SÖYLEYİN YAHU, NE YAPTI SİZE BU ADAM?..
SÖYLEYİN YAHU, NE YAPTI SİZE BU ADAM?..
"İsmail Hakkı Karadayı’yı affettiniz, Çevik Bir’i affettiniz, Kemal Gürüz’ü affettiniz, Nur Serter’i affettiniz, Uğur Dündar’ı affettiniz, Ruşen Çakır’ı affettiniz, Erbakan’a küfreden Osman Özbek’i bile affettiniz Erbakan'a omuz vuranları, aşağılayanları, hakaret edenleri affettiniz, Erbakan Hocaya hayatı dar eden CHP'yi, CHP'lileri affettiniz,
Lakin parti kurdu, iktidar oldu, Erbakan'a yapılanların hesabını tek tek sordu diye Cumhurbaşkanımızı affetmediniz?..
Kızlarınızı, eşlerinizi saçlarından sürükleyenleri affettiniz,.
Yurtlarınızı, Kur’ân kurslarınızı basanları affettiniz,.
İmam Hatipleri kapatanlar affettiniz,
Partinizi kapatanları affettiniz,
Darbecileri, 28 Şubatçıları affettiniz,
Darbeye alkış tutan gazetecileri, işadamlarını, akademisyenleri, sanatçıları affettiniz,.
Ama başörtüsü sorunu çözen,
Kur'an Kurslarına özgürlük getiren,.
Darbecilerin, 28 Şubat'çıların yargılanmasını sağlayan,
Erbakan düşmanlarına boyun büktüren Sayın
Cumhurbaşkanımızı affetmediniz?..
Nedir bu adamın suçu?..
Ne yaptı size bu adam?
Kindarların, zalimlerin, gözü kanlı emperyalistlerin niyetini biliyorum, onların derdini anlıyorum da size ne oldu...
Bu kadar zıvanadan çıkmanıza sebep olan şey nedir?..
Cumhurbaşkanımız hangi işinizi yarıda koydu,
Hangi mevzunuzu yetim bıraktı?
Hangi yenilmişliğinizin hesabını sormadı.. Konuşsanıza arkadaş..
Ayasofya dedik açtı,
Taksime cami dedik yaptı,
Memura, askere namaz izni dedik çözdü,
İmam hatip dedik,
Kuran Kursu dedik,
Köşe bucak İmam Hatiplerle,
Kurslarla doldu taştı..
Daha neler neler.
...
Söyleyin yahu, ne yaptı size bu adam?..
Erdoğan'a karşı beslediğiniz bu kin, bu nefret, bu düşmanlık nedir?..
Muhalefet etmenin de bir adabı, edebi, haysiyeti, onuru vardır..
Kimi destekliyorsanız destekleyin,
Kime oy veriyorsanız verin,
Kiminle ittifak yapıyorsanız yapın..
Lakin, Edep ve haya duvarlarını yıkmayın"
ALINTIDIR.
Sosyal medya paylaşımcı bir şahsın yukarıdaki paylaştığı yazıyı okuduğumda aklıma yeni vefat haberini aldığımız Amasyalı Gazete ve köşe yazarı Ferhat Lap kardeşimizle aramızda geçen bir hatıramı anlatmak istedim:
Okulumuza müfettişler gelmişti. Sanki okulda sadece ben varmışım gibi, olay başka, müfettişlerin üzerinde yoğunlaştığı kişi başka. Maalesef o kişi ben idim. Sanırım benim üzerime fazla gelmelerinin sebebi arkamda siyasi, parasal veya başka karanlık, kirli güçlerin olmaması idi.
Neden derseniz, bizim gibi düşünen insanlar bile, "Ahmet hocam, kusura bakma, yapabileceğimiz bir şey yok, elimiz kolumuz bağlı" diyorlardı.
Bir kaç gün önce Rahmetli olan gazeteci Ferhat Lap kardeşimiz beni çok iyi tanıyor ve o zaman, "Ahmet Abi sana bir şey anlatayım. Bu anlatacağım şey tam da seni anlatıyor." dedi.
Ben de," Anlat, anlat, seni dinliyorum" dedim ve anlattı Sarı Öküz Hikayesini:
"Bir zamanlar bir büyük otlakta öküz sürüsü yaşarmış. Aslanlar öküzleri bir türlü rahat bırakmazmış. Sürekli öküz sürüsüne saldırırlarmış.
Ee, öküz dediğin de öyle yabana atılır hayvan olmadığından bir araya gelir aslanlara karşı birlik olurlar, birkaç sıyrıkla saldırıyı atlatırlarmış. Gün geçtikçe aslanları bir kaygı almış, gitgide güçten düşmüşler.
