Herkes eğlenmek ister. Ama bunların olması için öncelikle kafamızın boş olması gerekli. Çünkü kafası başka şeylerde olan bir insan, bırakın eğlenmeyi gülemez bile belki de. Aslında kastettiğim şey şu, diyelim ki sevdiğiniz arkadaş ortamıyla berabersiniz, onlarla istediğiniz kadar saçmalayıp çılgınlık bile yapabiliyorsunuz; fakat diyelim ki aileniz zaman kavramı konusunda hassas ise ve siz de o anın tadını çıkarmak varken zamanla savaşıyorsanız, binevi kafanız "eve zamanında varacak mıyım?" sorusuyla meşguldür. Açıkçası benim de ailem bu verdiğim örnekten farksızdı. Özellikle de babam! Ama annem babama "çocukları sıkmayalım, biz her zaman onların olamayacağız. Gözleri açılsın" dedikten sonra biraz da olsa rahatlığa kavuştum diyebilirim. Yine de ben geç kalacağım zaman aileme bildiririm, ya ararım annemi ya da O'na mesaj atarım. Geç kalmaktan kastım eve gelmem en geç akşam 10'u bulduğu olmuştur. İlla ki eve gitmek üzere yola koyulacağım zaman da onları ararım. Bilirim ki zamane insanları kötü, aileler de haklılar bizleri merak etmekle. Çünkü dünyanın binbir türlü hali var Allah korusun. Tabi yine çok şükür güvenli bir şehirde yaşıyorum. Allah güvenlik güçlerimiz olan; askerlerimizin, polisimizlerimizin, bekçilerimizin ve özel güvenlik görevlilerimizin ayaklarına taş değdirmesin inşallah, her yerdeler, her saatte de karşımıza çıkmaları mümkün.
Aslında eğlenmeyi güvendiğimiz insanlarla uygulamamız lazım. Kötü arkadaş ortamından mümkün mertebe uzak durmalıyız. Bugüne kadar çok şükür ki kötü niyetli veya kötü alışkanlıkları olan arkadaşlarım hiç olmadı. Sadece kafamın uyuşmadığı insanlara yol verdim. Evlenmekte insanlar genelde mantık arar da arkadaşlıkta aramaz mı hiç? Elbette ki arkadaşlıkta mantık da önemlidir. Bir de o insanlar size ne derece iyi geliyorlar, bu da önemli. Sizi daha aşağı çeken insanlarla değil de, size moral verecek dostlarınızın olması bile ruh ve beden sağlığınıza inanılmaz olumlu etkiler gösterir.
Evliyseniz zaman kavramı bekarlara nazaran daha ağır basar. Çünkü o zamanı eşiniz ve varsa çocuklarınızla da paylaşmanız gerekecek ve elbette ki eşiniz ve çocuklarınızla da eğlenmeniz...
Öyle anlar gelir ki insan gerçekten kafasının uyuştuğu ve sevip güvendiği kişilerin yanında rahat davranır. Şahsen ben öyleyim. Aslında samimi olmadığım bir ortam içinde güler yüzlüyüm evet ama aynı zamanda ciddiyimdir de, gerektiğinde konuşurum, gerekmediğinde ise sadece dinlerim, tabi utangaçlığım da az biraz var. Yolda yürürken bu ciddiyetim daha da artar. Ama ne olursa olsun beni sevindirecek enerjiyi dostlarımda arar bulurum. Unutmayalım ki insanın masumluğunu belli eden gözleri ve bilhassa bakışlarıdır. Kalp, yüze yansır. Yeter ki görmeyi bilelim...