Mehmet Nuri BİNGÖL
Köşe Yazarı
Mehmet Nuri BİNGÖL
 

“FASL-I PAŞA”

<p>Maskara&hellip;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Turuncu ve sarı zemin &uuml;zerine beyaz &ccedil;izgilerin &ccedil;alım sattığı ilk kedimin adı. O namı hak etmediği h&acirc;lde tam tersi sıfatlar g&ouml;sterdiğinden kinaye kabilinden bulduğum isim.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp; Hayatımın &ccedil;eşitli merhalesinde ise Karam, Masum ve Paşa var&hellip;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; ***</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Paşa, bir yıl &ouml;ncesine kadar evimi ve hayatımı s&uuml;sl&uuml;yordu. Kızlarımın okula giderken yaramaz &ccedil;ocukların ellerinden kurtarıp eve getirdiği Paşa&rsquo;nın ilk g&ouml;r&uuml;n&uuml;ş&uuml;ne ad d&uuml;ş&uuml;nseydim eğer, Zenci&rsquo;yi daha m&uuml;nasip bulurdum.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; O kadar siyahtı ki renginin o olduğunu sanıp infiale kapılmış ve &ldquo;Alın g&ouml;t&uuml;r&uuml;n bunu&hellip;&rdquo; demiştim. &ldquo;B&ouml;yle kara bir kediyi &ccedil;ekemem.&rdquo;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; &Ccedil;ocuklarım, bilhassa da şimdi Mimarlık&rsquo;ta okuyan k&uuml;&ccedil;&uuml;k kızım, okula ge&ccedil; kalma ve m&uuml;d&uuml;rden &ldquo;papara yeme&rdquo; pahasına kediciği şampuanla yıkayınca, o simsiyah rengi &ouml;telere ka&ccedil;ıştı ve beyaz, gri, siyah karışımı desenleri ortaya &ccedil;ıktı. Titreyen ve a&ccedil; olduğu anlaşılan kediciği besledikten sonra eğitim yuvalarına koştular&hellip;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; ***</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bahar&rsquo;ın kendine has o kokusu ve yeşil aleminin sere serpe yayıldığı bir g&uuml;n. Mesaideyim&hellip;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Okuldan eve &ouml;ğle arası i&ccedil;in d&ouml;nerken, &ouml;ğleden sonra dersimin olmadığı ve mesai haftasını tamamladığım i&ccedil;in memnundum.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Evde misafirlerim vardı; kayınpeder, kayınvalide ve yaşları k&uuml;&ccedil;&uuml;k baldızlarım&hellip; Demek onca yolu aşmak i&ccedil;in direksiyon sallamış ve ailesini ziyaretime getirmişti.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; İlk vazife mahallim hen&uuml;z il&ccedil;e olmamıştı. Gediz&rsquo;e bağlı bir nahiye idi; Şaphane&hellip; Anlatırlar: D&ouml;nemin meşhur bir siyaset&ccedil;isi kasabaya propaganda i&ccedil;in geldiğinde, Belediye Başkanları halkı tembihlemiş.</p> <p>&nbsp; &nbsp;&nbsp;&nbsp;&ldquo;Eğer konuşmasının sonunda, sizden ne istediğinizi soracak olursa, bir ağızdan &lsquo;Şap, şap, şap!&rsquo; diye bağıracaksınız.&rdquo;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Denileni aynen yapmışlar ve o &ldquo;meşhur siyaset&ccedil;i&rdquo; iktidar olduğunda kasabada &ccedil;ıkarılan şap madenini işleyecek bir fabrika kurulmasını sağlamış.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bunun bir &ldquo;şehir efsanesi&rdquo; olduğunu diyen de vardır ama fabrikanın inşası doğrudur. Bir şap işletme kooperatifi vardı orada. Bunu y&ouml;re halkı kendi bağımsız gayretiyle mi şekillendirmiştir, yoksa &ldquo;Ankara&rdquo; tarafından mı kurdurulmuştur, tam bilemem.