GÖNÜL KAZANMAK İÇİN BİR DOKUNUŞ YETERLİ.
<p>Saat 01.34<br />
Kalem...<br />
Ruh..<br />
Heyecan...<br />
Durmayacak üç silahşor.</p>
<p>Hatırlarsanız; <br />
GÖKTE YILDIZ<br />
YERDE ASLANDIR onlar demiş onlardan bir tanesini yazmış idim.<br />
Ve yazının sonuna da bir not düşmüş idim. Tekrar hatırlanması duası ile NOT u aynen alıyorum.</p>
<p>"Not: Ne kadar ısrar etsemde, hocam "bizim vazifemiz idi" dedi anlatmadı. Lâkin söz aldık inşaallah pandemi biter ve nasip olursa bir araya geldiğimizde hatıralarını kayda alacağım."</p>
<p>İşte saat 01.34 'te değerli hocamın bazılarının ifadesi ile cehennem çukuru dedikleri yerdeki sadece bir hatırasını onun dilinden ve kaleminden aynen iktibas ediyorum.<br />
................ </p>
<p>Hakkâri ile ilgili yüzlerce notlardan bir tanesi;<br />
Sultan Abdülhamit Han dönemi valilerinden Halil Rifat Paşa'nın, </p>
<p>"GİTMEDİĞİN YER SENİN DEĞİLDİR" </p>
<p>sözünü hep duyardım. Ancak Hakkâri'ye gidince daha anlaşılır olduğunu gördüm. </p>
<p>İnsanları cana yakın, misafirperver insanlardır. <br />
<br />
Hakkâri'yi nerede ise karış karış dolaştım. Gördüğüm kadarıyla tek düşmanımız CEHALET. <br />
<br />
7-8 ocak 2010'da o zaman Şemdinli'ye bağlı Derecik beldesindeki (şu an ilçe) okulları dolaşıyordum. Cuma günü cumadan önce ikinci köye uğradık. Genellikle gittiğim yerleri kimse ile paylaşmıyorduk. Bir okul müdürü, ilköğretim müfettişleri başkanı ve ben sivil bir araba ile köye gittik. Köye vardığımızda cuma vakti olunca önce camiye uğradık. Bizleri gören köylüleri bir telaş sardığını gördüm. Abdest almak için şadırvana doğru giderken durdurdular. "Soğuk su ile abdest alamazsınız", dediler. Israrımıza rağmen evlerden sıcak su getirdiler. Çok heyecanlı idiler. İlk defa bu seviyede bir yetkili bizim köye uğruyor. Cumadan sonra ise önce yemek sonra okul dediler. İki hoca hanım görev yapıyordu. Onları da çağırıp geldiler. Her evden bir şeyler getirterek yemeğimizi yedikten sonra okula gittik. <br />
<br />
Ayrılırken köylülerdeki heyecan görülmeye değerdi.<br />
<br />
Hakkâri'den bir yıl sonra ayrıldım. Ancak iki bayan öğretmenin iki yıl daha kaldıklarını öğrendim. Okul Derecik'in Irak sınırındaki en son okullarından biri idi. <br />
<br />
Görülüyor ki; gönül kazanmak için bir dokunuş yeterli idi.<br />
(Eski M.E.M Ö..... B....)</p>
<p>Selam ve dua ile.<br />
Bülent ERTEKİN</p>
Ekleme
Tarihi: 06 Ocak 2021 - Çarşamba
GÖNÜL KAZANMAK İÇİN BİR DOKUNUŞ YETERLİ.
<p>Saat 01.34<br />
Kalem...<br />
Ruh..<br />
Heyecan...<br />
Durmayacak üç silahşor.</p>
<p>Hatırlarsanız; <br />
GÖKTE YILDIZ<br />
YERDE ASLANDIR onlar demiş onlardan bir tanesini yazmış idim.<br />
Ve yazının sonuna da bir not düşmüş idim. Tekrar hatırlanması duası ile NOT u aynen alıyorum.</p>
<p>"Not: Ne kadar ısrar etsemde, hocam "bizim vazifemiz idi" dedi anlatmadı. Lâkin söz aldık inşaallah pandemi biter ve nasip olursa bir araya geldiğimizde hatıralarını kayda alacağım."</p>
<p>İşte saat 01.34 'te değerli hocamın bazılarının ifadesi ile cehennem çukuru dedikleri yerdeki sadece bir hatırasını onun dilinden ve kaleminden aynen iktibas ediyorum.<br />
................ </p>
<p>Hakkâri ile ilgili yüzlerce notlardan bir tanesi;<br />
Sultan Abdülhamit Han dönemi valilerinden Halil Rifat Paşa'nın, </p>
<p>"GİTMEDİĞİN YER SENİN DEĞİLDİR" </p>
<p>sözünü hep duyardım. Ancak Hakkâri'ye gidince daha anlaşılır olduğunu gördüm. </p>
<p>İnsanları cana yakın, misafirperver insanlardır. <br />
<br />
Hakkâri'yi nerede ise karış karış dolaştım. Gördüğüm kadarıyla tek düşmanımız CEHALET. <br />
<br />
7-8 ocak 2010'da o zaman Şemdinli'ye bağlı Derecik beldesindeki (şu an ilçe) okulları dolaşıyordum. Cuma günü cumadan önce ikinci köye uğradık. Genellikle gittiğim yerleri kimse ile paylaşmıyorduk. Bir okul müdürü, ilköğretim müfettişleri başkanı ve ben sivil bir araba ile köye gittik. Köye vardığımızda cuma vakti olunca önce camiye uğradık. Bizleri gören köylüleri bir telaş sardığını gördüm. Abdest almak için şadırvana doğru giderken durdurdular. "Soğuk su ile abdest alamazsınız", dediler. Israrımıza rağmen evlerden sıcak su getirdiler. Çok heyecanlı idiler. İlk defa bu seviyede bir yetkili bizim köye uğruyor. Cumadan sonra ise önce yemek sonra okul dediler. İki hoca hanım görev yapıyordu. Onları da çağırıp geldiler. Her evden bir şeyler getirterek yemeğimizi yedikten sonra okula gittik. <br />
<br />
Ayrılırken köylülerdeki heyecan görülmeye değerdi.<br />
<br />
Hakkâri'den bir yıl sonra ayrıldım. Ancak iki bayan öğretmenin iki yıl daha kaldıklarını öğrendim. Okul Derecik'in Irak sınırındaki en son okullarından biri idi. <br />
<br />
Görülüyor ki; gönül kazanmak için bir dokunuş yeterli idi.<br />
(Eski M.E.M Ö..... B....)</p>
<p>Selam ve dua ile.<br />
Bülent ERTEKİN</p>
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.