Ahsen Meryem Süveyda
Köşe Yazarı
Ahsen Meryem Süveyda
 

İYİ NİYETLİ Mİ OLMAK / İYİYE TALİP Mİ OLMAK

İYİ NİYETLİ Mİ OLMAK / İYİYE TALİP Mİ OLMAK Cehaletle iyi niyet bir araya gelince, kötülüğün önü alınamıyor. Çünkü cehalet kötülüğün ve zulmün hammaddesi. Cahil insanın en büyük kötülüğü önce kendine sonra dalga dalga etrafına yayılıyor. Nitekim iyi niyeti de aslında cehalet barındırıyor. İyi niyette bulunduğunuzu iddia ettiğiniz şeyin bilincinde olmak durumundasınız ki, bilinçli bir davranışta iyi niyetli olduğunuzu belirtmeye hacet de kalmamıştır. Oysa bilinçsiz her davranış sahibinin ağzına pelesenk ettiği bir mazeret argümanı olmuştur; iyi niyet… Hata yapar, kusur ve günah işler, yanlış yapar “iyi niyetliyim” der. Ne hikmetse kimse kötü niyetli olduğunu söylemez. İyi/kötü davranışların nedeni hep iyi niyetlidir. Kötülük bile iyi niyetle yapılmıştır. Bilinçli, şuurlu yapılan iyilik tanıma ve itirafa gerek duymaz. Kötülük ise gün ışığı kadar nettir. O da niyet belirtemez. Nitekim anlam ve önemini idrak edemediğiniz ortama iyi niyet besleyemezsiniz… Bilgisine sahip değilsiniz; duyguyla, öfkeyle, cahilane, idraksiz hareket etmişsiniz ama “iyi niyetliyim”, demişsiniz! İyi niyet bilinç ister… Siz ancak bilinçle hareket etmişseniz sonucu isabetli olur. Bilinçsel davranış sizi sekteye uğratmaz “ama ben iyi niyetliydim” demek zorunda bırakmaz sizi! Ekstrem bir şey olarak, tüm bilince dönüşen eyleminize rağmen yerine oturmayan, isabet etmeyen şey de sizin imtihanınızdır zaten… Nihayetinde kişinin her türlü eylemi ya cehaletiyle ya bilgisi dahilinde olur. Bilmeden yaptığı her şeyin kurbanıdır, tıpkı bilmeden sahip olduğu niyeti gibi… Bu yönlü iyi niyet, beslediği şeyin kâr ve zararını hesaplamadan bodoslama atlamıştır. Ölçüp/biçmeden, sonucunu gözetmeden iyi niyet(!) gözetmiştir. Ez cümle; bilinçsiz davranış tarzıdır iyi niyet…. Hakeza öz enerji hatta öz saygınlığınızdan alır. İyi niyette; verirsiniz de verirsiniz… Size has enerji, vakit, saygınlık ve bireyliğiniz den… Ta ki tükendiğinizi fark edene kadar. Ve tükendiğiniz nokta da; “bu muydu emeğin karşılığı” dersiniz. Yaptığınız, sizden olan harcamalar, sizi bu eşiğe getirdiğinde karşıyı tırtıklamaya başlarsınız bu defa… “Saçımı süpürge ettim” gibi feveranlar başlar. Kimyanız ve psikolojiniz bozulur. Çünkü yapılan ve verilen şeyler fedakarlık değil, feda edilen şeyler olmuştur. Evet Allah, muhsin olmamızı,yaptığımız işi en iyisiyle yapmamızı ister. Anneyseniz anne, eşseniz eş, evlat, öğretmen, öğrenci, birey; en iyisiyle… Lâkin fazlasıyla değil, kendinizde olanla değil… Allah Resulüne “kendini mi paralayacaksın” dedi. Şuara 3. Bu bir yaşam parolasıdır, tükenmenize müsaade etmeyen. Çünkü her şey sizle başlar, sizle önem ve anlam kazanır. Üstlendiğiniz model her ne ise her şeyiniz olmamalı… Dünyanız olmamalı… Aksi halde olumsuz bir