BEN DE BİR GERİCİYİM(!)
BEN DE BİR GERİCİYİM(!)
Memleketimizde sanatçı denilince bir çok isimler akla geliyor. Özellikle son zamanlarda yeşile karşı gösterdikleri hassasiyetleri (!) ile gündemden düşmüyorlar. Bu hassasiyetlerinden dolayı hepsine çok teşekkür ediyorum, yeter ki bu konu da çifte standart uygulanmasın.
İşte o sanaçıların oluşturduğu bir başka grup İzmir'de Gündoğdu Meydanı'nda yapmayı planladıkları gösteri için bir video çekmişler.
Kimler yok ki.
Her neyse.
İsimler ve resimlere takılmadan videonun en başındaki hanım sanatçının ifadelerini okuyunca inananları, Allah'ın emirlerini ve Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) sünnetlerini, bırakın bir kenara âdeta yok saymak ve bunu GERİCİLİK ile yaftalamak ancak ve ancak bu kadar seviyesizce olur dedirtti.
İşte o videoda geçen ifadeler;
"Sevgili dostlar değerli canlar çevreye duyarlı olmak değerlere sahip olmak öyle asimile politikalarıyla gençlerimizin çocuklarımızın yanına hocalar imamlar koyarak bilimsel eğitimin karşısında dairelik eğitimin karşısında durarak olmaz Bizler 16 Eylül günü hep birlikte İzmir'de Gündoğdu meydanında olacağız. Bilimsel olmayan her eğitim gericiliğe mahkûmdur."
Ben;
Halil'den olma Sıdıka'dan doğma 3 Mayıs 1965 İzmir ili Tire ilçesinde doğmuş Bülent Ertekin.
İlk, orta, lise eğitimini İzmir'de dönemin en iyi okullarında okuduktan sonra yüksek öğrenimini Akdeniz Üniversitesi İşletme okuyarak bitirmiş ve daha sonraki iş hayatımı da ülkemin en kaliteli ve kurumsallaşmış firmalarında gerek müfettiş, gerek şef, gerekse bölge müdürü olarak ifa etmiş vatanın aslan yürekli evlatlarından sadece birisiyim.
Vatanımı...
Bayrağımı...
Bayrağımın dalgalandığı her yeri ve her insanı yeter ki bölücülük yapmaması şartı ile inancının gereği KARDEŞİM olarak kucaklarım, severim.
Hiçbir vatan evladını; etnik kökeninden, inancından ve diğer değerlerinden dolayı ötekileştirmem, ötekileştirenleri de hiç hazzetmem. Zira Peygamberi Zişan Efendimiz'in buyurduğu gibi;
"Arabın Aceme, Acemin Araba üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvadadır." Hz. Muhammed (s.a.v.)
Gelelim asıl konuya. Çevreciliğe...
Kâinat içerisinde en büyük çevreci olarak biliyor, inanıyor ve biat ediyoruz ki güllerin efendisi, kainatın nuru olan Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa(s.a.v) dır.
Peygamber’imizin gerek uygulamalarında ve gerekse çeşitli Hadis-i Şerif'lerin de ağaç dikmeye, mevcut ağaçları korumaya, ormanlar teşkil etmeye ve yine mevcut ormanları korumaya çok önem verdiği görülmektedir. Hz. Peygamber’in ağaç dikme ve ağaçları korumayla ilgili hadislerinden bir kısmını zikredecek olursak:
-Elinizde bir ağaç fidanı varsa, kıyamet kopmaya başlasa bile, eğer onu dikecek kadar vaktiniz varsa, mutlaka dikin (el-Münavi: Feyzu’l-Kadir: 3/30)
-Kim ağaç dikiminde bulunursa, onun için ağaçtan hasıl olan ürün miktarınca Allah sevap yazar (Ahmed b. Hanbel, Müsned: 5/415).
