diye dua eder.</p>
<p>Ve gelen Ababil kuşları topraktan olan o küçücük taşları Ebrehenin ordusuna atarlar, mesela o taşların biri yanlışlıkla bir Mekkeliye değmedi. Kuşlar zi ukul değil ki, iradesini kullansınlar ama Allah onara emir veriyor, ve ben yaptım diyor.İsterseniz Fil suresinin tefsirine bakın.</p>
<p><strong>Esas olan Sünnetüllaha uymaktır.</strong></p>
<p>Sünetullaha tabi olmak bizim için bir mecburiyettir ama Allah istediği zaman sünnetüllah dışında da istediği işi yapar. Ama bizim için sünetullaha uymak esastır. Kur’anı kerimin 49 yerinde aklımızı kullanmamızı emrediyor.</p>
<p>Hicret esnasındagelen bilgi/talimat sadece Mekke’den çıkma emriydi. Ama plan programı, nasıl çıkacaklarını kendileri yapıyor. Ve peygamber istişare ile bir plan yapıyor ona göre yola çıkarlar. Yani demiyor ya Rebbi bizi Medine’ye at değil mi? diyebilirdi de.</p>
<p>Onları mağarada bulunca korkan Hz. Ebubekr’e diyor ki “korkma Allah bizimledir.” Allah diyor ki ben onların görmedikleri askerleri yardımına gönderdim.</p>
<p>Peygamber dahi bazen fıtratı/sünnetüllahı dikkate almamış ve bir insan gibi cezalandırılmıştır.</p>
<p><strong>Hz.Aişe validemiz anlatıyor</strong></p>
<p>Hz.aişe validemiz anlatıyor, Peygamberimiz toy bir at aldı Hz.Aişe diyor ki “bu atı bir seyis terbiye etsin, sonra bin” Peygamberimiz “gerek yok diyor ve ben binebilirim” diyor. ama ata bindikten az zaman sonra at şahlanıyor ve Peygamber attan düşüyor, hatta ayağı zengide kalıyor ve yerden sürükleniyor öyle hırpalanıyor ki bir hafta namazı oturarak kılıyor.</p>
<p><strong>Keramet Allah’ın kullarına ihsanıdır,</strong></p>
<p>Keramete gelince o da Allah’ın sevdiği kullarına bir ikramıdır, yadırgamamak lazım. Ama “şeyh uçmaz mürit uçurur” ifadesiyle yerli yersiz kerametler ile yaşamak da ifrattır.</p>
<p>Dolayısıyla ne aşırıya gidelim, ne de inkara kalkışalım. Biz sünnetüllaha riayet edelim, ama Allah u Tealayı kendi kanunları ile sorgulamayalım.</p>
<p>Var olan kanunların sahibi Allah’tır istediği zaman o kanunları etkisiz hale getirebilir.</p>
Diyarbakır Ensar Vakfının aylık seminer zincirinin son konuğu İslam hukuku alanında çalışmalarıyla ünlü Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.Hasan Tanrıverdi oldu.
<p><strong>Tanrı verdi; </strong>Mucizeler, Allah’ın emri ile gerçekleşen sünnetüllah dışında tecelli eden hadiselerdir. Diyerek Kur’anı Kerimden örnekler paylaştı.</p>
<p>Mucizeler Allah’ın iradesi ile tecelli ettiği için iman etmemiz gereken bir gerçektir. Allah’ın gücü her şeye yeter, dolayısıyla mucizeleri Sünetüllah adını verdiğimiz tabiat kanunları dahilinde değerlendirmek doğru değildir.Zaten mucize aklı aciz bırakan demektir.</p>
<p><strong>Hz.İbrahim’in mucizesi,</strong></p>
<p>Hz.İbrahim ateşe atılınca Yüce Allah “ey ateş İbrahim’e serinlik ver” deyince tabiatında ısı verme ve yakma varken ateş İbrahim’i yakmıyor. Bu akılla izah edilmez, bunu kainattaki kanunlar çerçevesinde değerlendirmek haşa Allah’ı insan gibi düşünmek demektir, halbuki tabiat kanunlarının sahibi O’dur, istediği zaman emreder o kanun değişir.</p>
<p><strong>Hz.Musa’nın mucizesi,</strong></p>
<p>Mesela Hz.Musa Kur’anın ifadesiyle 9 ayrı mucize ile desteklenmiştir. Elindeki asanın yılana dönüşmesi bu mucizelerden biridir.</p>
<p>Allah Turı Sinada bu mucizenin deneyini yapmış ve asa yılan olunca Hz.Musa ardına bakmadan kaçmıştır. Allah onu uyarıyor, korkma yılana dokun tekrara asa olacak diyor ve öyle oluyor. Bakın eğer daha önce bunu yapmasaydı sihirbazların sihrini yenmek için asa yılana dönüşmeseydi, o anda kendisi korkacaktı. Ama bu mucize tecelli edince sihirbazlar iman ettiler ve bunun bir sihir olmadığını söylediler.</p>
<p><strong>Bedir harbi,</strong></p>
