HANİ OKÇULAR TEPESİNİ BIRAKMIYORDUNUZ?

HANİ OKÇULAR TEPESİNİ BIRAKMIYORDUNUZ? Okçular tepesi... Sene 2016. Hain bir girişim neticesinde halk sokaklara ve meydanlara inmesi ile 24 saati geçmeden bu girişim engellenmişti. Meydanlar da yediden yetmişe, gencinden ihtiyarına, kadınından erkeğine kadar herkesin elinde al bayrak, dillerde OKÇULAR TEPESİNİ BIRAKMAYACAĞIZ!!! sözleri. Onbeş gündür 7 yıldır artmayan akaryakıt maktu ÖTV’lerine 5 TL zam yapıldı. Benzin artık 37 TL, mazot ise 35 TL oldu. Her tarafta aynı ses “Oh Erdoğan’ı seçerek bunları siz hak ettiniz!” Gerçekten de öyle mi dersiniz? Ve birden bire 20 küsur yıldır iktidarı destekleyen kitlelerde bir öfke bir kızgınlık. Elbette bu kadar zamlardan sonra haklı tepkilerini söylemelerin den daha doğal ne olabilir ki? Zira her daim söylediğimiz bir söz var: VATANDAŞ CEBİNE GİREN PARAYA BAKAR!!! Bugün işte tam da burada yani zurnanın zart dediği yerdeyiz. Zira ana muhalefet ve onu destekleyen içerideki ve dışarıdaki yoldaşları ağır bir ekonomik krizin yolunu gözlüyorlar. Çünkü onlara göre, AK Parti iktidarını ancak 2001’deki gibi ağır bir ekonomik kriz yıkabilir. Böyle bir ekonomik kriz olmadıkça, AK Parti iktidarının yıkılması mümkün değildir. Hepiniz bilirsiniz ki; yirmi yıldır yıkmaya çalışılan AK Parti iktidarını, Cumhuriyet mitingleri ile yıkamadılar... Gezi isyanı ile yıkamadılar... 17-25 Aralık Cemaat darbesi ile yıkamadılar... Aydın Doğan medyası ile yıkamadılar. 15 Temmuz darbesi yıkamadılar. Bu kadar canhıraş çalışmalar, içeriden ve dışarıdan alınan tüm desteklere rağmen hâlâ yıkılmadı hâlâ yıkılmadı. Peki OKÇULAR TEPESİNİ bırakmayan kitlelere ne oldu da “Oh Erdoğan’ı seçerek bunları siz hak ettiniz!” diyenler ile aynı saflara geldi? Evet beyler biz hak ettik ama iyi ki Erdoğan’ı hak ettik! Fetö kumpasıyla CHP’nin başına getirilen Kemal’i değil iyi ki Erdoğan’ı hak ettik. Ve her hakkın bir sorumluluk getirdiğini, her sorumluluğunda bir sabrı gerektirdiğini bilerek hak ettik. Sabredeceğiz kendi adıma ben sabredeceğim yapılan tüm bu zamlara! Nasıl mı sabredeceğim biliyor musunuz? İzmir’lilerin- ki ben de bir İzmir'liyim- 20 yıldır İzmir körfezinin lağım kokusuna sabrettikleri gibi ben de sabredeceğim bu zamlara! İstanbul’lu muhalif seçmenin yanan otobüslere... Metrobüslere... Yapılmayan metrolara... Her sel felaketinde, yağan kar tufanın da bir sayfiye yerinde locada yerini alan Ekrem’e sabrettikleri gibi sabredeceğim bu zamlara! 14 seçim kaybetmesine rağmen 15. seçimde CHP iktidarını umut ederek, indiremedikleri Kemal'e... Partinin HDP ile aynı sofraya oturmasına bile sabrettikleri gibi sabredeceğim bu zamlara! Bu milletin hayali olan Ayasofya’yı açan... Askeri yatırımlarla ülkemin geleceğini teminat altına alan... 4 ay önce halkının onda biri, ekonomisinin yedi de biri sarsılmış bir ülkede 2 milyon EYT’liyi emekli yapmış bu devlete sabretmeyeceğim de kime sabredeceğim! Enerji bağımlılığını azaltmak için bu güne kadar yapılanın 25 katı yatırımı 6 yılda yapan bir Erdoğan için 2 yıl daha sabretmeyeceğim de kimin için sabredeceğim. Söyleyin kim yada kimin için, kimin için sabredeceğiz! Ben 18 yıldır Erdoğan’la ekonomisi tavan yapmış memleketimin 2 yıldır çektiği sıkıntılara gönüllü olarak sabredeceğim! Ama en ufak bocalamada Kaddafi’yi satan , Saddam’ı arkasından vuran halkı gibi olmayacağım, olmayacağız, olmamalıyız! Sizi bilmem. Ama ben en az 3 yıl daha sabrederim bu zamlara. Ya sonrası? diye sorarsanız, işte o zaman SONRASINI DA O ZAMAN DÜŞÜNÜRÜZ… O gün olduğu gibi bugün de BEN OKÇULAR TEPESİNİ BIRAKMAYACAĞIM. Şimdi siz de bir kere daha düşünün. Selâm ve dua ile. Bülent Ertekin