Sema KOCA 
Köşe Yazarı
Sema KOCA 
 

KIBLEGÂH EVLER YÛNUS 87: “Biz de Musa ve kardeşine “Kavminiz için şehirde evler hazırlayın! Evlerinizi kıble yapın! Namazınızı da doğru kılın! (Ey Musa)! Müminleri müjdele!” diye vahyetmiştik.” Yanına yardımcı olarak verilen Harun as ile beraber Musa as’a Rabbimiz, Firavun’un zulmünden yorulan israiloğullarının Musa as'a verdikleri tepkiler sonucunda, bu süreçten geçmeleri için yol gösteriyor. Ev nedir? İnsanın en güvenli yeri evidir. Evini inşa edemeyen dışarıya etkili olamaz. Ev denilince aklımıza, dört duvarla çevrilmiş üstünde soğuktan- sıcaktan, yağmur, fırtına, kardan koruyacak bir çatısı olan, içini zevkimize göre döşediğimiz ikametgahımız gelir. Peki ya insanın hayat merkezi olan kalbimiz? İnsan yaratılışta tertemiz bir fıtrata sahiptir. Ancak gerek ailesi, akrabaları olsun gerekse okul ve sosyal çevresi olsun bu fıtratın bozulmasında etkin rol oynar. “Sen yüzünü/özünü fıtrata çevir” (Rum 30). Yaratırken kodlarına takva ve fücuru yükleyen(Şems 8) Rabbim, takvayı ve ona giden yolları sevdirmiş, fücuru ve ona giden yolları zorlaştırıp, tiksinti duygusunu koymuştur gönlümüze. Bu yüzdendir ki, yaptığımız iyi- güzel şeyler bize huzur mutluluk verirken, kötü- çirkin eylemlerimizde huzursuzluk ve tiksinti hissi vererek yaşam kalitemizi düşürür. İnsan temizliğe önce yüreğinden başlamalıdır. Vücuda kan pompalayan kalp sağlıklı olursa diğer organlar da o kadar verimli olur. Kalpten beslenen ve komuta merkezi olan beyinle, duygularını temizleyen insanın düşünceleri de arınır. Önce kendini değiştir, düzelt, af dile...bireyler kendini değiştirmediği sürece toplum değişmez(Rad 11, Enfal53). Gelelim mekânlarımıza... “Kavminiz için şehirde evler hazırlayın!” emriyle Rabbimiz, güvenli yer olan evimizi iman dolu yüreklerle inşa etmemizi istiyor. Kıblegâh evler.. Ev; bize ait, kimsenin müdahelesinin olamayacağı, sadece ev sahibinin hükmünün geçtiği, güven içinde rahat bir uyku uyunan yerdir. İslam davasının doğuşu ve yayılması, son kalemiz olan evlerden başladı. Zulme karşı direnmenin yolu bu evlerden geçer. Musalar Harunlar bu evlerden çıkar ancak. “Evlerinizi kıble yapın" emriyle ‘evlerinizi kıbleye doğru yapın’ olarak da anlaşılmış olmalı ki önceki dönemlerde buna çok dikkat edilmiştir. Aynı zamanda verilen emir çoğul olduğu için muhtemeldir ki cemaat halinde ibadetlere ve istişareleri bu evlerde yapmaya yönlendiriliyor. Evinin yönünün kıbleye bakması yetmez, içinin düzenlemesinden tut yaşam şeklinin tüm ince ayrıntılarına kadar Allah'ın emir ve yasaklarına göre olmalıdır. Bu uygulamayı Allah Resulü'nün hayatında da görüyoruz. İlk vahiyden itibaren evlerin önemi büyük. Erkam'ın evi tebliğ ve istişare merkeziydi. Yesrib(Medine)’e öğretmen olarak gönderdiği Mus'ab ile önce insanların gönülleri fethedildi. Hicretin kolay gerçekleşmesi, ensarın muhacirleri bağırlarına basması, evlerini ve rızıklarını canı gönülden paylaşmaları kalbe nakşedilen iman ile oldu. “Namazınızı da doğru kılın" Eski ümmetlerden beri farz olan namaz ( ve oruç, zekat, kurban, vs) ibadetinin “doğru" olmasını emrediyor Rabbimiz. “Ey iman edenler! İman edin!”(Nisa 136) ayetinde olduğu gibi. İnanmakla kalmayın, güvenin, teslim olun ve bunda devamlılık arz edin. Namaz ve diğer ibadetlerde hakeza. Eğilip doğrulmakla namaz, sadece mideyi aç susuz bırakmakla oruç, cimrinin zekatı olan kırkta birin de kendince gerekçeler sunarak kırkta birini vererek zekat, cebinde ağırlık yapan bozuk paralarda kurtulmak için verdiğin sadakalar... Acaba bize verilen nimetlerin hakkını ne kadar veriyoruz? Sema KOCA
Ekleme Tarihi: 12 Kasım 2021 - Cuma

