Prof.Dr Cahit KURBANOĞLU
Köşe Yazarı
Prof.Dr Cahit KURBANOĞLU
 

ASRIN DERDİ İLE DERTLENEN ADAM (19)

<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">(Vefatının sene-i devriyesi vesilesiyle)</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">BEDİ&Uuml;ZZAMAN SAİD NURSİ 19</span><br /> &nbsp;</p> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Cumhuriyet kurulması sırasındaki tek parti d&ouml;neminin, daha sonra sona erdirilerek &uuml;lkemize demokrasinin gelmesine hizmet eden, işbaşındaki Demokrat Parti milletvekilleri de Risale i Nurları okuyanlar hakkında siyasi bir endişe taşımadan bakınız ne demektedirler:&nbsp;<br /> <br /> &ldquo;Bed&icirc;&uuml;zzaman&rsquo;ın Nur Risalelerini okuyan, ders alan ve o eserleri neşreden Nur talebeleri bu hizmetleriyle bu memlekette kom&uuml;nistliğin yayılmasına set oldular. Madem h&uuml;k&ucirc;metimiz kom&uuml;nizmin aleyhindedir. &Ouml;yle ise Nurculara o hizmetlerinden dolayı minnettardır.&quot;&nbsp;<br /> diye milletvekillerince dahi hizmeti takdir edilen ve ser&acirc;pa (baştanbaşa) b&uuml;t&uuml;n Risale-i Nur eczaları her bir n&uuml;shası, binler kelime ve c&uuml;mleleriyle o zatın mahiyetine, hizmetine, yirmi beş yıllık faaliyetine ve neşriyatının k&uuml;ll&icirc; faydalarına şehadet ve işaret ettikleri bir zat&hellip; &quot;(6/140)<br /> Ben de bir Nur Talebesiyim<br /> Tekrar tekrar ifade etmek gerekirse Risale-i Nurların m&uuml;ellifi, telif etmiş olduğu eserler ortadayken bu kadar tevazu g&ouml;stermesi, Nurların kendi malı olmadığını s&ouml;ylemesi dikkatimizden ka&ccedil;mıyor. Benlik g&uuml;tmeyen, şahsını nazara vermeyen ve kendini her zaman bir nur talebesi ve ders arkadaşı kabul eden Bedi&uuml;zzaman Said Nursi Hazretleri bakınız bu konuda ne diyorlar:<br /> <br /> &ldquo;Ben de sizin bu ders-i Kur&rsquo;aniyede bir ders arkadaşınızım. Ben en ziyade muhta&ccedil; ve fakir olduğumdan bu kuds&icirc; hakikatler en evvel bana ihsan edilmiştir. Ben makam sahibi değilim. Ben kendimi beğenmiyorum. Beni beğenenleri de beğenmiyorum...&rdquo;(6/140)<br /> <br /> &quot;Risale-i Nur benim değil, Kur&#39;an&#39;ın malıdır; Kur&#39;an&#39;ın feyzinden gelmiştir. Hi&ccedil;bir kuvvet onu Anadolu&#39;nun sinesinden koparıp atamayacaktır. Risale-i Nur Kur&#39;an&#39;a bağlıdır, Kur&#39;an ise arş-ı a&#39;zamla bağlanmıştır. Kimin haddi var ki onu oradan s&ouml;k&uuml;p atsın.&quot;(6/160)<br /> <br /> Bu m&uuml;tevazi, sade, g&ouml;sterişten uzak meşakkatlerle dolu bir hayat yaşayan &uuml;stadımızın makam mevki mal adına bir plan ve program olmamıştır. Bu konuda kendisini g&ouml;r&uuml;p, tanıyıp, anlatanlar da &Uuml;stadın, &ouml;mr&uuml; boyunca bu milletin d&uuml;nya ve ahiret saadeti i&ccedil;in tarife imk&acirc;n olmayan zul&uuml;m ve işkenceler i&ccedil;erisinde, Risale-i Nur&rsquo;ları telif ve neşrederek milletimizin maruz kaldığı din aleyhindeki faaliyet ve akımların yayılmasına mani olmuştur.