“Herhalde bize bu otlağı terk etmek düşüyor” demiş içlerinden biri.
“Evet” diye tasdik etmiş diğerleri. Nereye gideriz diye düşünürlerken sürünün en çelimsiz, ama kurnaz mı kurnaz olan Topal Aslan söze girmiş.
“Hayır” demiş, “Hiçbir yere gitmiyoruz. Siz bana bırakın, ben hallederim bu işi.” Topal Aslan yanına bir iki aslan daha alarak öküzlerin yanına beyaz bayrak çekerek gitmiş. Öküzler bakmış aslanlar elinde beyaz bayrak geliyor yaklaşmışlar.
Topal aslan konuşmaya başlamış:.
“Biliniz ki biz aslanlar barışçı, özgür, ilerici bir milletiz. Hele öküzlerle hiçbir alıp vermediğimiz olamaz. Size defalarca saldırdık, ama niye biliyor musunuz?
Hep o sizin aranızdaki Sarı Öküz yüzünden. Onun rengi öyle sizinkiler gibi değil ki. Gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Onu gördük mü ne kadar barışsever olduğumuzu unutup size saldırıyoruz ve sürünüze zarar veriyoruz.
Yoksa bizim sizinle hiç bir alıp veremediğimiz yok. Onun yüzünden hepiniz zarar görüyorsunuz. Bunların hepsi Sarı Öküz’ün suçu. Verin onu bize, siz kurtulun, biz de barış içinde yaşayalım.".
Öküzler aslanı dinlemiş. Boz Öküz diğer öküzlerle birlikte aslanların teklifini değerlendirmiş.
Bir tek yaşlı Benekli Öküz “Olmaz” demiş ama kendini kimseye dinletememiş. Zavallı Sarı Öküz diğer öküzlerin kurtuluşu için aslanlara kurban edilmiş.
Uzunca bir süre öküz sürüsüne saldıran olmamış. Ama aslanlar sonra gene acıkmış. Topal Aslan yanına birkaç aslan daha alarak öküzlerin yanına gitmiş.
“Gördünüz ya biz aslanlar ne denli uysal milletiz. Doğru kararınız için sizi bir daha kutlamak isterim. Siz de huzur içindesiniz, biz de. Ne mutlu. Yalnız buraya bunları söylemek için gelmedim. Büyük bir problemimiz var.".
“Ne?” diye sormuş Boz Öküz.
“Şu sizin Uzun Kuyruk” demiş Topal Aslan. “Öyle uzun bir kuyruğu var ki nereden baksak görünüyor. Gözümüz dönüyor, sürüye saldırmamak için kendimizi zor tutuyoruz.
Bir onun suçu yüzünden korkarım hepiniz zarar göreceksiniz. Gelin onu bize verin. Sulh içinde yaşayalım”.
Boz Öküz yine istişare yapmış sürünün diğer öküzleriyle. Yine sadece Benekli Öküz karşı çıkmış.
Ama kimse onu dinlememiş. Hepsi “verelim gitsin” demişler. Uzun Kuyruk’u sürüden dışlamışlar. Uzun kuyruk çırpına çırpına aslanlara yem olmuş.
Aslanlar her geçen gün semirirken öküzler her geçen gün zayıflamış. Aslanlar küstahlaştıkça küstahlaşıyorlarmış.
Artık bir sebep bile söyleme gereği bile duymadan “Verin bize şu öküzü yoksa karışmayız” diyorlarmış.
Zavallı öküzlerin “Hayır” diyebilecek güçleri kalmamış. Hepsi birer birer aslanların pençesinde can vermiş. En sona Boz Öküz ve birkaç öküz kalmış.
“Ne oldu bize, ne zaman kaybettik bu savaşı aslanlara karşı, oysa ne kadar da güçlüydük?” diye sormuş biri Boz Öküz’e.
“Biz” demiş Boz Öküz pişmanlıkla titreyerek,
“BU SAVAŞI SARI ÖKÜZ'Ü VERDİĞİMİZ GÜN KAYBETTİK"
Fazla detaya gerek yok sanırım. Sağır sultan bile duydu, biliyor onların meselesini. Onların meselesi şahıs değil bizim değerlerimiz, kutsallarımızdır, biliyoruz. diyoruz
Allah'ım AZZE VE CELLE, Ferhat LAP kardeşimize rahmetinle muamele eyle.
Mekanını Cennet eyle.
Senin yolunda hizmet edenleri mahçup eyleme,
Hizmet edenleri engelleyenleri, sırf senin rızan için yapılan hizmetleri aksatanları ya islah eyle, ıslahı mümkün değilse kahreyle diyoruz.
Ahmet AYDIN.
