Prof.Dr Cahit KURBANOĞLU
Köşe Yazarı
Prof.Dr Cahit KURBANOĞLU
 

ASRIN DERDİ İLE DERTLENEN ADAM (35)

<p><strong>ASRIN DERDİ İLE DERTLENEN ADAM</strong></p> <p><strong>(Vefatının sene-i devriyesi vesilesiyle)</strong></p> <p><strong>Her İnsan İ&ccedil;in B&uuml;y&uuml;k Kazanım</strong></p> <p>Bedi&uuml;zzaman Said Nurs&icirc;, İhl&acirc;s Risalesi&#39;nin sonunda bizlere &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k bir m&uuml;jde veriyor. Bizim istifademize sunmuş olduğu bu ikram-ı ilahiden haberimiz olması lazımdır. Her insan i&ccedil;in &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k bir kazanım sunmaktadır:</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;Bu Risaleleri anlayarak ve kabul ederek bir sene okuyan, bu zamanın hak&icirc;katlı bir &acirc;limi olabilir.</p> <p>&quot; Evet, fen b&uuml;t&uuml;n hızıyla ilerlemektedir. M&acirc;neviyatta y&uuml;kselmek de bununla m&uuml;vazidir (eşittir). Madd&icirc; alanda bir saatlik yolun bir saniyeye indirildiği bir devri yaşıyoruz.&nbsp;</p> <p>M&acirc;neviyat sahası ise daha s&uuml;r&#39;atli ve daha v&uuml;s&#39;atlidir (geniştir).&nbsp;</p> <p>Eski zamanda yarım asırda elde edilebilen ilm-i hakikat, şimdi kısa bir zamanda kazanılabiliyor.&nbsp;</p> <p>Belki de daha az bir m&uuml;ddette aynı semere (meyve) ve netice hasıl oluyor. &quot;(17/261)</p> <p>&nbsp;</p> <p><em>Bedi&uuml;zzaman Lakabı</em></p> <p>Zamanın alimleri &Uuml;stadımızın her y&ouml;n&uuml; ile &ouml;rnek olan her halini kayıt altına almaktalar. İlmi, ihlası, takvası, davası, yaşayışı, kahramanlığı, tevazusu, şan ve ş&ouml;hrete nefreti, haksızlığın karşısında ve hakkın yanında oluşu, mazlumun yanında ve zalimin karşısında oluşu, zulme boyun eğmeyişi vb. sayamayacağımız &ouml;zellikler sahibi bir şahsa, bu &ouml;zelliklerini bir tarif zamanı gelmiştir. Bu vasıf Bed&icirc;&uuml;zzaman&rsquo;dır. Ama kendisi bu lakabı kendi adına kullanmayı hi&ccedil; d&uuml;ş&uuml;nmemiştir:</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;<strong>Sual:</strong>&nbsp;Sen imzanı b&acirc;zen Bedi&uuml;zzaman yazıyorsun. Lakab medhi (&ouml;vg&uuml;y&uuml;) &icirc;ma eder?&nbsp;</p> <p><strong>Cevap:</strong>&nbsp;Medih (&ouml;ğ&uuml;nmek) i&ccedil;in değildir. Kusurlarımı, sened-i &ouml;zr&uuml;m&uuml;, mazeretimi bu &uuml;nvan ile ibraz ediyorum.&nbsp;</p> <p>Zira bedi&rsquo;, garip demektir. Benim ahlakım, suretim gibi; &uuml;sl&ucirc;b-u beyanım, elbisem gibi garipdir, muhaliftir. &quot;(10/104)</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;Hem şimdi anlıyorum ki eskiden beri benim liyakatim olmadığı halde bana verilen Bed&icirc;&uuml;zzaman lakabı, benim değildi; belki Risale-i Nur&#39;un manev&icirc; bir ismi idi. Zahir bir terc&uuml;manına &acirc;riyeten ve emaneten takılmış. Şimdi o emanet isim, hakiki sahibine iade edilmiş.