Asiye Türkan
Köşe Yazarı
Asiye Türkan
 

YASLANDIĞIN YER KADAR GÜÇLÜSÜN!

YASLANDIĞIN YER KADAR GÜÇLÜSÜN! Bi ismi Allah! İman edip imanlarına haksızlık bulaştırmayanlara, beyin katmanlarını aşıp uyanık olmayı tercih edenlere, sultan güce dayanıp güçlü olmayı başka yerde aramayanlara selam olsun... Salatın yani duaların ve namazların, nüsukun yani ibadetlerin ve yönelişlerin, hayatın ve ölümün gerçek sahibini onaylayıp, O’na güvenip teslim olmadıkça, O’nun adıyla görmeyip, duymadıkça, idrak etmeyip gerekeni yapmadıkça sistemin kapıları kapalıdır. Onaylamak, kabul etmek dünya ve ahiret kapılarını huzur olarak açan anahtardır. Zira Allah’ın sünnetinde asla bir değişim ve sapma yoktur. Bu hakikat Fatır suresinin 43. Ayetinin konusudur. Niyetler, kelimeler, eylemler iç dünyaya düşen gölgelerdir. Düşünmeye soyut başlayıp öncelikle hayallerle, niyetlerle, dualarla yolunu bulan bizler, hayatımıza algılarımızla yön veririz. Somut yani görünen alanda duygularımızın etkisiyle eylem halinde yaşarız. Bundan dolayı niyetler amellerden önceliklidir. Bereket; ilimden, maldan, emekten, zamandan, sevdiklerden, zevklerden feragat etmekle, verilen bütün nimetlere şükretmekle, eldekilere kanaat etmekle, maddi ve manevi olarak sadaka vermekledir. İnsanın bitmez tükenmez emellerine kapı açan yasaklanan faizle işlem insanı dibe vurdururken, zekat ise hem bu dünya da hem de ahirette kat kat geri dönendir. Hak ile batılı, karanlık ile nuru, zulüm ile esenliği ayıran olgu Furkan’dır. Takvayı tercih edenler, sıratı müstakim üzere sabırla ilerleyenler başarılı olanlardır. Bu da doğru hareket edenlere, Allah’tan saygıyla titreyenlere, O’nun sevgisini kaybetmek istemeyenlere sunulan özel ikramdır. Kalbim temiz düşüncesiyle hakikatin üstünü örtmeyip iyilerden olmayı tercih ettiğimiz, O’nun emirlerine direnmeyip karşı gelmediğimiz, ertelemeyip ahireti yok saymadığımız, ben oldum deyip kendimize güvenmediğimiz, aklımızı, vicdanımızı, irademizi, yüzümüzü fıtratımıza döndürdüğümüz müddetçe ümit vardır. Bundan gayrısı kaygıdır, korkudur. Hastalıklara kapı açandır. İmzası atılmayan sözleşme kabul değildir. Sözünde durmayan, geleceğim değip gelmeyen, vereceğim deyip vermeyen, yapacağım değip yapmayan, adaletten dem vurup adil olmayan, kuralları anlatıp kendisi uymayan, sınırlarını bilmeyip devamlı ihlal eden hasılı sadakatsiz kişilerden öncelikle biz uzaklaşırız. Sonra da bağımızı keseriz. Allah ile sadakatine özen gösteren, sırtını her şeyin tek sahibi olana dayayan herkes dikkatlidir. Zira nerede olursak olunsun bizimle beraber olan, tüm yaptıklarımızı gören vardır. Bu hakikat inandığımız kitabın Hadid suresinin 4. Ayetinin konusudur. O’na dayanıp güvenenler için hüzün ve ümitsizlik yoktur. Ümidimizin kaynağını sahip olduklarımız olarak düşündüğümüz gün kaybedenlerden oluruz. Rabbim Allah’ın rahmet ve muhabbeti bütün zorlukları kolay kılan, kötülükleri iyiliğe, düşmanlıkları dostluğa çevirendir. Gönülden O’na bağlı olanlar Bakara suresi 156. Ayeti gereği ait olduğu ve gideceği yerin neresi olduğunun farkındalığıyla hareketlerine, düşüncelerine, eylemlerine ayar çekenlerdir. Zira hayat musibetlerle yani ölüm, sağlık, varlık, yokluk, eş, evlat, mal, makam vs. imtihan yeridir. Sabır yarışında bulunmak, dua kapılarının açılması için azimle ve kararlılıkla emek vermek, bunu yaparken de Allah’ın yardımını hissetmek, Rahman’ın ancak gerçek manada inanıp güvenen kullarına verdiği lütfudur. Gerçek erdem sahipleri de ancak bunlardır. Bu hakikat Bakara suresinin 177. Ayetinde şu şekilde yerini bulur; “Gerçek erdem sahipleri söz verdikleri zaman sözünü tutan, felaket ve sıkıntı anlarında sabredenlerdir. İşte onlardır sadakatlerini gösterenler. Ve işte onlardır Allah’ karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar.” O (c.c.), sorumluluk bilincinde olanlara, iyilik ve erdemliliği hayat tarzı haline getirenlere, zorluklara sabır gösterenlere, her ne olursa olsun doğru söyleyen, doğru hareket edenlere, sabırda birbirleriyle yarışanlara bir çıkış yolu gösterendir. Talak suresi 2. ayeti bu hakikati sunmaktadır. “ Allah, kendisine karşı sorumluluk bilinci taşıyan herkes için, içinde bulunduğu zorluk ve sıkıntıdan bir çıkış yolu sağlayandır.” Hasılı kelam; üzülme tasalanma! Allah bizimle. Unutma! yaslandığın yer kadar güçlüsün... Ves-Selam Aile Danışmanı: Asiye Tanrıöver Türkan
Ekleme Tarihi: 18 Mayıs 2022 - Çarşamba

YASLANDIĞIN YER KADAR GÜÇLÜSÜN!

