Ravza ZEYBEK
Köşe Yazarı
Ravza ZEYBEK
 

BİR MİLLETİN TEKRAR DESTAN YAZMASI

BİR MİLLETİN TEKRAR DESTAN YAZMASI Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla… Kirli bir planın ve alçak bir kalkışmanın adıdır 15 Temmuz. O gece bir milletin yeniden destan yazdığı, destanlaştığı bir gece oldu. Bu gecede kimilerinin şehitler ordusuna katılıp şehâdet yolculuğunun başladığı, kiminin de dünya ahiret hainler defterine yazıldığı günün adıdır 15 Temmuz. Vatan sevdalılarının, vatana göz dikenlerin ellerinde bayraklarla hain kovaladıkları günün adıydı. Kimilerinin bu mücadeleye koşarak gittikleri günde, kimilerinin ‘beklenen gün geldi’ diyerek marketlere ve bankamatiklere koşturdukları bazılarının ellerini oğuşturdukları gün olmuştu. Sezai Karakoç’un dediği gibi: ‘ Kaderinde üstünde bir kader vardır’ der. Ülkemize kara bir kader çizmeye çalışan hainlere karşı verilen bir mücadeledir 15 Temmuz, bir darbe girişiminden çok savaştı adeta. Bu başarısız darbe girişimini, darbe kabul etmeyip de bıyık altı gülüp, girişim başladığında kimilerinin yüzleri gülmeye başladı. Her zaman olduğu gibi şer güçler birlik olur, içimizdeki hainler nankörler ise koltuklarına oturup bir filim seyreder gibi mutlu oldukları ama yazdıkları senaryo istedikleri gibi devam etmeyince, bir milletin destanına şahit olduklarını anladılar. Anladılar anlamasına da bir şey bilmezmiş gibi ‘senaryodur bu’ diyecek kadar kör ve sağırı oynadılar. Hâlâ 15 Temmuz’u haz etmez, kabul etmez ölenlerin şehadetlerini bile küçük görecek kadar pervasız olanlar var. İliklerime işleyen bir görüntü ki o tanklardan birinin, masum halkın üzerine yürüyüp ortadan ikiye ayrılan şehitler…Gencecik çocuklar vardı içlerinde vatan millet ve şehitlik sevdası olan çocuklar, her biri İnşeallah cennet gençleri olan Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin efendilerimizle beraber olurlar. Ve kadın şehitler, evde çocuklarını sevdiklerini şehâdetle değişen mübarek kadınlar… Yürekleri koca bir dünya olan ve seçilmiş kutlu tüm şehitlerimiz… Nasıl bir senaryo ki oyuncuları tüm sevdiklerini burada bırakıp ölüme koştular. Siz ne söylerseniz söyleyin tarih sizi yazdı, silinmez bir yazı ve veballe adınız anılacak. Gelecek kuşaklar hainler topluluğu diye söyleyecekler sizi. Bir de Ömer Halis Demir diye bir aslan parçasını torunlarına anlatacaklar. O gece işin renginin ne kadar kanlı olduğunu bilmeden Vatan için, Millet için, Bayrak için canlarını seve seve feda eden yiğitler vardı diyecekler. Bu şanlı direniş aynı Çanakkale’de, Milli Mücadele ‘de olduğu gibiydi. Hatta bir farkla, Çanakkale savaşında düşman belliydi dost belli ama 15 Temmuz’da dost görünümlü düşmanla savaştık en acısı da bu olsa gerek. Gündüzünde merhaba ettiğimiz kişilerin gerçek yüzlerini 15 Temmuz akşamında gösterdikleri hainler tarihe isimlerini yazdırmış oldular. Tarih tekerrür eder derler ya 15 Temmuz Geçen tarih tekrar etmesin diye bir destandı adeta. Çevremizde tüm darbelerin açtıkları savaşlara şahitlik eden milletimiz onlar gibi olmayalım diye birlik olduğu yüreğindeki asil kanın yeniden dirilişiydi. Ümit varız…Allah bir daha göstermesin en kancık bir darbeyi imanlarıyla savmanın adıydı. Su uyur düşman uyumaz derler Bu kalkışmadan çok büyük dersler çıkarmak gerek. Şimdilerde bu şanlı mücadeleyi itibarsızlaştırmaya çalışanlar var. Çok küçük bir mesele gibi geçiştirmeye çalışanlar var. Siz ne derseniz deyin 15 Temmuz unutulmayacak unutturulmayacaktır. Bir milletin Milli bir direnişi bir oluşu birlik oluşunun ve’ Ölürsek Allah için vatan için ölelim’ dediği günün adıdır. Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi: ‘Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım; ‘Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Diyen milletin tek vücutta toplandığı tarihe tekrar adını yazdırdığı ve başka milletlere ilham olduğu bir gün oldu…Üzüldük ,endişelendik, ama korkmadan ‘Öleceksek adam gibi ölelim’ diyecek kadar kararlıydık, gözü karaydık. Milletin milliyet olduğunu, kendi gücünün kuvvetinin idrak ettiği bir gün oldu aynı zamanda. Kendi seçmiş olduğunu ölümüne sahiplenmesiydi ve vatanını üç beş çakala teslim etmediği, etmeyeceğinin günü oldu. Darbe severlerin boğazlarında düğümlenen ve boğulmalarına sebep olan bir mücadeleydi. ‘Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Bilakis onlar diridirler, fakat siz hissedemezsiniz. ‘(Bakara 154)       Tekrar aziz şehitlerimizi minnetle ve dualarla analım ve yaşatalım. Ravza Zeybek
Ekleme Tarihi: 12 Temmuz 2021 - Pazartesi

