BUGÜN ÜZERİNE
BUGÜN ÜZERİNE
Mahsusçuktan bir büyüteç alıp bugünün peşine düştüm bugün. Bugünü bulursam, bilmem belki yarınım da kurtulur diye bir umut doldu içime. Kim bilir, belli mi olur, belki de düne bakan gözlüğüm bile yamulur. Daha doğru bir açıyla tertemiz bir “lâ” ile bakarım düne. “Bi ismi Allah” çerçevesiyle yine yeniden uyanırım yeni güne.
Bugünü arar oldum koltukların, masaların, aldığım kararların arasında. Verdiğim tüm sözlerin sonrasında. Yarım kalan ne varsa döktüm ortaya. Önce sordum onlara bugün nerede diye? Sonra yine döndüm kendime? Bugün benim için nerede diye? Ufuktan doğan güneşte mi? Evime dolan sabah yelinde mi? Gönlüme konan ezan sesinde mi? Bugünüm nerede sahi?
Bir de derler ya hani; gün günü kovalama vakti. Yakalamaya çalışanlar da belli. Biz de peşindeyiz zamanın sanki yakalayabilecekmişiz gibi. Ama gün zaten şahit atanmış kovalamacaya. Gün ışığı bile şahit perde aralarından girdiği odalara. O mu bizim peşimizde biz mi onun bilinmez, ışık hızıyla kafa kafaya gelinmez. Öyle ya da böyle bugünü bir yularından yakalamak zorundayız. Şöyle bir tutup hesap sormalıyız: Her şey bugüne ulaşmak için miydi? İyi kötü tüm hatıralar bugüne değmiş miydi?
Madem öyle bugünüm dünden güzel olmalı.
Yürüyüşe çıkmalıyım, mevsim kışsa bile gelecek sandığım bahara koşmalıyım . Belki de temiz havayla kendime gelip bildiğim yolda kalmaya daha çok adanmalıyım.
Bugün daha değerli olmalı. Düne değecek bir karara varmalı. Öyle kök salmalı, hayata tutunmalı.
Biten bir şeylerin son günü olmalı bugün. Hatta bir şeylerin de ilk günü. Bugün hayatımın en önemli günü, çünkü bir şeyleri değiştirebileceğim tek gün bugün. Düne bir şey yapamam o çoktan şahitlendi. Kayda geçti, sabitlendi. Geceyle mühürlendi.
Yarın, bilmem ki ne var? Hatta belki de dünyada bir yarınım daha yok!
Yine de bir gün açılacak o gözler, kalkılacak o çok uzaklarda sanılan güne. İşte bugün o yarına gebe. Öyleyse yeniden sancılanmalı yeni güne. Gün batmadan henüz, acil doğuma koşmalı. Her gün yeniden güneşle doğmalı. Ne olursa olsun “aman” deyip bugünü alelade bir salı sanıp sallanmamalı!
Betül Özer Bölük
30.03.2022
Ekleme
Tarihi: 02 Nisan 2022 - Cumartesi
BUGÜN ÜZERİNE
BUGÜN ÜZERİNE
Mahsusçuktan bir büyüteç alıp bugünün peşine düştüm bugün. Bugünü bulursam, bilmem belki yarınım da kurtulur diye bir umut doldu içime. Kim bilir, belli mi olur, belki de düne bakan gözlüğüm bile yamulur. Daha doğru bir açıyla tertemiz bir “lâ” ile bakarım düne. “Bi ismi Allah” çerçevesiyle yine yeniden uyanırım yeni güne.
Bugünü arar oldum koltukların, masaların, aldığım kararların arasında. Verdiğim tüm sözlerin sonrasında. Yarım kalan ne varsa döktüm ortaya. Önce sordum onlara bugün nerede diye? Sonra yine döndüm kendime? Bugün benim için nerede diye? Ufuktan doğan güneşte mi? Evime dolan sabah yelinde mi? Gönlüme konan ezan sesinde mi? Bugünüm nerede sahi?
Bir de derler ya hani; gün günü kovalama vakti. Yakalamaya çalışanlar da belli. Biz de peşindeyiz zamanın sanki yakalayabilecekmişiz gibi. Ama gün zaten şahit atanmış kovalamacaya. Gün ışığı bile şahit perde aralarından girdiği odalara. O mu bizim peşimizde biz mi onun bilinmez, ışık hızıyla kafa kafaya gelinmez. Öyle ya da böyle bugünü bir yularından yakalamak zorundayız. Şöyle bir tutup hesap sormalıyız: Her şey bugüne ulaşmak için miydi? İyi kötü tüm hatıralar bugüne değmiş miydi?
Madem öyle bugünüm dünden güzel olmalı.
Yürüyüşe çıkmalıyım, mevsim kışsa bile gelecek sandığım bahara koşmalıyım . Belki de temiz havayla kendime gelip bildiğim yolda kalmaya daha çok adanmalıyım.
Bugün daha değerli olmalı. Düne değecek bir karara varmalı. Öyle kök salmalı, hayata tutunmalı.
Biten bir şeylerin son günü olmalı bugün. Hatta bir şeylerin de ilk günü. Bugün hayatımın en önemli günü, çünkü bir şeyleri değiştirebileceğim tek gün bugün. Düne bir şey yapamam o çoktan şahitlendi. Kayda geçti, sabitlendi. Geceyle mühürlendi.
Yarın, bilmem ki ne var? Hatta belki de dünyada bir yarınım daha yok!
Yine de bir gün açılacak o gözler, kalkılacak o çok uzaklarda sanılan güne. İşte bugün o yarına gebe. Öyleyse yeniden sancılanmalı yeni güne. Gün batmadan henüz, acil doğuma koşmalı. Her gün yeniden güneşle doğmalı. Ne olursa olsun “aman” deyip bugünü alelade bir salı sanıp sallanmamalı!
Betül Özer Bölük
30.03.2022
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.