durumla karşılaştığınızda “bu muydu” der, kaldıramazsınız. Oysa dünya yüzlerce argümanla yaşama ilhamı sunar bizlere. Bunu bir veya birkaça indirgemek, her şeyden evvel kişinin kendi varlığını değersizliğe hatta hiçliğe sürükler. Oysa merkezde siz olmalıydınız… Zira en kıymetli ve en önemli olansınız. Tüm yatırımınız size olmalı. Levellerde kazandığınız birikim, tecrübe bile önce sizin faydanıza dönük olmalı. İşte bu noktada tüm iyi niyetli olmanın karşısında iyiye talip olma bilinci oturmalı. Talip olduğunuz şeyi yine en iyi şekilde yapabilmenin bilinci ve aynı zamanda “iyiye talip olma” bilinci, sizi kendinize karşı emin ve barışık kılar. Mutlu eder. Neye talip olduğunu bilen, talip olduğu şeyi en iyi şekilde yapmaya talip olan… İşte bu sebeple; iyi niyetli olmak değil, iyiye talip olmak… Bu bilinç; öz saygınlığı, güveni koruduğu gibi yaşam içerisindeki konumunuzu da aynı oranda muhafaza eder. Unutmamak gerekir ki dünyanızı oluşturan şey size kıymet ve anlam biçer. İyi niyet argümanı başlı başına acziyeti ifade eder bana göre… Ve iyiye talip olmakla; bilinçli/bilinçsiz farkını koyar ortaya. İşinin ehli, kişiliğinin bilincinde olan bireylerin “iyi niyetli” maskesine sığınmalarına ihtiyaçları da yoktur. İyiye talip olmak her türlü harcanmadan korur kişiyi. Ve iyiye talip olanlar her türlü fayda sağlar etrafına. İyiye talip olanlardan olmak umuduyla… Ahsen Meryem Süveyda
Ekleme Tarihi: 10 Ekim 2022 - Pazartesi

İYİ NİYETLİ Mİ OLMAK / İYİYE TALİP Mİ OLMAK

İYİ NİYETLİ Mİ OLMAK / İYİYE TALİP Mİ OLMAK Cehaletle iyi niyet bir araya gelince, kötülüğün önü alınamıyor. Çünkü cehalet kötülüğün ve zulmün hammaddesi. Cahil insanın en büyük kötülüğü önce kendine sonra dalga dalga etrafına yayılıyor. Nitekim iyi niyeti de aslında cehalet barındırıyor. İyi niyette bulunduğunuzu iddia ettiğiniz şeyin bilincinde olmak durumundasınız ki, bilinçli bir davranışta iyi niyetli olduğunuzu belirtmeye hacet de kalmamıştır. Oysa bilinçsiz her davranış sahibinin ağzına pelesenk ettiği bir mazeret argümanı olmuştur; iyi niyet… Hata yapar, kusur ve günah işler, yanlış yapar “iyi niyetliyim” der. Ne hikmetse kimse kötü niyetli olduğunu söylemez. İyi/kötü davranışların nedeni hep iyi niyetlidir. Kötülük bile iyi niyetle yapılmıştır. Bilinçli, şuurlu yapılan iyilik tanıma ve itirafa gerek duymaz. Kötülük ise gün ışığı kadar nettir. O da niyet belirtemez. Nitekim anlam ve önemini idrak edemediğiniz ortama iyi niyet besleyemezsiniz… Bilgisine sahip değilsiniz; duyguyla, öfkeyle, cahilane, idraksiz hareket etmişsiniz ama “iyi niyetliyim”, demişsiniz! İyi niyet bilinç ister… Siz ancak bilinçle hareket etmişseniz sonucu isabetli olur. Bilinçsel davranış sizi sekteye uğratmaz “ama ben iyi niyetliydim” demek zorunda bırakmaz sizi! Ekstrem bir şey olarak, tüm bilince dönüşen eyleminize rağmen yerine oturmayan, isabet