&rdquo;(3/529)</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;İşte pek gen&ccedil; yaşındaki mezk&ucirc;r h&acirc;rikul&acirc;deliklere ve bahr-i umman halinde bir ilme m&acirc;likiyetine şahit olan ehl-i ilim, Molla Said&#39;e &quot; Bed&icirc;&uuml;zzaman &quot; lakabını vermiştir. Bed&icirc;&uuml;zzaman Van&#39;da bulunduğu m&uuml;ddet zarfında, o zamana kadar edindiği fikir ve m&uuml;talaalar ve ilm&icirc; ve din&icirc; tedris us&ucirc;llerini g&ouml;rmek ile ve zamanın ihtiyac-ı zarur&icirc;lerini nazar-ı itibara almakla kendisine mahsus bir us&ucirc;l-&uuml; tedris icad eder. Bu da hakaik-i diniyeyi asrın fehmine uygun en yeni izah ve beyan tarzlarıyla ispat etmek suretiyle talebelerini tenvir etmektir.&rdquo;(1/47)</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>&Ouml;ld&uuml;kten sonra dirilme</strong></p> <p>&nbsp;Bedi&uuml;zzaman Hazretlerin Risale-i Nur eserlerinde bug&uuml;nk&uuml; gen&ccedil;liğimizin en b&uuml;y&uuml;k problemlerine parmak basmakta ve yaralarını sarmakta, ş&uuml;phelerini gidererek, ihtiya&ccedil;larına cevap vermektedir. Haşır Risalesi, &ouml;ld&uuml;kten sonra dirilmeyi akli ve mantıki delilleriyle ortaya koymaktadır. Bu konuda merakı olanlara; Onuncu S&ouml;z&rsquo;&uuml; okumalarını &ouml;zellikle s&ouml;ylerim. Bakınız kendileri bu hususta iddiasını nasıl ortaya koyuyor:</p> <p>&nbsp;&nbsp;&ldquo;Eğer, Haşr&#39;in gelmesini, gelecek baharın gelmesi gibi, kat&#39;&icirc; bir s&ucirc;rette anlamak istersen; Haşr&#39;e dair &quot;Onuncu S&ouml;z&quot; ile &quot;Yirmidokuzuncu S&ouml;z&quot;e dikkat ile bak, g&ouml;r. Eğer baharın gelmesi gibi inanmaz isen, gel parmağını g&ouml;z&uuml;me sok!..&nbsp;&nbsp;&ldquo; (4/125)</p>
Ekleme Tarihi: 22 Ekim 2019 - Salı

ASRIN DERDİ İLE DERTLENEN ADAM (35)

<p><strong>ASRIN DERDİ İLE DERTLENEN ADAM</strong></p> <p><strong>(Vefatının sene-i devriyesi vesilesiyle)</strong></p> <p><strong>Her İnsan İ&ccedil;in B&uuml;y&uuml;k Kazanım</strong></p> <p>Bedi&uuml;zzaman Said Nurs&icirc;, İhl&acirc;s Risalesi&#39;nin sonunda bizlere &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k bir m&uuml;jde veriyor. Bizim istifademize sunmuş olduğu bu ikram-ı ilahiden haberimiz olması lazımdır. Her insan i&ccedil;in &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k bir kazanım sunmaktadır:</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;Bu Risaleleri anlayarak ve kabul ederek bir sene okuyan, bu zamanın hak&icirc;katlı bir &acirc;limi olabilir.</p> <p>&quot; Evet, fen b&uuml;t&uuml;n hızıyla ilerlemektedir. M&acirc;neviyatta y&uuml;kselmek de bununla m&uuml;vazidir (eşittir). Madd&icirc; alanda bir saatlik yolun bir saniyeye indirildiği bir devri yaşıyoruz.&nbsp;</p> <p>M&acirc;neviyat sahası ise daha s&uuml;r&#39;atli ve daha v&uuml;s&#39;atlidir (geniştir).&nbsp;</p> <p>Eski zamanda yarım asırda elde edilebilen ilm-i hakikat, şimdi kısa bir zamanda kazanılabiliyor.