Mahir ADIBEŞ
Köşe Yazarı
Mahir ADIBEŞ
 

Veteriner Hekim

<p>Akif&rsquo;in Hayatında Veteriner Hekimliğin İzleri</p> <p>&ldquo;Akif yalnız bizim asrımızın değil, hatta tarihimizin en b&uuml;y&uuml;k destan şairidir.&rdquo; diyor Cenab Şah&acirc;beddin. Onun kalbi katı hislerden &ccedil;ok uzak ve &ccedil;ok y&uuml;ksek iki aşk ile yanar; din aşkı, vatan aşkı. T&uuml;rk ve İslam tarihi Akif&rsquo;ten daha b&uuml;y&uuml;k bir şair tanımaz. Alnında parıldayan inancın ışığını, &ouml;l&uuml;ms&uuml;z mısralara d&ouml;n&uuml;şt&uuml;ren, k&ouml;yl&uuml;s&uuml;nden kentlisine, avamından havasına, her g&ouml;n&uuml;le hitap etmesini bilen şair, m&uuml;tefekkir, devlet adamı, &ouml;nder.&nbsp;</p> <p>Mehmet Akif, İstiklal Marşının Şairi olması sebebiyle &ldquo;Milli Şair&rdquo; unvanını haklı olarak almış ve onun bu unvanı tek başına bir insanın mensubu olduğu milletten alabileceği en b&uuml;y&uuml;k &ouml;d&uuml;l ve paye olmuştur. &ldquo;Allah bu Millet&rsquo;e bir daha İstiklal Marşı yazılacak g&uuml;nleri g&ouml;stermesin.&rdquo;</p> <p>Onun &ccedil;ok vasfı olduğunu biliyoruz. Ancak Mehmet Akif&rsquo;in veteriner hekimliği, ondan s&ouml;z edenlerin her nedense ya hi&ccedil; aklına gelmez yahut en sonunda hatırlanır. Oysa Mehmet Akif&rsquo;in d&uuml;ş&uuml;nce ve his d&uuml;nyasında veteriner hekimliğinin işgal ettiği yerin ne kadar &ouml;nemli olduğu, hayat tarzından ve şiirlerinden anlaşılıyor.&nbsp;</p> <p>Mehmet Akif&rsquo;i veteriner hekimlik mesleğinin meseleleri ile bu derece ilgili kılan neydi? Hi&ccedil; ş&uuml;phesiz bu mesleğe olan inancı, Akif&rsquo;in okul hayatında ve ilk meslek yıllarında &ccedil;ok değerli hocaları olmuştu.</p> <p>19.y&uuml;zyılın son &ccedil;eyreği, Osmanlı Devleti&rsquo;nin m&uuml;spet ilim alanında hamle yıllarıydı. II.Abd&uuml;lhamit Han zamanında birbiri ardından hizmete giren bilim yuvaları, yurtta ilime ve tekniğe y&ouml;nelen kalplerin sayısını arttırıyordu. Yurt dışında eğitim g&ouml;ren milliyet&ccedil;iler, medeni d&uuml;nya ile a&ccedil;ılan teknik mesafeyi kapatmaya &ccedil;alışıyorlardı. Bu ilim ve teknik &ccedil;abalarının en verimli olduğu alanlardan biri de veteriner hekimlik alanıydı.&nbsp;</p> <p>Pasteur&rsquo;un 1885 yılında kuduz aşısı tatbikatını duyurmasından sonra hemen ertesi yıl &uuml;lkemizden &uuml;&ccedil; kişilik bir bilim heyeti, Pasteur Enstit&uuml;s&uuml;&rsquo;ne Osmanlı Devletinin maddi armağanları ile beraber tebriklerini g&ouml;t&uuml;r&uuml;yor, ilmi alışveriş b&ouml;ylece başlıyordu. Osmanlı Devleti 1887 yılında d&uuml;nyanın 3. Kuduz M&uuml;esesesi&rsquo;ni bu temaslar sonucu kurdu.