Tersim Döndü, Feleğim Şaştı.
Tersim Döndü, Feleğim Şaştı.
-"Biz metrobüse bindik, siz nerelerdesiniz?"
-"Biz de metroya yeni bindik. Metro ile metrobüsün kesiştiği İncirli Durağı’nda inip, biz de metrobüsle geleceğiz. Siz beklemeyin, geldiğimizde görüşürüz."
-"Tamamdır. Kahvaltıya gecikmeyin."
-"Tamamdır. Görüşürüz."
Hava yağışlı ve soğuktu. Metrodan inip metrobüs durağına ulaştık sabahın erken saatlerinde. Metrobüse tam binmek üzereyken, durağa yaklaşan metrobüsün üzerinde 'Beylikdüzü' yazısı gözüme ilişti. Binmedim. Çünkü biz Söğütlü Çeşme yönüne gidecektik. Bir anda bu işte bir aksilik var dedim. Yanlışlıkla az kalsın ters istikamete binecekmişim. Tersim döndü, feleğim şaştı.
Yönümüzü değiştirip gelen metrobüse bindik. Metrobüste boş olan koltuğa oturdum. Karşımda yirmi, yirmi beş yaşlarında bir genç vardı. Yerinde duramıyor. Belliki bir şeyler okuyor, bir şeyler söylüyor, bir şeyler ezberliyordu. Arada telefona bakıyor, hop oturuyor, hop kalkıyor. Zaman zaman sağa sola sallanıyor, müzik ritmine uyar gibi yaylanıyordu. Dedim, bu genç ya hukukta okuyor, ya da tıpta; ya da sanırım sınavı var. Ezberlemek için çok çalışıyor, çok zorluyor, çok yoruluyordu. Az kalsın 'Maşallah' diyecektim. Fakat ne okuduğunu, ne ezberlediğini bilmediğim için 'Maşallah, barekallah' demedim.
Bir şeyler ezberlemeye uğraşan bu gençteki gayretin onda biri bizde olsa, kesin yüksek lisans yapardım ya da hafız olurdum, diye içimden geçirdim. Ezber yapan genç, yanında oturduğu kişiyi de rahatsız etmişti. Gencin çevresindekileri umursamaz tavrı, rahatsız edici garip ama ritmik sesler çıkarması o kadar çoğaldı ki genç artık kendini durduramıyor, coşkusu gittikçe artıyordu. Artık birileri ikaz edecekti ki bir yandan da metrobüsten inmek için hazırlanırken, elindeki telefonun ekranına ilişti gözüm. Aman Allah'ım, gencin üzerinde titizlikle çalıştığı, ezberlemeye çalıştığı videodaki kişiler bir müzik grubunun elemanlarıydı. Fakat bizim kültürümüz değil, sanırım hip hop dans dedikleri türden bir şeydi. İyi ki gencin gayretini görüp de 'Maşallah' dememişim. Tersim döndü, feleğim şaştı.
Yolculuğumuz uzundu. Ziyaretimiz de uzun sürdü. İçten ilgi ve alakaları için kendilerine çok teşekkür ederiz. Allah Azze ve Celle kendilerinden razı olsun.
Dönüş yolundayız. Hava yine yağışlı ve soğuk. Bir de akşam ezanı vakti. Hava kararmaya başladı. Metro durağına doğru giderken arkadaşım,
-"Nereye gidiyorsun, metro burası?" dedi. Baktım, metro turnikeleri gibi girişi vardı. Binanın önünde ise kültür merkezi yazıyordu.
-"Hayır, orası değil, bak ileride metro yazıyor." dedim. Tekrar baktım, metro değil, retro yazıyormuş. Tersim döndü, feleğim şaştı. Metro durağı daha ilerideymiş.
Eve geldiğimde Retro'nun ne olduğuna baktım, Wikipedia'da:
"Retro, bilinçli olarak yakın geçmişin akımlarını, modalarını türeten veya taklit eden tarz. Söz konusu şeyin en az on beş veya yirmi yıl eskiye ait olduğu anlamına gelmektedir..." yazıyordu.
Anlayacağınız, bugün havanın yağışlı olması, yolun uzun ve aktarmalı oluşu, gideceğim yere ilk defa gitmiş olmam, biraz da kabul edelim ki genç olmayışımız sebebiyle tersim döndü, feleğim şaştı diyorum.
Şükür, Elhamdülillah sağ salim döndük başsağlığı ziyaretimizden. İstanbul gibi megakent bir şehirde gidiş geliş yüz kilometre yolu katetmek kolay olmasa gerek diyoruz.