-Her kim boş, kuru ve çorak bir yeri ihya edecek olursa, bu amelinden dolayı Allah tarafından mükâfatlandırılır. İnsan ve hayvan ondan faydalandıkça orayı ihya edene sadaka yazılır (el-Münav, 6/39).
-Bir kimse bir ağaç dikse, o ağaç meyve verdikçe sevabı ona yazılır (a.g.e, 5/480).
-Müslümanlardan bir kimse bir ağaç dikerse, o ağaçtan yenen mahsul mutlaka onun için sadaka olur. Yine o ağaçtan çalınan meyve de o Müslüman için sadaka olur. Kuşların yediği de sadakadır. Herkesin ondan yiyip eksilttiği mahsul da onu diken Müslümanlara ait bir sadakadır (Buhari, Tecrid-i Sarih:VII. 122).
-Kişi kabirde bile olsa yedi şeyden meydana gelen sevap devamlı olarak kendisine ulaşır: Öğretilen ilim, halkın yararlanması için akıtılan su, açılan kuyu, dikilmiş ağaç, yapılan mescid, okunmak üzere bağışlanan Kur’an ve ölümünden sonra kendisine dua edecek evlat (Münavi, 4/87).
Şimdi hiç kimse, unvanı, apoletleri ne olursa olsun; inanan kitleleri, imamları, hocaları, hangi departman da olursa olsun bu konuda tahkiki manada inanmış, biat etmiş hiç bir ferdi GERİCİ, YOBAZ, BAĞNAZ yaftası ile yaftalayamaz.
Zira bu ülkenin en üst makamında oturan sevseniz de sevmeseniz de Cumhurbaşkanı sıfatı ile görevini yapan birisi o hor gördüğünüz, hakir gördüğünüz;
"Asimile politikalarıyla gençlerimizin çocuklarımızın yanına hocalar imamlar koyarak bilimsel eğitimin karşısında"
dediğiniz bir eğitim kurumun da eğitim almış olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yayımlanan genelge ile 11 Kasım 2019 tarihinden itibaren ülkemizde 'Milli Ağaçlandırma Günü' olarak kutlanmaktadır.
Ayrıca, 2021 yılında her bir vatandaşımız için orman yangınlarından büyük hasar gören ormanlarımızın yeniden tesis edilmesi amacıyla yapılan ağaçlandırma çalışmaları kapsamında, her bir vatandaşımız için 3'er fidan dikerek, yıl sonu itibariyle toplam 252 milyon fidan toprakla buluşturulması sağlanmış.
Siz bu vatanın değerli sanatçı evlatları kurmuş olduğunuz sendikalar, STK'lar, vakıflar, Platformlar, dernekleriniz vasıtası ile acaba kaç orman, kaç milyon fidan diktiniz? Bu uğurda emek veren, bir fidan dikenlerin elleri dert görmesin, ellerine yüreklerine sağlık.
Son sözüm odur ki; bahsettiğiniz, horladığınız hatta ve hatta aşağıladığınız o kurumların hiç birisinde eğitim görmedim. Ama dinimi, inancımı inancımın bana öğrettiği ve Peygamber Efendimiz'in sünnetlerini elimden geldiğince yerine getiren biriyim.
Evet, ben de dediğiniz hatta ve hatta yargısız infaz ettiğiniz o arkadaşların grubundanım yani GERİCİYİM, HAMDOLSUN.
Emredildiği gibi,
Elinizde bir ağaç fidanı varsa, kıyamet kopmaya başlasa bile, eğer onu dikecek kadar vaktiniz varsa, mutlaka dikin. (el-Münavi: Feyzu’l-Kadir: 3/30)
Dikmeye devem edeceğim.
Artık sizlerde bu konuda BOŞ YAPMAYIN!!! ve lütfen meydanlara çağırdığınız gönüldaş, yoldaş, sırdaş meslektaşlarınız ile elinize bir FİDAN alıp DİKİN.
Selâm ve dua ile.