&nbsp;</p> <p>1893 yılında a&ccedil;ılan ilk Veteriner Okulu işte bu ortamda &ouml;ğrencilerini eğitti. Veteriner Hekim adayı Mehmet Akif, Pasteur&rsquo;un ilim yolundaki &ccedil;abalarını sıcağı sıcağına bu yuvada &ouml;ğreniyor, gizliden gizliye ona b&uuml;y&uuml;k bir sevgi besliyordu. Nitekim arkadaşı Mithat Cemal&rsquo;in kaydettiğine g&ouml;re, okul yıllarından sonra Akif&rsquo;in k&uuml;t&uuml;phanesinde Pasteur&rsquo;un resmi hi&ccedil; eksik olmamıştı. Hele Pasteur&rsquo;un de kendisi gibi ilahi d&uuml;zenin inanırı olması Akif&rsquo;teki Pasteur sevgisini arttırıyordu.</p> <p>Mithat Cemal diyor ki:</p> <p>&ldquo;Akif Pasteur&rsquo;un adını heyecanla s&ouml;yl&uuml;yor heyecanla dinliyordu. (Sonradan anlıyorum) Bu heyecan Akif&rsquo;te meftunluk tavrı almıştı. K&uuml;t&uuml;phanesinden Pasteur&rsquo;un resimlerini &ccedil;ıkarır, dudağında ince tebess&uuml;mle bu resimlere dalardı.&rdquo;</p> <p>Akif&rsquo;in mesleki hayatında hep kendini hissettirirdi.1908&rsquo;de kurulan ilk veteriner derneği &ldquo;Osmanlı Cemiyet-i İlmiye Baytariyesi&rdquo;nin kurucusu O idi. Yine ilk Veteriner dergilerinden biri olan &ldquo;Mecmua-i F&uuml;nun-u Baytariye&rdquo;nin yayın kurulu &uuml;yeleri arasında bulunuyordu.</p> <p>Mehmet Akif&rsquo;in &ouml;nderlik ettiği mesleki derneklerden bir diğeri 1910 yılında kurulan &ldquo;Baytar Mekteb-i Alisi Mezunin Cemiyeti&rdquo;ydi. Cemiyetin &ldquo;Risale-i Fenn-i Baytari&rdquo;adlı yayın organı Akif&rsquo;in idaresi altındaydı.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Memuriyet Sicil Kayıtlarında Veteriner Hekim Mehmet Akif Ersoy&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Bu yazımın konusunu ve iskeletini oluşturan bilgi ve belgeler, Tarım Bakanlığının sicil arşivi ve personel kayıtlarından derlenmiştir. S&ouml;z konusu belgelerin b&uuml;y&uuml;k bir kısmı Osmanlı&rsquo;ca, 1930&rsquo;lardan sonraki d&ouml;neme ait bazıları da g&uuml;n&uuml;m&uuml;z T&uuml;rk&ccedil;e&rsquo;siyle yazılmıştır.</p> <p>Akif, T&uuml;rkiye&rsquo;de kurulan ilk sivil Veteriner Okulunun bir numaralı &ouml;ğrencisidir ve aynı zamanda &ccedil;ok başarılı bir talebelik hayatının sonunda mezun olurken de okulun birincisidir.&nbsp;</p> <p>Veteriner İşleri Genel M&uuml;d&uuml;r Yardımcılığına kadar y&uuml;kselen Mehmet Akif&rsquo;in veteriner Hekim olarak s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;ğ&uuml; 20 yıl civarındaki meslek hayatında da kuşkusuz d&uuml;r&uuml;stl&uuml;k, fedak&acirc;rlık, başarı, y&uuml;ksek bir ahlak anlayışı ve seciye ve erdem vardır.</p> <p>Başlangı&ccedil; ilimlerini (mukaddem&acirc;t-ı ulumu) &ouml;zel surette ders alarak tahsil ettikten sonra M&uuml;lkiye İdadisine (Lise) girerek buradan Rumi 1305 yılında bir kıt&rsquo;a şehadetname (diploma) aldığını ve arkasından M&uuml;lkiye Baytar Mektebine (Veteriner Fak&uuml;ltesi) girerek d&ouml;rt yıl eğitim aldıktan sonra Rumi 1309 yılında sınıf birincisi olarak mezun olduğunu ifade etmiştir. Şiire ilgisi de bu yıllarda okulun son iki senesinde başlıyor.