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp; Ama ger&ccedil;ekti ve kasabaya ilk indiğimde fabrikayı g&ouml;r&uuml;nce, ilk&ouml;nce birinci tayin yerimin bir nahiye olduğundan dolayı kırılan kalbimdeki serazat hisler istikrara kavuşmuş, &ccedil;alışma şevkiyle dolmuştu. Neşir d&uuml;nyasını mecburen terk etmekten ileri gelen infial ve kırgınlığım silinip gitmişti.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; ***</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp; Şaphane, Gediz&rsquo;e bağlı bir nahiye ama ulaşımı bayağı zor. Her hatırladığımda hasret dokuduğum mekanı il&ccedil;e olduktan sonra g&ouml;rmedim. Oradaki bir y&uuml;ksekokulda okuyan Lise mezunu &ouml;ğrencimin verdiği bilgiye g&ouml;re, yolu bayağı d&uuml;zeltilmiştir ama &nbsp;sarp mevkiini değiştirmenin imkanı yoktur buna rağmen.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp; Demek &ldquo;kayınpeder&rdquo; sırf kızını g&ouml;rmek ve &ldquo;Akdağ&rdquo;a tırmanan o tepecikleri aşarak h&acirc;la g&ouml;z&uuml;mde t&uuml;ten mekana &ldquo;vasıl&rdquo; olmak i&ccedil;in ter d&ouml;km&uuml;şt&uuml;. Şimdi bile ş&uuml;kranla yad ederim bunu.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bug&uuml;n gibi hatırımdadır; g&uuml;nlerden Cuma idi.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Acele bir &ldquo;Hoş geldiniz&hellip;&rdquo; faslından sonra yine aynı telaşla abdest alıp kayınpederle beraber Cuma&rsquo;ya gidip d&ouml;nd&uuml;k. Sebebi bilinmez bir burukluk ve yorgunluk hissedince m&uuml;saade alıp yatak odasına &ccedil;ekildim. &Ouml;ğleden sonra dersimin bulunmadığını tekrar hatırlayıp, biraz uyursam a&ccedil;ılırım diye kendimi yatağa attım.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; *****</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bir kedi sesi&hellip;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; &Ouml;nce r&uuml;yada sandım kendimi. Veya hafızamın bana s&uuml;rpriz yaptığını&hellip; B&uuml;y&uuml;kbabamların Kaplan isimli kedisinin sesinin, r&uuml;yamdan gelen bir akisle harici d&uuml;nyaya ge&ccedil;tiğini zannediyordum. Birka&ccedil; defa duyunca miyavlamayı, odayı terk edip dışarıya bakma ihtiyacı hissettim.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Kapıyı aşınca k&uuml;&ccedil;&uuml;k baldızımın dış kapıdan i&ccedil;eriye girdiğini, kucağında da hen&uuml;z isim koymadığım Maskara&rsquo;nın kurumla oturduğunu g&ouml;rd&uuml;m.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; &ldquo;Ne o Nuriş,&rdquo; dedim; &ldquo;kedicik annesi, &uuml;mm-&uuml; h&uuml;reyre mi olmaya niyetlendin?&rdquo;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; &ldquo;Yok.&rdquo; dedi ciddi ciddi. &ldquo;Ben kim, annelik kim? Sokakta masum masum oturuyor g&ouml;r&uuml;nce alıp getirdim.&rdquo;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Maskara&rsquo;nın evimize teşrifi, altı ay sonra, şimdi Kimya M&uuml;hendisi ve erkek &ccedil;ocukları bulunan kızımın d&uuml;nyaya geleceğinin de m&uuml;jdesi oldu bize.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; ***</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Her hatırladığımda, &ldquo;Ah Maskara, vah Maskara!&rdquo; diye d&uuml;ş&uuml;nmeden yapamadığım kedimiz, iki yıl sonra, tayinim bir başka memleket k&ouml;şesine &ccedil;ıktığı vakit, sanki hissetmiş gibi ortadan kayboldu, yani Şaphane&rsquo;de kaldı.