Seçmeli Din Dersini istemeyen dilekçe versin

Seçmeli Din Dersini istemeyen dilekçe versin Almanya modelinden örnek veren Türkiye Aile Meclisi Genel Başkan Yardımcısı Eğitimci Yazarı Ali Erkan Kavaklı, “Seçmeli Kur’an, Siyer ve Temel Dini Bilgiler dersini seçmek isteyen değil, istemeyen dilekçe vermeli. Bu dersleri seçmeyenler alternatif olarak ahlâk dersini seçmeli. Üniversite sınavlarında seçmeli din derslerinden de soru çıksın! Çünkü toplumu bir arada tutan, farklı düşünce ve inançta insanları bir arada yaşatan unsur ortak değer ve ahlak yargılarıdır” dedi. "Din, Ahlak ve Değerler” başlığı altındaki Kur’an-ı Kerim, Peygamberimizin Hayatı, Temel Dini Bilgiler” derslerini tercih süreci, içinde bulunduğumuz Ocak ayında sona erecek. Seçmeli din dersine öğrencilerin rağbet etmesi için eğitimciler seferber olurken, Türkiye Âile Meclisi Genel Başkan Yardımcısı Eğitimci Yazar Ali Erkan Kavaklı’dan kritik bir tavsiye geldi: Üniversite sınavlarında seçmeli din derslerinden de soru çıksın! Sınavlarda soru çıkmalı Seçmeli ders maratonunun son virajında dini derslerin tercihiyle ilgili kritik açıklamalarda bulunan Kavaklı, üniversite sınavlarında soru çıkmayan derslere öğrencilerin rağbet etmediğine vurgu yapıyor. Üniversiteye yerleştirme sınavları olan TYT ve AYT’de 3 seçmeli din dersinden sorular çıkması gerektiği belirten Kavaklı ayrıca Almanya modelinde olduğu gibi, bu dersleri tercih edenlerin değil, istemeyenlerin dilekçe vermesi gerektiğini ifade etti. Sınavın motive gücüne vurgu yapan Kavaklı, şunları dile getirdi: “Maneviyatsız eğitim olmaz. Ruhsal zekâyı geliştirecek ve çocuklarımıza ahlâkî, insani, milli ve manevi değerler kazandıracak olan bu dersler özellikle lisede TYT ve AYT’nin kurbanı oluyor. Lise öğrencisi bütün gücüyle üniversite sınavlarına odaklanıyor, liseliler için üniversite kazanmak var olmak veya olmamak meselesi hâline gelmiş. Üniversite kazanma ümidi olan gençler, seçmeli dersleri lüzumsuz hatta engel olarak görüyorlar. Üniversite ümidi olmayanlar ise bütün dersleri gereksiz kabul ediyor. Öğrenci ilgilenmiyor. Öğrenciler için kendilerine üniversite kazandıracak dersler önemli, öteki dersler ayak bağı. Beyin gelişimi için gerçekler böyle değil. Beyin bilgi ile beslenir. Her türlü bilgi beyin gelişimine hizmet eder, ne kadar çok ve çeşitli bilgi öğrenilirse beyindeki sinaptik ağlar o kadar çok çeşitlenir ve beyin gelişir; yani zekâ gelişimi artar. Son sınıf öğrencileri, üniversite sınavlarında soru çıkmayan dersleri dinlemiyorlar, bu derslerin öğretmenlerine, ‘bizi bırakın ders çalışalım, test çözelim’ diyerek ders anlattırmıyorlar. Üniversiteye hazırlanmak ve üniversiteye girebilmek liselilerden beklenen en önemli değer. Üniversite kazanamayan genci çevresi değersiz görüyor, öğrenci kendisini değersiz hissediyor. Dolayısıyla üniversite sınavlarında soru çıkmayacak dersler önemsiz kabul ediliyor.”. Alternatifi ‘Ahlak Dersi’ Seçmeli dersleri öğrencinin gözünde önemli hale getirmek için iki adım atılması gerektiğini vurgulayan Kavaklı, şunları anlattı: “İlk olarak; Kur’an, Siyer, Temel Dini Bilgiler ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde TYT ve AYT’de tıpkı Türkçe ve Matematik gibi 40 soru sorulursa bu dersler öğrencinin gözünde ve tabii ki velisinin gözünde önemli hâle gelir. İkincisi ise Seçmeli Kur’an, Siyer ve Temel Dini Bilgiler dersini seçmek isteyen değil, seçmek istemeyen dilekçe vermeli. Bu dersleri seçmeyenler alternatif olarak ahlâk dersini seçmeliler.” Kavaklı, 8’inci sınıf öğrencilerine Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden 10 soru sorulduğunu, seçmeli derslerden de en az 10 soru sorulması gerektiğini sözlerine ekledi. Almanya modeli Almanya modelini de örnek gösteren Ali Arkan Kavaklı, sistemi şöyle anlattı: “Almanya’da kaldığım yıllarda gördüm, Religion, yani din dersi karnede birinci ders. Bu dersi çocuğuna aldırmak istemeyen veli dilekçe verir. Religion dersini seçmeyen etik dersine gönderilir. Bu derste dinler, kültür, ahlâk, insana kişilik ve kimlik kazandıran, toplumu bir arada tutan temel değerler öğretilir. Çünkü gençlere kimlik, karakter, ahlak ve temel değerler kazandıracak din ile ahlak dersleri Türkçe ve Matematik kadar hatta onlardan daha önemli. Öğrenci Matematik ve Türkçe bilgisini sonradan da tamamlayabilir ama kimlik, kişilik ve ahlaki değerleri sonradan kazanmak hiç de kolay değil.”. Değerler eğitimi şart Kavaklı, sözlerini şöyle tamamladı: “Toplumu bir arada tutan, farklı düşünce ve inançta insanları bir arada yaşatan ortak değer yargılarıdır. Vatanseverlik, insana değer verme, milli ve manevî değerlere bağlılık, çevreyi temiz tutma, hayvanları sevme ve koruma, farklı düşüncelere saygı ve tolerans, yardımlaşma ve dayanışma duyguları ahlâk bu derslerde yavrularımıza öğretilmeli ve milleti millet yapan ve bir arada tutan değer yargıları yavrularımıza benimsetilmeli. LGS, TYT ve AYT’de seçmeli derslerden soru sorulması bu derslerin önemsenmesi ve seçilmesi kadar toplumda barış, huzur ve hoşgörünün sağlanmasına hizmet edecektir.”