İmtihan, Nedamet ve Nezaket*
*İmtihan, Nedamet ve Nezaket*
Bir duruşu olmalı insanın, bulunduğu tüm ortamlarda kendi rengini yansıttığı..
Güvenli bir limanı olmalı, kendisine sığınanlarla barış içinde konaklayıp fırtınalara direndiği..
Bir karakteri olmalı, imtihanlar içinde kaybetmediği..
Yerden bela fışkırsa, gökten bela yağsa koruduğu bir teslimiyeti olmalı..
Beni ahsen-i takvim üzere en güzel surette yaratan, elbette çıkış yolumu gösterecektir diyeceği bir öz güveni olmalı..
İç muhasebe yapmalı mesela, bu imtihanların bana hediyesi nedir, gönderenin muradı nedir demeli..
Herşeye ve herkese rağmen nezaketi elden bırakmamalı, tüm canlılara merhamet gösterdiği engin bir yüreği olmalı.
...
Tek sınanan ben değilim, aile bildiğim herkes nasiptar değil mi bu süreçten.
Herkes imtihanını verir aynı olayda.
Nerede durduğun sınanır mesela.
Hak etti diyenler, zaten belliydi diyenler, kendi istedi diyenler, kendi tercihi diyenler, bırakın çeksin diyenler... Kısacası adı konmamış düşmanlık yapanlar, kaybettiniz imtihanı. Yakınım dediğinizi..
Bir de Nedamet içerisinde; "Yarınlar bize ne getirir bilinmez, bugün kardeşimin yaşadığı imtihanı ben de yaşayabilirim, bu imtihan bizim de kalitemizi ortaya koyacaktır." deyip iç muhasebe ile duruşunu ortaya koyanlar olacak. Teselli verecek, omuz verecek, 'Hakkın hatırı için sabrederek Yüceler yücesi sahibimize sığınalım', 'Öteler için hazırlıyor bizi' diyecek o er oğlu erleri daha iyi tanıyacaksınız.
...
Yeni bir sayfadır belki sunulan.
Nedametle geçmişin için özür dileyip, yarınlardaki temiz bir hayat için fırsat sunulmuştur belki de.
Seni yaratan seni unutacak değildir elbet. Ne zaman yalnız bıraktı ki. Tutmadı mı kalbinden, inşirah lutfetmedi mi. "Dünya hayatı çok yordu, hadi arınarak hazırlan temiz hayatına.
Bırak omuzundaki tüm yükleri; bencilce davranan, vazifesini yapmayıp sadece konuşan nefisperestleri koy bir kenara.." demedi mi?
Kendisine sığınmanı, acziyet ve fakrını itiraf etmeni, yüce kapısında gözyaşı ve nedametle ahu eninlerle istemeni diledi sadece.
Herşeye yetişemeyeceğini, gücünün yetmeyeceğini, etten kemikten bir fani olduğunu, zekânın aklın tecrübenin devre dışı kaldığı anda tek teselli ve kurtarıcının kendisi olduğunu bildirmek istedi.
İmtihanı gönderenden şikayetçi mi olacaksın, kılıf bulup nefsini haklı mı çıkaracaksın, biçare(çaresiz) insanlardan mı medet umacaksın bekledi. Bildiği halde sana göstermek istedi.
Neyi en çok dikkate aldığını sana göstermek murad etti mesela.
Bunaldığında neyle teselli olduğunu gör istedi.
...
Merhameti yerleri ve gökleri kuşatmış olan, seni sana bırakmak istemedi. Arınman, yüklerinden kurtulman, kendini tanıman için şeytanı ve avanelerini zincire bile vurdu. Ta ki irade imtihanın seni onarsın, kendine getirsin.
...
İşin, aşın, eşin, çocuğun, ailen kısacası seni sen yapan tüm gerçekliklerle daha kaliteli bir hayat için her seferinde senin yanında oldu.
...
Hoşumuza gitmese de verilen acı reçeteyi uygulamamızı istedi yine bizim için.
Rahat zamanda konuşmak, ahkam kesmek değil aslolan; imtihanların orta yerinde hoşuna gitmese de kendi hükmüne Rıza gösterdiğini görmek istedi.
Kazanma kuşağında kaybet istemedi. Ötelere namzet benliğin bu fırsat iklimini dolu dolu yaşasın için bire binler mükafat verdi.
...
Ayinesi işidir kişinin, lafa bakılmaz der büyükler.
Bizler bu gerçeklikler içerisinde kalitemizi koruyabiliyor muyuz?
İmtihan içindeki kardeş bildiğimize omuz veriyor muyuz yoksa bir imtihan da biz mi oluyoruz?
Nezaket ve şefkat ile yanında mı duruyor, yoksa merhametsizce karşısında mı oluyoruz?
...
Rabbimizden dileğimiz, bizi kendi rahmet yağmuruyla arındırmasıdır.
Merhametsizleri ve zalimleşmiş nefis sahiplerini bizlerden uzak tutmasıdır.
O atmosfere maruz kaldığımızda şefkat bulutlarını esirgemesin üzerimizden.
Hakiki kardeşler olarak, can bildiklerimizle razı olduğu istikamette tutsun bizleri.
Yük olan değil, yük alanlardan kılsın. Anne baba duası ve rızasına bizleri muvaffak kılsın...