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Demek ki vatanseverdi, doğup b&uuml;y&uuml;d&uuml;ğ&uuml;, hatta bizimle tanıştığı toprağına, yani vatanına d&uuml;şk&uuml;nd&uuml;. Hele bug&uuml;n, &ccedil;ok insanda demeye dilim varmasa da millettaş bildiğimiz kimilerinde bulunmayan hamiyetvari hissine h&acirc;la hayranlık duyarım. Anlaşılan vatanseverliğin kaynağı olan İslami vahdet itikadı olmayınca, &ldquo;insan&rdquo; Y&uuml;ce Kitabımız Kur&rsquo;an&rsquo;da buyurulduğu gibi &ldquo;belh&uuml;m adall&rdquo; derekesine iniyordu!</p> <p>&nbsp;&nbsp; &nbsp;&nbsp;Neyse, ge&ccedil;elim&hellip;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Salon-sofa karışımı odaya y&ouml;nelip, k&uuml;&ccedil;&uuml;k baldızımın halıfleks &uuml;zerine bıraktığı kedinin emirlerime uyamayacağımı sanıyordum. Sokakta bulunmuş bir hayvanın &ldquo;evcil&rdquo; olamayacağını biliyordum.</p> <p>&nbsp;&nbsp; &nbsp;&nbsp;Ayakta dolaşan hayvana, &ldquo;Otur otur&hellip;&rdquo; dedim.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; &nbsp;O ana kadar biraz huzursuz olan hayvan sakince oturup, &ldquo;Daha başka ne yapayım?&rdquo; der gibi g&ouml;zlerimin derinliklerine baktı. Yeşil bir denizi andıran g&ouml;zlerinden ayırmadan bakışlarımı,</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; &ldquo;Elini ver bakayım,&rdquo; dedim.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bu sefer de sağ &ldquo;patisini&rdquo; uzatınca, kedicik değil ama gen&ccedil; kediye &ldquo;Bayağı evcilmiş&hellip;&rdquo; diyeceğime, &ldquo;Vay maskara hayvan.&rdquo; demişim.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Dolayısıyla iki yıl m&uuml;ddetince o gurbet elde can yoldaşımız olan Maskara&rsquo;ya &nbsp;isim de bulmuş oldum.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; ***</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bu satırları yazarken babama bayramlaşmaya gitmiştim. B&ouml;yle bir yazı hazırladığımı belirtince, &ldquo;Sen &ccedil;ocukken &lsquo;adsız&rsquo; olan kedimizi hatırlar mısın?&rdquo; dedi.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Hafızamı o kadar yoklamama rağmen aklıma gelmeyince, annem atıldı.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; &ldquo;Peki, babanın Almanya&rsquo;ya iş&ccedil;ilik niyetiyle yola d&uuml;ş&uuml;p, hasretimize dayanamayarak İstanbul&rsquo;dan iş&ccedil;i kafilesini terk edip memlekete d&ouml;n&uuml;ş&uuml;n&uuml; hatırlıyor musun?&rdquo;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; &ldquo;Hayal meyal de olsa, evet.&rdquo;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp; &ldquo;Gelir gelmez sizi sormadan kediyi sordu baban. O kadar d&uuml;şk&uuml;nd&uuml; ona.&rdquo;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Anlaşılan, demek ki, zira&hellip;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; ***</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Gelelim Maskara&rsquo;nın &ldquo;maskaralık&rdquo;larına&hellip;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Gece ziyaretlerine giderdik bazen. O &ldquo;akıllı&rdquo; hayvan evde kalmaz, beraber &ccedil;ıkar, sokağın en ileri noktasına kadar bizimle gelir ve o noktaya &ccedil;akılıp kalırdı.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Ziyaretten d&ouml;nerken bakardık ki Maskara bizi &ldquo;uğurlamak&rdquo; i&ccedil;in kendini sabitlediği mekanda durup bizi bekliyor.