15.02.2025
Ahmet Aydın
Ekleme
Tarihi: 18 Şubat 2025 - Salı
Tersim Döndü, Feleğim Şaştı.
Tersim Döndü, Feleğim Şaştı.
-"Biz metrobüse bindik, siz nerelerdesiniz?"
-"Biz de metroya yeni bindik. Metro ile metrobüsün kesiştiği İncirli Durağı’nda inip, biz de metrobüsle geleceğiz. Siz beklemeyin, geldiğimizde görüşürüz."
-"Tamamdır. Kahvaltıya gecikmeyin."
-"Tamamdır. Görüşürüz."
Hava yağışlı ve soğuktu. Metrodan inip metrobüs durağına ulaştık sabahın erken saatlerinde. Metrobüse tam binmek üzereyken, durağa yaklaşan metrobüsün üzerinde 'Beylikdüzü' yazısı gözüme ilişti. Binmedim. Çünkü biz Söğütlü Çeşme yönüne gidecektik. Bir anda bu işte bir aksilik var dedim. Yanlışlıkla az kalsın ters istikamete binecekmişim. Tersim döndü, feleğim şaştı.
Yönümüzü değiştirip gelen metrobüse bindik. Metrobüste boş olan koltuğa oturdum. Karşımda yirmi, yirmi beş yaşlarında bir genç vardı. Yerinde duramıyor. Belliki bir şeyler okuyor, bir şeyler söylüyor, bir şeyler ezberliyordu. Arada telefona bakıyor, hop oturuyor, hop kalkıyor. Zaman zaman sağa sola sallanıyor, müzik ritmine uyar gibi yaylanıyordu. Dedim, bu genç ya hukukta okuyor, ya da tıpta; ya da sanırım sınavı var. Ezberlemek için çok çalışıyor, çok zorluyor, çok yoruluyordu. Az kalsın 'Maşallah' diyecektim. Fakat ne okuduğunu, ne ezberlediğini bilmediğim için 'Maşallah, barekallah' demedim.
Bir şeyler ezberlemeye uğraşan bu gençteki gayretin onda biri bizde olsa, kesin yüksek lisans yapardım ya da hafız olurdum, diye içimden geçirdim. Ezber yapan genç, yanında oturduğu kişiyi de rahatsız etmişti. Gencin çevresindekileri umursamaz tavrı, rahatsız edici garip ama ritmik sesler çıkarması o kadar çoğaldı ki genç artık kendini durduramıyor, coşkusu gittikçe artıyordu. Artık birileri ikaz edecekti ki bir yandan da metrobüsten inmek için hazırlanırken, elindeki telefonun ekranına ilişti gözüm. Aman Allah'ım, gencin üzerinde titizlikle çalıştığı, ezberlemeye çalıştığı videodaki kişiler bir müzik grubunun elemanlarıydı. Fakat bizim kültürümüz değil, sanırım hip hop dans dedikleri türden bir şeydi. İyi ki gencin gayretini görüp de 'Maşallah' dememişim. Tersim döndü, feleğim şaştı.
Yolculuğumuz uzundu. Ziyaretimiz de uzun sürdü. İçten ilgi ve alakaları için kendilerine çok teşekkür ederiz. Allah Azze ve Celle kendilerinden razı olsun.
Dönüş yolundayız. Hava yine yağışlı ve soğuk. Bir de akşam ezanı vakti. Hava kararmaya başladı. Metro durağına doğru giderken arkadaşım,
-"Nereye gidiyorsun, metro burası?" dedi. Baktım, metro turnikeleri gibi girişi vardı. Binanın önünde ise kültür merkezi yazıyordu.
-"Hayır, orası değil, bak ileride metro yazıyor." dedim. Tekrar baktım, metro değil, retro yazıyormuş. Tersim döndü, feleğim şaştı. Metro durağı daha ilerideymiş.
Eve geldiğimde Retro'nun ne olduğuna baktım, Wikipedia'da:
"Retro, bilinçli olarak yakın geçmişin akımlarını, modalarını türeten veya taklit eden tarz. Söz konusu şeyin en az on beş veya yirmi yıl eskiye ait olduğu anlamına gelmektedir..." yazıyordu.
Anlayacağınız, bugün havanın yağışlı olması, yolun uzun ve aktarmalı oluşu, gideceğim yere ilk defa gitmiş olmam, biraz da kabul edelim ki genç olmayışımız sebebiyle tersim döndü, feleğim şaştı diyorum.
Şükür, Elhamdülillah sağ salim döndük başsağlığı ziyaretimizden. İstanbul gibi megakent bir şehirde gidiş geliş yüz kilometre yolu katetmek kolay olmasa gerek diyoruz.
15.02.2025
Ahmet Aydın
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.