TÜRKLER AFGANİSTANLILARIN AĞABEYLERİDİR.(1) BİRAZ SABIR.
TÜRKLER AFGANİSTANLILARIN AĞABEYLERİDİR.(1)
BİRAZ SABIR.
YIL 1928
Afgan Kral ve Kraliçesi Ankara’da bir hafta kaldıktan sonra törenle İstanbul’a uğurlanmış, 1 Haziran 1928 tarihinde de ülkesine dönmek üzere Türkiye’den ayrılmıştır.
Afgan Kralı Amanullah Han, ayrılık sırasında gazetecilere verdiği demeçte;
“… Türkler Afganistanlıların ağabeyleridir. Bize daima küçük kardeş nazarıyla bakacaksınız, benim iki gözüm var, biri sizsiniz, biri de Afganistanlılardır. İşte ben sizin muhabbetinizi Afgan milletine götürüyorum.” Demiştir.
YIL 1967
Milli Kütüphane Müdürü Müjgan Cumbur, bir gün kendi evinde demişti ki; "Unesco 1967 yılında, Afganistan'da bir
"Yazma Eserler Semineri" düzenlemişti. 10 gün süren seminere, Türkiye adına ben katılmıştım. Çalıştığımız binanın önünde, seminere katılan delegelerin mensup oldukları milletlerin "bayrakları" dalgalanıyordu. Bayrağımızın gönderde dalgalanması, Özbekler arasında büyük bir heyecan doğurmuştu. Gruplar halinde geliyorlar ve bir denizi, efsanelerle yüklü bir dağı veya muhteşem bir manzarayı seyreder gibi saatlerce bayrağımızı seyrediyorlardı.
Beni Emanullah Han'ın köşküne yerleştirmişlerdi. Köşk, Kabil'in 10 km dışındaydı. Bir sabah, çok erken saatlerde, bir kaval sesiyle uyandım. Çağıran, yalvaran, hıçkıran bir kaval sesi. Heyecanla pencereye koştum. Gördüm ki 70-75 yaşlarında bir dede, benim pencereme bakarak kaval çalıyor. Giyindim ve dışarı çıktım. Yaşlı Özbek'in yanına gittim. Kavalını duvara dayadı. Beni derin bir saygı ve sevgiyle selamladıktan sonra sordu: "Bizim bayrağımızı Kabil'de dalgalandıran o kadınefendi sen misin?". "Benim baba!".
"O bayrak Türkiye'de dalgalandıkça, biz burada yitip- bitmeyeceğiz. Gördüğün gibi ben bir çobanım ve Türk'üm. Sordum soruşturdum, burada kaldığını öğrendim. Geldim ki, seni kaval çalarak uyandırayım ve sana süt ikram edeyim"
Orada bulunduğum günlerde, o 75'lik dede, her sabah beni kaval çalarak uyandırdı ve bana her sabah, koyunlarından sağıp getirdiği sütten ikram etti"
Yavuz Bülent Bakiler, Üsküp'ten Kosova'ya, s. 56-57.
YIL 2021
Suheyl Şahin:
...
"Taliban olarak bilinenin zıddına Türkiye ile yakın ilişkiler içerisinde olduk. Türkiye bizim için çok önemli bir aktör ve hem dünyanın saygın ve güçlü bir ülkesi hem de İslam ümmeti için çok özel yeri olan bir millet ve devlet.
Diğer yandan Türkiye'nin Afganistan ile olan bağı hiçbir ülke ile kıyaslanamaz.
Ben açıkça ilan ediyorum Afganistan İslam Emîrliği olarak tüm ülkelerden daha çok Türkiye'nin dostluğuna, desteğine ve iş birliğine ihtiyacımız var.
Afganistan'ın zengin yer altı zenginlikleri var. Ancak bunları işleyecek gücümüz yok.
İşgal ve yağmacı yöneticiler yüzünden tüm altyapımız çöktü.
Sağlık, eğitim, ekonomi, inşaat ve enerji alanında ve bakir yer altı zenginliklerinin işlenmesi konusunda Türkiye ile iş birliği yapmak istiyoruz.
İç dengelerin tam olarak şekillenmesinin hemen ardından bu konularda Türk kardeşlerimizin etkin rol oynaması en büyük beklentimiz."
....................