Bülent Ertekin
Ekleme
Tarihi: 14 Eylül 2023 - Perşembe
BEN DE BİR GERİCİYİM(!)
BEN DE BİR GERİCİYİM(!)
Memleketimizde sanatçı denilince bir çok isimler akla geliyor. Özellikle son zamanlarda yeşile karşı gösterdikleri hassasiyetleri (!) ile gündemden düşmüyorlar. Bu hassasiyetlerinden dolayı hepsine çok teşekkür ediyorum, yeter ki bu konu da çifte standart uygulanmasın.
İşte o sanaçıların oluşturduğu bir başka grup İzmir'de Gündoğdu Meydanı'nda yapmayı planladıkları gösteri için bir video çekmişler.
Kimler yok ki.
Her neyse.
İsimler ve resimlere takılmadan videonun en başındaki hanım sanatçının ifadelerini okuyunca inananları, Allah'ın emirlerini ve Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) sünnetlerini, bırakın bir kenara âdeta yok saymak ve bunu GERİCİLİK ile yaftalamak ancak ve ancak bu kadar seviyesizce olur dedirtti.
İşte o videoda geçen ifadeler;
"Sevgili dostlar değerli canlar çevreye duyarlı olmak değerlere sahip olmak öyle asimile politikalarıyla gençlerimizin çocuklarımızın yanına hocalar imamlar koyarak bilimsel eğitimin karşısında dairelik eğitimin karşısında durarak olmaz Bizler 16 Eylül günü hep birlikte İzmir'de Gündoğdu meydanında olacağız. Bilimsel olmayan her eğitim gericiliğe mahkûmdur."
Ben;
Halil'den olma Sıdıka'dan doğma 3 Mayıs 1965 İzmir ili Tire ilçesinde doğmuş Bülent Ertekin.
İlk, orta, lise eğitimini İzmir'de dönemin en iyi okullarında okuduktan sonra yüksek öğrenimini Akdeniz Üniversitesi İşletme okuyarak bitirmiş ve daha sonraki iş hayatımı da ülkemin en kaliteli ve kurumsallaşmış firmalarında gerek müfettiş, gerek şef, gerekse bölge müdürü olarak ifa etmiş vatanın aslan yürekli evlatlarından sadece birisiyim.
Vatanımı...
Bayrağımı...
Bayrağımın dalgalandığı her yeri ve her insanı yeter ki bölücülük yapmaması şartı ile inancının gereği KARDEŞİM olarak kucaklarım, severim.
Hiçbir vatan evladını; etnik kökeninden, inancından ve diğer değerlerinden dolayı ötekileştirmem, ötekileştirenleri de hiç hazzetmem. Zira Peygamberi Zişan Efendimiz'in buyurduğu gibi;
"Arabın Aceme, Acemin Araba üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvadadır." Hz. Muhammed (s.a.v.)
Gelelim asıl konuya. Çevreciliğe...
Kâinat içerisinde en büyük çevreci olarak biliyor, inanıyor ve biat ediyoruz ki güllerin efendisi, kainatın nuru olan Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa(s.a.v) dır.
Peygamber’imizin gerek uygulamalarında ve gerekse çeşitli Hadis-i Şerif'lerin de ağaç dikmeye, mevcut ağaçları korumaya, ormanlar teşkil etmeye ve yine mevcut ormanları korumaya çok önem verdiği görülmektedir. Hz. Peygamber’in ağaç dikme ve ağaçları korumayla ilgili hadislerinden bir kısmını zikredecek olursak:
-Elinizde bir ağaç fidanı varsa, kıyamet kopmaya başlasa bile, eğer onu dikecek kadar vaktiniz varsa, mutlaka dikin (el-Münavi: Feyzu’l-Kadir: 3/30)
-Kim ağaç dikiminde bulunursa, onun için ağaçtan hasıl olan ürün miktarınca Allah sevap yazar (Ahmed b. Hanbel, Müsned: 5/415).