&nbsp;<br /> Ne ile ve nasıl bu m&uuml;cadelesini s&uuml;rd&uuml;rm&uuml;şt&uuml;r. Hangi devletin desteği ve eğitim imkanları ile bunu başarmıştır.&nbsp;<br /> Ne yazık ki; o g&uuml;n ve şartlarda Bed&icirc;&uuml;zzaman&#39;ın evinde bir lambası bile yoktur. Ama o her şeyi terk ederek yalnız ve yalnız Allah&rsquo;a dayanarak dine hizmet i&ccedil;in &ccedil;alışmıştır.<br /> <br /> Milletimizin ge&ccedil;miş tarihine bakıldığı zaman, Peygamberimizin ASV mirası olan İslamiyetin tebliğ, temsil ve uygulamasını en iyi şekilde yapacak, İsl&acirc;m &Acirc;leminin ittihadını temin edecek olan T&uuml;rk Milletine, Bedi&uuml;zzaman Hazretlerinin vermiş olduğu ayrı bir değeri vardır.<br /> <br /> &ldquo;Ve bir derya-yı iman ve bir hazine-i tevhid ve bir umman-ı hikmet halinde coşan bir h&acirc;rikanın, istikbalin nesillerinde ve milyonlar kalp ve g&ouml;n&uuml;llerde nasıl kemal-i şaşaa ile yaşayacağını ve alkışlanacağını hissedebilirler. Ve T&uuml;rk milletinin bin yıllık kuds&icirc; mefahir-i milliyesine m&uuml;masil yine T&uuml;rk milletinin d&uuml;nyaya &ouml;rnek olmuş kahraman ecdadının yerinde İsl&acirc;miyet hakikatlerine sarılarak yine Kur&#39;an&#39;ın bayraktarlığı vazifesiyle istikbalin kıtalarında h&acirc;kim-i manev&icirc; olacağını hissedebilirler.&quot; (6/142)<br /> <br /> &quot;Bu &ccedil;ok y&uuml;ksek ve &ccedil;ok ehemmiyetli hakikatleri tam anlayabilmek i&ccedil;in Bed&icirc;&uuml;zzaman&#39;ın bundan kırk sene evvel 1327&#39;de Şam&#39;da Cami&uuml;&#39;l-Emev&icirc;&#39;de, i&ccedil;inde y&uuml;z ehl-i ilim bulunan on bin kişilik bir cemaate hitaben &icirc;rad buyurdukları Hutbe-i Şamiye eserini okumak l&acirc;zımdır.<br /> Evet, ben kendi hesabıma aldığım dersime binaen ey İsl&acirc;m cemaati! M&uuml;jde veriyorum ki: Şimdiki &acirc;lem-i İsl&acirc;m&#39;ın saadet-i d&uuml;nyeviyesi, b&acirc;husus Osmanlıların saadeti ve bilhassa İsl&acirc;m&#39;ın terakkisi ve onların uyanması ve intibahı ile olan Arab&#39;ın saadetinin fecr-i sadıkının emareleri inkişafa başlıyor ve saadet g&uuml;neşinin de &ccedil;ıkması yakınlaşmış.<br /> Ben d&uuml;nyaya işittirecek bir derecede kanaat-i kat&#39;iyemle derim:<br /> İstikbal yalnız ve yalnız İsl&acirc;miyet&#39;in olacak ve h&acirc;kim, hakaik-i Kur&#39;aniye ve imaniye olacak.<br /> &Ouml;yle ise şimdiki kader-i İlah&icirc; ve kısmetimize razı olmalıyız ki bize parlak istikbal, ecnebilere m&uuml;şevveş bir mazi d&uuml;şm&uuml;ş.<br /> Eğer biz ahl&acirc;k-ı İsl&acirc;miyenin ve hakaik-i imaniyenin kemal&acirc;tını ef&#39;alimizle izhar etsek, sair dinlerin tabileri elbette cemaatlerle İsl&acirc;miyet&#39;e girecekler.<br /> Belki k&uuml;re-i arzın bazı kıtaları ve devletleri de İsl&acirc;miyet&#39;e dehalet edecekler.&quot; (6/143)</div>
Ekleme Tarihi: 28 Temmuz 2019 - Pazar

