DÜNYANIN BİZE İHTİYACI VAR!
DÜNYANIN BİZE İHTİYACI VAR!
İnsan, mutluluğu için istediği her şeyi yapandır. Her istediğine sahip olduğunda da mutlu olacağını sanandır. Kendi elleri ile kendini mutsuzluğa hapseden garip bir mahluktur. Ölümsüz olmak ve her şeyin sahibi olmak da en büyük arzusudur.
Bir çok deneyler bu doğrultuda yapılmıştır. Teknolojinin ve gücün artmasıyla bu denemelere zulümler de karışmış, içindeki yaşadığı toplumla mücadele içine girmiş, çoğunlukla da adalet düşüncesi ötelenmiştir.
Halbuki bir toplumda yaşamak, o toplumdaki düzeni sağlayan kanunlara uymayı gerekli kılar. Bu o topluma verilmiş bir sözdür. Toplumun düzenini sağlayan kanunlar, o toplumda yaşayan her birey için aynı olmalıdır.
Kuralların kişiden kişiye değişmesi, o toplumu adaletsizliğe iter. Bundan dolayı anarşi oluşur. Haksızlığa uğradığını düşünen insan da isyana daha çok meyillidir.
Yaşadığımız toplum anlaşma yaptığımız toplumdur. Bu toplumda inanan insan dinini rahatça yaşayabiliyor, yaşadıkları yerlerde din uğrunda savaşılmıyor ve yaşanılan yerlerden çıkartmıyorlarsa iyilik yapmalı ve adil olmalıdırlar. Bu hakikat Mümtahine suresinin konusudur.
Her inanan insan Allah tarafından sevilmeyi ister. Sevilmek için şart: iyilik yapmak ve her zaman adil olmaktır.
Eğer yaşadığımız toplumdaki fertler din hususunda bizlerle savaşmıyor, bizi yaşadığımız ortamdan çıkarıcı hareketler yapmıyor ve bu şekilde olanlara yardım etmiyorlarsa onları dost edinmemiz gerekmektedir.
Dost olmak daima ihsanda bulunmayı yani iyilik yapmayı ve adaleti ayakta tutmayı gerekli kılar.
Allah’ın azabından ve gazabından hem bu dünyada hem de ahirette kaçmak isteyenler bu çağrıya kulak vermek zorundadırlar.
Yasin suresinin 65. Ayetinde Rabbimizin buyurduğu üzere her yaptığımızın kayıt altına alındığı, yaşadıklarımıza ellerimizin, ayaklarımızın, gözlerimizin şahit olup konuşturulacağı o günde mahcup olmamak gerekir.
Büyük güce yakın olmak ve bu dünyada da ölüm sonrasında da mutlu olmak ancak Allah’ın istediği şekilde yaşamakla mümkündür. Sözlerinde duranlar, kendilerinden emin olunanlar iyilerdendir.
Ancak Hak Teala’ya karşı savaş açanlara yine kendi nefisimizin yada içinde bulunduğumuz toplumun söylemleri ile değil, Allah yolunda savaş açılabileceğini bilmeliyiz. Bu durumun sınırını da yine Allah belirlemiştir. Aşırılık yapanı sevmeyeceğini de kitabında bildirmiştir.
Haddini bilmek insanı dengede tutar, adil yapar. Adaletin olmadığı yer kaosun olduğu yerdir.
İslam; bütün insanların din, akıl, namus, can ve mal güvenliğinin teminat altına alındığı, Allah’ın yeryüzüne koyduğu ve tek razı olduğu mükemmel dindir. Bu dine tabi olmak, ancak adaleti ayakta tutmakla olur.
Allah bizleri verdiğimiz yeminlerle imtihana tabi tutmaktadır. İhtilafa düştüklerimizi de bize kıyamet gününde muhakkak açıklayacaktır.
Eğer yapılan anlaşmalara uyulmazsa Allah bu dünyada da azabı tattıracaktır. Bu imtihanda zorlanacağımızı, kötü sözler duyduğumuzda da sabretmemiz ve iyilerden olmanın daha hayırlı olduğu hatırlatılmaktadır.
Sabır: Aklın ve kuralların gerektirdiği hallerde nefsi hapsetme, kendine hakim olmaktır. Zorlukta da kolaylıkta da Allah ile olan irtibatı devam ettirmektir. Kendini tutmaktır. İyilikle kötülüğün bir olmadığını bilmek, kötülüğü en güzel bir tavırla önlemektir.
Zafer ve galebe anlarında kudret ve samimiyet demlerinde kendine hakim olmaktır. Bolluk ve bereket günlerinde de şükür ve tevazu göstermektir. Gevşememektir. Yürümek, durmamak, pes etmemektir.
Zira inanarak doğru hareket edenler için hoş bir hayat ve güzel bir istikbal vardır. Bunun içinde erkek ya da kadın olmak arsasında hiç bir fark yoktur. Mükafatı en güzeli ile verileceği vaadi vardır.
Güzel bir hayat dünyada yaşanan hayattır. Evlerimizi huzur ve sükun yeri kılan Allah doğru hareket edilirse gönüllerin fethedileceğini, yeryüzünde huzurun hakim olacağını vaadi vardır.
Kalplerde sevgi hakim olması sevdiklerine iyilik yapmayı gerekli kılar. Sevgi, sevdiğine zarar verdirmeyecek kadar etkindir. Sevginin ve merhametin hakim olduğu her yerde sakinlik vardır . Bundan dolayı önce sev, merhamet et. Seven ve merhamet eden her hareketinde adil olacaktır.
UNUTMAYALIM Kİ, DÜNYANIN BİZE İHTİYACI VAR!