&nbsp;</p> <p>Belki de daha az bir m&uuml;ddette aynı semere (meyve) ve netice hasıl oluyor. &quot;(17/261)</p> <p>&nbsp;</p> <p><em>Bedi&uuml;zzaman Lakabı</em></p> <p>Zamanın alimleri &Uuml;stadımızın her y&ouml;n&uuml; ile &ouml;rnek olan her halini kayıt altına almaktalar. İlmi, ihlası, takvası, davası, yaşayışı, kahramanlığı, tevazusu, şan ve ş&ouml;hrete nefreti, haksızlığın karşısında ve hakkın yanında oluşu, mazlumun yanında ve zalimin karşısında oluşu, zulme boyun eğmeyişi vb. sayamayacağımız &ouml;zellikler sahibi bir şahsa, bu &ouml;zelliklerini bir tarif zamanı gelmiştir. Bu vasıf Bed&icirc;&uuml;zzaman&rsquo;dır. Ama kendisi bu lakabı kendi adına kullanmayı hi&ccedil; d&uuml;ş&uuml;nmemiştir:</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;<strong>Sual:</strong>&nbsp;Sen imzanı b&acirc;zen Bedi&uuml;zzaman yazıyorsun. Lakab medhi (&ouml;vg&uuml;y&uuml;) &icirc;ma eder?&nbsp;</p> <p><strong>Cevap:</strong>&nbsp;Medih (&ouml;ğ&uuml;nmek) i&ccedil;in değildir. Kusurlarımı, sened-i &ouml;zr&uuml;m&uuml;, mazeretimi bu &uuml;nvan ile ibraz ediyorum.&nbsp;</p> <p>Zira bedi&rsquo;, garip demektir. Benim ahlakım, suretim gibi; &uuml;sl&ucirc;b-u beyanım, elbisem gibi garipdir, muhaliftir. &quot;(10/104)</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;Hem şimdi anlıyorum ki eskiden beri benim liyakatim olmadığı halde bana verilen Bed&icirc;&uuml;zzaman lakabı, benim değildi; belki Risale-i Nur&#39;un manev&icirc; bir ismi idi. Zahir bir terc&uuml;manına &acirc;riyeten ve emaneten takılmış. Şimdi o emanet isim, hakiki sahibine iade edilmiş.&rdquo;(3/529)</p> <p>&nbsp;</p> <p>&ldquo;İşte pek gen&ccedil; yaşındaki mezk&ucirc;r h&acirc;rikul&acirc;deliklere ve bahr-i umman halinde bir ilme m&acirc;likiyetine şahit olan ehl-i ilim, Molla Said&#39;e &quot; Bed&icirc;&uuml;zzaman &quot; lakabını vermiştir. Bed&icirc;&uuml;zzaman Van&#39;da bulunduğu m&uuml;ddet zarfında, o zamana kadar edindiği fikir ve m&uuml;talaalar ve ilm&icirc; ve din&icirc; tedris us&ucirc;llerini g&ouml;rmek ile ve zamanın ihtiyac-ı zarur&icirc;lerini nazar-ı itibara almakla kendisine mahsus bir us&ucirc;l-&uuml; tedris icad eder. Bu da hakaik-i diniyeyi asrın fehmine uygun en yeni izah ve beyan tarzlarıyla ispat etmek suretiyle talebelerini tenvir etmektir.&rdquo;(1/47)</p> <p>&nbsp;</p> <p><strong>&Ouml;ld&uuml;kten sonra dirilme</strong></p> <p>&nbsp;Bedi&uuml;zzaman Hazretlerin Risale-i Nur eserlerinde bug&uuml;nk&uuml; gen&ccedil;liğimizin en b&uuml;y&uuml;k problemlerine parmak basmakta ve yaralarını sarmakta, ş&uuml;phelerini gidererek, ihtiya&ccedil;larına cevap vermektedir. Haşır Risalesi, &ouml;ld&uuml;kten sonra dirilmeyi akli ve mantıki delilleriyle ortaya koymaktadır. Bu konuda merakı olanlara; Onuncu S&ouml;z&rsquo;&uuml; okumalarını &ouml;zellikle s&ouml;ylerim. Bakınız kendileri bu hususta iddiasını nasıl ortaya koyuyor:</p> <p>&nbsp;&nbsp;&ldquo;Eğer, Haşr&#39;in gelmesini, gelecek baharın gelmesi gibi, kat&#39;&icirc; bir s&ucirc;rette anlamak istersen; Haşr&#39;e dair &quot;Onuncu S&ouml;z&quot; ile &quot;Yirmidokuzuncu S&ouml;z&quot;e dikkat ile bak, g&ouml;r. Eğer baharın gelmesi gibi inanmaz isen, gel parmağını g&ouml;z&uuml;me sok!..&nbsp;&nbsp;&ldquo; (4/125)</p>
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haber111.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.