HELALLEŞME TRENİNİ KAÇIRAN  LİDER..!

HELALLEŞME TRENİNİ KAÇIRAN  LİDER..! Bugün zaman tünelinde bir yolculuğa çıkacağız. Haaa çok öyle uzun bir yolculukta değil..! Sadece bir yıl öncesine gideceğiz. Bugün 23 Kasım 2021. Sayın Kılıçdaroğlu ulusal bir TV kanalda grup toplantısı üzerine kürsüde parti kurmaylarına ve ziyaretçilere konuşmasını yapıyor. Ben de hastanede 4. Kat, 23 nolu odamda ayaklarımı uzatmış bir şekilde izliyorum..! Uzay mekiği periyodik bakımda olduğundan zaman tüneli yolculuğumuzu Google kapsülü ile yapacağız. Yıl: 2020. Günlerden 23 Kasım! Yine bir grup toplantısı... Kürsüde Kılıçdaroğlu, "Mevcut iktidarın peşinden giden öğretmen varsa, kimse kusura bakmasın ben ona öğretmen demem!" şeklinden skandal sözler sarf etti..! Kılıçdaroğlu'nun bu sözlerine ise o gün ve ertesi günlerde tüm Türkiye'den büyük tepki geldi. Birçok öğretmen ve sendikalar hakaret içeren bu ifadeler üzerine soluğu adliye koridorlarında alarak CHP'lilerin liderini mahkemeye verdiler..! Ne oldu o mahkemeler ama milletin vicdan mahkemesi hâlâ yaralı..!? Öğretmen.. Doktor... Mühendis... Veteriner... ........ İnsanlar hangi meslek grubunda bulunurlarsa bulunsun, her Türk vatandaşı belli bir yaşa geldiğinde, seçme ve seçilme hakkına sahiptir. Seçilme bir hak olarak verilmiş ise, seçme de tüm insanların hakkıdır. Dolayısı ile ister A partiyi, ister B partiyi, isterse de bitaraf kalır, hiçbir şekilde oy kullanmayabilir..! Bundan dolayı da ne tenkit edilmeye, ne tahkir edilmeye ve ne de alçaltıcı ifadeler ile kamuoyunda bu meslek erbablarını itibarsızlaştırmak kimsenin ne hakkı ve ne de haddinedir. Dediğimiz gibi şahsın kendi hür iradesi ile vereceği bir karardır siyasi partilerin ve  kurmaylarının bu tercihlere saygı duyması gerekir..! Tabi Kemal Kılıçtaroğlu'nun da..! Lâkin geçen yıl duyduğunuz bu ifadeler bir öğretmen ailesinin bireyi ve babaları olarak beni ve ailemi derinden yaraladı. Bu yüzden ola ki, Sayın Kılıçdaroğlu yanlışlıkla da olsa helalleşmeye gelir veya "geçen yılkı yapmış olduğum haddimi aşan ifadelerden dolayı başımızın üzerinde yeri olan öğretmenlerimizden özür ve HELALLİK istiyorum" derse biz hakkımızı helal etmiyoruz. Bu böyle biline..! Peki bu kadar infial sonucunda mahkeme koridorlarında, sendikaların ve öğretmenlerimizin vermiş oldukları hakaret dilekçelerinin sonucu ne oldu? Evet, Sonuç? O kadarını bilmiyorum. Şayet bilen varsa yorum atarak bizleri de bilgilendirirse çok memnun olurum..! Peki Kılıçdaroğlu ne yaptı derseniz? Emin olun onu ben de bilmiyorum. Acaba tüm öğretmenlerimizden "özür dilerim" diye bir açıklama yapmış mı diye Google baktım, aradım, taradım yine bulamadım Ve Bugün..! "Helalleşme" kararı aldığını belirten Kılıçdaroğlu'nun "helalleşme yolculuğuna çıkma kararı aldım!" demesi üzerine bugün emin olun geçen sene aynı tarihte, aynı kürsüde, aynı meslek grubuna söylemiş olduğu o alçak sözlerinden dolayı bir HELALLİK ister diye dört göz, dört kulak ile bekledim. Bekledim beklemesine de maalesef büyük bir hayal kırıklığı yarattı..! Hayri ihtiyari ağzımdan Bekledim de gelmedin, sevdiğimi bilmedin Gözyaşımı silmedin, hiç mi beni sevmedin Söyleeee Hiç mi beni sevmedin… şarkısı çıkıverdi. Aslında bir zamanları hit şarkılarından ve şarkıcılarından olan İsmail YK'nın o şarkısını söyleyecektim ki, " dur ağa ne yapıyorsun yaaa, yakışır mı sana diyen içindeki şeytan ani bir el hareketi ile el frenini çekmeme vesile oldu. Sağolasın şeytan kardeş(!) Bugün çok önemli bir gündü ve bir fırsattı..! Helalleşme adına yapacak olduğu konuşmada "HEPİNİZDEN, EŞLERİNİZDEN, ÇOCUKLARINIZDAN, SİZİ YETİŞTİREN ANNE VE BABALARINIZDAN, GEÇEN SENE BU KÜRSÜDE YAPMIŞ OLDUĞUM VE HADDİMİ AŞAN SÖZLERİMDEN DOLAYI HAKLARINIZI HELAL EDİN, HELAL EDİN, HELAL!" Olmadı..! Gene olmadı..! Boşuna dememişler, kırk yıllık kani olur mu yani..!? Kılıçtaroğlu bakalım utandı mi? Selam ve dua ile... Bülent ERTEKİN