ASRIN DERDİ İLE DERTLENEN ADAM (19)

<p><span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">(Vefatının sene-i devriyesi vesilesiyle)</span><br /> <span style="color:rgb(34, 34, 34); font-family:arial,helvetica,sans-serif; font-size:small">BEDİ&Uuml;ZZAMAN SAİD NURSİ 19</span><br /> &nbsp;</p> <div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;">Cumhuriyet kurulması sırasındaki tek parti d&ouml;neminin, daha sonra sona erdirilerek &uuml;lkemize demokrasinin gelmesine hizmet eden, işbaşındaki Demokrat Parti milletvekilleri de Risale i Nurları okuyanlar hakkında siyasi bir endişe taşımadan bakınız ne demektedirler:&nbsp;<br /> <br /> &ldquo;Bed&icirc;&uuml;zzaman&rsquo;ın Nur Risalelerini okuyan, ders alan ve o eserleri neşreden Nur talebeleri bu hizmetleriyle bu memlekette kom&uuml;nistliğin yayılmasına set oldular. Madem h&uuml;k&ucirc;metimiz kom&uuml;nizmin aleyhindedir. &Ouml;yle ise Nurculara o hizmetlerinden dolayı minnettardır.&quot;&nbsp;<br /> diye milletvekillerince dahi hizmeti takdir edilen ve ser&acirc;pa (baştanbaşa) b&uuml;t&uuml;n Risale-i Nur eczaları her bir n&uuml;shası, binler kelime ve c&uuml;mleleriyle o zatın mahiyetine, hizmetine, yirmi beş yıllık faaliyetine ve neşriyatının k&uuml;ll&icirc; faydalarına şehadet ve işaret ettikleri bir zat&hellip; &quot;(6/140)<br /> Ben de bir Nur Talebesiyim<br /> Tekrar tekrar ifade etmek gerekirse Risale-i Nurların m&uuml;ellifi, telif etmiş olduğu eserler ortadayken bu kadar tevazu g&ouml;stermesi, Nurların kendi malı olmadığını s&ouml;ylemesi dikkatimizden ka&ccedil;mıyor. Benlik g&uuml;tmeyen, şahsını nazara vermeyen ve kendini her zaman bir nur talebesi ve ders arkadaşı kabul eden Bedi&uuml;zzaman Said Nursi Hazretleri bakınız bu konuda ne diyorlar:<br /> <br /> &ldquo;Ben de sizin bu ders-i Kur&rsquo;aniyede bir ders arkadaşınızım. Ben en ziyade muhta&ccedil; ve fakir olduğumdan bu kuds&icirc; hakikatler en evvel bana ihsan edilmiştir. Ben makam sahibi değilim. Ben kendimi beğenmiyorum. Beni beğenenleri de beğenmiyorum...&rdquo;(6/140)<br /> <br /> &quot;Risale-i Nur benim değil, Kur&#39;an&#39;ın malıdır; Kur&#39;an&#39;ın feyzinden gelmiştir. Hi&ccedil;bir kuvvet onu Anadolu&#39;nun sinesinden koparıp atamayacaktır. Risale-i Nur Kur&#39;an&#39;a bağlıdır, Kur&#39;an ise arş-ı a&#39;zamla bağlanmıştır. Kimin haddi var ki onu oradan s&ouml;k&uuml;p atsın.&quot;(6/160)<br /> <br /> Bu m&uuml;tevazi, sade, g&ouml;sterişten uzak meşakkatlerle dolu bir hayat yaşayan &uuml;stadımızın makam mevki mal adına bir plan ve program olmamıştır. Bu konuda kendisini g&ouml;r&uuml;p, tanıyıp, anlatanlar da &Uuml;stadın, &ouml;mr&uuml; boyunca bu milletin d&uuml;nya ve ahiret saadeti i&ccedil;in tarife imk&acirc;n olmayan zul&uuml;m ve işkenceler i&ccedil;erisinde, Risale-i Nur&rsquo;ları telif ve neşrederek milletimizin maruz kaldığı din aleyhindeki faaliyet ve akımların yayılmasına mani olmuştur.