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Oradan itibaren de bizi eve kadar takip eder, i&ccedil;eriye birlikte girerdik.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Yavrusu oldu, o k&uuml;&ccedil;&uuml;ğe tıpkı insani bir anne gibi &ldquo;tuvalet eğitimi&rdquo; verdiğine şahit olunca apışıp kaldım.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; &nbsp;Tayinim &ccedil;ıkınca ev eşyalarımın kamyona y&uuml;klendiğini g&ouml;r&uuml;r g&ouml;rmez kaybolduğunu daha &ouml;nce anlatmıştım.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; İyi ki ardımdan gelmek i&ccedil;in kamyona binmemişti, &ccedil;&uuml;nk&uuml; &ldquo;atandığım&rdquo; il&ccedil;ede, iskan edeceğim kiralık bir evi ancak &uuml;&ccedil; ay aradıktan sonra bulabilmiştim.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; ***</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Paşa faslına o kadar yer ayıramayacağım.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; O da şimdi Mimarlık&rsquo;ta okuyan k&uuml;&ccedil;&uuml;k kızımın yadigarıydı.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp; Meslek hayatımın bazı sıkıntı verici h&acirc;llerinden gelen b&uuml;t&uuml;n stresimi, eve girer girmez beni karşılayıp dizime veya yanıma &ccedil;&ouml;reklenişiyle giderir, diğer kalem &ccedil;alışmalarıma hız kazandırırdı.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp; Hele o kadir bilirliği&hellip;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Arada sırada -yeri balkonda olduğundan- onun tarafından &ldquo;d&uuml;zeni&rdquo; bozulan balkonu tanzim eder, temizlerdim.</p> <p>&nbsp; &nbsp;Ben bu yorgunluk i&ccedil;in s&ouml;ylenip dururken &nbsp;ayağıma s&uuml;r&uuml;n&uuml;r, berjere oturunca da fırlayıp kucağıma &ccedil;ıkardı. &Ouml;yle bir yalanmaya dururdu ki o &ldquo;tanzime&rdquo; teşekk&uuml;r ediyor sanırdınız. Belki de ger&ccedil;ekten ş&uuml;kran hisleri i&ccedil;indeydi, bilemem elbet.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Yalnız kucağıma gelip de &ldquo;mır mır&rdquo; ses &ccedil;ıkarmaya başlayınca, &Uuml;stad&rsquo;ın kedi hatırası aklıma gelir, hakikaten &ouml;yle demiş olmasa da Paşa, benim de &ldquo;Ya Rahim, Ya Rahim&rdquo; veya m&uuml;kemmel hayatı i&ccedil;in &ldquo; Ya Hay, Ya Razık&hellip;&rdquo; dememe vesile olurdu.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Tek kusuru vardı. Evden dışarıya adım atmaya bile korkuyordu. Bu y&uuml;zden bir aile kuramamıştı. Onu bundan mahrum etmeye hakkımın olmadığını d&uuml;ş&uuml;nerek Orman Fidanlık Kurumu bitişiğindeki bah&ccedil;eli lojmanlardan bir dosta bıraktık.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Orayı bırakıp bize gelmedi, belki de bu hareketimiz i&ccedil;in bize k&uuml;sm&uuml;şt&uuml;.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp; Sonra &ouml;ğrendik: Onlara da alışamamış ve yakındaki koruluğa ka&ccedil;mış. Bazen g&ouml;nl&uuml; istediğinde dostumun evine geliyor ve verilen yemi rızkı kadar yeyip oradan uzaklaşıyormuş&hellip;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Ge&ccedil;ende o arkadaşın hanımına rastlamış hayat arkadaşım:</p> <p>&nbsp; &nbsp;&nbsp;&ldquo;Ablacığım,&rdquo; demiş; &ldquo;sizin Paşa bir harem kurmuş kendisine. Evin &ccedil;evresinde kurumla dolaşıyor.&rdquo;</p>
Ekleme Tarihi: 17 Eylül 2019 - Salı