YASLANDIĞIN YER KADAR GÜÇLÜSÜN! Bi ismi Allah! İman edip imanlarına haksızlık bulaştırmayanlara, beyin katmanlarını aşıp uyanık olmayı tercih edenlere, sultan güce dayanıp güçlü olmayı başka yerde aramayanlara selam olsun... Salatın yani duaların ve namazların, nüsukun yani ibadetlerin ve yönelişlerin, hayatın ve ölümün gerçek sahibini onaylayıp, O’na güvenip teslim olmadıkça, O’nun adıyla görmeyip, duymadıkça, idrak etmeyip gerekeni yapmadıkça sistemin kapıları kapalıdır. Onaylamak, kabul etmek dünya ve ahiret kapılarını huzur olarak açan anahtardır. Zira Allah’ın sünnetinde asla bir değişim ve sapma yoktur. Bu hakikat Fatır suresinin 43. Ayetinin konusudur. Niyetler, kelimeler, eylemler iç dünyaya düşen gölgelerdir. Düşünmeye soyut başlayıp öncelikle hayallerle, niyetlerle, dualarla yolunu bulan bizler, hayatımıza algılarımızla yön veririz. Somut yani görünen alanda duygularımızın etkisiyle eylem halinde yaşarız. Bundan dolayı niyetler amellerden önceliklidir. Bereket; ilimden, maldan, emekten, zamandan, sevdiklerden, zevklerden feragat etmekle, verilen bütün nimetlere şükretmekle, eldekilere kanaat etmekle, maddi ve manevi olarak sadaka vermekledir. İnsanın bitmez tükenmez emellerine kapı açan yasaklanan faizle işlem insanı dibe vurdururken, zekat ise hem bu dünya da hem de ahirette kat kat geri dönendir. Hak ile batılı, karanlık ile nuru, zulüm ile esenliği ayıran olgu Furkan’dır. Takvayı tercih edenler, sıratı müstakim üzere sabırla ilerleyenler başarılı olanlardır. Bu da doğru hareket edenlere, Allah’tan saygıyla titreyenlere, O’nun sevgisini kaybetmek istemeyenlere sunulan özel ikramdır. Kalbim temiz düşüncesiyle hakikatin üstünü örtmeyip iyilerden olmayı tercih ettiğimiz, O’nun emirlerine direnmeyip karşı gelmediğimiz, ertelemeyip ahireti yok saymadığımız, ben oldum deyip kendimize güvenmediğimiz, aklımızı, vicdanımızı, irademizi, yüzümüzü fıtratımıza döndürdüğümüz müddetçe ümit vardır. Bundan gayrısı kaygıdır, korkudur. Hastalıklara kapı açandır. İmzası atılmayan sözleşme kabul değildir. Sözünde durmayan, geleceğim değip gelmeyen, vereceğim deyip vermeyen, yapacağım değip yapmayan, adaletten dem vurup adil olmayan, kuralları anlatıp kendisi uymayan, sınırlarını bilmeyip devamlı ihlal eden hasılı sadakatsiz kişilerden öncelikle biz uzaklaşırız. Sonra da bağımızı keseriz. Allah ile sadakatine özen gösteren, sırtını her şeyin tek sahibi olana dayayan herkes dikkatlidir. Zira nerede olursak olunsun bizimle beraber olan, tüm yaptıklarımızı gören vardır. Bu hakikat inandığımız kitabın Hadid suresinin 4. Ayetinin konusudur. O’na dayanıp güvenenler için hüzün ve ümitsizlik yoktur. Ümidimizin kaynağını sahip olduklarımız olarak düşündüğümüz gün kaybedenlerden oluruz. Rabbim Allah’ın rahmet ve muhabbeti bütün zorlukları kolay kılan, kötülükleri iyiliğe, düşmanlıkları dostluğa çevirendir. Gönülden O’na bağlı olanlar Bakara suresi 156. Ayeti gereği ait olduğu ve gideceği yerin neresi olduğunun farkındalığıyla hareketlerine, düşüncelerine, eylemlerine ayar çekenlerdir. Zira hayat musibetlerle yani ölüm, sağlık, varlık, yokluk, eş, evlat, mal, makam vs. imtihan yeridir. Sabır yarışında bulunmak, dua kapılarının açılması için azimle ve kararlılıkla emek vermek, bunu yaparken de Allah’ın yardımını hissetmek, Rahman’ın ancak gerçek manada inanıp güvenen kullarına verdiği lütfudur. Gerçek erdem sahipleri de ancak bunlardır. Bu hakikat Bakara suresinin 177. Ayetinde şu şekilde yerini bulur; “Gerçek erdem sahipleri söz verdikleri zaman sözünü tutan, felaket ve sıkıntı anlarında sabredenlerdir. İşte onlardır sadakatlerini gösterenler. Ve işte onlardır Allah’ karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar.” O (c.c.), sorumluluk bilincinde olanlara, iyilik ve erdemliliği hayat tarzı haline getirenlere, zorluklara sabır gösterenlere, her ne olursa olsun doğru söyleyen, doğru hareket edenlere, sabırda birbirleriyle yarışanlara bir çıkış yolu gösterendir. Talak suresi 2. ayeti bu hakikati sunmaktadır. “ Allah, kendisine karşı sorumluluk bilinci taşıyan herkes için, içinde bulunduğu zorluk ve sıkıntıdan bir çıkış yolu sağlayandır.” Hasılı kelam; üzülme tasalanma! Allah bizimle. Unutma! yaslandığın yer kadar güçlüsün... Ves-Selam Aile Danışmanı: Asiye Tanrıöver Türkan
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.