&nbsp;<br /> Ne ile ve nasıl bu m&uuml;cadelesini s&uuml;rd&uuml;rm&uuml;şt&uuml;r. Hangi devletin desteği ve eğitim imkanları ile bunu başarmıştır.&nbsp;<br /> Ne yazık ki; o g&uuml;n ve şartlarda Bed&icirc;&uuml;zzaman&#39;ın evinde bir lambası bile yoktur. Ama o her şeyi terk ederek yalnız ve yalnız Allah&rsquo;a dayanarak dine hizmet i&ccedil;in &ccedil;alışmıştır.<br /> <br /> Milletimizin ge&ccedil;miş tarihine bakıldığı zaman, Peygamberimizin ASV mirası olan İslamiyetin tebliğ, temsil ve uygulamasını en iyi şekilde yapacak, İsl&acirc;m &Acirc;leminin ittihadını temin edecek olan T&uuml;rk Milletine, Bedi&uuml;zzaman Hazretlerinin vermiş olduğu ayrı bir değeri vardır.<br /> <br /> &ldquo;Ve bir derya-yı iman ve bir hazine-i tevhid ve bir umman-ı hikmet halinde coşan bir h&acirc;rikanın, istikbalin nesillerinde ve milyonlar kalp ve g&ouml;n&uuml;llerde nasıl kemal-i şaşaa ile yaşayacağını ve alkışlanacağını hissedebilirler. Ve T&uuml;rk milletinin bin yıllık kuds&icirc; mefahir-i milliyesine m&uuml;masil yine T&uuml;rk milletinin d&uuml;nyaya &ouml;rnek olmuş kahraman ecdadının yerinde İsl&acirc;miyet hakikatlerine sarılarak yine Kur&#39;an&#39;ın bayraktarlığı vazifesiyle istikbalin kıtalarında h&acirc;kim-i manev&icirc; olacağını hissedebilirler.&quot; (6/142)<br /> <br /> &quot;Bu &ccedil;ok y&uuml;ksek ve &ccedil;ok ehemmiyetli hakikatleri tam anlayabilmek i&ccedil;in Bed&icirc;&uuml;zzaman&#39;ın bundan kırk sene evvel 1327&#39;de Şam&#39;da Cami&uuml;&#39;l-Emev&icirc;&#39;de, i&ccedil;inde y&uuml;z ehl-i ilim bulunan on bin kişilik bir cemaate hitaben &icirc;rad buyurdukları Hutbe-i Şamiye eserini okumak l&acirc;zımdır.<br /> Evet, ben kendi hesabıma aldığım dersime binaen ey İsl&acirc;m cemaati! M&uuml;jde veriyorum ki: Şimdiki &acirc;lem-i İsl&acirc;m&#39;ın saadet-i d&uuml;nyeviyesi, b&acirc;husus Osmanlıların saadeti ve bilhassa İsl&acirc;m&#39;ın terakkisi ve onların uyanması ve intibahı ile olan Arab&#39;ın saadetinin fecr-i sadıkının emareleri inkişafa başlıyor ve saadet g&uuml;neşinin de &ccedil;ıkması yakınlaşmış.<br /> Ben d&uuml;nyaya işittirecek bir derecede kanaat-i kat&#39;iyemle derim:<br /> İstikbal yalnız ve yalnız İsl&acirc;miyet&#39;in olacak ve h&acirc;kim, hakaik-i Kur&#39;aniye ve imaniye olacak.<br /> &Ouml;yle ise şimdiki kader-i İlah&icirc; ve kısmetimize razı olmalıyız ki bize parlak istikbal, ecnebilere m&uuml;şevveş bir mazi d&uuml;şm&uuml;ş.<br /> Eğer biz ahl&acirc;k-ı İsl&acirc;miyenin ve hakaik-i imaniyenin kemal&acirc;tını ef&#39;alimizle izhar etsek, sair dinlerin tabileri elbette cemaatlerle İsl&acirc;miyet&#39;e girecekler.<br /> Belki k&uuml;re-i arzın bazı kıtaları ve devletleri de İsl&acirc;miyet&#39;e dehalet edecekler.&quot; (6/143)</div>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.