İKİZLER FİRARDA GİTME NİYETİNİZ VAR MI?

İKİZLER FİRARDA GİTME NİYETİNİZ VAR MI? Günaydın Saat 6.00 :) Dün yorulmamış gibi, bugün dinç ayaktayız. Galiba havasından veya gezme hevesinden. Benim bacı kalkar diye umut etmiyordum ama beni şaşırttı. 7 de herkes araçlarda olmalı geç kalan tüm otobüse dondurma veya çay ısmarlayacak. Gezi boyunca sadece Ömer beyler (Kütahyalılar) dondurma ısmarladı. İlk durak Giresunda fındık ve çeşitli hediyelerin alınabileceği bir dükkan. Biz kadınlar severiz süslü şeyleri. İlk bakılan Karadenize özgü keşan şallarınıysa otobüsde nerede ise takmayan kalmadı. Ben bile! Ama çok şık duruyor. Aslında bu şallar bile Karadenizlilerin nasıl canlı ve candan olduğunu gösteriyor. Yalnız bazende karadeniz gibi hırçın ve inatçıda oluyorlar. Merak etmeyin anlatacağım. Giresunda otobüs ile bir tur atıp Trabzona vardık. Trabzonda dağ tepe gezmeden önce meşhur akçaabat köftesini yemeden yola revan olmayalım dedik.Akçaabat ayaklarımızın altında yemeğimizi yedikten sonra Sümela manastırına doğru yola çıktık. Çok fazla yeri gezdiğimiz için gittiğimiz yerlerde saatlerce vakit geçirmek mümkün olmuyor. Sümela Manastırı ziyaretinde çok şanslıydık. Restarasyon olduğu için dört yıldır kapalı imiş. Bir hafta önce açılmış iyikide açılmış. Bayıldım. Yaylalara ve yüksek yerlere çıkarken servisler ile çıktık . Servisler bazı noktalara bizi bıraktıktan sonra yürüyerek yola devam ettik. Sümela manastırı halk arasında Meryem Ana adıylada anılıyor. Manastıra ulaşmak için orman içinden yarım saat kadar yürünüyor. Bizans döneminde Atina'dan gelen iki rahibin kurduğu söyleniyor. Manastırın içi kütüphanesi, yatakhanesi, misafirhanesi, şapelleri( derviş hücreleri gibi düşünün) farklı bir dünya. Manastırın duvarlarındaki fresklerde Hz. İsa ve Meryem Ana'nın hayatını anlatan bölümler bulunmakta. Rehberimiz Enes, freskin ne olduğunu ve bu fresklerde nelerin tasvir edildiğini tek tek anlattı. Anlatmamı beklemeyin anlatırsam sizin gitmenizin  o büyülü ortamı görmenizin anlamı kalmazki. Ben orada hissettiklerimi anlatmak istiyorum. Bir kere 1500 metre yükseklikteki ormanın içindeki bir mabete gitmek büyülüyor insanı. Temiz hava, hafif yağmur, kuş sesleri, yemyeşil bir yer tarihi bir atmosfer MS 350'li yıllarda insanların yapmış olduğu muhteşem bir yapı. Şimdi makinalarla iki duvar yapan insanlar yıllar önce bu yapıları nasıl yapmışlar Bu eserleri görünce teknolojinin gelişip bizlerin nasıl yozlaştığını görüyoruz. Osmanlının ve Türk Cumhuriyetinin nasıl başka medeniyetlere kucak açtığını, yazarken bile tüylerim diken diken oluyor. Peki, bizler görmüyor muyuz bunları? Kültür bakanlığı tarihi yerlere daha fazla sahip çıkmalı bizlerde çocuklarımıza daha çok bu tarihi anlatmalıyız. Tura katılan gençler ile gurur duydum. Bursalı Büşra, Balıkesirli Enes kardeşleri ile Ankaralı Kaan, İzmirli Sibel, Ankaralı Funda anneleri ile tura katılmışlar. Bizim tarihini anlayan bilinçli gençlere ihtiyacımız var. Akşam limon suyu yaylasında  kalacağız yayla yüksekte ve virajlı. Karadeniz çarpmaya başladı bulantılar baş ağrıları elden ele dolaşan bulantı hapları. Yemekten sonra eğlence düzenlenmiş. Ozanların taşlamasını biliyordum ama kemençe ile taşlamayada ilk kez şahit oldum. Ey Maçka güzel maçka sen koydun beni aşka el kızını görünce başka oluyum başka ve horon ile akşamı sonlandırdık. Akşamı sonlandırdık ama Nurdan için gece sonlanmadı. Yayla havası Nurdan'ı çarptı. Ertesi sabah tur Uzungöl yaylasına giderken biz Hastane yollarına düştük.