Bülent ERTEKİN
Köşe Yazarı
Bülent ERTEKİN
 

ÖNCE BİR UTANMAYI ÖĞREN VE UTAN BAKALIM.

ÖNCE BİR UTANMAYI ÖĞREN VE UTAN BAKALIM. Vefa bir semt mi? Yoksa bir boza markası mı? Yoksa bir spor klubümü? TDK sayfasına girdiğinizde VEFA NE DEMEK? diye yazdığınızda sizin karşınıza "Vefa, yaşanmışlıklara saygı duymak ve birçok şey paylaştığın insanları hatırlamak demektir. Sözlerinde duran ve geçmişini unutmayan insanlar içinse ''vefalı'' ya da ''vefakar'' kelimeleri kullanılır. der. Günümüzde sekülerizmin kıskacındaki toplumlar kimbilir belki biz, hepimiz VEFA duygumuzu kaybediyormuyuz acaba? Yoksa kaybettik mi? Bu millet, Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'a yaptığı vefasızlığı acaba kaç kişi bilir veya onun evladının bir çöp konteynırın içinde sahipsiz ve cebinde beş kuruşsuz bir vefat ettiğini. Bu muydu Vefa? Bu muydu vatanını paraya değişmeyen aslan yürekli adama verdiğiniz değer? Yaşar Kemal'in dediği gibi "O güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler." Evet bugün bir güzel insan daha asli vatanına tebdil etti. Rabbim, cenneti ile müşerref kılsın inşaallah. Bizim büyüklerimiz... Üstadlarımız... Hamza yürekli, edeb misali yazarlar, düşünürler, ilim adamlarına bakınca "işte vefa buymuş, olması gereken bu bu toplumun rol model insan tipleri bunlar" diyoruz. Prof. DR. ŞABAN TEOMAN DURALI. Bugün yalan dünyadan gerçek dünyaya, asli vatanına rücu etti. İşte onun vefası... İşte vefa bu diyeceğiniz rol model insan ve davranışın parlayan yıldızı. Allah onlardan ebediyen razı olsun. .................... İlkokuldan profesörlüğüme kadar bütün eğitimimi bu ülkede aldım. Birilerinin Oxford, Sorbonnne mezunu olmakla övündüğü bir süreçte ben her şeyimle bu ülkenin imkânlarıyla ilerledim. Ben bu ülkenin sermayesiyim ve bu sermayenin karşılığı olarak da ülkeme bir görev borcum var. Güven ve görev borcu. Hayatta en hakiki mürşit ilim değildir, güvendir. Gençliğin verdiği zıpçıktılıkla Kanada'da üniversiteden gelen bir davet üzerine oraya gidecektim. Babam bana dedi ki, "Sen bu ülkenin imkânları ile bu noktaya geldin, ülkene olan borcunu ödedin mi ki gidip başka bir ülkenin sermayesi olup oraya hizmet edeceksin? Önce bir utanmayı öğren ve utan bakalım, ondan sonra ne yapacaksın karar ver." Ben utanmaya o gün başladım. O günden sonra da utanmam hep artarak devam etti. Bizim vefamız ne zaman başladı? Veya daha başka bir şekilde sorayım utanmamız ne zaman başladı? Yoksa olmayan bir şeyi niye soruyor da olabilirsiniz. Cevabı siz de. Elinizi vicdanınıza koyun ve bir kez daha sorun? Selâm ve dua ile. Bülent Ertekin.
Ekleme Tarihi: 13 Aralık 2021 - Pazartesi

ÖNCE BİR UTANMAYI ÖĞREN VE UTAN BAKALIM.

ÖNCE BİR UTANMAYI ÖĞREN VE UTAN BAKALIM. Vefa bir semt mi? Yoksa bir boza markası mı? Yoksa bir spor klubümü? TDK sayfasına girdiğinizde VEFA NE DEMEK? diye yazdığınızda sizin karşınıza "Vefa, yaşanmışlıklara saygı duymak ve birçok şey paylaştığın insanları hatırlamak demektir. Sözlerinde duran ve geçmişini unutmayan insanlar içinse ''vefalı'' ya da ''vefakar'' kelimeleri kullanılır. der. Günümüzde sekülerizmin kıskacındaki toplumlar kimbilir belki biz, hepimiz VEFA duygumuzu kaybediyormuyuz acaba? Yoksa kaybettik mi? Bu millet, Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'a yaptığı vefasızlığı acaba kaç kişi bilir veya onun evladının bir çöp konteynırın içinde sahipsiz ve cebinde beş kuruşsuz bir vefat ettiğini. Bu muydu Vefa? Bu muydu vatanını paraya değişmeyen aslan yürekli adama verdiğiniz değer? Yaşar Kemal'in dediği gibi "O güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler." Evet bugün bir güzel insan daha asli vatanına tebdil etti. Rabbim, cenneti ile müşerref kılsın inşaallah. Bizim büyüklerimiz... Üstadlarımız... Hamza yürekli, edeb misali yazarlar, düşünürler, ilim adamlarına bakınca "işte vefa buymuş, olması gereken bu bu toplumun rol model insan tipleri bunlar" diyoruz. Prof. DR. ŞABAN TEOMAN DURALI. Bugün yalan dünyadan gerçek dünyaya, asli vatanına rücu etti. İşte onun vefası... İşte vefa bu diyeceğiniz rol model insan ve davranışın parlayan yıldızı. Allah onlardan ebediyen razı olsun. .................... İlkokuldan profesörlüğüme kadar bütün eğitimimi bu ülkede aldım. Birilerinin Oxford, Sorbonnne mezunu olmakla övündüğü bir süreçte ben her şeyimle bu ülkenin imkânlarıyla ilerledim. Ben bu ülkenin sermayesiyim ve bu sermayenin karşılığı olarak da ülkeme bir görev borcum var. Güven ve görev borcu. Hayatta en hakiki mürşit ilim değildir, güvendir. Gençliğin verdiği zıpçıktılıkla Kanada'da üniversiteden gelen bir davet üzerine oraya gidecektim. Babam bana dedi ki, "Sen bu ülkenin imkânları ile bu noktaya geldin, ülkene olan borcunu ödedin mi ki gidip başka bir ülkenin sermayesi olup oraya hizmet edeceksin? Önce bir utanmayı öğren ve utan bakalım, ondan sonra ne yapacaksın karar ver." Ben utanmaya o gün başladım. O günden sonra da utanmam hep artarak devam etti. Bizim vefamız ne zaman başladı? Veya daha başka bir şekilde sorayım utanmamız ne zaman başladı? Yoksa olmayan bir şeyi niye soruyor da olabilirsiniz. Cevabı siz de. Elinizi vicdanınıza koyun ve bir kez daha sorun? Selâm ve dua ile. Bülent Ertekin.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.