AĞLAMA ANNE..
AĞLAMA ANNE..
Ayrılık...
Hicran...
Hüzün...
Kaç yıl geçti.
Günler, haftalar, aylar, yıllar yılları kovaladı.
Ayrılık zor hem de çok, zormuş be anne...
Yazın yerini kışa bıraktığı, yemyeşil yaprakların sararıp solması ve dalından "Elveda, bir sonraki bahara kadar elveda " dediği gibi ben de yıllar sonra dalından kopan bir yaprağım annee.
Görüyorum ki, çakmak çakmak gözlerin gene hicranın ayrılığı ile dolu dolu, kabına sığmayan bir deli su misali gibi. Görüyorum ki ..
Çakmak çakmak, boncuk misali gözlerin ile kaç geceler ellerini Yaradan'a açıp evinin direği, evinin bereketi KOCA YÜREKLİ ADAM için, evlatlarının ülkesine, bayrağına, milletine, dinine, faydalı birer insan olması için akıttığın gözyaşların, kuruyan çiçeklere âdeta bir ab-ı hayatı oldu.
Ağlama anne..
Mahsun ve mazlumların sesini duyan yüce Yaradan tüm dualarına, akıttığın gözyaşlarına karşılık eminim bütün dualarına ' Ol ' dedi ve oldu.
Rabbim'den neyi istedi, neyi diledi isen sana çifter çifter verdi.
Ağlama anne..
Ellerini öpüp ' kendine iyi bak hakkını bana ve gelinine helal et, gidipte dönmemek, dönüpte görmemek var, Sizleri önce Rabbim'e sonra da sizi size emanet ediyorum.'' dediğim de kıyamadığım gözyaşlarını gene sel gibi akıttın.
Mavi, masmavi gözlerinden akıttığın her damla yaş âdeta bir kor, bir mermi oldu taaa ciğerimi yaktı, ciğerimi deldi, anneeee
İçime kocaman bir kor ateşi düştü. Niyetim böyle bir ifade ile seni üzmek değil anneeee.
Dil işte, bilemeyiz, keşke söylemese keşke böyle bir niyazda bulunmasa idim.
Lâkin...
Bugün yanında değilim, lâkin pamuk yanaklarını, ellerini, gözlerini öpmeyi, ağrıyan varışlı ayaklarına kremler ile ovmayı, masaj yapmayı çok özledim anne..
Bugün, her zamankinden çok daha büyük bir özlem ile yılların çileli ellerini, gözlerini, yüreğini öpmeyi özledim anne.
Sarıldığımda...
ANNE KOKUSUNU,
SENİ ÖZLEDİM, anneee...
Özlemini özledim...
Seninle konuşup sonrasında da biten konuşmamızın ardından HADİ ÖPTÜM BEN SENİ deyişini özledim.
Bugün senin gününmüş, yani ANNELER GÜNÜ imiş. Oysa bizim her günümüz ANNEM günüydü.
Özledim anne hemde çooook özledim.
İyi ki ANNEM'SİN...
İyi ki senin ele avuca sığmayan NEŞELİNİM...
İyi ki başımızdasın
Ellerinden, gözlerinden, yanaklarından öpüyorum
ANNE KOKUSUNA SIMSIKI SARILARAK beni, bizi bırakmamanı istiyor ve dua ediyorum .
Tıpkı şarkıda olduğu gibi
...
Ağlama anne benim için ağlama
bende herkes kadar aldım acılardan
ağlama anne benim için ağlama
Bende herkes kadar yandım
sen ne olur çocukluğumu sakla
Tek kalan bu elimde avucumda
Ağlama anne benim için Ağlama.
Tekrar ellerinden, gözlerinden,
pamuk yanaklarından öpüyorum
ANNE KOKUSUNU, güzel kokunu sarıp sarmalayarak,
AĞLAMA GÜZEL ANNEM, ANNELER GÜNÜN KUTLU OLSUN.
Selâm ve dua ile
Bülent Ertekin
Ekleme
Tarihi: 11 Mayıs 2024 - Cumartesi
AĞLAMA ANNE..
