KÖR, SAĞIR, KALPSİZ İNSANSILAR

KÖR, SAĞIR, KALPSİZ İNSANSILAR Bizden önce nice topluluklara bize verilmeyen güç, kudret, imkanlar, saltanat, hakimiyet belki de ilim verildi. Zaman bizim sandığımız kadar çizgisel, teknoloji anladığımız kadar ilerlemeci, bilim bildiğimiz gibi biriktirilebilir, olmayabilir. İnsanlığın en ileride en gelişmiş nesli bizler değiliz. Bizden önce, bizden ileride nice topluluklar geldi geçti.Onların da bizim gibi işiten kulakları, gören gözleri, akleden kalpleri vardı. Ama bu yetilerini, donanımlarını hakkıyla kullanarak Allah'ı tasdik etmek ve en güzeli onaylamak yerine bile bile inkâr ettiler. Sorumluluklarını yerine getirmediler. Allah'ın delilleriyle göz göre göre dalga geçtiler, görmemezlikten geldiler. Felaketin geleceği haberini, son saati yalanladılar. Alay ettikleri felaket onları kuşattı. Bugün de böyle davrananlar yok mu? Size bu sözler kimleri veya hangi toplulukları çağrıştırıyor? Bizden daha üstün güce, servete sahip topluluklar veya bireysel olarak daha iyi imkanlara sahip kişiler yok mu? Bu topluluklardan kimileri veya bazı güç sahibi bireyler, Allah'ın onlara verdikleri melekelerini, yeteneklerini, zekalarını, öğrenme duyularını, dünyayı algılama organlarını birer kara deliğe döndürerek duymuyorlar, görmüyorlar, hissetmiyorlar. Hakikate sırtlarını çeviriyorlar, gücün kendilerinden kaynaklandığı yanılgısına düşüyorlar. Kendilerini müstağni görerek zenginliğin asıl sahibini unutuyorlar. Kendi kendilerine yettikleri sanrısına kapılıyorlar. Ne büyük bir cahil cesareti, nasıl bir azgınlık ama? Duyuları, duyguları alınmış bu 'insansı'ların sonlarının ne olacağını işte böyle haber veriyor Allah. Bizler donatılarımızı hakkıyla kullanmaya çalışarak sözlerinin arkasında olanlardan, fıtratını koruyanlardan, potansiyelini açığa çıkartıp yalnız Allah rızası için kullananlardan, verenlerden, güzeli onaylayanlardan olalım inşallah. Güzellikler yurdunun bileti ancak bu şekilde kestiriliyor. Aksi? Aksini ayet açık açık söylüyor. Alay ettikleri şeyle kuşanmak, sonsuz pişmanlıklar denizinin mayası olmak, kendi ateşinin kışkırtıcısı olmak, yoksun olmak, mahsun olmak, yok olmak için duacı olmak... Allah korusun vesselâm. Betül Özer Bölük