Depremi çocuklarımıza anlatırken onların anlayabileceği dilde anlatmalı diğer doğal afetler hakkında da bilgilendirmeliyiz. Yağmur yağdığında nasıl şemsiyemizi alıyorsak deprem afetinde de neler yapabileceğimizi anlatalım. Depremzede olan çocuklarımız için yaralarımızı sarmak için çocuklarımızın korku ve kaygı durumlarını yönetmeliyiz.  Belirsizlikleri gidermek için Deprem nedir? En basit haliyle deprem 3 bölümden oluşur çekirdek kısmı en içte bulunan sıcak olan bölümdür manto çekirdeğin üzerinde kalır ve kalındır. Sıcak lav durumunda erimiş olan kayalardan oluşmaktadır ve son bölüm yer kabuğudur. Yer kabuğu dıştadır. Tüm canlılar burada hayatını sürdürür. Çekirdek mantodan daha sıcaktır bu yüzden mantoyu yukarı doğru hareketlendirir. Yer kabuğu da mantodan soğuktur o da aşağı doğru hareket etmeye başlar. Bu hareketlilik devam ettiğinde arada kayalar kalır ve sıkışır bunun sonucunda da kayalar yerinden oynar ve kırılır. Bu sıkışma ve gerilmeler sonucunda yer kabuğunun bazı bölümlerinde yüzyıllar boyunca birikmiş enerji ortaya çıkar. Bu hareketli kesime de fay denilir.    Deprem anında neler yapabiliriz? Güvenli bir yere diz çöküp çök-kapan-kurtul uygulaması hakkında bilgi verelim. İlk etapta başımızı ve ensemizi korumalıyız. Tam bu anda heyecanlanmak normaldir bu nedenle nefes alışverişlerimizi düzenlemeliyiz. Sağlam bir yere tutunarak deprem anı bitesiye kadar beklemeliyiz. Balkona çıkmak, merdivene koşmak doğru değildir. Sobalardan uzak durmalıyız. Deprem anında dusaridaysak binalardan uzaklaşmalıyız. Evdeki güvenli ve tehlikeli yerleri çocuğumuza göstermeliyiz. Çocuklarda gerçeklik, kalıcılık kavramları zamanla oturur. Depremin zararları kavramı tam olarak anlaşılmayabilir. Eğer çocuğumuzda kaygı durumu varsa oyun, uyku, yemek rutinlerini sıkı takibe almalıyız. Bu süreçte sevgi ve güven veren cümleler kurmalıyız. Deprem bilgisi ya da şoku atlatma hemen olmaz. Zamana yayarak değişik aktiviteler ile (hamur, resim, müzik, drama vb...) bu süreci atlatmasına yardımcı olabiliriz.. Bir daha böyle bir afet yaşamamak dileğiyle...