AĞLAMA ANNE..
Ayrılık...
Hicran...
Hüzün...
Kaç yıl geçti.
Günler, haftalar, aylar, yıllar yılları kovaladı.
Ayrılık zor hem de çok, zormuş be anne...
Yazın yerini kışa bıraktığı, yemyeşil yaprakların sararıp solması ve dalından "Elveda, bir sonraki bahara kadar elveda " dediği gibi ben de yıllar sonra dalından kopan bir yaprağım annee.
Görüyorum ki, çakmak çakmak gözlerin gene hicranın ayrılığı ile dolu dolu, kabına sığmayan bir deli su misali gibi. Görüyorum ki ..
Çakmak çakmak, boncuk misali gözlerin ile kaç geceler ellerini Yaradan'a açıp evinin direği, evinin bereketi KOCA YÜREKLİ ADAM için, evlatlarının ülkesine, bayrağına, milletine, dinine, faydalı birer insan olması için akıttığın gözyaşların, kuruyan çiçeklere âdeta bir ab-ı hayatı oldu.
Ağlama anne..
Mahsun ve mazlumların sesini duyan yüce Yaradan tüm dualarına, akıttığın gözyaşlarına karşılık eminim bütün dualarına ' Ol ' dedi ve oldu.
Rabbim'den neyi istedi, neyi diledi isen sana çifter çifter verdi.
Ağlama anne..
Ellerini öpüp ' kendine iyi bak hakkını bana ve gelinine helal et, gidipte dönmemek, dönüpte görmemek var, Sizleri önce Rabbim'e sonra da sizi size emanet ediyorum.'' dediğim de kıyamadığım gözyaşlarını gene sel gibi akıttın.
Mavi, masmavi gözlerinden akıttığın her damla yaş âdeta bir kor, bir mermi oldu taaa ciğerimi yaktı, ciğerimi deldi, anneeee
İçime kocaman bir kor ateşi düştü. Niyetim böyle bir ifade ile seni üzmek değil anneeee.
Dil işte, bilemeyiz, keşke söylemese keşke böyle bir niyazda bulunmasa idim.
Lâkin...
Bugün yanında değilim, lâkin pamuk yanaklarını, ellerini, gözlerini öpmeyi, ağrıyan varışlı ayaklarına kremler ile ovmayı, masaj yapmayı çok özledim anne..
Bugün, her zamankinden çok daha büyük bir özlem ile yılların çileli ellerini, gözlerini, yüreğini öpmeyi özledim anne.
Sarıldığımda...
ANNE KOKUSUNU,
SENİ ÖZLEDİM, anneee...
Özlemini özledim...
Seninle konuşup sonrasında da biten konuşmamızın ardından HADİ ÖPTÜM BEN SENİ deyişini özledim.
Bugün senin gününmüş, yani ANNELER GÜNÜ imiş. Oysa bizim her günümüz ANNEM günüydü.
Özledim anne hemde çooook özledim.
İyi ki ANNEM'SİN...
İyi ki senin ele avuca sığmayan NEŞELİNİM...
İyi ki başımızdasın
Ellerinden, gözlerinden, yanaklarından öpüyorum
ANNE KOKUSUNA SIMSIKI SARILARAK beni, bizi bırakmamanı istiyor ve dua ediyorum .
Tıpkı şarkıda olduğu gibi
...
Ağlama anne benim için ağlama
bende herkes kadar aldım acılardan
ağlama anne benim için ağlama
Bende herkes kadar yandım
sen ne olur çocukluğumu sakla
Tek kalan bu elimde avucumda
Ağlama anne benim için Ağlama.
Tekrar ellerinden, gözlerinden,
pamuk yanaklarından öpüyorum
ANNE KOKUSUNU, güzel kokunu sarıp sarmalayarak,
AĞLAMA GÜZEL ANNEM, ANNELER GÜNÜN KUTLU OLSUN.
Selâm ve dua ile
Bülent Ertekin
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.