BİR MİLLETİN TEKRAR DESTAN YAZMASI

BİR MİLLETİN TEKRAR DESTAN YAZMASI Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla… Kirli bir planın ve alçak bir kalkışmanın adıdır 15 Temmuz. O gece bir milletin yeniden destan yazdığı, destanlaştığı bir gece oldu. Bu gecede kimilerinin şehitler ordusuna katılıp şehâdet yolculuğunun başladığı, kiminin de dünya ahiret hainler defterine yazıldığı günün adıdır 15 Temmuz. Vatan sevdalılarının, vatana göz dikenlerin ellerinde bayraklarla hain kovaladıkları günün adıydı. Kimilerinin bu mücadeleye koşarak gittikleri günde, kimilerinin ‘beklenen gün geldi’ diyerek marketlere ve bankamatiklere koşturdukları bazılarının ellerini oğuşturdukları gün olmuştu. Sezai Karakoç’un dediği gibi: ‘ Kaderinde üstünde bir kader vardır’ der. Ülkemize kara bir kader çizmeye çalışan hainlere karşı verilen bir mücadeledir 15 Temmuz, bir darbe girişiminden çok savaştı adeta. Bu başarısız darbe girişimini, darbe kabul etmeyip de bıyık altı gülüp, girişim başladığında kimilerinin yüzleri gülmeye başladı. Her zaman olduğu gibi şer güçler birlik olur, içimizdeki hainler nankörler ise koltuklarına oturup bir filim seyreder gibi mutlu oldukları ama yazdıkları senaryo istedikleri gibi devam etmeyince, bir milletin destanına şahit olduklarını anladılar. Anladılar anlamasına da bir şey bilmezmiş gibi ‘senaryodur bu’ diyecek kadar kör ve sağırı oynadılar. Hâlâ 15 Temmuz’u haz etmez, kabul etmez ölenlerin şehadetlerini bile küçük görecek kadar pervasız olanlar var. İliklerime işleyen bir görüntü ki o tanklardan birinin, masum halkın üzerine yürüyüp ortadan ikiye ayrılan şehitler…Gencecik çocuklar vardı içlerinde vatan millet ve şehitlik sevdası olan çocuklar, her biri İnşeallah cennet gençleri olan Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin efendilerimizle beraber olurlar. Ve kadın şehitler, evde çocuklarını sevdiklerini şehâdetle değişen mübarek kadınlar… Yürekleri koca bir dünya olan ve seçilmiş kutlu tüm şehitlerimiz… Nasıl bir senaryo ki oyuncuları tüm sevdiklerini burada bırakıp ölüme koştular. Siz ne söylerseniz söyleyin tarih sizi yazdı, silinmez bir yazı ve veballe adınız anılacak. Gelecek kuşaklar hainler topluluğu diye söyleyecekler sizi. Bir de Ömer Halis Demir diye bir aslan parçasını torunlarına anlatacaklar. O gece işin renginin ne kadar kanlı olduğunu bilmeden Vatan için, Millet için, Bayrak için canlarını seve seve feda eden yiğitler vardı diyecekler. Bu şanlı direniş aynı Çanakkale’de, Milli Mücadele ‘de olduğu gibiydi. Hatta bir farkla, Çanakkale savaşında düşman belliydi dost belli ama 15 Temmuz’da dost görünümlü düşmanla savaştık en acısı da bu olsa gerek. Gündüzünde merhaba ettiğimiz kişilerin gerçek yüzlerini 15 Temmuz akşamında gösterdikleri hainler tarihe isimlerini yazdırmış oldular. Tarih tekerrür eder derler ya 15 Temmuz Geçen tarih tekrar etmesin diye bir destandı adeta. Çevremizde tüm darbelerin açtıkları savaşlara şahitlik eden milletimiz onlar gibi olmayalım diye birlik olduğu yüreğindeki asil kanın yeniden dirilişiydi. Ümit varız…Allah bir daha göstermesin en kancık bir darbeyi imanlarıyla savmanın adıydı. Su uyur düşman uyumaz derler Bu kalkışmadan çok büyük dersler çıkarmak gerek. Şimdilerde bu şanlı mücadeleyi itibarsızlaştırmaya çalışanlar var. Çok küçük bir mesele gibi geçiştirmeye çalışanlar var. Siz ne derseniz deyin 15 Temmuz unutulmayacak unutturulmayacaktır. Bir milletin Milli bir direnişi bir oluşu birlik oluşunun ve’ Ölürsek Allah için vatan için ölelim’ dediği günün adıdır. Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi: ‘Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım; ‘Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Diyen milletin tek vücutta toplandığı tarihe tekrar adını yazdırdığı ve başka milletlere ilham olduğu bir gün oldu…Üzüldük ,endişelendik, ama korkmadan ‘Öleceksek adam gibi ölelim’ diyecek kadar kararlıydık, gözü karaydık. Milletin milliyet olduğunu, kendi gücünün kuvvetinin idrak ettiği bir gün oldu aynı zamanda. Kendi seçmiş olduğunu ölümüne sahiplenmesiydi ve vatanını üç beş çakala teslim etmediği, etmeyeceğinin günü oldu. Darbe severlerin boğazlarında düğümlenen ve boğulmalarına sebep olan bir mücadeleydi. ‘Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Bilakis onlar diridirler, fakat siz hissedemezsiniz. ‘(Bakara 154)       Tekrar aziz şehitlerimizi minnetle ve dualarla analım ve yaşatalım. Ravza Zeybek
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.