“FASL-I PAŞA”

<p>Maskara&hellip;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Turuncu ve sarı zemin &uuml;zerine beyaz &ccedil;izgilerin &ccedil;alım sattığı ilk kedimin adı. O namı hak etmediği h&acirc;lde tam tersi sıfatlar g&ouml;sterdiğinden kinaye kabilinden bulduğum isim.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp; Hayatımın &ccedil;eşitli merhalesinde ise Karam, Masum ve Paşa var&hellip;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; ***</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Paşa, bir yıl &ouml;ncesine kadar evimi ve hayatımı s&uuml;sl&uuml;yordu. Kızlarımın okula giderken yaramaz &ccedil;ocukların ellerinden kurtarıp eve getirdiği Paşa&rsquo;nın ilk g&ouml;r&uuml;n&uuml;ş&uuml;ne ad d&uuml;ş&uuml;nseydim eğer, Zenci&rsquo;yi daha m&uuml;nasip bulurdum.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; O kadar siyahtı ki renginin o olduğunu sanıp infiale kapılmış ve &ldquo;Alın g&ouml;t&uuml;r&uuml;n bunu&hellip;&rdquo; demiştim. &ldquo;B&ouml;yle kara bir kediyi &ccedil;ekemem.&rdquo;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; &Ccedil;ocuklarım, bilhassa da şimdi Mimarlık&rsquo;ta okuyan k&uuml;&ccedil;&uuml;k kızım, okula ge&ccedil; kalma ve m&uuml;d&uuml;rden &ldquo;papara yeme&rdquo; pahasına kediciği şampuanla yıkayınca, o simsiyah rengi &ouml;telere ka&ccedil;ıştı ve beyaz, gri, siyah karışımı desenleri ortaya &ccedil;ıktı. Titreyen ve a&ccedil; olduğu anlaşılan kediciği besledikten sonra eğitim yuvalarına koştular&hellip;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; ***</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bahar&rsquo;ın kendine has o kokusu ve yeşil aleminin sere serpe yayıldığı bir g&uuml;n. Mesaideyim&hellip;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Okuldan eve &ouml;ğle arası i&ccedil;in d&ouml;nerken, &ouml;ğleden sonra dersimin olmadığı ve mesai haftasını tamamladığım i&ccedil;in memnundum.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Evde misafirlerim vardı; kayınpeder, kayınvalide ve yaşları k&uuml;&ccedil;&uuml;k baldızlarım&hellip; Demek onca yolu aşmak i&ccedil;in direksiyon sallamış ve ailesini ziyaretime getirmişti.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; İlk vazife mahallim hen&uuml;z il&ccedil;e olmamıştı. Gediz&rsquo;e bağlı bir nahiye idi; Şaphane&hellip; Anlatırlar: D&ouml;nemin meşhur bir siyaset&ccedil;isi kasabaya propaganda i&ccedil;in geldiğinde, Belediye Başkanları halkı tembihlemiş.</p> <p>&nbsp; &nbsp;&nbsp;&nbsp;&ldquo;Eğer konuşmasının sonunda, sizden ne istediğinizi soracak olursa, bir ağızdan &lsquo;Şap, şap, şap!&rsquo; diye bağıracaksınız.&rdquo;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Denileni aynen yapmışlar ve o &ldquo;meşhur siyaset&ccedil;i&rdquo; iktidar olduğunda kasabada &ccedil;ıkarılan şap madenini işleyecek bir fabrika kurulmasını sağlamış.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bunun bir &ldquo;şehir efsanesi&rdquo; olduğunu diyen de vardır ama fabrikanın inşası doğrudur. Bir şap işletme kooperatifi vardı orada. Bunu y&ouml;re halkı kendi bağımsız gayretiyle mi şekillendirmiştir, yoksa &ldquo;Ankara&rdquo; tarafından mı kurdurulmuştur, tam bilemem.