<p>Hz.Ali rivayet ediyor Bedir savaşında savaş kızıştı ve peygamberimiz((asv) dedi ki, “bana bir avuç toprak getir” getirdiğim tozu düşmanın yüzüne attı. Düşman kendi gözleriyle uğraşırken sahabeler onlarla daha rahat savaştı.</p>
<p>Sahabeler onları öldürünce sonra “biz şöyle onları öldürdük, böyle öldürdük” diyorlar Peygamber diyor ki, “hayır ben onların gözüne toz attım” bunun özerine ayet nazil oluyor ve yüce Allah diyor ki, “hayır anları ben öldürdüm, ayrıca peygambere hitaben de “senin attığın toprağı sen atmadın ben attım.” Buyuruyor.</p>
<p>İmamı Siyuti bu ayeti tefsir ederken diyor ki, bu tozun tesirinde üç açıdan mucize var,</p>
<p>1-Normalde bir insanın eliyle atılan toprak bu kadar uzağa gitmez, Allah onu istediği kadar uzağa götürdü,</p>
<p>2-O toprak azdı yüce Allah onu artırdı,</p>
<p>3-Toprağın seçici oluşu da ayrı bir mucize, çünkü toprak müminlerin değil sadece kafirlerin gözüne girdi.</p>
<p>Bu üç özellik de normalde atılan bir avuç toprakta yoktur. Ama Allah dilerse olur ve oldu da. Ama peygamberimiz ben yaptım deyince Allah onu uyarıyor, hayır onu ben attım diyor.</p>
<p><strong>Fil hadisesi ve Ababil kuşları,</strong></p>
<p>Peygamberimize sormuşlar hangi yıl dünyada geldin? demiş ki “ben fil senesinde dünyaya geldim.” Demiş.</p>
<p>Fil olayını hatırlayalım yüce Allah ne diyor biz onların üzerine ebabil kuşlarını gönderdik ve onları böceklerin yediği ekine çevirdik.</p>
<p>Kabeyi yıkmaya gelen Ebrehe’den Abdulmutallip devlerini isteyince Ebrehe onunla alay eder, diyor ki ben sizin kabenizi yıkmaya geliyorum sen ebnden develerini istiyorsun. Abdulmutallip diyor ki ben develerimi istiyorum Kabenin de sahibi vardır, onu koruyacaktır. Dönüşte Abdulmutallip Kabenin kapısına yapışır ve “Allah’ım evini sen koru” diye dua eder.</p>
<p>Ve gelen Ababil kuşları topraktan olan o küçücük taşları Ebrehenin ordusuna atarlar, mesela o taşların biri yanlışlıkla bir Mekkeliye değmedi. Kuşlar zi ukul değil ki, iradesini kullansınlar ama Allah onara emir veriyor, ve ben yaptım diyor.İsterseniz Fil suresinin tefsirine bakın.</p>
<p><strong>Esas olan Sünnetüllaha uymaktır.</strong></p>
<p>Sünetullaha tabi olmak bizim için bir mecburiyettir ama Allah istediği zaman sünnetüllah dışında da istediği işi yapar. Ama bizim için sünetullaha uymak esastır. Kur’anı kerimin 49 yerinde aklımızı kullanmamızı emrediyor.</p>
<p>Hicret esnasındagelen bilgi/talimat sadece Mekke’den çıkma emriydi. Ama plan programı, nasıl çıkacaklarını kendileri yapıyor. Ve peygamber istişare ile bir plan yapıyor ona göre yola çıkarlar. Yani demiyor ya Rebbi bizi Medine’ye at değil mi? diyebilirdi de.</p>
<p>Onları mağarada bulunca korkan Hz. Ebubekr’e diyor ki “korkma Allah bizimledir.” Allah diyor ki ben onların görmedikleri askerleri yardımına gönderdim.</p>
<p>Peygamber dahi bazen fıtratı/sünnetüllahı dikkate almamış ve bir insan gibi cezalandırılmıştır.</p>
<p><strong>Hz.Aişe validemiz anlatıyor</strong></p>
<p>Hz.aişe validemiz anlatıyor, Peygamberimiz toy bir at aldı Hz.Aişe diyor ki “bu atı bir seyis terbiye etsin, sonra bin” Peygamberimiz “gerek yok diyor ve ben binebilirim” diyor. ama ata bindikten az zaman sonra at şahlanıyor ve Peygamber attan düşüyor, hatta ayağı zengide kalıyor ve yerden sürükleniyor öyle hırpalanıyor ki bir hafta namazı oturarak kılıyor.</p>
<p><strong>Keramet Allah’ın kullarına ihsanıdır,</strong></p>
<p>Keramete gelince o da Allah’ın sevdiği kullarına bir ikramıdır, yadırgamamak lazım. Ama “şeyh uçmaz mürit uçurur” ifadesiyle yerli yersiz kerametler ile yaşamak da ifrattır.</p>
<p>Dolayısıyla ne aşırıya gidelim, ne de inkara kalkışalım. Biz sünnetüllaha riayet edelim, ama Allah u Tealayı kendi kanunları ile sorgulamayalım.</p>
<p>Var olan kanunların sahibi Allah’tır istediği zaman o kanunları etkisiz hale getirebilir.</p>
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.