GÜLLER ÇOĞALIYOR
GÜLLER ÇOĞALIYOR
Oda arkadaşlarımdan biri,
- Hocam, bir çay içelim mi, ne dersin?" deyince, kıramazdım bu güzel insanı.
-Neden olmasın, yorgunluk çayı, iyi gelir. dedim.
Geldiğimiz günden beri izliyorum abimizi. Öyle bir aşk var ki, Kâbe'ye gitmek, Kâbeyi tavaf etmekten çok hoşlanıyor. Bu sevgisi âdeta yüzüne yansırdı. Kimseyi kırmaz, yüksek sesle konuşmaz, sizi dinlemesini de bilirdi. Sanki çoban değil de okumuş biri. Kibar mı kibar.
-Hocam ben çobanım. Çayı çok içerim geceleri. Sebebi uyumamak için. Dedim ya çobanım. Yüz elli koyunun sorumluluğunu almak her baba yiğidin işi değil. Hele hele koyunlarım kuzularken.
Bazen yavrulamakta zorlanan koyunum kuzularken yardım ister bizden, el atmak gerekir. Eksi otuz derecede kuzulayan koyunun kendisi de yavrusu da sıcak ilgi bekler.
Eşim ile ben onların HIZIR'larıyız adeta. Bizim sözümüzden dışarıya çıkmazlar. Köpeklerim de öyle. Çok sadıklar ve koyun güderken bana yardımcı okurlar. Aç kurtlar arasıra koyunlara saldırır.
Onları hiç aç bırakmam. Onların karnı aç iken ekmek boğazımdan geçmez. "Allah'ım bana yirmi otuz koyun ver, onlarla uğraşayım" dedim, Allah AZZE ve CELLE iki yüz elli koyun verdi. Hamdolsun" dedi.
"Koyunlarımı güderken tesbihim elimden düşmez. Bildiklerimi okurum. Asla namazımı terketmem. Temizliğime de çok dikkat ederim" dedi.
"Sigara içmiyorum. Bıraktım sigara içmeyi. İki defa ameliyat oldum, kalp hastasıyım. Ama şimdi turp gibiyim. Doktor dedi ki,
-Sen bir daha kalp krizi geçirmezsin, gerekli operasyonu yaptım" demiş. Adamcağızın torunu dünyaya geldiğinde, kendisi kalp hastasıymış. öleceğini sanan adam, torununu kucağına aldığında,
-Ey yüce Allah’ım, sen bana dünyalar güzeli bir torun verdin ya, ben de sana söz veriyorum ki bu zehiri terkettim. Bir daha sigarayı içmeyeceğim" demiş ve o gündür bu gündür sigara içmiyormuş.
Sigara bırakma macerası tıpkı bana benzediği için gözlerim yaşardı gerçekten. Bir nimetin bin bereketi olur inşaallah diyoruz.
-Hocam, bu dünyada insana ya da hayvana ne yaptın aynısını sen de görürsün, iyi davrandıysan iyi, kötülük yaptıysan kötü şeylerle karşılaşırsın. Ben bu yaşıma kadar bunu gördüm, tecrübe ettim" dedi.
-Birer bardak daha çay içelim mi, ne dersin?" dedi.
-Çayı çok seviyorsun, lakin ben sizinle çay içmeyi sevdim."dedim. Anlatmaya başladı gerçek hayat hikayesini,
-Bir gün kamyonetimle ağıla gidiyorum. Sırtım ağrıdı, göğsüm daraldı, terlemeye başladım. Hemen "ben kalp krizi geçiriyorum" diye ambulansı aradım. Ambulans görevlileri ile konuşurken bulunduğum yeri söyleyemeden telefonumun şarjı bitti. Eyvah, bu defa dönüşü yok, dilim ve kalbim birleşti, aşkla, ALLLAH, ALLAH, ALLAH diyebiliyorum ancak.
Kamyoneti ben kullandığım için bir an önce ilçeye yetişeyim diye de gaza basıyorum. Gözlerim kapandı hiç bir yeri görmüyorum. 'Aman ALLAH'ım, öldüm galiba' dediğimde, önüme iki kişi halı seriyor.
Araba kullanıyorum ama yürüyorum canlı kırmızı güllerin üzerinde. Ben gittikçe halı açıyorlar, güller çoğalıyor, bu hal biraz devam etti. Bir anda halı bitti, güller kayboldu. O iki kişi serili halıları toplamaya başladılar. Ben de basmayayım diye ayağımı gerdiğimde firene basmışım. İlçenin kavşak noktalarından birinde durmuşum. Aman Allah'ım, bu adam sarhoş mu ne diye yanıma geldiklerinde,
-Beni ambulansa yetiştirin, kalp krizi geçiriyorum" diyebildim. Beni hastaneye yetiştirdiler. Sağolsunlar, varolsunlar.
Arkadaşımı dikkatlice dinleyince, Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in,
"Allah hiçbir peygamber göndermedi ki, koyun çobanlığı yapmamış olsun."
"Sen de mi, Ey Allah'ın Resûlü?" diye sordular.
"Evet, ben de bir miktar kırat mukabili Mekke ehline koyun güttüm." dedi." hadisi şerifi aklıma geldi. Biz de diyoruz ki,
"Haramsız çoban gül bahçelerine girer gül toplar,
Haramzâde çoban hayvan gübresi bataklığına saplanır" diyoruz. Ancak NASUH TÖVBE ile kurtulur diyoruz.