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp; Ama ger&ccedil;ekti ve kasabaya ilk indiğimde fabrikayı g&ouml;r&uuml;nce, ilk&ouml;nce birinci tayin yerimin bir nahiye olduğundan dolayı kırılan kalbimdeki serazat hisler istikrara kavuşmuş, &ccedil;alışma şevkiyle dolmuştu. Neşir d&uuml;nyasını mecburen terk etmekten ileri gelen infial ve kırgınlığım silinip gitmişti.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; ***</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp; Şaphane, Gediz&rsquo;e bağlı bir nahiye ama ulaşımı bayağı zor. Her hatırladığımda hasret dokuduğum mekanı il&ccedil;e olduktan sonra g&ouml;rmedim. Oradaki bir y&uuml;ksekokulda okuyan Lise mezunu &ouml;ğrencimin verdiği bilgiye g&ouml;re, yolu bayağı d&uuml;zeltilmiştir ama &nbsp;sarp mevkiini değiştirmenin imkanı yoktur buna rağmen.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp; Demek &ldquo;kayınpeder&rdquo; sırf kızını g&ouml;rmek ve &ldquo;Akdağ&rdquo;a tırmanan o tepecikleri aşarak h&acirc;la g&ouml;z&uuml;mde t&uuml;ten mekana &ldquo;vasıl&rdquo; olmak i&ccedil;in ter d&ouml;km&uuml;şt&uuml;. Şimdi bile ş&uuml;kranla yad ederim bunu.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bug&uuml;n gibi hatırımdadır; g&uuml;nlerden Cuma idi.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Acele bir &ldquo;Hoş geldiniz&hellip;&rdquo; faslından sonra yine aynı telaşla abdest alıp kayınpederle beraber Cuma&rsquo;ya gidip d&ouml;nd&uuml;k. Sebebi bilinmez bir burukluk ve yorgunluk hissedince m&uuml;saade alıp yatak odasına &ccedil;ekildim. &Ouml;ğleden sonra dersimin bulunmadığını tekrar hatırlayıp, biraz uyursam a&ccedil;ılırım diye kendimi yatağa attım.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; *****</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bir kedi sesi&hellip;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; &Ouml;nce r&uuml;yada sandım kendimi. Veya hafızamın bana s&uuml;rpriz yaptığını&hellip; B&uuml;y&uuml;kbabamların Kaplan isimli kedisinin sesinin, r&uuml;yamdan gelen bir akisle harici d&uuml;nyaya ge&ccedil;tiğini zannediyordum. Birka&ccedil; defa duyunca miyavlamayı, odayı terk edip dışarıya bakma ihtiyacı hissettim.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Kapıyı aşınca k&uuml;&ccedil;&uuml;k baldızımın dış kapıdan i&ccedil;eriye girdiğini, kucağında da hen&uuml;z isim koymadığım Maskara&rsquo;nın kurumla oturduğunu g&ouml;rd&uuml;m.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; &ldquo;Ne o Nuriş,&rdquo; dedim; &ldquo;kedicik annesi, &uuml;mm-&uuml; h&uuml;reyre mi olmaya niyetlendin?&rdquo;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; &ldquo;Yok.&rdquo; dedi ciddi ciddi. &ldquo;Ben kim, annelik kim? Sokakta masum masum oturuyor g&ouml;r&uuml;nce alıp getirdim.&rdquo;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Maskara&rsquo;nın evimize teşrifi, altı ay sonra, şimdi Kimya M&uuml;hendisi ve erkek &ccedil;ocukları bulunan kızımın d&uuml;nyaya geleceğinin de m&uuml;jdesi oldu bize.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; ***</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Her hatırladığımda, &ldquo;Ah Maskara, vah Maskara!&rdquo; diye d&uuml;ş&uuml;nmeden yapamadığım kedimiz, iki yıl sonra, tayinim bir başka memleket k&ouml;şesine &ccedil;ıktığı vakit, sanki hissetmiş gibi ortadan kayboldu, yani Şaphane&rsquo;de kaldı.