&nbsp;</p> <p>Mehmet Akif&rsquo;in kendi ağzından &ouml;zge&ccedil;mişini anlattığı sicil belgesinde devamla, yirmi yaşında iken yani Rumi 1309 yılında 710 kuruş aylık ile Orman ve Madenler Bakanlığı Ziraat İşleri Fen Heyeti Beşinci Şube M&uuml;fettişi Muavinliğine tayin edildiği yazılmaktadır.</p> <p>G&ouml;rev yeri İstanbul olmasına rağmen Akif, 4 yıl Rumeli, Anadolu ve Arabistan&rsquo;ın &ccedil;eşitli b&ouml;lgelerinde g&ouml;rev yapmıştır.</p> <p>Bu seyahatler Akif&rsquo;in g&ouml;zlem g&uuml;c&uuml;n&uuml;, toplumu daha yakından tanımasını sağlamış olmalıdır. Akif bu d&ouml;nemdeki g&ouml;zlemlerini şiirlerinde son derece ger&ccedil;ek&ccedil;i bir şekilde kullanır. Yine bu ve bundan sonraki seyahatler Akif&rsquo;in hem d&uuml;ş&uuml;nce tarzını hem de şiir anlayışını temellendirir.</p> <p>Tarım Bakanlığı Ziraat Genel M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n Personel M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;ne hitaben yazdığı 14.07.1936 Tarih ve 808 sayılı yazıda Mehmet Akif&rsquo;in &Ouml;ğretmen iken 1920 de Milletvekilliğine se&ccedil;ildiği ve o zamana ait sicil kayıtlarının g&ouml;nderildiğini ifade etmektedir.</p> <p>MAHİR ADIBEŞ</p> <p>(DEVAMI VAR)</p>
Ekleme Tarihi: 12 Mart 2021 - Cuma

Veteriner Hekim

<p>Akif&rsquo;in Hayatında Veteriner Hekimliğin İzleri</p> <p>&ldquo;Akif yalnız bizim asrımızın değil, hatta tarihimizin en b&uuml;y&uuml;k destan şairidir.&rdquo; diyor Cenab Şah&acirc;beddin. Onun kalbi katı hislerden &ccedil;ok uzak ve &ccedil;ok y&uuml;ksek iki aşk ile yanar; din aşkı, vatan aşkı. T&uuml;rk ve İslam tarihi Akif&rsquo;ten daha b&uuml;y&uuml;k bir şair tanımaz. Alnında parıldayan inancın ışığını, &ouml;l&uuml;ms&uuml;z mısralara d&ouml;n&uuml;şt&uuml;ren, k&ouml;yl&uuml;s&uuml;nden kentlisine, avamından havasına, her g&ouml;n&uuml;le hitap etmesini bilen şair, m&uuml;tefekkir, devlet adamı, &ouml;nder.&nbsp;</p> <p>Mehmet Akif, İstiklal Marşının Şairi olması sebebiyle &ldquo;Milli Şair&rdquo; unvanını haklı olarak almış ve onun bu unvanı tek başına bir insanın mensubu olduğu milletten alabileceği en b&uuml;y&uuml;k &ouml;d&uuml;l ve paye olmuştur. &ldquo;Allah bu Millet&rsquo;e bir daha İstiklal Marşı yazılacak g&uuml;nleri g&ouml;stermesin.&rdquo;</p> <p>Onun &ccedil;ok vasfı olduğunu biliyoruz. Ancak Mehmet Akif&rsquo;in veteriner hekimliği, ondan s&ouml;z edenlerin her nedense ya hi&ccedil; aklına gelmez yahut en sonunda hatırlanır. Oysa Mehmet Akif&rsquo;in d&uuml;ş&uuml;nce ve his d&uuml;nyasında veteriner hekimliğinin işgal ettiği yerin ne kadar &ouml;nemli olduğu, hayat tarzından ve şiirlerinden anlaşılıyor.