Asiye Tanrıöver Türkan
Ekleme
Tarihi: 21 Nisan 2022 - Perşembe
DÜNYANIN BİZE İHTİYACI VAR!
DÜNYANIN BİZE İHTİYACI VAR!
İnsan, mutluluğu için istediği her şeyi yapandır. Her istediğine sahip olduğunda da mutlu olacağını sanandır. Kendi elleri ile kendini mutsuzluğa hapseden garip bir mahluktur. Ölümsüz olmak ve her şeyin sahibi olmak da en büyük arzusudur.
Bir çok deneyler bu doğrultuda yapılmıştır. Teknolojinin ve gücün artmasıyla bu denemelere zulümler de karışmış, içindeki yaşadığı toplumla mücadele içine girmiş, çoğunlukla da adalet düşüncesi ötelenmiştir.
Halbuki bir toplumda yaşamak, o toplumdaki düzeni sağlayan kanunlara uymayı gerekli kılar. Bu o topluma verilmiş bir sözdür. Toplumun düzenini sağlayan kanunlar, o toplumda yaşayan her birey için aynı olmalıdır.
Kuralların kişiden kişiye değişmesi, o toplumu adaletsizliğe iter. Bundan dolayı anarşi oluşur. Haksızlığa uğradığını düşünen insan da isyana daha çok meyillidir.
Yaşadığımız toplum anlaşma yaptığımız toplumdur. Bu toplumda inanan insan dinini rahatça yaşayabiliyor, yaşadıkları yerlerde din uğrunda savaşılmıyor ve yaşanılan yerlerden çıkartmıyorlarsa iyilik yapmalı ve adil olmalıdırlar. Bu hakikat Mümtahine suresinin konusudur.
Her inanan insan Allah tarafından sevilmeyi ister. Sevilmek için şart: iyilik yapmak ve her zaman adil olmaktır.
Eğer yaşadığımız toplumdaki fertler din hususunda bizlerle savaşmıyor, bizi yaşadığımız ortamdan çıkarıcı hareketler yapmıyor ve bu şekilde olanlara yardım etmiyorlarsa onları dost edinmemiz gerekmektedir.
Dost olmak daima ihsanda bulunmayı yani iyilik yapmayı ve adaleti ayakta tutmayı gerekli kılar.
Allah’ın azabından ve gazabından hem bu dünyada hem de ahirette kaçmak isteyenler bu çağrıya kulak vermek zorundadırlar.
Yasin suresinin 65. Ayetinde Rabbimizin buyurduğu üzere her yaptığımızın kayıt altına alındığı, yaşadıklarımıza ellerimizin, ayaklarımızın, gözlerimizin şahit olup konuşturulacağı o günde mahcup olmamak gerekir.
Büyük güce yakın olmak ve bu dünyada da ölüm sonrasında da mutlu olmak ancak Allah’ın istediği şekilde yaşamakla mümkündür. Sözlerinde duranlar, kendilerinden emin olunanlar iyilerdendir.
Ancak Hak Teala’ya karşı savaş açanlara yine kendi nefisimizin yada içinde bulunduğumuz toplumun söylemleri ile değil, Allah yolunda savaş açılabileceğini bilmeliyiz. Bu durumun sınırını da yine Allah belirlemiştir. Aşırılık yapanı sevmeyeceğini de kitabında bildirmiştir.
Haddini bilmek insanı dengede tutar, adil yapar. Adaletin olmadığı yer kaosun olduğu yerdir.
İslam; bütün insanların din, akıl, namus, can ve mal güvenliğinin teminat altına alındığı, Allah’ın yeryüzüne koyduğu ve tek razı olduğu mükemmel dindir. Bu dine tabi olmak, ancak adaleti ayakta tutmakla olur.
Allah bizleri verdiğimiz yeminlerle imtihana tabi tutmaktadır. İhtilafa düştüklerimizi de bize kıyamet gününde muhakkak açıklayacaktır.
Eğer yapılan anlaşmalara uyulmazsa Allah bu dünyada da azabı tattıracaktır. Bu imtihanda zorlanacağımızı, kötü sözler duyduğumuzda da sabretmemiz ve iyilerden olmanın daha hayırlı olduğu hatırlatılmaktadır.
Sabır: Aklın ve kuralların gerektirdiği hallerde nefsi hapsetme, kendine hakim olmaktır. Zorlukta da kolaylıkta da Allah ile olan irtibatı devam ettirmektir. Kendini tutmaktır. İyilikle kötülüğün bir olmadığını bilmek, kötülüğü en güzel bir tavırla önlemektir.
Zafer ve galebe anlarında kudret ve samimiyet demlerinde kendine hakim olmaktır. Bolluk ve bereket günlerinde de şükür ve tevazu göstermektir. Gevşememektir. Yürümek, durmamak, pes etmemektir.
Zira inanarak doğru hareket edenler için hoş bir hayat ve güzel bir istikbal vardır. Bunun içinde erkek ya da kadın olmak arsasında hiç bir fark yoktur. Mükafatı en güzeli ile verileceği vaadi vardır.
Güzel bir hayat dünyada yaşanan hayattır. Evlerimizi huzur ve sükun yeri kılan Allah doğru hareket edilirse gönüllerin fethedileceğini, yeryüzünde huzurun hakim olacağını vaadi vardır.
Kalplerde sevgi hakim olması sevdiklerine iyilik yapmayı gerekli kılar. Sevgi, sevdiğine zarar verdirmeyecek kadar etkindir. Sevginin ve merhametin hakim olduğu her yerde sakinlik vardır . Bundan dolayı önce sev, merhamet et. Seven ve merhamet eden her hareketinde adil olacaktır.
UNUTMAYALIM Kİ, DÜNYANIN BİZE İHTİYACI VAR!
Asiye Tanrıöver Türkan
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.