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Demek ki vatanseverdi, doğup b&uuml;y&uuml;d&uuml;ğ&uuml;, hatta bizimle tanıştığı toprağına, yani vatanına d&uuml;şk&uuml;nd&uuml;. Hele bug&uuml;n, &ccedil;ok insanda demeye dilim varmasa da millettaş bildiğimiz kimilerinde bulunmayan hamiyetvari hissine h&acirc;la hayranlık duyarım. Anlaşılan vatanseverliğin kaynağı olan İslami vahdet itikadı olmayınca, &ldquo;insan&rdquo; Y&uuml;ce Kitabımız Kur&rsquo;an&rsquo;da buyurulduğu gibi &ldquo;belh&uuml;m adall&rdquo; derekesine iniyordu!</p> <p>&nbsp;&nbsp; &nbsp;&nbsp;Neyse, ge&ccedil;elim&hellip;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Salon-sofa karışımı odaya y&ouml;nelip, k&uuml;&ccedil;&uuml;k baldızımın halıfleks &uuml;zerine bıraktığı kedinin emirlerime uyamayacağımı sanıyordum. Sokakta bulunmuş bir hayvanın &ldquo;evcil&rdquo; olamayacağını biliyordum.</p> <p>&nbsp;&nbsp; &nbsp;&nbsp;Ayakta dolaşan hayvana, &ldquo;Otur otur&hellip;&rdquo; dedim.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; &nbsp;O ana kadar biraz huzursuz olan hayvan sakince oturup, &ldquo;Daha başka ne yapayım?&rdquo; der gibi g&ouml;zlerimin derinliklerine baktı. Yeşil bir denizi andıran g&ouml;zlerinden ayırmadan bakışlarımı,</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; &ldquo;Elini ver bakayım,&rdquo; dedim.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bu sefer de sağ &ldquo;patisini&rdquo; uzatınca, kedicik değil ama gen&ccedil; kediye &ldquo;Bayağı evcilmiş&hellip;&rdquo; diyeceğime, &ldquo;Vay maskara hayvan.&rdquo; demişim.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Dolayısıyla iki yıl m&uuml;ddetince o gurbet elde can yoldaşımız olan Maskara&rsquo;ya &nbsp;isim de bulmuş oldum.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; ***</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bu satırları yazarken babama bayramlaşmaya gitmiştim. B&ouml;yle bir yazı hazırladığımı belirtince, &ldquo;Sen &ccedil;ocukken &lsquo;adsız&rsquo; olan kedimizi hatırlar mısın?&rdquo; dedi.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Hafızamı o kadar yoklamama rağmen aklıma gelmeyince, annem atıldı.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; &ldquo;Peki, babanın Almanya&rsquo;ya iş&ccedil;ilik niyetiyle yola d&uuml;ş&uuml;p, hasretimize dayanamayarak İstanbul&rsquo;dan iş&ccedil;i kafilesini terk edip memlekete d&ouml;n&uuml;ş&uuml;n&uuml; hatırlıyor musun?&rdquo;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; &ldquo;Hayal meyal de olsa, evet.&rdquo;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp; &ldquo;Gelir gelmez sizi sormadan kediyi sordu baban. O kadar d&uuml;şk&uuml;nd&uuml; ona.&rdquo;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Anlaşılan, demek ki, zira&hellip;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; ***</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Gelelim Maskara&rsquo;nın &ldquo;maskaralık&rdquo;larına&hellip;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Gece ziyaretlerine giderdik bazen. O &ldquo;akıllı&rdquo; hayvan evde kalmaz, beraber &ccedil;ıkar, sokağın en ileri noktasına kadar bizimle gelir ve o noktaya &ccedil;akılıp kalırdı.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Ziyaretten d&ouml;nerken bakardık ki Maskara bizi &ldquo;uğurlamak&rdquo; i&ccedil;in kendini sabitlediği mekanda durup bizi bekliyor.