Âmîn Âmîn Âmînn
(Cevâhir / Küçük Dünyam)
Ekleme
Tarihi: 26 Nisan 2021 - Pazartesi
İmtihan, Nedamet ve Nezaket*
*İmtihan, Nedamet ve Nezaket*
Bir duruşu olmalı insanın, bulunduğu tüm ortamlarda kendi rengini yansıttığı..
Güvenli bir limanı olmalı, kendisine sığınanlarla barış içinde konaklayıp fırtınalara direndiği..
Bir karakteri olmalı, imtihanlar içinde kaybetmediği..
Yerden bela fışkırsa, gökten bela yağsa koruduğu bir teslimiyeti olmalı..
Beni ahsen-i takvim üzere en güzel surette yaratan, elbette çıkış yolumu gösterecektir diyeceği bir öz güveni olmalı..
İç muhasebe yapmalı mesela, bu imtihanların bana hediyesi nedir, gönderenin muradı nedir demeli..
Herşeye ve herkese rağmen nezaketi elden bırakmamalı, tüm canlılara merhamet gösterdiği engin bir yüreği olmalı.
...
Tek sınanan ben değilim, aile bildiğim herkes nasiptar değil mi bu süreçten.
Herkes imtihanını verir aynı olayda.
Nerede durduğun sınanır mesela.
Hak etti diyenler, zaten belliydi diyenler, kendi istedi diyenler, kendi tercihi diyenler, bırakın çeksin diyenler... Kısacası adı konmamış düşmanlık yapanlar, kaybettiniz imtihanı. Yakınım dediğinizi..
Bir de Nedamet içerisinde; "Yarınlar bize ne getirir bilinmez, bugün kardeşimin yaşadığı imtihanı ben de yaşayabilirim, bu imtihan bizim de kalitemizi ortaya koyacaktır." deyip iç muhasebe ile duruşunu ortaya koyanlar olacak. Teselli verecek, omuz verecek, 'Hakkın hatırı için sabrederek Yüceler yücesi sahibimize sığınalım', 'Öteler için hazırlıyor bizi' diyecek o er oğlu erleri daha iyi tanıyacaksınız.
...
Yeni bir sayfadır belki sunulan.
Nedametle geçmişin için özür dileyip, yarınlardaki temiz bir hayat için fırsat sunulmuştur belki de.
Seni yaratan seni unutacak değildir elbet. Ne zaman yalnız bıraktı ki. Tutmadı mı kalbinden, inşirah lutfetmedi mi. "Dünya hayatı çok yordu, hadi arınarak hazırlan temiz hayatına.
Bırak omuzundaki tüm yükleri; bencilce davranan, vazifesini yapmayıp sadece konuşan nefisperestleri koy bir kenara.." demedi mi?
Kendisine sığınmanı, acziyet ve fakrını itiraf etmeni, yüce kapısında gözyaşı ve nedametle ahu eninlerle istemeni diledi sadece.
Herşeye yetişemeyeceğini, gücünün yetmeyeceğini, etten kemikten bir fani olduğunu, zekânın aklın tecrübenin devre dışı kaldığı anda tek teselli ve kurtarıcının kendisi olduğunu bildirmek istedi.
İmtihanı gönderenden şikayetçi mi olacaksın, kılıf bulup nefsini haklı mı çıkaracaksın, biçare(çaresiz) insanlardan mı medet umacaksın bekledi. Bildiği halde sana göstermek istedi.
Neyi en çok dikkate aldığını sana göstermek murad etti mesela.
Bunaldığında neyle teselli olduğunu gör istedi.
...
Merhameti yerleri ve gökleri kuşatmış olan, seni sana bırakmak istemedi. Arınman, yüklerinden kurtulman, kendini tanıman için şeytanı ve avanelerini zincire bile vurdu. Ta ki irade imtihanın seni onarsın, kendine getirsin.
...
İşin, aşın, eşin, çocuğun, ailen kısacası seni sen yapan tüm gerçekliklerle daha kaliteli bir hayat için her seferinde senin yanında oldu.
...
Hoşumuza gitmese de verilen acı reçeteyi uygulamamızı istedi yine bizim için.
Rahat zamanda konuşmak, ahkam kesmek değil aslolan; imtihanların orta yerinde hoşuna gitmese de kendi hükmüne Rıza gösterdiğini görmek istedi.
Kazanma kuşağında kaybet istemedi. Ötelere namzet benliğin bu fırsat iklimini dolu dolu yaşasın için bire binler mükafat verdi.
...
Ayinesi işidir kişinin, lafa bakılmaz der büyükler.
Bizler bu gerçeklikler içerisinde kalitemizi koruyabiliyor muyuz?
İmtihan içindeki kardeş bildiğimize omuz veriyor muyuz yoksa bir imtihan da biz mi oluyoruz?
Nezaket ve şefkat ile yanında mı duruyor, yoksa merhametsizce karşısında mı oluyoruz?
...
Rabbimizden dileğimiz, bizi kendi rahmet yağmuruyla arındırmasıdır.
Merhametsizleri ve zalimleşmiş nefis sahiplerini bizlerden uzak tutmasıdır.
O atmosfere maruz kaldığımızda şefkat bulutlarını esirgemesin üzerimizden.
Hakiki kardeşler olarak, can bildiklerimizle razı olduğu istikamette tutsun bizleri.
Yük olan değil, yük alanlardan kılsın. Anne baba duası ve rızasına bizleri muvaffak kılsın...
Âmîn Âmîn Âmînn
(Cevâhir / Küçük Dünyam)
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.