Ahmet AYDIN
Ekleme
Tarihi: 01 Temmuz 2022 - Cuma
GÜLLER ÇOĞALIYOR
GÜLLER ÇOĞALIYOR
Oda arkadaşlarımdan biri,
- Hocam, bir çay içelim mi, ne dersin?" deyince, kıramazdım bu güzel insanı.
-Neden olmasın, yorgunluk çayı, iyi gelir. dedim.
Geldiğimiz günden beri izliyorum abimizi. Öyle bir aşk var ki, Kâbe'ye gitmek, Kâbeyi tavaf etmekten çok hoşlanıyor. Bu sevgisi âdeta yüzüne yansırdı. Kimseyi kırmaz, yüksek sesle konuşmaz, sizi dinlemesini de bilirdi. Sanki çoban değil de okumuş biri. Kibar mı kibar.
-Hocam ben çobanım. Çayı çok içerim geceleri. Sebebi uyumamak için. Dedim ya çobanım. Yüz elli koyunun sorumluluğunu almak her baba yiğidin işi değil. Hele hele koyunlarım kuzularken.
Bazen yavrulamakta zorlanan koyunum kuzularken yardım ister bizden, el atmak gerekir. Eksi otuz derecede kuzulayan koyunun kendisi de yavrusu da sıcak ilgi bekler.
Eşim ile ben onların HIZIR'larıyız adeta. Bizim sözümüzden dışarıya çıkmazlar. Köpeklerim de öyle. Çok sadıklar ve koyun güderken bana yardımcı okurlar. Aç kurtlar arasıra koyunlara saldırır.
Onları hiç aç bırakmam. Onların karnı aç iken ekmek boğazımdan geçmez. "Allah'ım bana yirmi otuz koyun ver, onlarla uğraşayım" dedim, Allah AZZE ve CELLE iki yüz elli koyun verdi. Hamdolsun" dedi.
"Koyunlarımı güderken tesbihim elimden düşmez. Bildiklerimi okurum. Asla namazımı terketmem. Temizliğime de çok dikkat ederim" dedi.
"Sigara içmiyorum. Bıraktım sigara içmeyi. İki defa ameliyat oldum, kalp hastasıyım. Ama şimdi turp gibiyim. Doktor dedi ki,
-Sen bir daha kalp krizi geçirmezsin, gerekli operasyonu yaptım" demiş. Adamcağızın torunu dünyaya geldiğinde, kendisi kalp hastasıymış. öleceğini sanan adam, torununu kucağına aldığında,
-Ey yüce Allah’ım, sen bana dünyalar güzeli bir torun verdin ya, ben de sana söz veriyorum ki bu zehiri terkettim. Bir daha sigarayı içmeyeceğim" demiş ve o gündür bu gündür sigara içmiyormuş.
Sigara bırakma macerası tıpkı bana benzediği için gözlerim yaşardı gerçekten. Bir nimetin bin bereketi olur inşaallah diyoruz.
-Hocam, bu dünyada insana ya da hayvana ne yaptın aynısını sen de görürsün, iyi davrandıysan iyi, kötülük yaptıysan kötü şeylerle karşılaşırsın. Ben bu yaşıma kadar bunu gördüm, tecrübe ettim" dedi.
-Birer bardak daha çay içelim mi, ne dersin?" dedi.
-Çayı çok seviyorsun, lakin ben sizinle çay içmeyi sevdim."dedim. Anlatmaya başladı gerçek hayat hikayesini,
-Bir gün kamyonetimle ağıla gidiyorum. Sırtım ağrıdı, göğsüm daraldı, terlemeye başladım. Hemen "ben kalp krizi geçiriyorum" diye ambulansı aradım. Ambulans görevlileri ile konuşurken bulunduğum yeri söyleyemeden telefonumun şarjı bitti. Eyvah, bu defa dönüşü yok, dilim ve kalbim birleşti, aşkla, ALLLAH, ALLAH, ALLAH diyebiliyorum ancak.
Kamyoneti ben kullandığım için bir an önce ilçeye yetişeyim diye de gaza basıyorum. Gözlerim kapandı hiç bir yeri görmüyorum. 'Aman ALLAH'ım, öldüm galiba' dediğimde, önüme iki kişi halı seriyor.
Araba kullanıyorum ama yürüyorum canlı kırmızı güllerin üzerinde. Ben gittikçe halı açıyorlar, güller çoğalıyor, bu hal biraz devam etti. Bir anda halı bitti, güller kayboldu. O iki kişi serili halıları toplamaya başladılar. Ben de basmayayım diye ayağımı gerdiğimde firene basmışım. İlçenin kavşak noktalarından birinde durmuşum. Aman Allah'ım, bu adam sarhoş mu ne diye yanıma geldiklerinde,
-Beni ambulansa yetiştirin, kalp krizi geçiriyorum" diyebildim. Beni hastaneye yetiştirdiler. Sağolsunlar, varolsunlar.
Arkadaşımı dikkatlice dinleyince, Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in,
"Allah hiçbir peygamber göndermedi ki, koyun çobanlığı yapmamış olsun."
"Sen de mi, Ey Allah'ın Resûlü?" diye sordular.
"Evet, ben de bir miktar kırat mukabili Mekke ehline koyun güttüm." dedi." hadisi şerifi aklıma geldi. Biz de diyoruz ki,
"Haramsız çoban gül bahçelerine girer gül toplar,
Haramzâde çoban hayvan gübresi bataklığına saplanır" diyoruz. Ancak NASUH TÖVBE ile kurtulur diyoruz.
Ahmet AYDIN
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.