20 yıl aradan sonra Taliban Afganistan'a geri döndü. Amerika'nın 20 yıl sonra "oynamıyorum, ver meşelerimi, al meşelerini" der gibi elini kolunu sallaya sallayaya Afganistan'dan ayrılmasının ardında bir çok soruyu da beraberinde götürüyor.
Zira Amerikan ordusunun neden yıldırım hızıyla Afganistan'dan tasını tarağını dâhi toparlamadan ayrıldığı hâlâ tartışma konusu. ABD'nin Taliban güçlerinin bölgede istikrarsızlık yaratmaları, Rusya, Çin, İran ve Pakistan'a sorun çıkarmasını istediği yönünde yorumlar yapılıyor.
Bu tezi doğrulayan gelişme de ortaya çıktı. ABD'nin Afganistan'dan ayrılırken geride bıraktığı 109 helikopter, 65 uçak, 169 zırhlı personel taşıyıcı, 155 adet mayına dayanıklı araç vs. milyarlarca dolar değerinde askeri araç, Taliban'ın envanterine geçmiş durumda.
Bir de 2003-2016 yıllarında Afgan güçlerine hibe edilen askeri araçlar var! Ve dahi bilemediğimiz, bilmediğimiz nice silahlar.
Şimdi tüm dünyanın gözü Afganistan'da
Kaos mu olacak?
İç savaş mı?
Taliban takiyye mi yapıyor?
Ya ABD 'nin Afganistan'dan çekilmesi yeni bir stratejimi?
Belirsizlikler devam ederken ülke olarak son göçlerden sonra millet olarak sinirler gerilmeye, alttan alta gizli eller ortalığı karıştırma gayreti içerisinde.
Açıklamalar...
Açıklamalar...
Zor bir karar.
Rabbim ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olacak ne ise onu ihsan etsin.
Sabırla bekleyip göreceğiz.
Lâkin görünen o ki; ABD 'nin Afganistan ve Orta Doğu'da yeni bir oyunun, yeni bir kaosun temellerini atarak yeni oyunlar peşinde olduğuna zamanla göreceğiz. Bize düşen biraz daha SABIR.
(1)Afgan Kralı Amanullah
Selâm ve dua ile.
Bülent Ertekin.
Ekleme
Tarihi: 25 Eylül 2021 - Cumartesi
TÜRKLER AFGANİSTANLILARIN AĞABEYLERİDİR.(1) BİRAZ SABIR.
TÜRKLER AFGANİSTANLILARIN AĞABEYLERİDİR.(1)
BİRAZ SABIR.
YIL 1928
Afgan Kral ve Kraliçesi Ankara’da bir hafta kaldıktan sonra törenle İstanbul’a uğurlanmış, 1 Haziran 1928 tarihinde de ülkesine dönmek üzere Türkiye’den ayrılmıştır.
Afgan Kralı Amanullah Han, ayrılık sırasında gazetecilere verdiği demeçte;
“… Türkler Afganistanlıların ağabeyleridir. Bize daima küçük kardeş nazarıyla bakacaksınız, benim iki gözüm var, biri sizsiniz, biri de Afganistanlılardır. İşte ben sizin muhabbetinizi Afgan milletine götürüyorum.” Demiştir.
YIL 1967
Milli Kütüphane Müdürü Müjgan Cumbur, bir gün kendi evinde demişti ki; "Unesco 1967 yılında, Afganistan'da bir
"Yazma Eserler Semineri" düzenlemişti. 10 gün süren seminere, Türkiye adına ben katılmıştım. Çalıştığımız binanın önünde, seminere katılan delegelerin mensup oldukları milletlerin "bayrakları" dalgalanıyordu. Bayrağımızın gönderde dalgalanması, Özbekler arasında büyük bir heyecan doğurmuştu. Gruplar halinde geliyorlar ve bir denizi, efsanelerle yüklü bir dağı veya muhteşem bir manzarayı seyreder gibi saatlerce bayrağımızı seyrediyorlardı.
Beni Emanullah Han'ın köşküne yerleştirmişlerdi. Köşk, Kabil'in 10 km dışındaydı. Bir sabah, çok erken saatlerde, bir kaval sesiyle uyandım. Çağıran, yalvaran, hıçkıran bir kaval sesi. Heyecanla pencereye koştum. Gördüm ki 70-75 yaşlarında bir dede, benim pencereme bakarak kaval çalıyor. Giyindim ve dışarı çıktım. Yaşlı Özbek'in yanına gittim. Kavalını duvara dayadı. Beni derin bir saygı ve sevgiyle selamladıktan sonra sordu: "Bizim bayrağımızı Kabil'de dalgalandıran o kadınefendi sen misin?". "Benim baba!".