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Oradan itibaren de bizi eve kadar takip eder, i&ccedil;eriye birlikte girerdik.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Yavrusu oldu, o k&uuml;&ccedil;&uuml;ğe tıpkı insani bir anne gibi &ldquo;tuvalet eğitimi&rdquo; verdiğine şahit olunca apışıp kaldım.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; &nbsp;Tayinim &ccedil;ıkınca ev eşyalarımın kamyona y&uuml;klendiğini g&ouml;r&uuml;r g&ouml;rmez kaybolduğunu daha &ouml;nce anlatmıştım.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; İyi ki ardımdan gelmek i&ccedil;in kamyona binmemişti, &ccedil;&uuml;nk&uuml; &ldquo;atandığım&rdquo; il&ccedil;ede, iskan edeceğim kiralık bir evi ancak &uuml;&ccedil; ay aradıktan sonra bulabilmiştim.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; ***</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Paşa faslına o kadar yer ayıramayacağım.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; O da şimdi Mimarlık&rsquo;ta okuyan k&uuml;&ccedil;&uuml;k kızımın yadigarıydı.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp; Meslek hayatımın bazı sıkıntı verici h&acirc;llerinden gelen b&uuml;t&uuml;n stresimi, eve girer girmez beni karşılayıp dizime veya yanıma &ccedil;&ouml;reklenişiyle giderir, diğer kalem &ccedil;alışmalarıma hız kazandırırdı.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp; Hele o kadir bilirliği&hellip;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Arada sırada -yeri balkonda olduğundan- onun tarafından &ldquo;d&uuml;zeni&rdquo; bozulan balkonu tanzim eder, temizlerdim.</p> <p>&nbsp; &nbsp;Ben bu yorgunluk i&ccedil;in s&ouml;ylenip dururken &nbsp;ayağıma s&uuml;r&uuml;n&uuml;r, berjere oturunca da fırlayıp kucağıma &ccedil;ıkardı. &Ouml;yle bir yalanmaya dururdu ki o &ldquo;tanzime&rdquo; teşekk&uuml;r ediyor sanırdınız. Belki de ger&ccedil;ekten ş&uuml;kran hisleri i&ccedil;indeydi, bilemem elbet.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Yalnız kucağıma gelip de &ldquo;mır mır&rdquo; ses &ccedil;ıkarmaya başlayınca, &Uuml;stad&rsquo;ın kedi hatırası aklıma gelir, hakikaten &ouml;yle demiş olmasa da Paşa, benim de &ldquo;Ya Rahim, Ya Rahim&rdquo; veya m&uuml;kemmel hayatı i&ccedil;in &ldquo; Ya Hay, Ya Razık&hellip;&rdquo; dememe vesile olurdu.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Tek kusuru vardı. Evden dışarıya adım atmaya bile korkuyordu. Bu y&uuml;zden bir aile kuramamıştı. Onu bundan mahrum etmeye hakkımın olmadığını d&uuml;ş&uuml;nerek Orman Fidanlık Kurumu bitişiğindeki bah&ccedil;eli lojmanlardan bir dosta bıraktık.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Orayı bırakıp bize gelmedi, belki de bu hareketimiz i&ccedil;in bize k&uuml;sm&uuml;şt&uuml;.</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp; Sonra &ouml;ğrendik: Onlara da alışamamış ve yakındaki koruluğa ka&ccedil;mış. Bazen g&ouml;nl&uuml; istediğinde dostumun evine geliyor ve verilen yemi rızkı kadar yeyip oradan uzaklaşıyormuş&hellip;</p> <p>&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Ge&ccedil;ende o arkadaşın hanımına rastlamış hayat arkadaşım:</p> <p>&nbsp; &nbsp;&nbsp;&ldquo;Ablacığım,&rdquo; demiş; &ldquo;sizin Paşa bir harem kurmuş kendisine. Evin &ccedil;evresinde kurumla dolaşıyor.&rdquo;</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.