ALLAH HAKKI GÖZETELİM, EVVELÂ
ALLAH HAKKI GÖZETELİM, EVVELÂ
İnsanlıktan beklenen; Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşımak, duyarlı olmak, O’nu her daim hatırda tutmak, hatırlatmaktır.
İnsanlık; değişmez temel değerleri sergileyebilmek, erdemli olmak değil midir? Bir de bunu kendini yaratan kudretin bilincinde olarak O’na şükredici olarak yapıyorsa kişi; insan oluşunu, insanlığına yaraşır sonsuz bir hayata taşıyacak demektir.
İşte insan ahirette kendi insanlığı kadarını yaşayacaktır. Aynaya bakıp gerisindeki yaratıcıyı yok sayıyorsa istediği kadar erdemli davransın; yaratıcısına bile vefalı olmayan biri, kendine veya başkasına ne kadar hayırlı olabilir ki?
O dehşetli gün geldiğinde annesine mi babasına mı yardım edecektir? Yoksa ona annesi babası mı yardım edebilecektir? O gün istese de insana kimse yardım edemeyecektir. O gün insan yalnız yaptıkları ve Rabbiyle beraberdir.
Dünyada Rabbine kör olan birinin yaptığı şeyler elbette başka başka niyetlerledir. İnsanlar onu sevsin diye iyilik etmiştir. Yaşlılığında çocukları da ona baksın diye anne babasına bakmıştır. Fakir kalırsa bir gün onu da doyursunlar diye yedirmiştir. Bir gün kendi işlerinde kullanmak için kimsesizleri sevmiş kendine bağlamıştır.
İçinde Allah olmayan iyiliklerin temelinde çıkar vardır. En iyi ihtimalle beğenilmek için kişi bu güzellikleri yapıyordur.
Allah’a karşı sorumluluk taşımayan her davranışın temelini araştırın, karşınıza hep bu gizli niyetlerimiz çıkacaktır.
Eğer o dehşetli gün geldiğinde yaptıklarımızın boşa gitmesini istemiyorsak niyetlerimizi sorgulayalım. “Neyi, neden yapıyoruz?” bir bakalım. Birer birer niyetlerimizdeki putları kıralım.
Tevhit yalnızca dilde “Allah’tan başka ilah yoktur” demekle olmaz! Gönüllerde de tevhide varılmalı. Çünkü; “Allah hiçbir insanın göğsünde iki kalp yaratmamıştır...”(Ahzâp 33/4).
Özetle; Allah dünya ile aldanan, dahası kendisini başkalarıyla aldatan kullarını asla affetmeyeceğini söylüyor.
Kul hakkını değil, öncelikle Allah hakkını gözetmemiz gerekiyor.
“Şüphesiz ki Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz; bundan başkasını, (diğer günahları) dilediği (layık olan) kimse için bağışlar. Allah’a ortak koşan kişi büyük bir günah(la) iftira etmiş olur.” (Nisa 4/48)
Betül Özer Bölük
02.03.2022
Ekleme
Tarihi: 06 Mart 2022 - Pazar
ALLAH HAKKI GÖZETELİM, EVVELÂ
ALLAH HAKKI GÖZETELİM, EVVELÂ
İnsanlıktan beklenen; Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşımak, duyarlı olmak, O’nu her daim hatırda tutmak, hatırlatmaktır.
İnsanlık; değişmez temel değerleri sergileyebilmek, erdemli olmak değil midir? Bir de bunu kendini yaratan kudretin bilincinde olarak O’na şükredici olarak yapıyorsa kişi; insan oluşunu, insanlığına yaraşır sonsuz bir hayata taşıyacak demektir.
İşte insan ahirette kendi insanlığı kadarını yaşayacaktır. Aynaya bakıp gerisindeki yaratıcıyı yok sayıyorsa istediği kadar erdemli davransın; yaratıcısına bile vefalı olmayan biri, kendine veya başkasına ne kadar hayırlı olabilir ki?
O dehşetli gün geldiğinde annesine mi babasına mı yardım edecektir? Yoksa ona annesi babası mı yardım edebilecektir? O gün istese de insana kimse yardım edemeyecektir. O gün insan yalnız yaptıkları ve Rabbiyle beraberdir.
Dünyada Rabbine kör olan birinin yaptığı şeyler elbette başka başka niyetlerledir. İnsanlar onu sevsin diye iyilik etmiştir. Yaşlılığında çocukları da ona baksın diye anne babasına bakmıştır. Fakir kalırsa bir gün onu da doyursunlar diye yedirmiştir. Bir gün kendi işlerinde kullanmak için kimsesizleri sevmiş kendine bağlamıştır.
İçinde Allah olmayan iyiliklerin temelinde çıkar vardır. En iyi ihtimalle beğenilmek için kişi bu güzellikleri yapıyordur.
Allah’a karşı sorumluluk taşımayan her davranışın temelini araştırın, karşınıza hep bu gizli niyetlerimiz çıkacaktır.
Eğer o dehşetli gün geldiğinde yaptıklarımızın boşa gitmesini istemiyorsak niyetlerimizi sorgulayalım. “Neyi, neden yapıyoruz?” bir bakalım. Birer birer niyetlerimizdeki putları kıralım.
Tevhit yalnızca dilde “Allah’tan başka ilah yoktur” demekle olmaz! Gönüllerde de tevhide varılmalı. Çünkü; “Allah hiçbir insanın göğsünde iki kalp yaratmamıştır...”(Ahzâp 33/4).
Özetle; Allah dünya ile aldanan, dahası kendisini başkalarıyla aldatan kullarını asla affetmeyeceğini söylüyor.
Kul hakkını değil, öncelikle Allah hakkını gözetmemiz gerekiyor.
“Şüphesiz ki Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz; bundan başkasını, (diğer günahları) dilediği (layık olan) kimse için bağışlar. Allah’a ortak koşan kişi büyük bir günah(la) iftira etmiş olur.” (Nisa 4/48)
Betül Özer Bölük
02.03.2022
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.