KIBLEGÂH EVLER YÛNUS 87: “Biz de Musa ve kardeşine “Kavminiz için şehirde evler hazırlayın! Evlerinizi kıble yapın! Namazınızı da doğru kılın! (Ey Musa)! Müminleri müjdele!” diye vahyetmiştik.” Yanına yardımcı olarak verilen Harun as ile beraber Musa as’a Rabbimiz, Firavun’un zulmünden yorulan israiloğullarının Musa as'a verdikleri tepkiler sonucunda, bu süreçten geçmeleri için yol gösteriyor. Ev nedir? İnsanın en güvenli yeri evidir. Evini inşa edemeyen dışarıya etkili olamaz. Ev denilince aklımıza, dört duvarla çevrilmiş üstünde soğuktan- sıcaktan, yağmur, fırtına, kardan koruyacak bir çatısı olan, içini zevkimize göre döşediğimiz ikametgahımız gelir. Peki ya insanın hayat merkezi olan kalbimiz? İnsan yaratılışta tertemiz bir fıtrata sahiptir. Ancak gerek ailesi, akrabaları olsun gerekse okul ve sosyal çevresi olsun bu fıtratın bozulmasında etkin rol oynar. “Sen yüzünü/özünü fıtrata çevir” (Rum 30). Yaratırken kodlarına takva ve fücuru yükleyen(Şems 8) Rabbim, takvayı ve ona giden yolları sevdirmiş, fücuru ve ona giden yolları zorlaştırıp, tiksinti duygusunu koymuştur gönlümüze. Bu yüzdendir ki, yaptığımız iyi- güzel şeyler bize huzur mutluluk verirken, kötü- çirkin eylemlerimizde huzursuzluk ve tiksinti hissi vererek yaşam kalitemizi düşürür. İnsan temizliğe önce yüreğinden başlamalıdır. Vücuda kan pompalayan kalp sağlıklı olursa diğer organlar da o kadar verimli olur. Kalpten beslenen ve komuta merkezi olan beyinle, duygularını temizleyen insanın düşünceleri de arınır. Önce kendini değiştir, düzelt, af dile...bireyler kendini değiştirmediği sürece toplum değişmez(Rad 11, Enfal53). Gelelim mekânlarımıza... “Kavminiz için şehirde evler hazırlayın!” emriyle Rabbimiz, güvenli yer olan evimizi iman dolu yüreklerle inşa etmemizi istiyor. Kıblegâh evler.. Ev; bize ait, kimsenin müdahelesinin olamayacağı, sadece ev sahibinin hükmünün geçtiği, güven içinde rahat bir uyku uyunan yerdir. İslam davasının doğuşu ve yayılması, son kalemiz olan evlerden başladı. Zulme karşı direnmenin yolu bu evlerden geçer. Musalar Harunlar bu evlerden çıkar ancak. “Evlerinizi kıble yapın" emriyle ‘evlerinizi kıbleye doğru yapın’ olarak da anlaşılmış olmalı ki önceki dönemlerde buna çok dikkat edilmiştir. Aynı zamanda verilen emir çoğul olduğu için muhtemeldir ki cemaat halinde ibadetlere ve istişareleri bu evlerde yapmaya yönlendiriliyor. Evinin yönünün kıbleye bakması yetmez, içinin düzenlemesinden tut yaşam şeklinin tüm ince ayrıntılarına kadar Allah'ın emir ve yasaklarına göre olmalıdır. Bu uygulamayı Allah Resulü'nün hayatında da görüyoruz. İlk vahiyden itibaren evlerin önemi büyük. Erkam'ın evi tebliğ ve istişare merkeziydi. Yesrib(Medine)’e öğretmen olarak gönderdiği Mus'ab ile önce insanların gönülleri fethedildi. Hicretin kolay gerçekleşmesi, ensarın muhacirleri bağırlarına basması, evlerini ve rızıklarını canı gönülden paylaşmaları kalbe nakşedilen iman ile oldu. “Namazınızı da doğru kılın" Eski ümmetlerden beri farz olan namaz ( ve oruç, zekat, kurban, vs) ibadetinin “doğru" olmasını emrediyor Rabbimiz. “Ey iman edenler! İman edin!”(Nisa 136) ayetinde olduğu gibi. İnanmakla kalmayın, güvenin, teslim olun ve bunda devamlılık arz edin. Namaz ve diğer ibadetlerde hakeza. Eğilip doğrulmakla namaz, sadece mideyi aç susuz bırakmakla oruç, cimrinin zekatı olan kırkta birin de kendince gerekçeler sunarak kırkta birini vererek zekat, cebinde ağırlık yapan bozuk paralarda kurtulmak için verdiğin sadakalar... Acaba bize verilen nimetlerin hakkını ne kadar veriyoruz? Sema KOCA
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.