Yusuf AKTAŞ
Köşe Yazarı
Yusuf AKTAŞ
 

GÖNÜLLERİNİZ BİR OLMADIKÇA, SAYILARINIZIN ÇOK OLMASININ BİR ANLAMI YOKTUR. HZ. ALİ (R.A.)

GÖNÜLLERİNİZ BİR OLMADIKÇA, SAYILARINIZIN ÇOK OLMASININ BİR ANLAMI YOKTUR. HZ. ALİ (R.A.) Bu sözün gerçekçiliğin en bariz görüldüğü yerler genelde STK’lar ve siyasi partilerin teşkilat görevlendirmelerinin olduğunu tecrübem ile gözlemledim. Bizim ülkemizde binlerce STK var ve en çok da hemşeri dernekleri yaygın. Ne için, kimin için, amaç nedir? Bunları bile yanıtlamaktan mahrum asgari 7 kişinin bir araya gelip de halı saha maçına kadro hazırlar gibi kurdukları dernekleri maalesef ne topluma, ne de kendilerine faydalı olamıyorlar. Hele de işin başındakilerin, STK’ları amaç değil de araç olarak kullanma niyetleri varsa, bu daha da vahim sorunlara ve sonuçlara yol açabiliyor. Zaten kuruluştaki zihniyet, ismine uygun amaç değil de, hedefe giden yolda (siyaset, makam, liyakat, maddi kazanç, itibar kazanma vs gibi) araç ise (ki bunu her zeki insan algılanabilir) zaten böyle bir ortamda fikir, proje, beklentiler ve olması gerekenler ile hiçbir fikir beyan edemezsiniz, ettirmezler. Sizi planlarına çomak sokan olarak görürler. Belki de haklılar, çünkü amacın dışına taşan tavırları, niyetleri belki de gördükleri halde dillendirmeyen, dillendiremeyen, susanlardan olmadığınızdan dolayı zaten onlar için tehlikeli olan, uzak durulması ve uzak tutulması gereken sizsinizdir. O yüzden de istenmeyensinizdir. Siz ne kadar da iyi niyetle katkı koymaya çalışsanız çalışın, sizin aktifliğinizden özellikle rahatsız olurlar. Zaten her hangi bir ortamda katkı koymanızdan, konuşmanızdan özellikle de bu tayfa rahatsız olur. İçlerindeki hırs ve ihtiras herkesi kendilerine rakip görmeye hazır olduğundan dolayı sizi de kendilerine rakip görmeleri için yeter. Halbuki belki de sizin zerre kadar rekabet niyetiniz yoktur. Sadece olması gerekeni yapıyorsunuzdur ama onlardaki ihtiras ve rekabet hırsı, bulunduğu hali kaybetme korkusu sizi rakip görmeleri için yetiyordur. O yüzden fırsat da vermezler, istenmeyen kişi olursunuz. Zannederler ki sizin aktif olmanız onların planlarını bozacak. Halbuki bilmezler ki, kadrosunda zeki ve çalışkan, proje üreten, aktif insanların olduğu her aktivasyon daha çok başarılı olacaktır ve bu başarıdan herkes kendi adına hak ettiği saygınlığı kazanacaktır. Kimileri içinde, ağustos böceği gibi bir araya gelip eğlenmek, yemek, içmek zaten bir aktivasyondur. Hele de bu masraflar kendi bütçelerinden değil de, safiyane birilerinin cebinden çıkıyorsa daha da keyiflidirler. Bir de sosyal medyada bunu paylaşıp, altına da birkaç şakşakçı yorum da aldılar mı değmeyin keyiflerine. Tamamdır, görev icra edilmiştir. Onlar karıncalardan hiç haz etmezler. O yüzden de tecrübeli biri olarak tavsiyem şudur ki; Sizi anlamayan, anlamak içinde çaba sarf etmeyen ve hatta size set olmaya çalışan, başarıları kendine, başarısızlıkları başkalarına maleden, hak etmedikleri halde vitrinde görünmeye çalışan, çakma liyakatler ile kendini ve etrafındaki 3-5 kişiyi oyalayan, bütün saygınlığı liyakatte, makamda arayan, psikolojik olarak ve belki de kendini tatmin için ihtiyaç duyduğu makam, mevki, statü hırsı, sevgi ve saygı duygularını bu tür yollarla tatmin etmeye çalışan egoist, hatta narsist olan sorunlu tiplerin olduğu her kim veya kimler varsa enerjinizi, vaktinizi, nakdinizi boşa harcamayın ve orayı terkedin. Üzülmenize sebep olacak gerek kişi gerekse de konular için kendinizden ödün vermeyin. Ama illaki de sosyalleşmek istiyorsanız sizi mutlu eden aktivitelere ve STK’lara katılın. Mesela müzik, spor, sanat, kültürel aktivitelere katılın. İlla ki iyilik yapmak düşüncesi ile bir şeyler yapmak istiyorsanız da etrafınızda güvenilirliğini kanıtlamış bir çok kurumsal dernek, vakıf veya platformlar var onlarla da bu güzel hasletlerinizi paylaşabilirsiniz. NİYETİ HAYIRLI OLANIN AKIBETİ DE HAYIRLI OLUR. Yusuf Aktaş
Ekleme Tarihi: 20 Eylül 2021 - Pazartesi

GÖNÜLLERİNİZ BİR OLMADIKÇA, SAYILARINIZIN ÇOK OLMASININ BİR ANLAMI YOKTUR. HZ. ALİ (R.A.)

