Asiye Türkan
Köşe Yazarı
Asiye Türkan
 

Ruhsal Arınma ve Kendimizi Keşfetme Yolculuğunda Ramazan’ın Etkisi

Ruhsal Arınma ve Kendimizi Keşfetme Yolculuğunda Ramazan’ın Etkisi Her yıl kalbimizi ve ruhumuzu tazeleyen, içsel yolculuğumuza vesile olan Ramazan ayı! Hoş geldin... Oruç, sadece bedenimizin açlıkla sınanması ve fiziksel bir disiplin değildir. Ruhumuzun, kalbimizin ve nefsimizin arınmasına, içsel benliğimizi temizlememize ve gerçek potansiyelimizi keşfetmemize vesile olandır. Tıpkı hac ve umre gibi bedenimizi zorlayan bir ibadet şekli olsa da ruhumuzu özgürleştiren bir süreci içinde barındırır. Yemek, içmek ve cinsellik insanın en büyük zaaflarıdır. Bu güdülerin dışına çıkarak gerçek arzularımızı, derin korkularımızı ve gizli zaaflarımızı keşfetme fırsatı buluruz. Ruhumuzun isteklerini duymak ve gerçek benliğimize yakınlaşmak sadece bedeni doyurmakla değil, ruhumuzu doyurmakla mümkündür. Her açlık fiziksel değildir; içsel ve manevi yoksunluk, bedensel açlıktan çok daha fazla acı verebilir. Sabır ve teslimiyetin öğretildiği Ramazan ayı, içimizde gizlenmiş potansiyelimizi keşfetmeye vesiledir. Bu durum sadece arzularımızı kontrol etmekle değil, âlemlerin sahibi olan Allah Teâlâ’ya teslimiyetimizle açığa çıkar. Sabır, ruhsal kapasitemizin ortaya çıkmasındaki en büyük etkendir. Zira sabır, iç dünyamızın kapılarını açan anahtardır. Ne kadar sabırlı olursak, o kadar güçlü olur ve derinleşiriz. Ruhumuzun derinliklerine yolculuğumuz salât iledir. Eğer salâtımız âlemlerin sahibine yönelirse, şükredenlerden oluruz. Şükür etmek, ruhumuzun Allah’a en yakın olduğu an olan secde halidir. Ritüel şeklindeki salât, bedenin hareketlerinden öte, kalbin Allah’a teslimiyetinin somut âleme yansıyan halidir. Burada gerçek benliğimizle yüzleşir, daha derin bir huzura kavuşur ve içsel karmaşalarımızı bir kenara bırakırız. Dua etmek, en saf hâlimizi, acizliğimizi Allah’a sunuşumuzdur. Kalbimizin dile gelişiyle dileklerimizi sunmamız, içsel arınma ve keşif yolculuğumuzdur. Her duamız, ruhumuzu özgürleştirirken içimizi yakıp kavuran dünya yüklerinden kurtulmamıza vesile olur. Gerçek benliğimize, kalbimizin derinliklerinden gelen güvenle teslim olmamız, ruhumuzun gerçek potansiyelini ortaya çıkarmamıza yardımcı olacaktır. Hasılıkelam, içinde bulunduğumuz ay, içsel yolculuğumuzun zirveye ulaşması gereken bir aydır. Bedenimiz ve ruhumuz arasındaki dengeyi kurma zamanıdır. Oruç ve ibadetle geçirdiğimiz her an, bu dengeyi sağlamak için bir imkândır. Gerçek benliğimize bir adım daha yaklaşmamıza, nefsimizin zincirlerini kırıp ruhumuzun derin sırlarına yolculuk yapmamıza, kalbimiz ile aklımızın uyumunu sağlamamıza vesile olur. Saflığımızı ve temizliğimizi oluşturur, gerçek potansiyelimize ulaştırır. Ves-selâm. Aile Danışmanı / Psikolog Asiye Türkan
Ekleme Tarihi: 28 Şubat 2025 - Cuma