Ekleme
Tarihi: 31 Ekim 2022 - Pazartesi
SÖYLEYİN YAHU, NE YAPTI SİZE BU ADAM?..
SÖYLEYİN YAHU, NE YAPTI SİZE BU ADAM?..
"İsmail Hakkı Karadayı’yı affettiniz, Çevik Bir’i affettiniz, Kemal Gürüz’ü affettiniz, Nur Serter’i affettiniz, Uğur Dündar’ı affettiniz, Ruşen Çakır’ı affettiniz, Erbakan’a küfreden Osman Özbek’i bile affettiniz Erbakan'a omuz vuranları, aşağılayanları, hakaret edenleri affettiniz, Erbakan Hocaya hayatı dar eden CHP'yi, CHP'lileri affettiniz,
Lakin parti kurdu, iktidar oldu, Erbakan'a yapılanların hesabını tek tek sordu diye Cumhurbaşkanımızı affetmediniz?..
Kızlarınızı, eşlerinizi saçlarından sürükleyenleri affettiniz,.
Yurtlarınızı, Kur’ân kurslarınızı basanları affettiniz,.
İmam Hatipleri kapatanlar affettiniz,
Partinizi kapatanları affettiniz,
Darbecileri, 28 Şubatçıları affettiniz,
Darbeye alkış tutan gazetecileri, işadamlarını, akademisyenleri, sanatçıları affettiniz,.
Ama başörtüsü sorunu çözen,
Kur'an Kurslarına özgürlük getiren,.
Darbecilerin, 28 Şubat'çıların yargılanmasını sağlayan,
Erbakan düşmanlarına boyun büktüren Sayın
Cumhurbaşkanımızı affetmediniz?..
Nedir bu adamın suçu?..
Ne yaptı size bu adam?
Kindarların, zalimlerin, gözü kanlı emperyalistlerin niyetini biliyorum, onların derdini anlıyorum da size ne oldu...
Bu kadar zıvanadan çıkmanıza sebep olan şey nedir?..
Cumhurbaşkanımız hangi işinizi yarıda koydu,
Hangi mevzunuzu yetim bıraktı?
Hangi yenilmişliğinizin hesabını sormadı.. Konuşsanıza arkadaş..
Ayasofya dedik açtı,
Taksime cami dedik yaptı,
Memura, askere namaz izni dedik çözdü,
İmam hatip dedik,
Kuran Kursu dedik,
Köşe bucak İmam Hatiplerle,
Kurslarla doldu taştı..
Daha neler neler.
...
Söyleyin yahu, ne yaptı size bu adam?..
Erdoğan'a karşı beslediğiniz bu kin, bu nefret, bu düşmanlık nedir?..
Muhalefet etmenin de bir adabı, edebi, haysiyeti, onuru vardır..
Kimi destekliyorsanız destekleyin,
Kime oy veriyorsanız verin,
Kiminle ittifak yapıyorsanız yapın..
Lakin, Edep ve haya duvarlarını yıkmayın"
ALINTIDIR.
Sosyal medya paylaşımcı bir şahsın yukarıdaki paylaştığı yazıyı okuduğumda aklıma yeni vefat haberini aldığımız Amasyalı Gazete ve köşe yazarı Ferhat Lap kardeşimizle aramızda geçen bir hatıramı anlatmak istedim:
Okulumuza müfettişler gelmişti. Sanki okulda sadece ben varmışım gibi, olay başka, müfettişlerin üzerinde yoğunlaştığı kişi başka. Maalesef o kişi ben idim. Sanırım benim üzerime fazla gelmelerinin sebebi arkamda siyasi, parasal veya başka karanlık, kirli güçlerin olmaması idi.
Neden derseniz, bizim gibi düşünen insanlar bile, "Ahmet hocam, kusura bakma, yapabileceğimiz bir şey yok, elimiz kolumuz bağlı" diyorlardı.
Bir kaç gün önce Rahmetli olan gazeteci Ferhat Lap kardeşimiz beni çok iyi tanıyor ve o zaman, "Ahmet Abi sana bir şey anlatayım. Bu anlatacağım şey tam da seni anlatıyor." dedi.
Ben de," Anlat, anlat, seni dinliyorum" dedim ve anlattı Sarı Öküz Hikayesini:
"Bir zamanlar bir büyük otlakta öküz sürüsü yaşarmış. Aslanlar öküzleri bir türlü rahat bırakmazmış. Sürekli öküz sürüsüne saldırırlarmış.
Ee, öküz dediğin de öyle yabana atılır hayvan olmadığından bir araya gelir aslanlara karşı birlik olurlar, birkaç sıyrıkla saldırıyı atlatırlarmış. Gün geçtikçe aslanları bir kaygı almış, gitgide güçten düşmüşler.
