YASLI EVLERDE CENAZE YEMEĞİ
YASLI EVLERDE CENAZE YEMEĞİ
Ölüm haktır ve yüce Allahın emridir. Ayeti Kerime'de şöyle burulmuş, İnna Lillahi ve inna ileyhi raciun
“Biz Allah’tan geldik ve yine Allah’a dönüyoruz.”
Her canlı muhakkak ki ölümü tadacaktır. Her yörenin ölüm sonrası bazı adetleri, gelenek ve görenekleri vardır.
Bunların içerisinde cenaze sahipleri yemek verirler. Ateş düştüğü yerde yanıyor kıymetli okurlarım. Bir hanede ölüm olunca o hane halkı acı ve kedere bürünüyor.
Yas içinde olan acılı aile bireyleri ve yakınları kendi acılarıyla uğraşamamaktan ziyade birde taziye (cenaze yemeği) ile ilgilenmek zorunda kalıyor.
Bu gelenek olmaktan çıkmış bazı kişilerce şova dönüştürülmüş. Hatta yemek veremeyenler toplum baskısına maruz bırakılmış, dedikodu ile diğer cenaze sahiplerinin verdikleri yemekler kıyaslanarak statü bile oluşturulmaya çalışılmış.
Bırakalım insanlar yasını tutsunlar yemekle, çayla, lokum ikramıyla uğraşmasınlar.
Çok eskiden hatırlıyorum taziye evine komşuları yemek götürürdü ve dışarıdan gelmiş misafirleri var ise, komşular bu misafirleri akşam olunca kendi evlerinde yatırır ve yedirilirdi.
Sanki cenaze evi değil de, Düğün evi gibi ikramlar yemekler isteniliyor ve halkta bu beklenti zirve yapmış. Bu duruma bir dur demenin vakti gelmedi mi? Bırakalım insanlar acılarını yaşasınlar.
Müslümanlar arasında cenazenin ardından helva yaptırıp ikram etme gelenek oldu. Bununla birlikte, cenaze merasiminden sonra ölünün yakınlarının herhangi bir yiyecek hazırlayıp gelenlere ikram etmesini Hz. Muhammed Peygamberimiz yasakladı.
Özellikle ölenin mirasçıları fakir iseler veya aralarında buluğ çağına erişmemiş çocuk varsa ölenden geriye kalan mirastan bir tür yemek hazırlanarak gelenlere ikram edilmesi uygun değildir.
Ölü yakınlarının o sırada yaşadıkları duygusal çöküntünün sebep olduğu iş yapmaya isteksizlik hesaba katılarak, Hz. Peygamberimiz, cenaze sahiplerine ziyarete gelenlerin onlara yemek getirmelerini tavsiye etmiştir. Yüce Dinimiz İslam'ın güneşi Efendimiz bunu tavsiye ederken biz neler yapıyoruz.
Ölümün yedinci, kırkıncı, elli ikinci günlerinde veya böyle belirli bir zamana tahsis edilmiş şekilde herhangi bir dini merasim düzenlemek bidattır. Ölünün adına yapılan hayırlı işlerin herhangi belirli bir günde yapılmasına dair Kur'an'da ve Sünnet'te dayanak yoktur.
Ölünün arkasından belirli bir güne bağlı kalmadan hayır hasenet, okul, hastane, öğrencilere burs, evlenemeyenlere düğün, fakire erzak vs. istenilen her zaman yapılır, insan gücü kadar yapabilmelidir.
Lakin cenaze yemeği hemen cenaze günü gelenek haline gelmiş, yemek vermekte insanlarımız bir biriyle yarışır olmuşlar.
Riya ve gösteriş haline gelen cenaze yemekleri kaldırılsın, eskisi gibi taziye evine komşuları yani bizler yemek götürelim. Cenaze evlerinde yas tutalım, dua edelim, Kuran-ı Kerimler okunsun hane halkını sabra davet edip zor günlerinde yanlarında olalım.
Bu da toplum desteğiyle olur, gelin bu adeti kaldıralım...
Allah'a ısmarladık,
Hoşçakalın.