&nbsp;</p> <p>Mehmet Akif&rsquo;i veteriner hekimlik mesleğinin meseleleri ile bu derece ilgili kılan neydi? Hi&ccedil; ş&uuml;phesiz bu mesleğe olan inancı, Akif&rsquo;in okul hayatında ve ilk meslek yıllarında &ccedil;ok değerli hocaları olmuştu.</p> <p>19.y&uuml;zyılın son &ccedil;eyreği, Osmanlı Devleti&rsquo;nin m&uuml;spet ilim alanında hamle yıllarıydı. II.Abd&uuml;lhamit Han zamanında birbiri ardından hizmete giren bilim yuvaları, yurtta ilime ve tekniğe y&ouml;nelen kalplerin sayısını arttırıyordu. Yurt dışında eğitim g&ouml;ren milliyet&ccedil;iler, medeni d&uuml;nya ile a&ccedil;ılan teknik mesafeyi kapatmaya &ccedil;alışıyorlardı. Bu ilim ve teknik &ccedil;abalarının en verimli olduğu alanlardan biri de veteriner hekimlik alanıydı.&nbsp;</p> <p>Pasteur&rsquo;un 1885 yılında kuduz aşısı tatbikatını duyurmasından sonra hemen ertesi yıl &uuml;lkemizden &uuml;&ccedil; kişilik bir bilim heyeti, Pasteur Enstit&uuml;s&uuml;&rsquo;ne Osmanlı Devletinin maddi armağanları ile beraber tebriklerini g&ouml;t&uuml;r&uuml;yor, ilmi alışveriş b&ouml;ylece başlıyordu. Osmanlı Devleti 1887 yılında d&uuml;nyanın 3. Kuduz M&uuml;esesesi&rsquo;ni bu temaslar sonucu kurdu.&nbsp;</p> <p>1893 yılında a&ccedil;ılan ilk Veteriner Okulu işte bu ortamda &ouml;ğrencilerini eğitti. Veteriner Hekim adayı Mehmet Akif, Pasteur&rsquo;un ilim yolundaki &ccedil;abalarını sıcağı sıcağına bu yuvada &ouml;ğreniyor, gizliden gizliye ona b&uuml;y&uuml;k bir sevgi besliyordu. Nitekim arkadaşı Mithat Cemal&rsquo;in kaydettiğine g&ouml;re, okul yıllarından sonra Akif&rsquo;in k&uuml;t&uuml;phanesinde Pasteur&rsquo;un resmi hi&ccedil; eksik olmamıştı. Hele Pasteur&rsquo;un de kendisi gibi ilahi d&uuml;zenin inanırı olması Akif&rsquo;teki Pasteur sevgisini arttırıyordu.</p> <p>Mithat Cemal diyor ki:</p> <p>&ldquo;Akif Pasteur&rsquo;un adını heyecanla s&ouml;yl&uuml;yor heyecanla dinliyordu. (Sonradan anlıyorum) Bu heyecan Akif&rsquo;te meftunluk tavrı almıştı. K&uuml;t&uuml;phanesinden Pasteur&rsquo;un resimlerini &ccedil;ıkarır, dudağında ince tebess&uuml;mle bu resimlere dalardı.&rdquo;</p> <p>Akif&rsquo;in mesleki hayatında hep kendini hissettirirdi.1908&rsquo;de kurulan ilk veteriner derneği &ldquo;Osmanlı Cemiyet-i İlmiye Baytariyesi&rdquo;nin kurucusu O idi. Yine ilk Veteriner dergilerinden biri olan &ldquo;Mecmua-i F&uuml;nun-u Baytariye&rdquo;nin yayın kurulu &uuml;yeleri arasında bulunuyordu.</p> <p>Mehmet Akif&rsquo;in &ouml;nderlik ettiği mesleki derneklerden bir diğeri 1910 yılında kurulan &ldquo;Baytar Mekteb-i Alisi Mezunin Cemiyeti&rdquo;ydi. Cemiyetin &ldquo;Risale-i Fenn-i Baytari&rdquo;adlı yayın organı Akif&rsquo;in idaresi altındaydı.