Ruhsal Arınma ve Kendimizi Keşfetme Yolculuğunda Ramazan’ın Etkisi

Ruhsal Arınma ve Kendimizi Keşfetme Yolculuğunda Ramazan’ın Etkisi Her yıl kalbimizi ve ruhumuzu tazeleyen, içsel yolculuğumuza vesile olan Ramazan ayı! Hoş geldin... Oruç, sadece bedenimizin açlıkla sınanması ve fiziksel bir disiplin değildir. Ruhumuzun, kalbimizin ve nefsimizin arınmasına, içsel benliğimizi temizlememize ve gerçek potansiyelimizi keşfetmemize vesile olandır. Tıpkı hac ve umre gibi bedenimizi zorlayan bir ibadet şekli olsa da ruhumuzu özgürleştiren bir süreci içinde barındırır. Yemek, içmek ve cinsellik insanın en büyük zaaflarıdır. Bu güdülerin dışına çıkarak gerçek arzularımızı, derin korkularımızı ve gizli zaaflarımızı keşfetme fırsatı buluruz. Ruhumuzun isteklerini duymak ve gerçek benliğimize yakınlaşmak sadece bedeni doyurmakla değil, ruhumuzu doyurmakla mümkündür. Her açlık fiziksel değildir; içsel ve manevi yoksunluk, bedensel açlıktan çok daha fazla acı verebilir. Sabır ve teslimiyetin öğretildiği Ramazan ayı, içimizde gizlenmiş potansiyelimizi keşfetmeye vesiledir. Bu durum sadece arzularımızı kontrol etmekle değil, âlemlerin sahibi olan Allah Teâlâ’ya teslimiyetimizle açığa çıkar. Sabır, ruhsal kapasitemizin ortaya çıkmasındaki en büyük etkendir. Zira sabır, iç dünyamızın kapılarını açan anahtardır. Ne kadar sabırlı olursak, o kadar güçlü olur ve derinleşiriz. Ruhumuzun derinliklerine yolculuğumuz salât iledir. Eğer salâtımız âlemlerin sahibine yönelirse, şükredenlerden oluruz. Şükür etmek, ruhumuzun Allah’a en yakın olduğu an olan secde halidir. Ritüel şeklindeki salât, bedenin hareketlerinden öte, kalbin Allah’a teslimiyetinin somut âleme yansıyan halidir. Burada gerçek benliğimizle yüzleşir, daha derin bir huzura kavuşur ve içsel karmaşalarımızı bir kenara bırakırız. Dua etmek, en saf hâlimizi, acizliğimizi Allah’a sunuşumuzdur. Kalbimizin dile gelişiyle dileklerimizi sunmamız, içsel arınma ve keşif yolculuğumuzdur. Her duamız, ruhumuzu özgürleştirirken içimizi yakıp kavuran dünya yüklerinden kurtulmamıza vesile olur. Gerçek benliğimize, kalbimizin derinliklerinden gelen güvenle teslim olmamız, ruhumuzun gerçek potansiyelini ortaya çıkarmamıza yardımcı olacaktır. Hasılıkelam, içinde bulunduğumuz ay, içsel yolculuğumuzun zirveye ulaşması gereken bir aydır. Bedenimiz ve ruhumuz arasındaki dengeyi kurma zamanıdır. Oruç ve ibadetle geçirdiğimiz her an, bu dengeyi sağlamak için bir imkândır. Gerçek benliğimize bir adım daha yaklaşmamıza, nefsimizin zincirlerini kırıp ruhumuzun derin sırlarına yolculuk yapmamıza, kalbimiz ile aklımızın uyumunu sağlamamıza vesile olur. Saflığımızı ve temizliğimizi oluşturur, gerçek potansiyelimize ulaştırır. Ves-selâm. Aile Danışmanı / Psikolog Asiye Türkan
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.