Aydın Benli
Siyaset Bilimci,
Araştırmacı yazar
Ekleme
Tarihi: 19 Ocak 2022 - Çarşamba
YASLI EVLERDE CENAZE YEMEĞİ
YASLI EVLERDE CENAZE YEMEĞİ
Ölüm haktır ve yüce Allahın emridir. Ayeti Kerime'de şöyle burulmuş, İnna Lillahi ve inna ileyhi raciun
“Biz Allah’tan geldik ve yine Allah’a dönüyoruz.”
Her canlı muhakkak ki ölümü tadacaktır. Her yörenin ölüm sonrası bazı adetleri, gelenek ve görenekleri vardır.
Bunların içerisinde cenaze sahipleri yemek verirler. Ateş düştüğü yerde yanıyor kıymetli okurlarım. Bir hanede ölüm olunca o hane halkı acı ve kedere bürünüyor.
Yas içinde olan acılı aile bireyleri ve yakınları kendi acılarıyla uğraşamamaktan ziyade birde taziye (cenaze yemeği) ile ilgilenmek zorunda kalıyor.
Bu gelenek olmaktan çıkmış bazı kişilerce şova dönüştürülmüş. Hatta yemek veremeyenler toplum baskısına maruz bırakılmış, dedikodu ile diğer cenaze sahiplerinin verdikleri yemekler kıyaslanarak statü bile oluşturulmaya çalışılmış.
Bırakalım insanlar yasını tutsunlar yemekle, çayla, lokum ikramıyla uğraşmasınlar.
Çok eskiden hatırlıyorum taziye evine komşuları yemek götürürdü ve dışarıdan gelmiş misafirleri var ise, komşular bu misafirleri akşam olunca kendi evlerinde yatırır ve yedirilirdi.
Sanki cenaze evi değil de, Düğün evi gibi ikramlar yemekler isteniliyor ve halkta bu beklenti zirve yapmış. Bu duruma bir dur demenin vakti gelmedi mi? Bırakalım insanlar acılarını yaşasınlar.
Müslümanlar arasında cenazenin ardından helva yaptırıp ikram etme gelenek oldu. Bununla birlikte, cenaze merasiminden sonra ölünün yakınlarının herhangi bir yiyecek hazırlayıp gelenlere ikram etmesini Hz. Muhammed Peygamberimiz yasakladı.
Özellikle ölenin mirasçıları fakir iseler veya aralarında buluğ çağına erişmemiş çocuk varsa ölenden geriye kalan mirastan bir tür yemek hazırlanarak gelenlere ikram edilmesi uygun değildir.
Ölü yakınlarının o sırada yaşadıkları duygusal çöküntünün sebep olduğu iş yapmaya isteksizlik hesaba katılarak, Hz. Peygamberimiz, cenaze sahiplerine ziyarete gelenlerin onlara yemek getirmelerini tavsiye etmiştir. Yüce Dinimiz İslam'ın güneşi Efendimiz bunu tavsiye ederken biz neler yapıyoruz.
Ölümün yedinci, kırkıncı, elli ikinci günlerinde veya böyle belirli bir zamana tahsis edilmiş şekilde herhangi bir dini merasim düzenlemek bidattır. Ölünün adına yapılan hayırlı işlerin herhangi belirli bir günde yapılmasına dair Kur'an'da ve Sünnet'te dayanak yoktur.
Ölünün arkasından belirli bir güne bağlı kalmadan hayır hasenet, okul, hastane, öğrencilere burs, evlenemeyenlere düğün, fakire erzak vs. istenilen her zaman yapılır, insan gücü kadar yapabilmelidir.
Lakin cenaze yemeği hemen cenaze günü gelenek haline gelmiş, yemek vermekte insanlarımız bir biriyle yarışır olmuşlar.
Riya ve gösteriş haline gelen cenaze yemekleri kaldırılsın, eskisi gibi taziye evine komşuları yani bizler yemek götürelim. Cenaze evlerinde yas tutalım, dua edelim, Kuran-ı Kerimler okunsun hane halkını sabra davet edip zor günlerinde yanlarında olalım.
Bu da toplum desteğiyle olur, gelin bu adeti kaldıralım...
Allah'a ısmarladık,
Hoşçakalın.
Aydın Benli
Siyaset Bilimci,
Araştırmacı yazar
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.