-Her kim boş, kuru ve çorak bir yeri ihya edecek olursa, bu amelinden dolayı Allah tarafından mükâfatlandırılır. İnsan ve hayvan ondan faydalandıkça orayı ihya edene sadaka yazılır (el-Münav, 6/39).
-Bir kimse bir ağaç dikse, o ağaç meyve verdikçe sevabı ona yazılır (a.g.e, 5/480).
-Müslümanlardan bir kimse bir ağaç dikerse, o ağaçtan yenen mahsul mutlaka onun için sadaka olur. Yine o ağaçtan çalınan meyve de o Müslüman için sadaka olur. Kuşların yediği de sadakadır. Herkesin ondan yiyip eksilttiği mahsul da onu diken Müslümanlara ait bir sadakadır (Buhari, Tecrid-i Sarih:VII. 122).
-Kişi kabirde bile olsa yedi şeyden meydana gelen sevap devamlı olarak kendisine ulaşır: Öğretilen ilim, halkın yararlanması için akıtılan su, açılan kuyu, dikilmiş ağaç, yapılan mescid, okunmak üzere bağışlanan Kur’an ve ölümünden sonra kendisine dua edecek evlat (Münavi, 4/87).
Şimdi hiç kimse, unvanı, apoletleri ne olursa olsun; inanan kitleleri, imamları, hocaları, hangi departman da olursa olsun bu konuda tahkiki manada inanmış, biat etmiş hiç bir ferdi GERİCİ, YOBAZ, BAĞNAZ yaftası ile yaftalayamaz.
Zira bu ülkenin en üst makamında oturan sevseniz de sevmeseniz de Cumhurbaşkanı sıfatı ile görevini yapan birisi o hor gördüğünüz, hakir gördüğünüz;
"Asimile politikalarıyla gençlerimizin çocuklarımızın yanına hocalar imamlar koyarak bilimsel eğitimin karşısında"
dediğiniz bir eğitim kurumun da eğitim almış olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yayımlanan genelge ile 11 Kasım 2019 tarihinden itibaren ülkemizde 'Milli Ağaçlandırma Günü' olarak kutlanmaktadır.
Ayrıca, 2021 yılında her bir vatandaşımız için orman yangınlarından büyük hasar gören ormanlarımızın yeniden tesis edilmesi amacıyla yapılan ağaçlandırma çalışmaları kapsamında, her bir vatandaşımız için 3'er fidan dikerek, yıl sonu itibariyle toplam 252 milyon fidan toprakla buluşturulması sağlanmış.
Siz bu vatanın değerli sanatçı evlatları kurmuş olduğunuz sendikalar, STK'lar, vakıflar, Platformlar, dernekleriniz vasıtası ile acaba kaç orman, kaç milyon fidan diktiniz? Bu uğurda emek veren, bir fidan dikenlerin elleri dert görmesin, ellerine yüreklerine sağlık.
Son sözüm odur ki; bahsettiğiniz, horladığınız hatta ve hatta aşağıladığınız o kurumların hiç birisinde eğitim görmedim. Ama dinimi, inancımı inancımın bana öğrettiği ve Peygamber Efendimiz'in sünnetlerini elimden geldiğince yerine getiren biriyim.
Evet, ben de dediğiniz hatta ve hatta yargısız infaz ettiğiniz o arkadaşların grubundanım yani GERİCİYİM, HAMDOLSUN.
Emredildiği gibi,
Elinizde bir ağaç fidanı varsa, kıyamet kopmaya başlasa bile, eğer onu dikecek kadar vaktiniz varsa, mutlaka dikin. (el-Münavi: Feyzu’l-Kadir: 3/30)
Dikmeye devem edeceğim.
Artık sizlerde bu konuda BOŞ YAPMAYIN!!! ve lütfen meydanlara çağırdığınız gönüldaş, yoldaş, sırdaş meslektaşlarınız ile elinize bir FİDAN alıp DİKİN.
Selâm ve dua ile.
Bülent Ertekin
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.