etmeyen şey de sizin imtihanınızdır zaten… Nihayetinde kişinin her türlü eylemi ya cehaletiyle ya bilgisi dahilinde olur. Bilmeden yaptığı her şeyin kurbanıdır, tıpkı bilmeden sahip olduğu niyeti gibi… Bu yönlü iyi niyet, beslediği şeyin kâr ve zararını hesaplamadan bodoslama atlamıştır. Ölçüp/biçmeden, sonucunu gözetmeden iyi niyet(!) gözetmiştir. Ez cümle; bilinçsiz davranış tarzıdır iyi niyet…. Hakeza öz enerji hatta öz saygınlığınızdan alır. İyi niyette; verirsiniz de verirsiniz… Size has enerji, vakit, saygınlık ve bireyliğiniz den… Ta ki tükendiğinizi fark edene kadar. Ve tükendiğiniz nokta da; “bu muydu emeğin karşılığı” dersiniz. Yaptığınız, sizden olan harcamalar, sizi bu eşiğe getirdiğinde karşıyı tırtıklamaya başlarsınız bu defa… “Saçımı süpürge ettim” gibi feveranlar başlar. Kimyanız ve psikolojiniz bozulur. Çünkü yapılan ve verilen şeyler fedakarlık değil, feda edilen şeyler olmuştur. Evet Allah, muhsin olmamızı,yaptığımız işi en iyisiyle yapmamızı ister. Anneyseniz anne, eşseniz eş, evlat, öğretmen, öğrenci, birey; en iyisiyle… Lâkin fazlasıyla değil, kendinizde olanla değil… Allah Resulüne “kendini mi paralayacaksın” dedi. Şuara 3. Bu bir yaşam parolasıdır, tükenmenize müsaade etmeyen. Çünkü her şey sizle başlar, sizle önem ve anlam kazanır. Üstlendiğiniz model her ne ise her şeyiniz olmamalı… Dünyanız olmamalı… Aksi halde olumsuz bir durumla karşılaştığınızda “bu muydu” der, kaldıramazsınız. Oysa dünya yüzlerce argümanla yaşama ilhamı sunar bizlere. Bunu bir veya birkaça indirgemek, her şeyden evvel kişinin kendi varlığını değersizliğe hatta hiçliğe sürükler. Oysa merkezde siz olmalıydınız… Zira en kıymetli ve en önemli olansınız. Tüm yatırımınız size olmalı. Levellerde kazandığınız birikim, tecrübe bile önce sizin faydanıza dönük olmalı. İşte bu noktada tüm iyi niyetli olmanın karşısında iyiye talip olma bilinci oturmalı. Talip olduğunuz şeyi yine en iyi şekilde yapabilmenin bilinci ve aynı zamanda “iyiye talip olma” bilinci, sizi kendinize karşı emin ve barışık kılar. Mutlu eder. Neye talip olduğunu bilen, talip olduğu şeyi en iyi şekilde yapmaya talip olan… İşte bu sebeple; iyi niyetli olmak değil, iyiye talip olmak… Bu bilinç; öz saygınlığı, güveni koruduğu gibi yaşam içerisindeki konumunuzu da aynı oranda muhafaza eder. Unutmamak gerekir ki dünyanızı oluşturan şey size kıymet ve anlam biçer. İyi niyet argümanı başlı başına acziyeti ifade eder bana göre… Ve iyiye talip olmakla; bilinçli/bilinçsiz farkını koyar ortaya. İşinin ehli, kişiliğinin bilincinde olan bireylerin “iyi niyetli” maskesine sığınmalarına ihtiyaçları da yoktur. İyiye talip olmak her türlü harcanmadan korur kişiyi. Ve iyiye talip olanlar her türlü fayda sağlar etrafına. İyiye talip olanlardan olmak umuduyla… Ahsen Meryem Süveyda
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.