GÖNÜLLERİNİZ BİR OLMADIKÇA, SAYILARINIZIN ÇOK OLMASININ BİR ANLAMI YOKTUR. HZ. ALİ (R.A.) Bu sözün gerçekçiliğin en bariz görüldüğü yerler genelde STK’lar ve siyasi partilerin teşkilat görevlendirmelerinin olduğunu tecrübem ile gözlemledim. Bizim ülkemizde binlerce STK var ve en çok da hemşeri dernekleri yaygın. Ne için, kimin için, amaç nedir? Bunları bile yanıtlamaktan mahrum asgari 7 kişinin bir araya gelip de halı saha maçına kadro hazırlar gibi kurdukları dernekleri maalesef ne topluma, ne de kendilerine faydalı olamıyorlar. Hele de işin başındakilerin, STK’ları amaç değil de araç olarak kullanma niyetleri varsa, bu daha da vahim sorunlara ve sonuçlara yol açabiliyor. Zaten kuruluştaki zihniyet, ismine uygun amaç değil de, hedefe giden yolda (siyaset, makam, liyakat, maddi kazanç, itibar kazanma vs gibi) araç ise (ki bunu her zeki insan algılanabilir) zaten böyle bir ortamda fikir, proje, beklentiler ve olması gerekenler ile hiçbir fikir beyan edemezsiniz, ettirmezler. Sizi planlarına çomak sokan olarak görürler. Belki de haklılar, çünkü amacın dışına taşan tavırları, niyetleri belki de gördükleri halde dillendirmeyen, dillendiremeyen, susanlardan olmadığınızdan dolayı zaten onlar için tehlikeli olan, uzak durulması ve uzak tutulması gereken sizsinizdir. O yüzden de istenmeyensinizdir. Siz ne kadar da iyi niyetle katkı koymaya çalışsanız çalışın, sizin aktifliğinizden özellikle rahatsız olurlar. Zaten her hangi bir ortamda katkı koymanızdan, konuşmanızdan özellikle de bu tayfa rahatsız olur. İçlerindeki hırs ve ihtiras herkesi kendilerine rakip görmeye hazır olduğundan dolayı sizi de kendilerine rakip görmeleri için yeter. Halbuki belki de sizin zerre kadar rekabet niyetiniz yoktur. Sadece olması gerekeni yapıyorsunuzdur ama onlardaki ihtiras ve rekabet hırsı, bulunduğu hali kaybetme korkusu sizi rakip görmeleri için yetiyordur. O yüzden fırsat da vermezler, istenmeyen kişi olursunuz. Zannederler ki sizin aktif olmanız onların planlarını bozacak. Halbuki bilmezler ki, kadrosunda zeki ve çalışkan, proje üreten, aktif insanların olduğu her aktivasyon daha çok başarılı olacaktır ve bu başarıdan herkes kendi adına hak ettiği saygınlığı kazanacaktır. Kimileri içinde, ağustos böceği gibi bir araya gelip eğlenmek, yemek, içmek zaten bir aktivasyondur. Hele de bu masraflar kendi bütçelerinden değil de, safiyane birilerinin cebinden çıkıyorsa daha da keyiflidirler. Bir de sosyal medyada bunu paylaşıp, altına da birkaç şakşakçı yorum da aldılar mı değmeyin keyiflerine. Tamamdır, görev icra edilmiştir. Onlar karıncalardan hiç haz etmezler. O yüzden de tecrübeli biri olarak tavsiyem şudur ki; Sizi anlamayan, anlamak içinde çaba sarf etmeyen ve hatta size set olmaya çalışan, başarıları kendine, başarısızlıkları başkalarına maleden, hak etmedikleri halde vitrinde görünmeye çalışan, çakma liyakatler ile kendini ve etrafındaki 3-5 kişiyi oyalayan, bütün saygınlığı liyakatte, makamda arayan, psikolojik olarak ve belki de kendini tatmin için ihtiyaç duyduğu makam, mevki, statü hırsı, sevgi ve saygı duygularını bu tür yollarla tatmin etmeye çalışan egoist, hatta narsist olan sorunlu tiplerin olduğu her kim veya kimler varsa enerjinizi, vaktinizi, nakdinizi boşa harcamayın ve orayı terkedin. Üzülmenize sebep olacak gerek kişi gerekse de konular için kendinizden ödün vermeyin. Ama illaki de sosyalleşmek istiyorsanız sizi mutlu eden aktivitelere ve STK’lara katılın. Mesela müzik, spor, sanat, kültürel aktivitelere katılın. İlla ki iyilik yapmak düşüncesi ile bir şeyler yapmak istiyorsanız da etrafınızda güvenilirliğini kanıtlamış bir çok kurumsal dernek, vakıf veya platformlar var onlarla da bu güzel hasletlerinizi paylaşabilirsiniz. NİYETİ HAYIRLI OLANIN AKIBETİ DE HAYIRLI OLUR. Yusuf Aktaş
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.