"O bayrak Türkiye'de dalgalandıkça, biz burada yitip- bitmeyeceğiz. Gördüğün gibi ben bir çobanım ve Türk'üm. Sordum soruşturdum, burada kaldığını öğrendim. Geldim ki, seni kaval çalarak uyandırayım ve sana süt ikram edeyim"
Orada bulunduğum günlerde, o 75'lik dede, her sabah beni kaval çalarak uyandırdı ve bana her sabah, koyunlarından sağıp getirdiği sütten ikram etti"
Yavuz Bülent Bakiler, Üsküp'ten Kosova'ya, s. 56-57.
YIL 2021
Suheyl Şahin:
...
"Taliban olarak bilinenin zıddına Türkiye ile yakın ilişkiler içerisinde olduk. Türkiye bizim için çok önemli bir aktör ve hem dünyanın saygın ve güçlü bir ülkesi hem de İslam ümmeti için çok özel yeri olan bir millet ve devlet.
Diğer yandan Türkiye'nin Afganistan ile olan bağı hiçbir ülke ile kıyaslanamaz.
Ben açıkça ilan ediyorum Afganistan İslam Emîrliği olarak tüm ülkelerden daha çok Türkiye'nin dostluğuna, desteğine ve iş birliğine ihtiyacımız var.
Afganistan'ın zengin yer altı zenginlikleri var. Ancak bunları işleyecek gücümüz yok.
İşgal ve yağmacı yöneticiler yüzünden tüm altyapımız çöktü.
Sağlık, eğitim, ekonomi, inşaat ve enerji alanında ve bakir yer altı zenginliklerinin işlenmesi konusunda Türkiye ile iş birliği yapmak istiyoruz.
İç dengelerin tam olarak şekillenmesinin hemen ardından bu konularda Türk kardeşlerimizin etkin rol oynaması en büyük beklentimiz."
....................
20 yıl aradan sonra Taliban Afganistan'a geri döndü. Amerika'nın 20 yıl sonra "oynamıyorum, ver meşelerimi, al meşelerini" der gibi elini kolunu sallaya sallayaya Afganistan'dan ayrılmasının ardında bir çok soruyu da beraberinde götürüyor.
Zira Amerikan ordusunun neden yıldırım hızıyla Afganistan'dan tasını tarağını dâhi toparlamadan ayrıldığı hâlâ tartışma konusu. ABD'nin Taliban güçlerinin bölgede istikrarsızlık yaratmaları, Rusya, Çin, İran ve Pakistan'a sorun çıkarmasını istediği yönünde yorumlar yapılıyor.
Bu tezi doğrulayan gelişme de ortaya çıktı. ABD'nin Afganistan'dan ayrılırken geride bıraktığı 109 helikopter, 65 uçak, 169 zırhlı personel taşıyıcı, 155 adet mayına dayanıklı araç vs. milyarlarca dolar değerinde askeri araç, Taliban'ın envanterine geçmiş durumda.
Bir de 2003-2016 yıllarında Afgan güçlerine hibe edilen askeri araçlar var! Ve dahi bilemediğimiz, bilmediğimiz nice silahlar.
Şimdi tüm dünyanın gözü Afganistan'da
Kaos mu olacak?
İç savaş mı?
Taliban takiyye mi yapıyor?
Ya ABD 'nin Afganistan'dan çekilmesi yeni bir stratejimi?
Belirsizlikler devam ederken ülke olarak son göçlerden sonra millet olarak sinirler gerilmeye, alttan alta gizli eller ortalığı karıştırma gayreti içerisinde.
Açıklamalar...
Açıklamalar...
Zor bir karar.
Rabbim ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olacak ne ise onu ihsan etsin.
Sabırla bekleyip göreceğiz.
Lâkin görünen o ki; ABD 'nin Afganistan ve Orta Doğu'da yeni bir oyunun, yeni bir kaosun temellerini atarak yeni oyunlar peşinde olduğuna zamanla göreceğiz. Bize düşen biraz daha SABIR.
(1)Afgan Kralı Amanullah
Selâm ve dua ile.
Bülent Ertekin.
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.