</p> <p>&nbsp;</p> <p>Memuriyet Sicil Kayıtlarında Veteriner Hekim Mehmet Akif Ersoy&nbsp;</p> <p>&nbsp;</p> <p>Bu yazımın konusunu ve iskeletini oluşturan bilgi ve belgeler, Tarım Bakanlığının sicil arşivi ve personel kayıtlarından derlenmiştir. S&ouml;z konusu belgelerin b&uuml;y&uuml;k bir kısmı Osmanlı&rsquo;ca, 1930&rsquo;lardan sonraki d&ouml;neme ait bazıları da g&uuml;n&uuml;m&uuml;z T&uuml;rk&ccedil;e&rsquo;siyle yazılmıştır.</p> <p>Akif, T&uuml;rkiye&rsquo;de kurulan ilk sivil Veteriner Okulunun bir numaralı &ouml;ğrencisidir ve aynı zamanda &ccedil;ok başarılı bir talebelik hayatının sonunda mezun olurken de okulun birincisidir.&nbsp;</p> <p>Veteriner İşleri Genel M&uuml;d&uuml;r Yardımcılığına kadar y&uuml;kselen Mehmet Akif&rsquo;in veteriner Hekim olarak s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;ğ&uuml; 20 yıl civarındaki meslek hayatında da kuşkusuz d&uuml;r&uuml;stl&uuml;k, fedak&acirc;rlık, başarı, y&uuml;ksek bir ahlak anlayışı ve seciye ve erdem vardır.</p> <p>Başlangı&ccedil; ilimlerini (mukaddem&acirc;t-ı ulumu) &ouml;zel surette ders alarak tahsil ettikten sonra M&uuml;lkiye İdadisine (Lise) girerek buradan Rumi 1305 yılında bir kıt&rsquo;a şehadetname (diploma) aldığını ve arkasından M&uuml;lkiye Baytar Mektebine (Veteriner Fak&uuml;ltesi) girerek d&ouml;rt yıl eğitim aldıktan sonra Rumi 1309 yılında sınıf birincisi olarak mezun olduğunu ifade etmiştir. Şiire ilgisi de bu yıllarda okulun son iki senesinde başlıyor.&nbsp;</p> <p>Mehmet Akif&rsquo;in kendi ağzından &ouml;zge&ccedil;mişini anlattığı sicil belgesinde devamla, yirmi yaşında iken yani Rumi 1309 yılında 710 kuruş aylık ile Orman ve Madenler Bakanlığı Ziraat İşleri Fen Heyeti Beşinci Şube M&uuml;fettişi Muavinliğine tayin edildiği yazılmaktadır.</p> <p>G&ouml;rev yeri İstanbul olmasına rağmen Akif, 4 yıl Rumeli, Anadolu ve Arabistan&rsquo;ın &ccedil;eşitli b&ouml;lgelerinde g&ouml;rev yapmıştır.</p> <p>Bu seyahatler Akif&rsquo;in g&ouml;zlem g&uuml;c&uuml;n&uuml;, toplumu daha yakından tanımasını sağlamış olmalıdır. Akif bu d&ouml;nemdeki g&ouml;zlemlerini şiirlerinde son derece ger&ccedil;ek&ccedil;i bir şekilde kullanır. Yine bu ve bundan sonraki seyahatler Akif&rsquo;in hem d&uuml;ş&uuml;nce tarzını hem de şiir anlayışını temellendirir.</p> <p>Tarım Bakanlığı Ziraat Genel M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n Personel M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;ne hitaben yazdığı 14.07.1936 Tarih ve 808 sayılı yazıda Mehmet Akif&rsquo;in &Ouml;ğretmen iken 1920 de Milletvekilliğine se&ccedil;ildiği ve o zamana ait sicil kayıtlarının g&ouml;nderildiğini ifade etmektedir.</p> <p>MAHİR ADIBEŞ</p> <p>(DEVAMI VAR)</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.