“Herhalde bize bu otlağı terk etmek düşüyor” demiş içlerinden biri.
“Evet” diye tasdik etmiş diğerleri. Nereye gideriz diye düşünürlerken sürünün en çelimsiz, ama kurnaz mı kurnaz olan Topal Aslan söze girmiş.
“Hayır” demiş, “Hiçbir yere gitmiyoruz. Siz bana bırakın, ben hallederim bu işi.” Topal Aslan yanına bir iki aslan daha alarak öküzlerin yanına beyaz bayrak çekerek gitmiş. Öküzler bakmış aslanlar elinde beyaz bayrak geliyor yaklaşmışlar.
Topal aslan konuşmaya başlamış:.
“Biliniz ki biz aslanlar barışçı, özgür, ilerici bir milletiz. Hele öküzlerle hiçbir alıp vermediğimiz olamaz. Size defalarca saldırdık, ama niye biliyor musunuz?
Hep o sizin aranızdaki Sarı Öküz yüzünden. Onun rengi öyle sizinkiler gibi değil ki. Gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Onu gördük mü ne kadar barışsever olduğumuzu unutup size saldırıyoruz ve sürünüze zarar veriyoruz.
Yoksa bizim sizinle hiç bir alıp veremediğimiz yok. Onun yüzünden hepiniz zarar görüyorsunuz. Bunların hepsi Sarı Öküz’ün suçu. Verin onu bize, siz kurtulun, biz de barış içinde yaşayalım.".
Öküzler aslanı dinlemiş. Boz Öküz diğer öküzlerle birlikte aslanların teklifini değerlendirmiş.
Bir tek yaşlı Benekli Öküz “Olmaz” demiş ama kendini kimseye dinletememiş. Zavallı Sarı Öküz diğer öküzlerin kurtuluşu için aslanlara kurban edilmiş.
Uzunca bir süre öküz sürüsüne saldıran olmamış. Ama aslanlar sonra gene acıkmış. Topal Aslan yanına birkaç aslan daha alarak öküzlerin yanına gitmiş.
“Gördünüz ya biz aslanlar ne denli uysal milletiz. Doğru kararınız için sizi bir daha kutlamak isterim. Siz de huzur içindesiniz, biz de. Ne mutlu. Yalnız buraya bunları söylemek için gelmedim. Büyük bir problemimiz var.".
“Ne?” diye sormuş Boz Öküz.
“Şu sizin Uzun Kuyruk” demiş Topal Aslan. “Öyle uzun bir kuyruğu var ki nereden baksak görünüyor. Gözümüz dönüyor, sürüye saldırmamak için kendimizi zor tutuyoruz.
Bir onun suçu yüzünden korkarım hepiniz zarar göreceksiniz. Gelin onu bize verin. Sulh içinde yaşayalım”.
Boz Öküz yine istişare yapmış sürünün diğer öküzleriyle. Yine sadece Benekli Öküz karşı çıkmış.
Ama kimse onu dinlememiş. Hepsi “verelim gitsin” demişler. Uzun Kuyruk’u sürüden dışlamışlar. Uzun kuyruk çırpına çırpına aslanlara yem olmuş.
Aslanlar her geçen gün semirirken öküzler her geçen gün zayıflamış. Aslanlar küstahlaştıkça küstahlaşıyorlarmış.
Artık bir sebep bile söyleme gereği bile duymadan “Verin bize şu öküzü yoksa karışmayız” diyorlarmış.
Zavallı öküzlerin “Hayır” diyebilecek güçleri kalmamış. Hepsi birer birer aslanların pençesinde can vermiş. En sona Boz Öküz ve birkaç öküz kalmış.
“Ne oldu bize, ne zaman kaybettik bu savaşı aslanlara karşı, oysa ne kadar da güçlüydük?” diye sormuş biri Boz Öküz’e.
“Biz” demiş Boz Öküz pişmanlıkla titreyerek,
“BU SAVAŞI SARI ÖKÜZ'Ü VERDİĞİMİZ GÜN KAYBETTİK"
Fazla detaya gerek yok sanırım. Sağır sultan bile duydu, biliyor onların meselesini. Onların meselesi şahıs değil bizim değerlerimiz, kutsallarımızdır, biliyoruz. diyoruz
Allah'ım AZZE VE CELLE, Ferhat LAP kardeşimize rahmetinle muamele eyle.
Mekanını Cennet eyle.
Senin yolunda hizmet edenleri mahçup eyleme,
Hizmet edenleri engelleyenleri, sırf senin rızan için yapılan hizmetleri aksatanları ya islah eyle, ıslahı mümkün değilse kahreyle diyoruz.
Ahmet AYDIN.
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.